Değerli meslektaşım Tayyar bey,
Öncelikle sitemize hoşgeldiniz.Bizlerle paylaşımlarda bulunacak her meslektaşım benim için önemlidir.Her yeni paylaşım aynı zaman da benim için yeni bir bilgi kaynağı demektir.yukarıda yazdığınız bir konu için açıklama yapmak istiyorum."kapıda nöbet tutan erlerden farkı yok" cümlesini kullanmadım.yazılanı bir bütün halinde okursanız/değerlendirirseniz görürsünüz. Bir zamanlar MSB makamında görev yapan İstiklal Savaşı Gazisi merhum Fevzi Çakmak gibi bir kahramanın oturduğu bir makamı yaptığı/yapmadığı/yapamadığı icraatları ile pasivize ettiğine inandığım mevcut bakan için düşüncelerimi yazdım.Mevcut bakan bu şekilde yönetmeye devam ettikçe de gereksiz bir bakanlık olduğuna inanıyorum.Ne zaman GK.Bşkl.lığı MSB'lığına bağlanırsa o zaman tam demokrasiden bahsedileceğine inanıyorum.Özlük haklarımız konusunda ki paslaşmalar bunu gerekli kılmıyor mu?

Camiamızın buluştuğu sitemize tekrar hoş geldiniz.Sayın Baçkır'ın kanaat notunu tekrar eski haline getiren de benim.Yeter ki niyetler iyi olsun,yanlışlar düzelir.
saygılar bizden...1983-KKK

Sevgili Baçkır kardeşim Siz fikirlerin adamısınız inandığınızı dile getirirsiniz.
Altının değerinden sarraf anlarmış kanaat notu yanlışını arkadaşımız yaptığını belirtiyor siz bunları önemsemezdiniz ama yazdığınıza göre düşündüğünüz birşey vardır. Sizin Anahtar kilit benzetmenize bende farklı bir şekilde mevcut uyğulamayı yazdım Maalesef olması gerekenlerle gerçekler pek uyuşmuyor. Hatırlarsanız MSB TEMAD yönetimine gidin genelkurmay ile görüşün demişti geçen gün de TBMM oturumunda Sn.Milletvekili Muharrem Varlı'nın bizlerle ilgili sorusuna Sorular benimle ilgili değil dedi çıktı işin içinden .Genelkurermayın anahtarı her kilidi açtığına göre kilitlerin önemi kalmıyor. İnşallah bizim çözüm odasının kapısını da açarlar

Sayin Yasar CAKAN;
Dusuncelerinize tamamen katiliyorum. Gorevini yapamayan, oturdugu koltugun hakkini veremeyen, bu koltugun protokoldeki siralamasi icin caba vermeyen, sorumlu oldugu insanlarin sorunlari icin baska adresleri gosteren herkes elestirilir. Hatta yeri gelir elestiri az gelir hakaret de edilir. Boylesi durumlari hazmedemeyen siyasete girmez.Bu hakaret gorevin yapilmayisindan etkilenen bireylerin hissettigi zarar ile dogru orantilidir.

Turkiye de gercek demokrasinin anlamini idrak edemeyen kisilerin siyasal makamlara gelmeleri,hatta bakanlik koltugunu isgal etmeleri dogal hale geldigi icin, yine bir cok arkadasimizin silahli kuvvetlerdeki uygulamalarin etkisi ve yillarin verdigi aliskanlik ile makamlari kutsal sanmaya devam etmekteler..

Makam hakkini verenler icin kutsal olabilir, ama gostermelik makam sahipleri icin kudsiyetten de soz edilemez, saygidan da...

Yazinizdaki "Bence hergün GK.Bşk.lığı binasının önünde nöbet tutan askerlerimizin yanında ona da yer vermeliler.Sayın GK.Bşk.binaya girişte kendilerine gerekli direktifleri verdikten sonra binaya girer.Nasılsa protokolde sayın MSB,GK.Bşk.lığının gerisinde" bolumunu de cok begendigimi ayrica belirtmek istiyorum.

Esenlikler dilerim..

Elbette; demokrasilerde eleştiri haktır. Elbette; "ben ülkemin meselelerini çözmeye talibim. Bu yüzden de o makamlara gelmek istiyorum, geliyorum" diyen, ama oralara geldikten sonra verdikleri sözleri unutanlar sonuna kadar eleştirilmeliler. "Hatta onlara hakaret bile edilebilir" demekse; sadece öfkenin neticesi, öfkenin, aklın önüne geçtiği anlarda sarf edilen sözler olarak kabul edilebilir.

Ülkemizde demokrasi defalarca kesintiye uğratılmıştır. Siviller, hükümetler kurmuşlardır ama muktedir olamadıkları anlar, olduklarından çok fazla yer işgal etmiştir. Millete verilen sözleri uygulamaya geçirme teşebbüslerinin, yakın geçmişimizde ne gibi tepki ve tehditlerle karşılandığını unutmuş olamazsınız.

Yer TBMM. Tarih 16 Mayıs 2008. Lisans eğitimini alan astsubayların da diğer memurlar gibi 1 nci derecenin 4 ncü kademesine ilerlemesinin önü açılmış ama ertesi gün yani 17 Nayıs 2008 tarihinde bundan vazgeçilmiştir. Sizce nedenler nelerdir? Müsebbip, "anahtar" mıdır, "kilit" midir?

"Milli Savunma Bakanı istifa etmeliydi" diyebilirsiniz. Bu da o kadar kolay değildir. Kanunda ısrar ile, görevden istifa, kritik günler geçiren Türkiyemiz için çok da isabetli tavırlar olmasa gerektir. O bakan istifa etseydi, yerine gelen o kanunu ertesi gün çıkartı mı verecekti? Ya da bir başkası? Lütfen gerçek çözümler kimlerin elinde ise oraya odaklanalım.

Şunu da ilave etmenin tam sırası. Gelmiş geçmiş bütün hükümetler öyle veya böyle hem de gazete manşetlerinde, sivil toplum örgütlerinin kürsülerinde ve diğer bütün platformlarında acımasızca eleştirilirken, hükümetler yıkııp hükümetler kuranlar (özellikle medya), gerçek sebeplerin üzerine gitmemektedirler. Siyasilerin binde biri kadar bürokratları eleştirmemektedirler. Siyasiler de bu ülkenin fertleridirler. Onları "şamar oğlanı" olarak görmek doğru bir tavır ise eğer başka şamar oğlanlarının da üzerine gidilebilmelidir.

Kendi okuduğum yatılı okuldan bir abim ve bir muhalefet partisi milletvekiline 1/4'ü ile alakalı olarak TBMM de yaşanan bu olayı sorduğumda, hükümet ne yapsın kardeşim? Diyerek kısa bir cevap vermekle yetinmiştir.

Saygılar, sevgiler.

Tayyar bey,siyasileri elestirirken buroklarin elestirilmediginden bahsetmis.. Evet genele bakildiginda bu tez dogru olarak kabul edilebilir. Ancak burada unutulmamasi gereken konu, burokratlarin siyasi makam sahiplerinin altinda yer aldigidir. Tek istisna burokrat olan genel kurmay baskaninin da bu istisnai durumu ortadan kaldirilmalidir diye dusunuyorum.

Degerli arkadaslarim ortada gornek isteyen her gozun gorebildigi bir sorun var.Ne hikmetse bu gune dek gorev yapan genel kurmay baskanlari bu sorunu gormekten aciz kalmislar, dahasi kendilerinin ve iclerinden geldikleri zabit sinifinin menfaatlerini, bu korluge daha uygun bulmuslardir.

Ustune basa basa yaziyorum,ortada bir sorun vardir
Bu sorun, genelkurmayin TSK yi olusturan unsurlar arasinda ayrimcilik yapmasidir.
Bu sorun, silahli kuvvetler icinde omuz omuza gorev yapan insanlarin birbirleri ile cekisme icine dusurulmek istenilmesidir.
Bu sorun, hukumetlerin yada hukumetlerin ilgili bakanliklarinin icraci olmak yerine,noterlik yapmaya kalkmasidir
Bu sorun, vatandasin vergisi ile maas alan yetkilendirilmis bireylerin, sorumluluk alanlarina giren konularda nemelazimcilik yapmasi , sikintilarin cozumune yonelik icraatlar yapmak soyle dursun, birde sorunlari destekler davranislar sergilemeleridir.. (askeri hukuk camiasi)

Goruldugu uzere gorev savsaklamak, yada menfaatler dogrultusunda hareket etmek siyasilere has olmayip askeri burokratlarida kapsamaktadir.

Saygilarimla..