Sevgili meslektaşlarım; son zamanlarda disiplin amirlerince oda hapsi cezalarının verilmesi konusunda yeni bir uygulamanın oluştuğunu duymaktaydım. Bunun üzerine çalışan bir arkadaşımızın ikazı ve küçük bir araştırma neticesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararını buldum. Halen ulaşamamış arkadaşların da bilgisi olması açısından da kararı duyurmanın uygun olduğu kanaatindeyim.
Biraz uzunca olmakla birlikte Ersen abimizin affına sığınarak ulaşılabilecek adrese herkesin de bakmayacağını düşünerek yayınlanmasını ümit ediyorum. Bir dahaki yazımızda sonuç ne olura bakmak dileğiyle.

Saygıdeğer Arkadaşlarım
Bu muhakemesiz ceza sistemi konusunu birçok kez dile getirdik arkadaşımızın yeniden gündeme alması isabetli olmuş karar metninden de anlaşılacağı gibi şahsi hürriyetin kısıtlanması ancak yargıç kararı ile mahkemede mümkündür. AİHM kararları bizim iç hukuğumuzu bağlar Anayasa hükmündedir. Bu karara istinaden yasa değişikliği yapılacağı duyumları almıştık ama ağırdan alıyorlar.Bu cezayı hiçbir disiplin amiri veremez verirse sonuçlarına katlanır bu ceza ile tecziye edilen arkadaşlarımız bir dilekçe ile özetle .......den dolayı ...gün oda hapsi cezası aldım bu cezanın AİH sözleşmesine aykırı olduğu ve cezanın ancak mahkeme ve hakim kararı ile verilebileceği AİHM tarafından hükme bağlanmıştır yasal dayanağı olmayan bu cezanın infazının durdurulmasını yasal haklarım saklı kalmak kaydı ile arzederim. şeklinde bir dilekçe verirse ve ceza durdurulmaz ise örnek karar olduğu için hem dava çabuk sonuçlanır hemde hükmedilen tazminat artar.Herkez onurunu korumak zorundadır.Huzur dolu çalışmalar dilerim

KK. Komutanı İlker Başbuğ'un KK. Meslek Yüksek Okulunda yaptığı konuşmasında Assubay sorunlarının bilindiğinin fakat anlaşılamadığının bir göstergesi olarak anladım.

Yanlız şu anlaşılmamış. Assubaylar kendi astları olan öncelikle astsubaylara ceza verme hevesi içerisinde değildir.Biz zaten görevimizi cefakar bir şekilde yaptık ve bizden sonrakiler de yapıyor. İstediğimiz astlarımıza disiplin cezası vermek değildir.

Hele hürriyeti bağlayıcı cezanın, Savcı ve Hakim yerine geçerek, tamamen o andaki öznel ve bazende zevke bağlı olarak kullanılmasına karşıyız ve kesinlikle karşı olmamız gerekir." Savunma ve ceza kararının disiplin odasında aynı anda imzalandığı bir çok olaya şahit olmuşuzdur."

Lojman, Askeri kamp, orduevi ve buna benzer sosyal tesis ihtiyaçlarında astsubay mevcudunun oransal büyüklüğü göz ardı edilerek yapılacak her düzenleme de ihtiyacı asla karşılamayacağını herkes gayet iyi biliyor. Bizler görevimizi layıkıyla yaparak emekli olduk. Her zaman şunun farkındaydık,"Söylenilenlerin tamamen tersi yapılacaktır."

Saygılarımla.

İnsan onuruna göre davranış her bireyin hakkıdır Elbette insan hakları mahkemesinin kararına göre oda hapsinin sadece hakim kararı ile verilmesinin takipçisi olacağız ancak assubayların astları (ki bunların içine assubaylarda giriyor) sicil ve ceza vermeleri önemlidir sayıları az olsada assubay olmasına rağmen nasılsa ceza ve sicil veremiyor diye kendi meslekdaşı amiri assubaylara saygısızca davranan meslekdaşlarımızın varlığını hepimiz biliyoruz .Büyük bir bölümümüzün üstlerimiz assubaylara karşı kullandığımız en saygılı ifade ABİ kelimesidir buna şiddetle karşıyım biz kendi meslekdaşımıza gösterdiğimiz saygı yine bizi yüceltecektir. Siz hiç bir üsteğmenin (özel durumlar hariç) binbaşıya abi diye hitap ettiğine şahit oldunuzmu? Saygı göstermiyenlere saygı duyulmaz bu durumda olanlara müeyyide olarak ceza ve sicil yaptırımı uygulanır bu hakkı assubayların kullanması bence önemlidir.Kaldıki birçok assubay kadro ve görev gereği amir olmasına rağmen erbaş ve erlere ceza verememektedir. Ceza mutlaka oda hapsi olarak düşünülmemelidir. Bir ihtar bir tevbih malumunuz cezadır Elbetteki bize uygulanmasını istemediğimiz insan onuruna aykırı ve muhakemesiz verilen oda hapsi cezasına karşıyız ve AİHM kararı doğrultusunda bu konuda düzenleme yapılmasını bekliyoruz

Kıymetli abimiz elbette yazdıklarınıza katılmamamk mümkün değil.Bunun sıkıntısını meslek hayatım boyunca çekti. Burada ifade ettiğim her türlü cezanın yargı denetimine açık olması ve özellikle hürriyeti bağlayıcı cezaların verilememesidir. Yine şuna şahit olmuşuzdur ki, eğer kişi onursuzsa hiç bir ceza kendisini yola getirmeyecektir. Ben her zaman astsubaylara disiplin amirince verilecek hürriyeti bağlyıcı cezanın karşısında olacağım. Bu amirin kim olduğu önemli değil. Yine 657 sayılı Memurlr kanununda malumunuz disiplişn amirinin verebileceği cezalar sayılmış ve orada bu cezalar yargı denetimine tabi tutulmuştur. ( Uyarma ve Kınama cezalarında bile ( 657 Say.Kan. Madde 135-136) son zamanlarda Danıştay yargısal denetim yapabilmektedir.Aynı kurallar görevlerini onuruyla ve fedakarca yapan assubaylar içinde düşünülebilir. Denilecektir ki, "Askerliğin özel bir durumu var." Bunu kabul etmekle birlikte, Askeri ceza kanunu zaten yeterince bu disiplini sağlayabilecek cezaları içermektedir.
Bence en büyük ceza haklı olduun durumda bile bunu ifade etmekte zorlandığın durumlardır. Bununla karşılaşmayan meslektaşımız var mıdır?

Saygı ve sevgilerimi sunarım.

20 yıllık meslek hayatı boyunca 52 defa sicil amirlerince cezalandırılmış birisi olarak Aihm. nin bu kararının T.S.K. da uygulanmasını arzu ederim , ama bu mümkün degil gibi görünüyor. Tek çıkış bence İç Hizmet kanununda yapılacak degişiklikle mümkün olabilir. Yani yapılması gereken Yasa koyucu ile T.S.K. nın anlaşarak çaga uygun olarak disiplin cezalarının tekrar düzenlenmesidir. Disiplin cezasını veren amirin Günlük psikolojisini ön plana çıkararak verecegi cezanın önüne geçilmesidir. Yeni cumuk yasasında Devlete karşı suç işleyenlere dahi Avukat tahsis edilirken sacının bir kaç milim uzamış olmasından dolayı bir kimsenin hukuk egitimi dahi almamış bir sicilamiri tarafından cezalandırılması çagımızın şartlarıyla ne kadar bagdaşabilir? Ki bu verilen cezalar sadece verildigi süre zarfındada geçerli degildir sadece. O cezaların faturası emekli olduktan sonrada almış oldugu Em. İkramiyesi ve Em. Maaşlarındaki farklılık nedeniyle ömür boyunca hatırlanacak bir iz olarak kalacaktır.