MESAJ PANOSU

Mesaj Defterine Yazın


ali nas    28 Nisan 2008 22:32
27 NİSAN 2008 günü yapılan toplantıyı tertip eden, katılan,destek veren tüm meslektaşlarıma,siyasilere,basın mensuplarına saygılarımı iletiyorum.Başarı yakındır.
Takipteyim.

yaşar yılmaz    28 Nisan 2008 18:10
Sayın Hakan DEMİR, mesaj panosuna yazdığınız yazıyı okudum.Teşekkür ederim sorunlarımızı çok güzel ifade etmişsiniz.Ama bu haklarımızı bizlere vermeyenlerin sadece mevcut hükümet olmadığını biliyoruz.İktidara gelen hükümetlerin hepsi de bu konuda basiretsizler.Açıkçası tırsıyorlar.Gn.Kur.olmaz diyor,olmuyor.Nasılsa Gn.Kur.emekli asb.lara susun der susarlar diye düşünüyorlar.Öyle ya...Mevcut TEMAD yönetimi örnek değil mi?

HARUN KURUOĞLU    28 Nisan 2008 15:40
BİZ NEREDE HATA YAPIYORUZ
1.1991 yılında Milliyet baş yazarı iken Sayın Nail GÜRELİ Assubaylar ile ilgili yazı dizisi yayınladı.Aradan 14 yıl geçmesine rağmen sorunlarımızın çözümü konusunda hiç bir gelişme olmadı.GÜRELİ 2005 yılında Posta gazetesinde konuyu tekrar dile getirdi bu güne kadar yine bir gelişme olmadi. 2.Gazeteci yazar Sayın Çelik ÇELİKYAMAN bu günlerde Assubaylar ile ilgili Tercuman gazetesinde yazı yayınlamaktadır.Sorunlarımızın çözümüne umarım katkı sağlar 3.Sorunlarımızı 17 yıldır basına,tv proğramlarına ve sitelerimize taşıyor,yetkililerle yüzlerce defa yüz yüze görüşüyor yinede sonuç alamıyoruz. 4.1975 yılında Hava Kuvvetlerinde görevli Muvazzaf arkadaşlarımızın yapmış olduğu eylem haricindeki tüm girişimlerimiz olumlu netice vermemiştir. Bu eylem bir çok meslektaşımızında mağdur duruma düşmesine neden olmuştur .5.30 Nisan2008 tarihinde Genel Bşkanımızın MSB mız ile yapacağı görüşmedende çok fazla ümitli değilim. 6. Tüm dernek başkanlarımız ve Emekli Assubayların tamamı başımızı ellerimizin arasına alıp'BİZ NEREDE HATA YAPIYORUZ' sorusunu kendimize soralım,cevabını bulalım ve çok kısa sürede Türkiye genelinde Çalışma Grubu oluşturarak,uygulanabilirliği,verimliliğive sonuç alınabilirliği olan eylem planımızı hemen başlatalım diye düşünüyorum Herkes bu Dünyada beyni kadar yaşayacak,kuş beyni ile kartal gibi, karga beyni ilede şahin gibi yaşama hakkı malesef kimsenin yok. Sevgi ve saygılarımla. Harun KURUOĞLU

Mehmet GÜRÇAY    28 Nisan 2008 14:07
TEMAD sitesinde yeni oluşuma karşı yazı yazan meslektaşıma vermiş olduğum cevabı gurubuma aktarıyorum.

Çetin Bey siz yeni oluşumu galiba yanlış anladınız,zira yeni oluşum amacı TEMAD' yok saymak veya onu bölmek değil,aksine TEMAD'ı büyütmek güçlendirmek ve Şerefli,Onurlu Assubay camiyasına yakışır ve Türkiye gündeminde yer almakla birlekte Asb.ların sorunları ile ilgilenmek amaçlı olup kalıplaşmış dernek yöneticiliği dışında daha aktif ve çalışkan aynı zamanda kendisini yenileyen Demokratik Sivil Toplum örgütü olma yolunda uğraş veren belirli kurumların etkisinden kurtulup haklarını arayan bir örgüt lü kuruluş olma yolunda uğraş veren bir oluşumdur.
Siz değerli meslektaşlarımızı da aramızda görmek isteriz.buyrun gelin toplantılarımıza,hedef ve projelerimizi inceleyin ve sizlerinde varsa projelerini getirin bir kat daha güçlenerek sesimizi duyuran ve ayaklarına değil ayağımıza getirttiğimiz bir Sivil Toplum Örgütü olalım. Onur verirsiniz.
Saygılaroımla.
[QUOTE=Şerafettin TURGAY][QUOTE=ÇETİN AKBULUT]YASAL TEK DERNEĞİMİZ TEMAD' BUNUN DIŞINDAKİ OLUŞUMLAR BÖLMEYE YÖNELİK VE YILLARDIR YAPILAN MÜCADELEYE NANKÖRLÜKTÜR ...MÜCADELEN VARSA TEMADIN BÜNYESİNDE YASAL ZEMİNDE YAPARSIN...ÇOK KONUŞUP İŞ ÜRETMEYEN DEVAMLI YAZAN AMA FEDAKARLIKTA BULUNMAYANLARDAN ÇEKİNİRİM BEN ESAS ...
NEYSE BENDE BORNOVA TEMADDAN RİCA EDİYORUM FORM VARSA HABER VERSİNLER ÜYE OLAYIM İŞİM NEDENİYLE SIK SIK GİDEMİYORUM GEÇEN AYLARDA GİTTİM FORM YOK DEDİLER BUNUN DAHA PRATİK YOLU YOKMU SAHİ... ?
SAYGILAR ...[/QUOTE]

Halil Yaz    28 Nisan 2008 12:27
Dün Selimiye Orduevinde 1966 Yılı mezunu Hava Astsubayları olarak toplandık çok mutlu saatler yaşadık.44 yıl sonra İstanbul'da yaşayan arkadaşlarla beraber olmak anlatılamayacak kadar güzeldi.Sizinle paylaşmak istedim.Lütfen aranızda devre arkadaşları günlerini yapın,toplanın çok keyif ve güç almış olacağınızı söyleyebilirim.Selam ve sevgilerimle

Hüseyin SAVCI    28 Nisan 2008 11:29
27 NİSAN 2008, BİR DÖNÜM NOKTASI

İnsanların ve toplumların yaşam süreçlerinde dönüm noktaları vardır. Yaşamınızda bir olay olur ve siz artık o olayın öncesindeki siz değilsinizdir, olamazsınız da.

27 NİSAN 2008 Emekli Assubay Toplumu için bir dönüm noktasıdır ve artık bir şeyler değişmiştir. 27 Nisan 2008'de emekli assubaylar, yılların siyasi birikim ve deneyimine sahip siyasi partilerden bile farklı olarak kendi delege adaylarını yalnızca kendi iradeleri ile özgür bir ortamda seçmişlerdir.

Demokrasilerde de yanlışlar yapılır, demokrasinin de kendi içinde hataları vardır. Ama insanlık tarihinin ulaştığı, en ideal ve insanın özüne uygun en iyi yönetimdir demokrasi. 27 Nisan 2008 günü yapılan seçimlerde de, hatadan çok "şöyle olsaydı daha iyi olurdu" dediğimiz hususlar olmuştur. Ama olayın tümüne baktığımızda ciddi bir başarı gerçekleşmiştir.

Toplantıya yaklaşık 600 - 700 kişilik, dinamik ve elit bir gurup katılmıştır. Seçimle divan oluşturulmuş, Atatürk, Silah Arkadaşları ve şehitlerimiz için saygı duruşundan sonra İSTİKLAL MARŞI okunmuş, gündeme geçilmiştir. Son derece nezih bir ortamda, hiç bir tatsızlık olmadan delege aday adayları açıklanmış, adayların öz geçmişleri hem sine-vizyon yöntemi ile ekrana yansıtılmış, aynı zamanda aday adayları sahneye çağrılarak mikrofondan öz geçmişler okunmuştur.

Toplantıya siyasi partiler, gazeteler çağrılmış, çağrıya uyarak gelen Mersin Milletvekili ve eski Kırıkkale Milletvekili konuşma yapmış, toplumumuza desteklerinin süreceğini ifade etmişlerdir.

İşte "şöyle olsa daha iyi olurdu" dediğimiz noktalardan birisi budur. Sayın Milletvekillerinin gelip gelmeyeceği kesin bilinmediğinden program akışına bu konuşmalar dahil edilememiş, süre uzayınca bazı üyeler ne yazık ki oy kullanmadan salondan ayrılmışlardır.

TEMAD Yönetiminin sürekli SMS göndererek akıl karıştırmasına rağmen,
Tüzel Kişiliği olmayan ve bu konuda ilk deneyimini yaşayan bir gurup olmasına rağmen, böyle bir toplantının gerçekleştirilmiş olması öncelikle toplum adına başarıdır.

Kendi geleceğine sahip çıkan, kaderine el koyan bir toplum var artık.
Bu toplum, TBMM'de akşam verilen ve sabah birilerinin işareti ile, alay edercesine geri alınan haklarının farkındadır.
Bu toplum 27 Nisan 2008 de bir şeyin daha farkına varmıştır; TBMM\'de kendi toplumunda içselleştirdiği kadar bile demokrasi yoktur.
Artık kimse kapalı kapılar arkasında ne delege seçebilir, ne de hemşehrilerinden yönetim oluşturabilir.
Bu toplum, artık kendi gücüne güvenmekten başka yolu olmadığının farkına varmıştır.

Assubay toplumunun kadınları, eşlerimiz, kardeşlerimiz de sahaya inmiştir. Onlar da bu işe yüreklerini koymuş, yanımızda yerlerini almışlardır.

Gerçek özveri ile çalışan, zamanını, emeğini, zihnini toplumumsal gelişmeye katkı için adayan, işini gücünü bırakıp saatlerce, gece yarılarına kadar göz nuru döken arkadaşlar toplum adına içten bir teşekkürü hak ediyorlar.

Demokrasi ancak ona layık olanların rejimidir.
27 Nisan 2008'de bu toplum, demokrasiye layık olduğunu kanıtlamıştır. Sıra demokratik ve hukuk çerçevesinde haklarını almaya gelmiştir.

Bunu yapacak güç, birikim ve inanç bu toplumda vardır.

Şerafettin Turgay    28 Nisan 2008 10:54
Yüreklerimiz yine , satılmış hainlerin kahpe kurşunlarıyla şehit düşen beş canımız için yandı, dağlandı. Şehitlerimize Allahtan rahmet, acılı ailelerine , yakınlarına ,camiamıza ve yüce milletimize başsağlığı dilerim .

İSTİFA EDEN TEMAD KA    27 Nisan 2008 23:25
İSTİFA EDEN TEMAD KADIN KOMİSYONUNDAN EMEKLİ ASTSUBAY KAMUOYUNA ZORUNLU AÇIKLAMA

TEMAD KADINLAR KOMİSYONU olarak en doğal hak olan istifa hakkımızı kullanmamızın ardından, TEMAD mesaj panosunda hak etmediğimiz suçlamalar üzerine yapmak zorunda kaldığımız bu açıklamayı kamuoyunun TAKDİRLERİNE saygı ile sunarız.

Sayın Alim AKBAY,

TEMAD Mesaj panosunda yer alan yazınızda Dernek Tüzüğünde yeri olmadığı halde Kadınlar Kolu Komisyonunun kurulduğunu belirtmişsiniz. Bu komisyon, hukuk komisyonundan görüş alınmadan mı kurulmuştur? Siz Hukuk Komisyonunda yer almıyor musunuz? Hukuki olmayan bir oluşum ise, siz ve kurulmasına izin veren diğer Yönetim Kurulu üyeleri Kadınlar komisyonuna hangi amaçla müsaade etmiştir?

Komisyonumuzun toplantılarında hiçbir üyeye siyasi görüşü sorulmadığı gibi, siyasette yapılmamıştır. Bir dernek mensubu olmanın sorumluluğu, dernekte siyaset yapılamayacağı ve yapılmaması üyelere özellikle anlatılmıştır. Komisyonumuz, TEMAD Tüzüğünde yer alan Atatürk İlke ve İnkılaplarının her koşulda savunucusu olmuş, bu konuda yapılan her çalışmaya koşulsuz destek vermiştir.

Bizleri siyaset yapmakla suçlayan TEMAD genel Merkez Yönetim Kurulu üyesinin, özellikle bir hukukçunun yazdıkları bizleri gerçekten üzmüştür. Komisyon olarak seçildiğimiz dönemlerde Sayın Alim AKBAYın ilk sözü laikliği her ortamda vurgulamayın olmuştur. Durumu saygıdeğer kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

Yönetimin izni olmadan, TEMAD adına hiçbir faaliyette bulunmadık. Kendimizi yönetime ortak görmedik. TEMAD yararına olduğuna inandığımız fikirlerimizi özgürce tartıştık. Hangi üyemizi görüşünden dolayı dışladıysak, isim vererek ispata davet ediyoruz.

31.03.2007de Antalyada Cumhuriyet Mitingine Sayın Kenan SAKA ve Tekin KARAKAŞ ile, 14.04.2007de Ankara-TANDOĞAN Cumhuriyet Mitingine Sayın Genel Başkan Mustafa EROL, TEKİN KARAKAŞ ile birlikte katıldık. Katıldığımız başka mitinglerde de TEMAD adına değil, bireysel olarak katıldık, TEMAD adını kullanmadık.

Bizi siyaset yapmakla suçlayanlara hatırlatmak isteriz; 22 TEMMUZ 2007 seçimleri öncesi Genel Başkan yardımcısı Sayın GALİP KAPLANın bir partiden adaylığı sırasında, bu partiye ait bütün ilçe teşkilatlarına, kadınlar komisyonunu da yanlarına alarak derneğin minibusını da alarak gidilmiştir. Sayın genel Başkanın, parti liderine Dernek olarak emrinizdeyiz! demesi siyaset yapmak değil midir? Biz bu tavra karşı çıktık. Bu durumda yaptığımız itiraz siyaset yapmak anlamına mı gelmektedir?

Bir yıldır üyelerden gelen talep doğrultusunda istenen Bilgisayar, THM, TSM kursları açılmamıştır. Sn Alim AKBAY, kadınlar komisyonuna büyük bir salon tahsis edildiğini ifade etmektedir. Sayımıza uygun yer tahsisini Sayın AKBAY bir lütuf olarak mı görmektedir?

Sayın Av.Alim AKBAYın açıklamasında sözü edilen 2 bardak çay tartışmalarına cevap dahi vermeyeceğiz. Biz olayların bu denli basite indirgenmesini gerçekten acı bir tebessümle izliyoruz.
Bir anne olarak hepimizin yüreklerini yakan ve sıkça duyulan şehit haberleri üzerine acilen basın toplantısı yapma isteğimiz üzerine siz kim oluyorsunuz da üyeleri topluyorsunuz? şeklinde azarlandık! Sayın Fikri ÖZTÜRK ÜN kendinizi Genel Başkanın üzerinde görüyorsunuz şeklindeki suçlamalarına rağmen 30u bayan olmak üzere 40 kişi ile basın açıklamasına katıldık.

Biz TEMADtan ne alırız değil, TEMADa ne verebiliriz arayışında olduk. Bir çok organizasyonda dernek imkanlarını değil, kendi imkanlarımızı kullandık. Hiçbir beklentimiz olmadı.

Sayın AKBAY, yaklaşık 2 ay önce kadınlar komisyonu ile koordinasyon için görevlendirildi. Bir yıldır yapılmayan iyi niyet girişimlerinin seçim ortamına girilince yapılır gibi gösterilmesi bize samimi gelmemiştir.

Çalışmalarımızı istersek sizleri hemen feshederiz tehditleri altında sürdürdük. Bir yönetim kurulu üyesinin beğenmiyorsanız çekin gidin demesi üzerine de  gitmesini de biliriz dedik. Bu konuşmaların tanığı Sayın Genel Başkan Mustafa EROL, Galip KAPLAN, Fikri Öztürk ve Ergül KUMAŞTIR.

Kadınlar kolu olarak Sayın Av.Alim AKBAYa sormak isteriz; CUMHURİYET MİTİNGLERİNE KATILMAK, ŞEHİT CENAZE TÖRENLERİNDE BULUNMAK, GATA VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİNDEKİ GAZİLERİMİZİ ZİYARET ETMEK, HASTA OLAN ÜYELERİMİZLE İLGİLENMEK MİDİR SİYASET? Biz bunları yaptık Sayın AKBAY!

16.04.2008 günü yapılan ve Sayın Genel BAŞKAN ve eşi ile Sayın Av.Alim AKBAY ın da katıldığı toplantıda hiçbir talebimiz olmamıştır. Rahat bir çalışma ortamı olmadığı için sürekli düşünülen istifa işlemi bu tarihte gerçekleştirilmiştir.

Özellikle sormak isteriz; varsayalım bizler hatalıydık, TEMAD Yönetimi neden zamanında gereğini yapmamış ta, neden istifa ettikten sonra mesaj panosunda karalama kampanyası yürütülmüştür? Bunun bir izahı var mıdır?

Sonuç olarak; bizler Laik Cumhuriyetin, Atatürk ilke ve inkılaplarının, ulusal değerlerin her zaman yılmaz savunucusu olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bizim için astsubay onuru her şeyin üzerindedir. TEMAD Göz bebeğimizdir ve TEMADın kurumsal kimliğine saygımız her türlü tartışmanın dışındadır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Ersen Gürpınar    27 Nisan 2008 22:38
Erol Öztürk Arkaşımız bu yazıyı kendileri mesaj panosuna yazamadığı için benden rica etmişlerdir. Bu tür yazılar için Sitemizin SİZDEN GELENLER bölümünü kullanmalrını öneriyoruz

SEVGİLİ MESLEKTAŞLARIM
İbrahim Beyi arıyorum: devrelerinizden, akraba, eş, dostunuzdan çevrenizden tanıyorsanız bir zahmet bulduğunuzu haber verirseniz çok sevinirim.Elbette etrafnızda bu isimden çok tanıdığınız vardır. Özelliklerini yazayım siz ona göre arayın.Ben henüz bulamadım.
Yıl 1950ler ülkemizin ortasında bulunan bir kentimizde yaşanan gerçek olaydır.İsterseniz o yıllara bir göz atalım. Ulaşım trenle sağlanmakta, günlük gazeteler İstanbulda basıldığı için bu kentimize ancak iki gün sonra gelmektedir.Ülkemiz çok partili sisteme geçmiştir.Yıllardır süren alışkanlıklar değişmektedir.
Bu kentimizde ticaret ve siyasette söz sahibi olan iki tane aile yaşamaktadır.Birinci ailemizi tanıtmak gerekirse: atadan dededen ticaretle uğraşmaktadırlar.Bugüne kadar destekledikleri il parti ilk kez muhalefede düşmüştür.Geleneklerine bağlı sevilen insanlardır.İkinci ailemizse çok partili döneme yeni kurulan partiyi destekledikleri ve parti iktidar olduğu için zafer sarhoşluğuyla sonradan görmeliklerini gizleyememektedirler.Birinci ailemiz büyük oğullarını mühendislik okuması için İngiltereye gönderirler ikinci aile bunun altında kalmamak için evin büyüğü olan kızlarını moda okuması için Parise gönderirler.
İlkbahar bitmek yaz günleri gelmek üzeredir.Her iki ailemizde de çocuklarının geleceği sevinci içlerini ısıtmaktadır.Birinci ailemiz kentteki kızları gözden geçirmekte ve kendilerine uygun gelin adayını aramaktadırlar.İkinci ailede henüz uygun damat adayı bulamamıştır.
Birinci ailenin oğlu gemi ile Fransaya geçer, o dönemde çok ünlü olan Avrupanın jet sosyetesinin bindiği (adını siz söyleyin) & expresine İstanbula gelmek üzere biner.İkinci ailemizin kızıda o trendedir. Gençler yemek vagonunda tanışırlar.Yol günlerce sürdüğünden birbirlerini iyice tanır ve sırılsıklam aşık olurlar.Haydarpaşadan kalkacak tren iki gün sonra olduğundan boğazın incisi bu şehrimizde aşklarını perçinlerler.Artık bir amaç vardır yaşadıkları kente varınca ailelerine evlenmek istediklerini söylemektir.Tren ailelerinin yaşadıkları kente varınca birinci ailemiz gayet makul bir karşılama töreni yapmasına rağmen ikinci ailemiz şatafatla kızlarını karşılarlar.
Kızımız ve oğlumuz ailelerine durumu anlatınca fırtına kopar.İki ailede onların asla evlenemiyeceğini söyleyerek karşı çıkarlar.Üç gün sonra kızımız ile oğlumuz kentlerinden gece yarısını biraz geçe kalkan güney illerine giden trene binerek kaçarlar. Aileler bunu öğrenince birinci ailemizde sükunet hakimdir.İkinci ailemiz Ankarayı devreye sokarak işin çözülmesini isterler.Bu olay artık kızla oğlanın kaçması değil siyasi ve ticari rekabet olmuştur.Kızın yaşı onsekizi geçmiştir, reşittir ama bunu hakim dahil kimse dikkate almaz.Bir kaç durak sonra yakalanan aşıklar kente getirilir.Kız ailesine teslım edilir oğlumuz emniyete.
Kentte bulunan otel hemen kapatılır ikinci aileyi savunmak için devrin en güçlü avukatlarından on tanesi gönderilir.Gazetelerde olayı takip etmesi için kalemi en kuvvetli elemanlarını yollarlar.Erkek tarafı ise gelenekçi olduğundan ve bugüne kadar her davalarında kendilerini savunan üstüne üstlük uzaktan akraba olan İbrahim Beyi vekil tayin ederler.
Günler süren mahkeme başlamıştır.Kızı on avukat savunmakta duruşmalar öyle hararetli geçmektedir ki sanırsınız idam sehpasını hazırlıyorlar.Erkeğin avukatı hiç konuşmamaktadır, babası İbrahim Beye ne olur bir şey yap bak oğlum elden gidiyor dediğinde aldığı yanıt Bekle gör dür.O yıllarda cumartesi günleri öğlene kadar mesai vardır ama artık hava neredeyse kararacaktır.Hakim baskı altındadır artık kararını verecektir usulden de olsa erkeğin avukatına öyle bir bakar ki sanki bu halde savunma yapabilecekmisin der.
İbrahim Bey oturduğu yerden kalkar elinde bir kağıt parçasını sallayarak sayın hakim evet doğrudur oğlumuz kızımız zorla kaçırmıştır.Kızımız can havliyle ailesinden yardım istemek için olanca gücüyle bağırmıştır ama ailesine duyuramamıştır.O kadar çok bağırmıştır ki oğlumuzun kulağının bir tanesi sağır olmuştur.Elimdeki de hükümet tabibinin raporudur.
Salonda bir iki saniye süren sessizlikten sonra kız oturduğu yerden fırlar yalan hakim bey avukat yalan söylüyor biz elele tutuşup kaçtık.
Mahkeme sonucu BERAAT.
Sevgili Meslektaşlarım benim aradığım İbrahim Beyi bilmem anlatabildim mi? Adının İbrahim olmasıda gerekmez, etrafınızda benim aradığım birini bulursanız sanırım bizim bütün sorunlarımızın sona ereceği kanısındayım.
Benim fikrimi sorarsanızda bu ancak TBMM kürsüsünde olur.
Kalın sağlıcakla.Saygılarımla Erol ÖZTÜRK

Ersen Gürpınar    27 Nisan 2008 22:30
http://blog.milliyet.com.tr/ersengurpınar
Saygıdeğer Arkadaşlarım
Mesaj Grubumuzda Mynet'ten kaynaklanan bir sorun yaşıyoruz.Teknik servislerine bildirdik Bilgilerinize sunuyorum.
NOT: Geçmiş olsun dileklerinize tekrar teşekkürler desteğiniz bana güç vermiştir.Sevgi ve saygılarımla

necmi günay    27 Nisan 2008 21:21
duayenemiz, değerli insan, korkusuz kalem, assubayların özgürlük meşalesi sayın ERSEN GÜRPINAR abimize geçmiş olsun der.allahın bu kalite ismi bizlere bahşettiğine dua eder. kazasız hayatlar diler.saygılar sunarım....
NOT : ABİCİĞİM BİZE O KADAR LAZIMSIN Kİ SENİ ÇOK SEVİYORUZ....

yaşar çakan    27 Nisan 2008 19:05
Sizde mi..? Yazığım mesajı yayınlarmısınız :(
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın ÇAKAN,
Yazdığınız mesajın yayınlanması konusunda sitemiz için kriterler bellidir. Üyeliğiniz gerçekleştirirken kabul ettiğiniz yayın ilkelerimize aykırı olmamak koşulu ile tüm mesajlarınız yayınlanmaktadır. Ancak 5 saatlik bir gecikmeyi hoş görmenizi ve anlayış göstermenizi beklemeye sanırım hakkımız var.

Hakan HEZER    27 Nisan 2008 18:48
HARUN BEY,ORGANİZE OLAMAMAK BAŞLIĞINDAKİ YAZINIZ İÇİN ÇOK TEŞEKÜR EDERİM.

Gerçekten arkadaşlar Harun beyin kaleme aldığı yazıyı okuduysanız TEKRAR Özümseyerek bir daha okumanızı tavsiye ederim.

''TEMAD BANA NE VERDİDE ÜYE OLAYIMsöylemlerinin içi boş, laf ola beri gele anlamından başka hiçbir şey ifade etmediğine inanıyorum.Çeşitli alanlarda yapılan anket çalışmaları ve araştırmalar bizim insanımıza uyarladığında bazen insanı hayrete düşüren sonuçlar ve verilerle karşılaşılır
Aklın yolu birdir diye Ata sözümüz vardır.Meslek yaşamı boyuca ezilen,çoğu zaman hor görülen,hak etmediği halde her alanda mağdur edilen,hukuka ,insanlık onuruna yakışmayan muamelelere maruz kalan ,ekonomik olarak açlık sınırında olan bir bireyin kendisine yapılan haksızlıklarla mücadele etmesi için normal koşullarda daha hırslı,daha bilenmiş,daha azimli,içinde bulunduğum koşullar ne olursa olsun bana yapılan haksızlığı ve hukuksuzluğu sona erdirene kadar mücadeleme devam edeceğim demesi gerekirken bu arkadaşlarımız şu anki mevcut vahim durumu kanıksamış,sinelerine çekmiş ve kabullenmiş görünümündedirler.Ama madalyonun başka bir yüzüde var.Malumunuz kiminle ve kimlerle dans ettiğimiz belli.Bu ülkede hak ettiğini almak için mücadele etmek her babayiğidin harcı değil.Mücadele etmenin birinci şartı davaya inanmaktır.Sonra alanında bilgili ve kültürlü olmak zorundasın,kimseye boyun eymeden göğsün ileride başın dik,alnın açık olarak yaşama anlayışına inanmış biri olmalısın''

yaşar ÇAKAN    27 Nisan 2008 13:49
Aşağıda yazdığım mesajı TEMAD yayınlamadı.Neden öyle davranıyorlar anlamadım.Ben de sizinle paylaşmak istedim.

Değerli meslektaşlarım ve TEMAD yönetimi,
Ben 1983 model taze bir emekli olarak farklı bir konuya temas etmek istiyorum.
Günümüzde bilgiye ulaşma o kadar gelişti ki,bilgi nerede olursa olsun mutlaka ulaşılıyor.Özellikle görevdeki genç meslektaşlarımızdan sanal alemi kullanmayan yok.Bizler görevde iken meslektaşlarımızın okuması için çok emek sarfettik.Çünkü bizlerin kıdemli olmaya başladığı dönemde üniversitelerde okumak serbest hale getirildi.Tabi bizler de yararlandık,okuduk 1/3.dereceden emekli olduk.Başka alacağımız derece olsaydı devam ederdik.

TEMADa henüz üye olmadım.Mesaj panosunu okudukça ve alternatif sitelere girdikçe de açıkçası üzüldüm.Görevde iken birlik olamayanlar emekli olduktan sonrada birlik olma konusunda zayıf olduklarını gördüm.Neden..? orada neler oluyor..? böl-parçala-yönet felsefesi mi var..?

Emekli olanların üye olmama nedenlerini başka sitelerde yayınlıyorlar.TEMADın sitesine ise bu tip mesajlar yok veya yayınlanmıyor.Mesaj panosunda bazı meslektaşlarım alternatif site kuranlara karşı tepkililer ve üzülüyorlar,haklılar da.Diğer meslektaşlarımın kurdukları sitelere de girdim ve yayınlanan mesajları da okudum.Eminim görevde ve emekli bir çok meslektaşım da okuyorlardır.

Bu tip oluşumların meydana gelmesinde galiba TEMADta sorumlu.Neden mi; Demek ki TEMAD yönetimi kendini iyi ifade edemiyor.Demek ki alınacak haklar konusunda zayıflar veya yaptıklarını tüm meslektaşlarımıza iletemiyorlar.Demek ki gönderilen mesajların yayınlanmasında sorun var yayınlanmıyor.yani sansür var.Arkadaşlarda düşüncelerini ifade etmek ve paylaşmak için alternatif siteler kuruyorlar.Sizin yayınlamadığınız mesajları orada yayınlıyordır.Bu sayede koltuk hırsı olanla düşüncelerini ifade etmek isteyenler birbirlerine karışıyordur.Belkide ben yanılıyorum.

Halbuki bunları çözmek kolay,TEMAD sitesine forum linki koyunuz.Burada meslektaşlarımız kendi düşüncelerini ifade etsinler,tartışsınlar efendim.Forumlarda derneğinde iletişimi daha kolay olur.Bugün ülkemizde binlerce forum siteleri var.Her konuda yazışıyorlar.Genç meslektaşlarımızında bu forum sitelerine girerek yazıştıklarına eminim.

Sonuç;Arkadan iletişimde sınır tanımayan,bilgili,her türlü düşünceye karşı hoşgörülü pırıl pırıl bir emekli nesil geliyor. Açılımları lütfen yapalım,yoksa önünde duramayız.Sevgi ve saygılar..

HARUN KURUOĞLU    27 Nisan 2008 11:15
ORGANİZE OLAMAMAK!!!!!!!!!


Bizim toplumumuzun zafiyetleriden biride, örgütlenme,dayanışma,veya çeşitli alanlarda mücadele etmek için reflekslerinı süratle harekete geçirip olayları kavramak suretiyle karşı güç oluşturarak ORGANİZE olamamasıdır.Bunun çok çeşitli nedenleri vardır.Demokrasi ,özgürlük ve insan haklarının gelişiminin üst düzeyde olduğu ülkeler ve batılı toplumlarda sivil toplum kuruluşları ülkelerinin yonetilmesinde,neredeyse parlementoları ile beraber çalışmaktadırlar.Bu ülkelerde vatandaşın hakkı,hukuku,mutluluğu,huzuru her şeyin üstündedir.Mantıkende olması gereken budur.Bu ülkelerde yaşayan insanlar ezici çoğunlukla MİLLET TOPLUMU olarak yaşama bilincine erişmiş,özgür,ekonomik,sosyal ve kültürel yaşamından taviz vermeyen bireyler haline gelmişlerdir.Bizim demokrasimiz henuz emekleme aşamasında olup kör topal yürümekte ve Mehter takımımız gibi iki ileri bir geri gitmektedir.Bireylerimiz ÜMMET toplumu yaşamı anlayışından kurtulup Millet toplumu yaşam biçimi ve anlayışına erişmediği sürece gelimiş ülkelerdeki insanların sahip oldukları olanaklara erişmeleri bir hayelden öteye gidemeyecektir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Assubay kaynağıda Türk toplumunu kendisidir.Emekli Assubay meslektaşlarıma neden TEMADa üye olmuyorsunuz diye kızamıyorumda.Bu davranışlarının bilimsel ,sosyolojik ve diğer yönleri ile incelenmesi gerektiği kanaatindeyim.Ancak üye olmak istememe gerekçelerinin yıllık ödenmesi gereken aidatla ilgili olabileceğini asla düşünemiyorum.Çoğunluğunun diline doladığı tarihe altın harflerle yazılacak olan TEMAD BANA NE VERDİDE ÜYE OLAYIMsöylemlerinin içi boş, laf ola beri gele anlamından başka hiçbir şey ifade etmediğine inanıyorum.Çeşitli alanlarda yapılan anket çalışmaları ve araştırmalar bizim insanımıza uyarladığında bazen insanı hayrete düşüren sonuçlar ve verilerle karşılaşılır
Aklın yolu birdir diye Ata sözümüz vardır.Meslek yaşamı boyuca ezilen,çoğu zaman hor görülen,hak etmediği halde her alanda mağdur edilen,hukuka ,insanlık onuruna yakışmayan muamelelere maruz kalan ,ekonomik olarak açlık sınırında olan bir bireyin kendisine yapılan haksızlıklarla mücadele etmesi için normal koşullarda daha hırslı,daha bilenmiş,daha azimli,içinde bulunduğum koşullar ne olursa olsun bana yapılan haksızlığı ve hukuksuzluğu sona erdirene kadar mücadeleme devam edeceğim demesi gerekirken bu arkadaşlarımız şu anki mevcut vahim durumu kanıksamış,sinelerine çekmiş ve kabullenmiş görünümündedirler.Ama madalyonun başka bir yüzüde var.Malumunuz kiminle ve kimlerle dans ettiğimiz belli.Bu ülkede hak ettiğini almak için mücadele etmek her babayiğidin harcı değil.Mücadele etmenin birinci şartı davaya inanmaktır.Sonra alanında bilgili ve kültürlü olmak zorundasın,kimseye boyun eymeden göğsün ileride başın dik,alnın açık olarak yaşama anlayışına inanmış biri olmalısın,başımızdakilere Allah zeval vermesin onlar bizim velinimetimizdir, bizim adımıza düşünürler ve gereğini yaparlar anlayışından kesinlikle uzak durmalısın.Tabiki mangal gibide yürekli olacaksın.Bu nitelikleri taşımak ve gereğini yapmak tabiî ki zor ve zaman alıyor,neden kendilerini yorsunlar,Nasıl olsa uğraşan,mücadele eden başka birileri var,nasıl olsa becerip hak elde edebilirlerse yasalarda şahıslara adına çıkmayacağına göre elbette bundan bizde faydalanacağız diye düşnmüş olamazlarmı diyede aklımın bir köşesinden geçmiyor değil.Böyle bir köylü kurnazlığı yapmamaları için gerekcemi var.Umarım yanılıyorumdur.
NE VERDİCİLERde dahil olmak üzere çalışan ve emekli Assubayların urufe değil, insani,vijdani,alın terlerinin karşılığı olan elde edilmesi gereken ne kadar hakkımız varsa,ömrümüz yettiği sürece mücadele yönteminin adı ne olursa olsun uğraşlarımıza ve her zeminde çalışmalarımıza yılmadan ,azim ve kararlılıkla devam edeceğimize olan inancımı bir kez daha belirtir,tüm meslektaşlarıma sevgi ve saygılar sunarım.


Harun KURUOĞLU
(E)Assubay
ANTALYA(TEMAD)üyesi

yuksel uludag    27 Nisan 2008 11:13
Sn. Ersen abi kaza geçirdiğinizi bu sayfadan öğrendim. Geçmiş olsun.

Şükrü KARAAĞAÇ    27 Nisan 2008 00:10
SEÇİM SORUMLLUĞUDA BERABERİNDE GETİRİR.
Hayır deme gücüne erişmediğinde,ne ilişkilerinde ne hayatında ne işinde nede başka bir şeyde gerçek anlamda evet de diyemezsin.
Olumlu güçlü değişimler yapmak için beklemek zorunda değilsin.Başkalarının beklentilerine ve arzularına göre davranmak zorunda değilsin.
Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin.Sadece yaptığın ve yapamadığın her şeyin sonuçlarına hazır ol.İşte o zaman hayat görevler yığınından olanaklar yığınına dönüşür.
İşte o zaman mucizeler olur.

Hakan DEMİR    26 Nisan 2008 23:40
ACABA NEDEN?
1)Bizler Türkiye Cumhuriyeti'ne en fazla şehit veren meslek grubuyuz.
2)Bizler üniversite bitirip yüksek lisans da yapsak doktora da yapsak
1/4. dereceyi alamayan tek meslek grubuyuz.
3)Bizler ayda en az 5 nöbet tutup sınırsız mesai yapıp karşılığını
almayan tek meslek grubuyuz.
4)TSK'nın tüm malzemelerinin zimmetinden sorumlu meslek grubuyuz.
5)Milyarlarca dolarlık zimmet sorumluluğu olan ama karşılığında hiçbir
şey alamayan meslek grubuyuz.
6)MYO mezunu olup maaş derecesi 9/2'den başlatılan tek meslek
grubuyuz.
7)Sorumluluğunun sınırı olmayan buna karşılık hiç yetkisi olmayan tek
meslek grubuyuz.
8)Savunması hep yetersiz görülerek ceza alan ama hiç ceza
veremeyen tek meslek grubuyuz.(ceza vermeye taraf değiliz)
9)Kanun gereği büro memuru statüsünde olup dağda bayırda,ülkenin her
yerinde görev yapan tek meslek grubuyuz.
10)Yarın bir savaş çıksa ve terörle mücadelede herkes aldığı maaş kadar
görev yapacak denilirse ne olur acaba?Üstelik assubaylar büro memuru
statüsünde gösterilmesine rağmen.
11)Askeri hastahanelerde pratisyen ve uzmandan başkasına muayene olamayan
meslek grubuyuz.
12)Hakimin,savcının subay olduğu bir mahkemede yargılanan meslek
grubuyuz.(Assubay subay arasındaki anlaşmazlıklar dahil)
13)25 yıllık üniversite bitirmiş bir assubayın yeni mezun bir teğmenle
aynı maaşı aldığı meslek grubuyuz.
14)OYAK'a emirle para kesilip hiçbir söz sahibi olamayan meslek
grubuyuz.
15)2 yıllık ve 3 yıllık harp okulunu bitiren subay sanki 4 yıllık
üniversite mezunu gibi TBMM'de kanun çıkartılıp emeklisi dahil her türlü
haktan ve tazminattan yararlandırılırken;biz assubaylar üniversite
bitirmiş dahi olsak bu haklardan yararlandırılmayan meslek grubuyuz.
16)Biz assubaylar mevcudumuz TSK'nın %65'i olmasına rağmen lojmanların
%40'ından yararlanabilen meslek grubuyuz.
17)20 yıl görev yapan bir assubaya dahi kampın en fazla bir kez çıktığı
meslek grubuyuz.
18)Bakımsız assubay orduevlerinden dolayı kaliteli hizmet verilemeyen
meslek grubuyuz.
19)Hiçbir ek tazminat almayan tek meslek grubuyuz.
20)Eğitim seviyemiz ve yaptığımız iş;kısacası hakkımızda hiçbir şey
bilinmeden hatta açlık sınırında maaş alırken; 'çok para
alıyorlar!' diye eleştirilen meslek grubuyuz.
21)1 ve 2 yıl okuyup karşılığında 15 yıl mecburi hizmet yapan tek meslek
grubuyuz.
22)TBMM'de bir gün hak verilip ertesi gün o hakları geri alınan tek
meslek grubuyuz.
23)TBMM'de bakanı(Milli Savunma Bakanı) olup da sahiplenilmeyen tek
meslek grubuyuz.
24)TBMM'de biz Assubaylarla ilgili verilen önergenin Maliye bakanının iki
elini seri bir şekilde kaldırarak hayır diye bağımasıyla olumsuz sonuçla
karşılaşan meslek grubuyuz.
25)Şu anda %40'ımızın üniversite mezunu,%50'mizin 2 yıllık yüksek okul
mezunu,%10'umuzun 1. dereceye düşen personel olmasına rağmen
öğrenimimiz karşılığını alamayan tek meslek grubuyuz.
SONUÇ 1)BİZ ASSUBAYLAR İŞTE BU ŞARTLARLA GÖREV YAPAN BİR MESLEK
GRUBUYUZ.SORUNLARIMIZ ASLINDA BURADA YAZANLARDAN DAHA ÇOK FAKAT DİNLEYEN
YOK.DAHA AÇIKLAYICI BİLGİYİ TEMAD'DAN EDİNEBİLİRSİNİZ.
SONUÇ 2)YETKİLİ ORGANLARDA NAMUSU VE ŞEREFİ ÜZERİNE YEMİN EDİP ÜZERİNE
DÜŞEN GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEYENLER JAPONLARDAN NE YAPMALARI GEREKTİĞİNİ
ÖĞRENSİNLER!

Halil Yaz    26 Nisan 2008 22:17
Sn milletvekilinin meclisteki konuşmasını aynen diğer partilere gönderelim ve desteklerini beklediğimizi belirtelim.

HAYRİ    26 Nisan 2008 18:49
Sayın milletvekiline o güzel konuşması için teşekkür ediyorum ama şunu hatırlamamak mümkün mü 2000 yılında temsil tazminatını Assubaylara vermeyenler kimdı acaba onu sormak lazım diye düşünüyorum.Maalesef bütün siyasilerin Assubayların oyalamaktan başka bir şey yapmıyorlar bizim esas sorunumuzu çözecek yer herkez biliyorki Genel kurmaydır.

Ersen Gürpınar    26 Nisan 2008 14:26
Tercüman gazetesindeki yazı dizisi başladı Çelik Çelikyaman\'a destek ve sorunlarımızı lütfen iletiniz celik.celikyaman@tercuman.com.tr

Mehmet AKPINAR    26 Nisan 2008 13:12
Bugün Temad mesaj pano sunda Rasim ve Tekin isimlerine yazdırılan yazılara karşı yazdığım cevabi yazımdır ,yayınlayıp yayınlamamak onların tasarrufundadır;

Bu Rasim ve Tekin beyler hani şu olmayan sadece internet ortamında olan şahışlar yerine kendiniz bazı şeyleri açıklasanız daha iyi olmazmı,yazılan her kelime her satır buram buram bu satırları kimlerin yazdığını ortaya koyuyor,bu haliyle bu iş belden aşağı vurmaktır etik değildir,bu bir yarış bir bayrak yarışı,demokratik bir tutum değilmi,kimseyi kötülemeden de açıklama yapılamıyormu ,kompozisyon yazma nız yetmezse de bir editör demi yok bunu yapacak ,bu tutum camiaya zarar verir vede vercektir yazık oluyor gelecekte iyi anılmak herkesin hakkı olmalıdır,belge mevzuu ise ,elde mevcut olanlar konuşulanlar araya adam koymalar vardır vede olacaktır ,ama bu işi buraya getirmeden ,ayağa düşmeden halletmek daha iyi olmazmı,ne dersiniz,Etik olalım camia da bu işten güçlenerek çıksın,saygılar.

Ekrem    26 Nisan 2008 02:10
Sayın, Kamil Erdal SİPAHİ Bey,
TSK.da Kurumun içindeki sorunları en iyi bilen birisi olarak 24.04.2008 tarihinde TBMM.de "Astsubay" sorunları ile ilgili yaptığınız konuşma ve sorunların çözümü ile ilgili olarak diğer siyasi partililere yaptığınız yardım çağrılarınız nedeniyle size Bir Astsubay emeklisi olarak şükranlarımı sunuyorum.

Ekrem    26 Nisan 2008 02:07
Sayın Balbay, 27.04.2008 tarihinde Avrasya Tv.de Astsubaylar'ın yıllardır çözülemeyen sorunlarını, çözmek için vaatte bulunanların sorunları çözmek bir yana adeta çözmemek için elinden gelen tüm gayreti gösteren kesimlere örnek olacak bu söyleşinizi, benim gibi emeklisi ve çalışanı ile 500.000'e yaklaşan mevcuduyla ve büyük bir sabırsızlıkla bekliyor, inşallah söyleşiniz duyması gerekenlere ulaşır. Astsubaylar bu ülkede imtiyaz istemiyor.Sadece toplumun diğer insanları gibi eşit ve emeğinin karşılığı olan haklara sahip olmak istiyor. Sorunlarımıza duyarlılık gösterip bunu kamuoyu ile paylaşma özverisini gösteren başta siz olmak üzere tüm kesimlere şahsım ve camiamızın bir üyesi olarak teşekkür ediyorum.

HARUN KURUOĞLU    25 Nisan 2008 23:27
CUMHURİYET Gazetesi Yazarı Sayın Mustafa BALBAYa gönderdiğim yazının örneği aşağıdadır.



Sayın Mustafa BALBAY;27 Nisan 2008 tarihinde Assubaylarla ilgili yapacağınız tv proğramı nedeniyle size teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.Sorunlarımızın neler olduğüna , nerelerden kaynaklandığına ve çözüm yollarının nasıl olacağına dair bilgilerin çoğunu TEMAD Genel Başkanlığı(ANKARA) dan elde edebilirsiniz.Benim özellikle ve üzerine basa basa vurgulamak istediğim iki husus var.Ben ve ailem ATATÜRK'ün kurulmasına önderlik ettiği Demokratik,Laik ve Hukukun üstünlüğüne dayanan bu Cumhuriyette özgür,onurlu,başı dik,gerekirse kırılacak fakat hiç bir koşulda asla eğilmeyecek bireyler olarak yaşamakta kararlıyız.Bu yaşam tarzımızın varsa bir bedeli onuda seve seve öderiz.Gelelim vurgulamak istediğim hususlara:
1.Sayın BALBAY: Çalışan ve Emekli Assubayların sorunları bilinçli,maksatlı ve kasıtlı olarak yaratılmakta olup işin tabiatı gereği aynı mantıkla hareket edildiği için çözülmek istenmemekte ve çözülmemektedir.Bizim sorunlarımızı çözecek tek merci Genelkurmay Başkanlığıdır.Çünkü sorunların kaynağı orasıdır.Sayın Genelkurmay Başkanımız isterse Başbakanla yapacağı bir saatlik görüşme sonucu tüm sorunlarımız TBMM'den bir ay içinde çıkartılacak yasa ile sonuçlandırılır.Sorunlarımızın başlangıcı on yıllar öncesine dayanmakta olup üst üste yığılarak bu günlere gelmiştir. Türkiyeyi idare eden siyasi iktidarlarlada direk ilgisi pek fazla yoktur.Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse mecut iktidarın bizim sorunlarımızdaki payı yüzde on onbeş civarındadır.Oda emekli emniyet mensupları,imamlar ve öğretmenlere ödenen 100 YTL ilave paradır.Bu iyileştirmeden TSK mensupları yararlandırılmamıştır.Bu konuda mevcut iktidar haklıdır;Çünkü mevcut iktidarın düşündüğü ve Türkiyeye yerleştirmek istediği şeriat düzeninin karşısındaki en büyük beton duvar, ne muhalefet partileri,ne sivil toplum kuruluşları,ne ülkenin diğer demokratik kurumlarıdır.Bu duvar ve ürkütücü güç Türk Silahlı Kuvvetleridir.
2.Geçen hafta TBMM de Assubaylar' ın onlaca sorunundan biri olan derece kademe ile ilgili önce kabül edilen bir gün sonra iptal edilen yasanın geçirilmesi esnasında oynanan komedide kim bilir belkide mevcut hükümetin Silahlı kuvvetlerin personelini birbirine düşürme taktiği olarakta algılanabilir.Bunların ne zaman,nerede,ne için,ne yapacaklarını ön görmek gittikce güçleşiyor.Beni asıl üzen mensubu olduğumuz kurumun üst düzey yetkililerinin bizleri bu duruma düşürmemek için tedbir almamaları ve tedbir almamakta israr etmeleridirç.Sayın BALBAY; Bu Ülke bizim,bu Silahlı Kuvvetler bizim,yaşayacağımız başka ülke yok güveneceğimiz başka Ordu'da yok.Fakat Sayın BALBAY;bizimde bıçak kemiğide geçip iliğe dayandı.İnsan oğlu hep beraber olmak kaydı ile açlığa,sefilliğe,yoksulluğa,susuzluğa dayanırız.fakat adaletsizliğe,hukuksuzluğa ve birde adil olmayan paylaşıma asla dayanamayız ve tahammül edemeyiz etmiyeceğizde,üzüldüğü yerden kopar.Sorunlar sayfalar dolusu, zamanınızıda almak
istemiyorum.Proğramınıza ve sorunlarımızın dile getirilmesine bir sözcük katkı sağlayabildi isem ne mutlu bana.Başarı ve mutluluk dileklerimle saygılar sunuyorum.



Harun KURUOĞLU
(E)ASSUBAY
ANTALYA(TEMAD)Üyesi


3753
Mesaj Defteri yazıları