MESAJ PANOSU

Mesaj Defterine Yazın


erencan    22 Mayıs 2008 16:51
Saygıdeğer meslektaşım Yaşar Çakan, ilgili yerlere zaten sürekli ileti gönderiyoruz ve bundan saonra da göndermeye devam edeceğiz. Bu konudaki düşüncelerinize yürekten katılıyorum.

Ancak, bazı meslektaşlarımızın ya da dışardan birilerinin neden bu harfi kullanmıyorsunuz dedikleri zaman, verebilecek bir cevabımız olması açısından ayakları yere basan sağlam bilgilere sahip olmamız gerekir diye düşünüyorum.

Karşımıza, bu harfi aşağılık kopleksine kapıldığımız için kulladığımızı düşünenler bile çıkıyor..Halbuki bizlerin böyle bir problemi yok. Zaten bu kelimeyi dileyen dilediği gibi kullanıyır.

Bu tür konularda bilgi sahibi olmamız için katkı sağlayan Sayın Kemal Düz gibi meslektaşlarıma minnettarım.

Astbaşkan kelimesinden t harfinin düşürülmesinin gerekçesi TDK yetkililerine sorulduğu zaman şu cevabı veriyorlar. " Gelenekselleşmiştir "

Birinci, başta gelen manasına gelen " as " kelimesi başkan kelimesiyle birleşince nasıl oluyorda ikinci manasına dönüşebiliyor? Gelenekselleşmiş sözü bu çelişkiyi ortadan kaldırmaz.

Zaten " astbaşkan " kelimesini söylerken ağzımızdan " t " harfi çıkmıyor, bu nedenle gelenekselleşmiştir deselerdi buna bizde inanır ve yürekten katılırdık ama durum böyle değil.

Dil bilgisi kuralları, zümrelere göre uygulanan bir olay değildir ve olamaz.

Eğer birileri bizleri hayatın her alanında aşağılarda bir yerlerde gösterebilmek adına kuralları hiçe sayarak renkleri, çizgileri ve harfleri kullanmaya kalkarsa, bizimde bir insan olarak reflekslerimizi göstermemiz kaçınılmaz bir sonuçtur. Saygılarımla.

Ahmet ERGÜVENERLER    22 Mayıs 2008 11:10
Manisa'da yapılan TEMAD seçim kongresinde,Geçici Bşk.Behlül abi''Hükümetin durumu malum''diye söze başladı şimdi biz oraya genel kurul için mi toplandık yoksa hükümeti eleştirmeye mi eğer hükümeti eleştireceksek Orduevi'nin dışına çıkıp orada tartışalım derim aksi halde yasal olarak suç işlemiş oluyoruz ve buna herkes seyirci kaldı.Ben dilerdim ki orada temsil tazminatı,1/4,AİHM gibi konular ve TEMAD'ın eksikleri ve yaptıkları/yapamadıkları tatışılıp konuşulsaydı çünkii doğrusu buydu.

Halil ERGENLİ    22 Mayıs 2008 10:37
TEMAD Ana Sitesi (www.temad.org) nin hatlarda yaşanan teknik bir arıza nedeniyle yayın yapamadığı, arızanın muhtemelen bugün saat 14.00'te çözüleceği Basın Yayından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı A. Galip KAPLAN Tarafından bildirilmiştir.

kürşat    22 Mayıs 2008 08:39
ayrıca biz hala tsk da çalışanların özlük haklarımız ile ilgili sorunların peşinden koşması biraz zor oluyor ama siz emekli komutanlarımız bu iş için biraz daha gayret gösterirse, biz emekli olduk bizden geçti demezse bizleri mutlu edersiniz. haklarımızı elde edemessek bile çaba sarfedilmesini görmek insanı duygulandırıyor.

kürşat    22 Mayıs 2008 08:32
saygıdeğer komutanlarım ben emekli bir astsubay değilim hatta daha yolun başındayım astsubayçavuşum ama sizin zamanında yaşadığınız sıkıntıların hepsini şuan bizlerde yaşıyoruz, sizin sayenizde edindiğimiz özlük haklarımız için hepinize minnettarım. eminimki eğitimli ve bilinçli astsubaylar yetiştikçe tüm haklarımıza kavuşacağız.

Hikmet BOLAT    21 Mayıs 2008 23:18
2008 Yılı Genel Kurullarını Yaparak, Yönetimlerini oluşturan;
TEMAD Balçova, TEMAD Manisa ve TEMAD Mersin Şubelerimizin değeli yöneticilerini kutluyor.
Camiamıza için yapacakları çalışma ve hizmetlerine teşekkür ediyor başarılar diliyorum.
Hikmet BOLAT

yaşar çakan    21 Mayıs 2008 18:36
Ha astsubay olmuş,ha assubay olmuş ne farkeder.Bu konunun açıklaması zaten sitenin içerisinde var.Beğenilir veya beğenilmez.Önemli bir konu da değil.Eskiden kısaltma Asb.idi.Sonra Astsb.oldu.Bütün bunlar olurken ne değişti Allahaşkına.O zaman da 1/4 derece,Temsil,görev tazminatı vb.Bir çok haklarımız verilmemişti.Şimdi de verilmedi.Yani değişen bir şey yok.Çamur atmak uğruna bir harfe takılmak ne derece doğru acaba.Bırakalım bunları,hedefimizden şaşmayalım.Assubayın astsubay anlamına geldiğini herkes biliyor.konuşurken assubay diyoruz.Assubay demeyle subayın ası anlamında düşünenler herhalde yoktur.Bu konuyu aşağılık kompleksi yapan da zaten yoktur.Bu konuda bir adet doğru vardır.O da Astsubayla assubayın anlamının aynı olduğudur.Bu gibi sanal konularla uğraşmamak gerekir.Bizim yapacağımız durmadan usanmdan haklarımızı alma konusunda mücadele etmektir. sanal alemi kullanan herkes,C.başkanı,Başbakan,millet vekillerine bazı kurumlara haklarımız konusunda e-mail atmaya davet ediyorum.En azından bu konuyu sıcak tutarız.Mevcut iktidar kapatma davasına kilitlenmiş vaziyette.Sayın bakan(msb)zaten bakmayan olmuş.Biz ise bir tane harfe mi odaklanalım.Hedefimiz belli,sayın meslektaşlarım.Lütfen oraya odaklanalım.Saygılar...

Hayati ERGÜRBÜZ    21 Mayıs 2008 14:53
Açılış sayfamızı www.emekliassubaylar.org yapalım ne kaybederiz...Ama kazanacağımız kazandıracağımız çok şey olabilir
Haydi hep birlikte yapalım,
Araçlar/internet seçenekleri/Üstteki bölüme yani adres bölümüne www.emekliassubaylar.org adresini copyala& yapıştır yapalım.Bu kadarcık..

kemal düz    21 Mayıs 2008 09:20
astsubay mı assubay mı yazılmalı bu konu hep tartışma konusu oluyor. şüphesiz bunun haklı nedenleri vardır.80 öncesi Tdk sözlüğünde assubay sözcüğü;öneriyle veya emirle yeni sözlüklere "Astsubay" şeklinde yazılmış olamaz mı? o günün koşulları dikkate alınırsa: bu konu pek akla aykırı değil gibi...ayrıca bugün gerek Tdk yazım kılavuzu, gerek sözlüklerinde geçen bileşik/bitişik kelimelerde ve pek sözcüğün yazımında kurumlar arasında bile ortak görüş olmadığı yönünde ifadeler duymaktayız.Ösym'nin sınavlarında Tdk'nın 80 yazım kılavuzunu ve sözlüğünü ölçü aldığını bu işin uzmanları yaptığım iş dolayısıyla bana ifade etmişlerdir.Öyle bir uyum olsa varlığını bildiğimiz eski Tdk'undan ayrılanlarca veya uzaklaştıranlarca kurulan Dil Derneği 21 yıldır kamu yararına bir dernek olarak varlığını sürdüremezdi:halen dil alanında bilimsel çalışmalar yaptığı da bilinmektedir.bu itibarla bu sitade yazılan assubay kelimesini eleştiri konusu yapanlar - ki bu yazıyı yazmama neden de: Temad mesaj sayfasında Assubay sözcüğünü sorun eden yazı üzerine yazılmıştır. ayrıca bütün bunların ötesinde burada ki assubay ifadesi bir duruşun bir kararlılığın bir haklılığın bir zenginliğinyeni düşüncelerin ortaya konulmasının da ortaya konulduğunun göstergesi sayılabilir. doğaldır ki hiç kimsenin sürgit yanlışlara göz yumması da beklenemez.evet alışılan bir sözcük var...ancak bu sözcük de o sözcüğü daha da zenginleştiren ona yeni bir imge katan ona şiirsel bir duygu getiren ayrıca kulağa da hoş gelen söyleyişi de yazılışı da gayet uyumlu bir kavramdır: "Assubay" sözcüğü....bunun dışında başka anlamlar arayanlar kendileriyle bir yüzleşseler daha faydalı bir yapmış olacaklar kanısındayım....
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Saygıdeğer DÜZ
Bu güzel yorumunuzu sitemizdeki astsubaymı? Assubaymı? yazımıza eklerseniz daha çok arkadaşımız yararlanmış olur. Teşekkürlerimizle

erencan    21 Mayıs 2008 05:16
Sayın Komodor; sahip olduğunuz bilginin, bir atımlık baruttan öte bir şey olmadığını kendi dilinizle söylediniz, kendi ellerinizle de yazdınız. " BİLGİSİZ İNSAN, TEK TEK ATAN DOLMA TÜFEĞE BENZER. "

Elbette kimse kimsenin fikirlerine katılmak zorunda değildir. Siz, fikirlerimize katılmadığınızı beyan etmek bir yana, adeta alay edercesine bir tavır sergilediniz ve de hiçbir şey bilmediğiniz halde çok bilgili edalarıyla ders vermeye kalkıştınız. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, birde bilgi noksanlığımızdan ve kompleksli oluşumuzdan dem vurdunuz.

Siz kimsiniz ve kendinizi ne sanıyorsunuz?

Eleştiri; tutum, davranış ve ortaya atılan bir konu üzerine yapılır... İnsanların kişiliği üzerine saldırıda bulunmak, akıllı insanların yapacağı işler değildir. Şunu çok iyi bilin ki, " İSTEDİĞİNİ SÖYLEYEN İSTEMEDİĞİNİ İŞİTİR. "

Öz güvenimizi yitirdiğimizi, aşağılık kompleksine kapıldığımızı filan mı vrgulamaya çalışıyorsunuz? Bizler sağlıklı, öz güveni tam, ne dediğini bilen donanımlı insanlarız. Çekinmeden istediğinizi söylüyor, dilediğiniz yakıştımaları yapıyorsunuz.Bizim de size teşhis koyabileceğimiz hiç aklınıza gelmedi mi?

Neyi, nerede, ne zaman, nasıl, hangi üslupla konuşacağınızı bilmiyorsunuz. Karşınızdaki herkese, dediğim dedik, öttürdüğüm düdük demekle bir yere varamazsınız. Bu davranışları sergilemekten çekinmeyen bir insanın, kendisine saygısı olur mu ki başkasına olsun!

Cümlelerin sonuna bilerek ters koyduğım ( ¿ ) soru işaretinin arkasına sığınıp, benim yüzüme vurabileceğiniz herhangi bir bilgisizliğim olduğunu düşünmeniz, sizin içinde bulunduğunuz aczi gösterir.

Yazdığınız yazılarda o kadar lafı verip veriştireceksiniz, sonra da dönüp bize ciddiyetten bahsedeceksiniz... Olayı istenmeyen noktalara taşıyacaksınız, ondan sonra da burası bu konunun tartışılacağı yer değil diyeceksiniz.

Peki ama Türkçe dil bilgisi kurallarını keyifle anlatırken birden bire ne oldu ki burası bunu yeri değil diyerek kestirip attınız. Kafanıza taş mı düştü? Gördüğüm kadarıyla Türkçeniz kadar İngilizcenizde çok güzel.

Hukuki net sitesinde bizlere karşı saygısızca, fütursuzca, alaycı, aşağılayıcı, niteliksiz yazılar yazacaksınız, istediğiniz gibi konuşacaksınız, ama bizler yazı yazmayalım diye de kapıya kilidi vuracaksınız.

Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Atatürk

Sayın Komodor, sizin yüzünüze vurulacak o kadar çok şey var ki, kendimize olan saygımızdan bunu yapmıyoruz. Siz kendinize ne kadar inanıyorsanız, karşınızdakide size o kadar inanır. Uzaklarda bir şey aramanıza gerek yok. Ne ararsanız kendinizde arayın. Saygılarımla. karaassubay@mynet.com

Şerafettin Turgay    21 Mayıs 2008 02:32
emekliassubaylar.org' ta 700000 i görmenin mutluluğu bir başkaydı bugün .

* Bu düşünceydi
* Bu fikirdi
* Bu yıllarca bastırılmış duyguların , susturulmuş camianın haykırışıydı.
* Bu tanışmanın , kaynaşmanın, çalışmanın , varlığını kabul ettirmenin ıspatıydı
* Şubelerde görev alışın , Ankaraya yürüyüşün açık görünüşüydü
* Yılların sancısı ekonomik sorunların çözümüne başlangıç, sosyal haklarımızın alınması yolunda öncüydü.
* Bu günlere gelmede emeği geçen , meşaleyi yakan , taşıyan , karanlığı aydınlatan herkese sonsuz şükran ,sevgi ve saygılarımla.

Ökkeş Kadri BAÇKIR    21 Mayıs 2008 01:36
700 000 bininci giriş ben isem, ozaman 700 001 geçerlidir.

EMEKLİASSUBAYLAR    21 Mayıs 2008 01:28
01.27 de 700000 i bulduk.
Ziyaretçilerimiz !
Bugün 2376
Dün 2648
Bu Hafta 5024
Tüm Zamanlar 700000

gören yazsın.(Ökkeş abi muhtemelen ilk 700000 i gören kişidir.Böylecede 3 günlük tatili kazanmıştır,hayırlı olsun)

ahmet tunca    20 Mayıs 2008 18:49
Saygıdeğer Astsubay büyüklerim ve arkadaşlarım.Ben 2006 yılında istifa etmiş bir Jandarma astsubayım yalnız sonuçta ben de emekliye ayrılma işlemine tabi tutuldum ve hala kendimi sizlerden biri olarak görmekteyim.İstifam sonucu ödemem gereken tazminat tarafıma tebliğ edildi ve komando kursu için de tarafıma tazminat tahakkuk ettirilmiştir. Beytepe deki Temel kurs eğitiminde tarafıma yapılan harcamalara hiç itirazım yok ama komando kursuna hepimiz emirle ve zorunlu olarak gidiyoruz.Bu yuzden bu tazminatı ödemem haksızlık olmuyor mu? Bu konuda bilgisi olan büyüklerimin yardımına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.

RIDVAN TAYHAN    20 Mayıs 2008 09:48
http://www.yalovatemad.com
Temad Mersin,Temad Balçova,Temad Manisa Şübelerimizde yapılan genel kurullarda yönetime seçilen arkadaşlarımı kutlar,çalışmalarında başarılar dilerim.
Rıdvan TAYHAN
TEMAD Yalova İl Bşk.

nihat yavaş    20 Mayıs 2008 03:35
Aslında kardeşsiniz!
Hakikaten, bu nasıl bir çaresizliktir?
Nasıl bir güçlü olana, paralı olana, kudretli olana teslim olma halidir?
İmtiyazlara, zümre egemenliklerine kapalı, eşitliğe dayalı cumhuriyet ideali hanidir?
"Alttaki" milyonlarca insanın oylarını alarak iktidara gelenlerin aczi veya küstahlığı nasıl bir demokrasi aczidir?
"Kamu görevi", yani kamusal sorumlulukla kamusal yarar uğruna görev yaptıklarını zannettiklerimizin "zümreci" halleri nasıl bir devlet şeklidir?

Bakın, halen görevde olan asker bir okur şunu yazmış:
"Tuzla tersanelerinde işçileri öldüren kazalar için Bakan Faruk Çelik buram buram acizlik kokan bir açıklama yaparak durumu sadece kendisinin çözemeyeceğini, ölümlerin süreceğini söyledi.
Bu nasıl bir hükümettir ki;
Tersanelerdeki sorunların çözümünü tersane sahiplerine, armatörlere terk ediyor...
Milli Savunma Bakanı astsubaylarla ilgili sorunları kendilerinin çözemeyeceğini söyleyip çözüm mercii olarak Genelkurmay'ı gösteriyor.
Bence acz içinde itiraf değil istifa açıklamalılar.
Onlarca işçinin ölümünü seyreden bakan ile bürokratı Kasım Bey de, binlerce astsubayın, uzmanın başına çuval geçirir gibi gelişen kanun teklifi rezilliğinin baş aktörü Milli Savunma Bakanı da istifa etmeli, en azından kamu vicdanını rahatlatmalılar."

Diyeceksiniz ki, "Bu iki mesele arasında ne alaka var?"
Size "ilgi ve alaka"nın yazının girişindeki ilke, hak, hukuk, insanlık, vicdan, tutarlılık, cumhuriyet, demokrasi meseleleri olduğunu tekrar etmeyeceğim.
Sadece şu "fiziki ve teknik alaka"yı yazacağım:
Belki bilirsiniz, Tuzla'daki 50 civarındaki tersane patronu ile taşeron "altpatronlar"ın, iktidar ile muhalefetin partileri bir yana, doğrudan iki "patron milletvekili" temsilcisi var. İki tersane sahibi.
Binlerce çalışan işçi ile onlarca ölen işçinin ise doğrudan milletvekili temsilcisi yok.
Onlar da milyonlarca insan gibi muhtemelen patronların, taşeronların partilerine oy verdi.
Neyse, işte o patron milletvekillerinden (biri MHP'li) AKP'li olanı aynı zamanda Milli Savunma Komisyonu Başkanı.
Yani, Milli Savunma Komisyonu Başkanı da bir tersane patronu.
İşte o asker okurun şıppadanak kurduğu bağlantı da bu:
Geçenlerde o komisyon, "Tersane patronu Başkan"ın ısrarlı teklifiyle, albaylara "beklemeden kadrosuzluk tazminatı hakkı" tanıdı ve Meclis'ten geçirdi. Çok çok kısa sürede.
Geçirsin; verilmiş, alınmış haktır, kimsenin gözü yoktur.
Ama aynı komisyonda, şehit oldular mı bayrağa sarılı tabutları başında askeri ve sivil erkanın nutuk attığı on binlerce astsubay, uzman jandarma, uzman çavuş, yani ordunun yüzde 80'i aşkın personeli ile emekleri, emeklileri, emeklilikleri hakkında tasarı, teklif, taslaklar aylardır, yıllardır tozlanıp çürümüş halde.
Tersane patronu teklifiyle şıppadanak "bir kısım ordu mensubuna hak" çıkarabilen Komisyon ile Meclis, "alttaki bir kısım ordu mensubunun hakkı" nı ise ya "komisyonun diplerine" yahut "Ordunun zirvelerine" havale ediyor.
Tersane işçilerinin ölüme havale edilmesi gibi.


Türkiye'deki esas hikâye bu.
Esas hikâye dipler ile zirvelere dair.
Esas hikâye "dipsiz kuyu"da gizlenen o meşhur ve meşum mutabakata dair.
Bizim bu meslekten anladığımız esas hikâye, o "dipsiz kuyu"yu didiklemeye dair.
Esas hikâye binlerce tersane mensubundan, tek bir tane işçi değil, iki patron milletvekili çıkmasına, patron milletvekilinin komisyonda yaptığı askeri tercihlere, anamuhalefetten taşeronlar ile iktidardan, muhalefetten patronların "para-ideolojik" ittifakına, tüm zümre egemenliklerinin rantlarına, köle düzenine, alttakileri maddi ve manevi aşağılamaya dair.
Bildiğimiz bir şey var:
Birbirlerini umursamadıkları, birbirlerine diş biledikleri tüm zamanlarda bile...
Tersane işçisinden ordu emekçisine, aslında tüm alttakiler, ölü ya da diri, kardeştir!

Sayın Umur TALU nekadar güzel anlatmışsınız günümüz TÜRKİYE YÖNETİM DÜZENİNİ. Ağzınıza sağlık sizin takipçiniz olarak yazılarınızı daha bir dikkatle okumaya devam edeceğim.
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Saygıdeğer Umur Talu için duygularımızı ifade edecek kelime bulmakta yetersiz kalıyoruz o assubayların gönlünde adalet ve eşitlik savunucusu bir cesur yürek olarak en mutena köşede yer almıştır. Sana minnettarız Sn. Talu herşey gönlünce olsun utalu@sabah.com.tr

erencan    19 Mayıs 2008 14:23
Sayın Kılınç, geçmişte yaşanan bazı olayların bizlere gönderdiği mesajları doğru okumak gerekir. Bugüne kadar boşuna yazdığınız bir tek satır bile görmedim. Yazdığınız anıda, herkesin çıkarması gereken bir ders olduğunu düşünüyorum. Ellerinize sağlık. Saygılarımla.

EMEKLİ ASSUBAYLAR    19 Mayıs 2008 12:07
Hafta sonu yapılan genel kurullar sonrası,Temad Balçova,Temad Manisa ve Temad Mersin Şb.lerinin yönetimlerini kutlar,çalışmalarında başarılar dileriz.

yusuf ÖZKARA Antalya    19 Mayıs 2008 10:48
Manisa TEMAD il başkanlığında yapılan Genel Kurulda İl Başkanlığına seçilen Sn.Muharrem TURAN ve yönetimdeki değeli arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz

yusuf ÖZKARA Antalya    19 Mayıs 2008 10:43
TEMAD'ımızın İzmir / Balçova şubesinde Yapılan Genel Kurul ile seçilen Faruk ÖZERDEM ve değerli yönetimimine,yönetimimiz ve tüm üyelerimiz adına başarılar dileriz

erdoğan erşahince    19 Mayıs 2008 10:37
MERSİN TEMAD İL SEÇİMLERİ 18 MAYIS 2008 TARİHİNDE YAPILMIŞTIR.GENEL KURULA GENEL BAŞKAN ANKARA'DAKİ YOĞUN İŞLERİ NEDENİYLE KATILAMAYACAĞINA DAİR MESAJ GÖNDERMİŞ VE MESAJ BENİM TARAFIMDAN GENEL KURULDA OKUNMUŞTUR.GENEL BAŞKANININ ANKARA'DA DEĞİLDE, İZMİR'DE OLMASINDAN DOLAYI KATILMADIĞINI MESAJ PANOSUNDAN ÖĞRENMİŞ BULUNUYORUZ.SELAMLAR

MEHMET ALİ KILINÇ    19 Mayıs 2008 10:25
ŞİMDİYE KADAR YAPTIĞINI YAPMAK....

Son bir yıldır olduğu gibi,ülkemizde cumhurbaşkanlığı seçimleri hep sancılı geçmiştir. 12 Mart dönemini takip eden yıllarda, takriben 1972 sonu 1973 başlarında olsa gerek, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunayın görev süresi sona ermek üzere olduğundan yerine yeni cumhurbaşkanını seçmek için arayışlar başlar. Seçme durumunda olan siyasiler bir ara yeni cumhurbaşkanı adayı bulmakta zorlanırlar ve "acaba Cumhurbaşkanı Cevdet Sunayın görev süresini uzatsak mı" sorusu gündeme gelir. Bu konuyu tarihi kişilik, CHP Genel Başkanı İsmet Paşa'ya götürürler ve "eğer Sayın Cevdet Sunay'ın görev süresini uzatırsak, yeni dönemde ne yapar acaba" sorusunu sorarlar. Rahmetli İnönü "Şimdiye kadar yaptığını yapar" cevabını verir. Nedense içimden, bir yerlerde okuduğum bu tarihi anıyı mesaj panosuna yazmak geldi. Saygılarımla...

erencan    19 Mayıs 2008 09:51
Sayın comodor 1 tr , TDK da ikiz ünsüz kuralı var ama, astteğmen ve üstteğmen kelimelerindeki " t " harflerinin düşürülmesiyle bir ilgisi yoktur. Bu konuda bilginiz olmadığı halde bilgiçlik taslamak, alaylı bir yaklaşımda bulunmak, insanlara ders verir nitelikte yazılar yazmak ne kadar doğru? " İstediğini söyleyen istemediğini işitir "

Yazdığınız yazıların tamamını okuduktan sonra size yazı yazdım. Bu olayın buralara gelmesinin müsebbibi sizsiniz. Demek ki, bir olayın alay konusu edilmeden, saygı sınırları içerisinde anlatılmasının yolları da varmış. Öyle değil mi? Bunu öğrendiğinize sevindim.

Aslında başka bir isimle girip sizin sitenizde yine size yazı yazardım ama buna gerek duymadım. Bizler sizin gibi saygısız insanlar değiliz.

Sitenin bizlere kapatılması bilgisizliğinizi kapatmaya yetmez. saygılarımla.

Ersen Gürpınar    19 Mayıs 2008 00:03
http://blog.milliyet.com.tr/ersengurpınar
Saygıdeğer Meslekdaşlarım
Bugün benimde üyesi olduğum İZMİR BALÇOVA TEMAD şubesinin ve TEMAD MANİSA şubesinin seçimleri yapılmıştır. Büyük demokratik bir olgunlukta gerçekleşen seçimlerde BALÇOVA'da Sn.Faruk ÖZERDEM ve MANİSA'da Sn.Muharrem TURAN başkanlığında ekip yeni yönetimde yeniden görev almışlardır. Kendilerini kutluyor ve assubay onuruna yapacakları katkılar nedeni ile teşekkürlerimizi sunuyorum.
NOT: Seçimler nedeniyle Ankara'dan gelen Genel Mrk. Yönetiminden Sn.Genel Başkan Mustafa Erol yaptığı konuşmada sitemizde yayınlanan konuları ve kelimeleri kullanması memnuniyetimizi arttırmıştır

EMEKLİ ASSUBAYLAR    18 Mayıs 2008 22:26
ESKİŞEHİRSPOR BİRİNCİ LİGDE.
BAŞARILAR DİLERİZ.


3753
Mesaj Defteri yazıları