Saygıdeğer Meslekdaşlarım Mynet mesaj grubumuzda teknik bir arıza nedeniyle mesajlar iletilememektedir. Durum mynet yetkililerine bildirilmiştir. En kısa zamanda sorun çözülecektir ancak mesajların yenilenmesi gerekiyor. Bilgilerinize sunarım.
cemalkiyi 11 Haziran 2008 23:16
Sayın milletvekilimiz Erdal SİPAHİnin 11.06.2008 günü TBMM Genel Kurulunda Astsubay sorunları ve hakları ile ilgili yaptığı konuşma metninden astsubaylarla ilgili bölümü TBMM tutanaklarından alınmıştır. Bu vesile ile Milletvekilimiz Sayın Erdal SİPAHİye teşekkürlerimi sunarım. KONUŞMA METNİ Sayın milletvekilleri, bu vesileyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin asli unsurlarının başında gelen değerli astsubaylarımızla uzman jandarmalar ve 3269 sayılı Yasa'yla başlayan sözleşmeli uzman erbaşlarımızın bazı önemli sorunlarını bir kez daha Meclis gündemine getirmek istiyorum. Bu sorunları 24 Nisan 2008'de, 95'inci Birleşimde gündeme getirmiştim. Daha sonra da 6 Mayıs 2008'de, üç ayrı önergeyle bu sorunlara yazılı cevap talep etmiştim. Şu ana kadar bu verilen yazılı soru önergelerine herhangi bir cevap verilmedi ve herhangi bir olumlu gelişme de meydana gelmedi. Bu nedenle, acil sorunlarına sabırsızlıkla cevap bekleyen bu değerli eski silah arkadaşlarımın sorunlarını her vesileyle Meclis gündemine getirmeye devam edeceğim. Ülkenin en ücra köşelerinde, en zor şartlarda, aile fertleri de aynı kaderi paylaşarak geçiren muhterem astsubaylarımızın muvazzafları fakirlik sınırının altında, emekli olunca gelirleri yüzde 48 azalan emekli astsubaylarımız ise fakirlikle açlık sınırları arasında âdeta yaşam savaşı vermektedirler. Büyük bir sabırla ve aldıklar millî devlet terbiyesiyle yıllardır durumlarında düzelme beklemiş, ancak sürekli oyalamalarla sabır sınırlarının sonuna gelmişlerdir. Bu şerefli insanları sokağa dökülmek, Bakanlık veya Meclis önünde eylem yapmak zorunda bırakmayalım. Haklı tepkileri giderek eylem noktasına gelmektedir, bu konuyu hatırlatıyor ve uyarıyorum. Ne istiyorlar, çok özetle belirteyim: Bir: Sosyal Güvenlik Yasası görüşülürken MHP'li milletvekillerinin önerisiyle astsubay ve emeklilerimizin 1'inci derece 3'üncü kademesinden 4'üncü kademeye intibakları talep edilmiştir. Komisyonda bu konu kabul edilmiştir, ancak 16 Nisan 2008'de 5 AKP'li milletvekilinin tekriri müzakere önergesiyle geri çekilmiştir. 17 Nisan 2008'de de bu geri çekme işlemi tamamlanmıştır. Bu önce kabul edilip, sonra geri çekme işini muvazzafıyla, emeklisiyle değerli astsubaylarımıza birisinin anlatması gerekmektedir. Astsubaylarımız haklı olarak büyük bir tepki ve infial içindedirler. Bu kademe ilerlemesiyle alacakları 5 veya 10 YTL'nin peşinde değildirler, bu konuyu bir onur ve gurur vesilesi yapmışlardır, bu sebeple tepkilidirler, bu tepkilere bir cevap verilmesi gerekmektedir. Lütfen bu hatayı düzeltelim diyorum. Eğer düzeltilmeyecekse biz Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak bir satırlık bir değişiklikle bunun düzeltilmesi konusunu tekrar gündeme getirmekte kararlıyız. İkinci bir konu, göreve başlangıç dereceleri: Meslek yüksek okullarının açılmasından önce lise ve denge okulu bitirip, bir yıllık sınıf okulları mesleki eğitimine alınan astsubaylarımız 10'a 1'inci dereceden göreve başlıyorlardı. Bu öğrenimi gören diğer devlet memurları 11'e 1'den göreve başlarken, astsubaylarımız ve bazı diğer kamu personeli bir üst dereceden göreve başlamaktaydı. Bu, görev koşullarından kaynaklanmaktaydı. Bu hak, maalesef, fakülte ve yüksekokul mezunu astsubaylara tanınmamıştır. 926 sayılı Yasa'nın ilgili cetvellerine yapılacak değişiklikle, meslek yüksekokulu mezunları astsubaylarımızın 9, lisans mezunlarımızın 8'inci dereceden göreve başlatılmaları ve emeklilerin intibaklarının da buna göre yapılması gerekmektedir. Kaldı ki kendi nam ve hesabına yüksekokul bitiren astsubaylarımız şu anda meslek yüksekokulu mezunu astsubaylarımızdan daha alt kademeden maaş almaktadırlar. Yani aynı öğrenimi görenler arasında da bir fark bulunmaktadır. Diğer bir konu temsil tazminatı konusudur. 2000 yılında sadece general ve amirallere, 2000 yılında ise bir değişiklikle albay ve yarbaylara da ödenmeye başlayan bu tazminat -Yasa'nın özüne aykırı olarak- farklılık yaratmıştır. Nitekim 631 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'ye istinaden çıkarılan Bakanlar Kurulu kararının iptali için açılan davada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu uygulamanın Yasa'ya aykırı olduğuna dair karar vermiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli arasında maaş hiyerarşisi kurulması için subaylarda kıdemli binbaşı, binbaşı, astsubaylıktan subay olanlarda kıdemli yüzbaşı, yüzbaşı ve astsubaylarımızda ikinci kademe kıdemli başçavuş, kıdemli başçavuşların da makam tazminatı cetvelinde yer almaları ve yapılacak değişikliklerle temsil tazminatı içine alınmaları bu haksızlığı önemli ölçüde giderecektir. Bu konuya, biraz sonra, Bakanlığımızın daha önce vermiş olduğu bir cevapla tekrar değineceğim. Diğer bir konu: Birinci dereceden emekli olanlar ile ikinci dereceden emekli olanlar arasında oluşan yüzde 40'a varan maaş farkları, dengesizlikler bulunmaktadır. Bu dengesizlikler düzeltilmelidir. Bu konuda, Genelkurmay Başkanlığımızca, 31 Ocak 2002'de Personel Başkanlığından gönderilen ve ek göstergeleri adaletli biçimde oluşturacak bir teklifte bulunulmuştur ancak altı yıldır bu konuda herhangi bir gelişme olmamıştır. Sayın Millî Savunma Bakanımız burada bulunmamaktadırlar. Ancak ben kendilerinin bu konudaki bir cevabını hatırlatmak isterim. Geçen yasama döneminde, 7/4580 sayılı bir soru önergesine 28 Şubat 2005'te Sayın Millî Savunma Bakanımızın verdiği cevabın bazı satırlarını okumak istiyorum ki, bu tazminatlarla ilgili bir cevaptır: "10 Ocak 2002 tarihinde kanun hükmünde kararnameyle Türk Silahlı Kuvvetlerinde albay ve yarbay rütbesindeki personel ile eşiti seviyede diğer kamu personeline görev tazminatı adı altında bir tazminat ödenmeye başlanmıştır. Bahis konusu tazminatın zamanla diğer personele verilmesi planlanmış ve ilk aşamada kıdemli binbaşı, binbaşı, 2'nci kademe kıdemli başçavuş ve kıdemli başçavuş rütbesine yönelik çalışma yapılmıştır. Görev tazminatının bahsi geçen personele de verilmesi maksadıyla girişimler ve çalışmalar devam etmektedir." Evet, 2005 yılında Sayın Millî Savunma Bakanının verdiği yazılı cevapta bunlar yazılı. Bu cevabın üzerinden üç sene dört ay geçmiştir. Değerli astsubaylarımız, bu girişim ve çalışmaların artık bitmesini, kendileri hakkında söylenen, yazılan vaatlerin sonuçlanmasını sabırsızlıkla beklemektedirler ve artık sabır sınırları zorlamaya başlamıştır. Evet, muvazzafıyla, emeklisiyle ben değerli astsubaylarımıza en iyi dileklerimi sunarak onlarla birlikte olumlu gelişmeleri aynı sabırsızlıkla beklediğimizi belirtmek isterim. Onların sorunlarının sadece bir bölümünü yüce Meclise aktarmaya çalıştım. Bunun yanında oda hapsi cezasının insan haklarına aykırı olmasıyla ilgili birtakım önerileri var. Gene, Oyak yönetiminde görev alma konusundaki haklı bir dilekleri var, ki bu konuda Sayın kuvvet komutanlarımızın onayıyla bazı gelişmeler olduğuna dair duyumlarımız var. Bu Oyak yönetiminde görev alma konuları keşke daha önce gerçekleştirilmiş olsaydı, en azından Oyak Bank'ın yabancılara satılması konusunda belki daha başka bir yöntem seçilirdi diye düşünmekteyim.
yalçın 11 Haziran 2008 09:28
SİTE YÖNETİMİ; DAHA ÖNCE YAZDIĞIM MESAJ YAYINLANMADI.BANA DA EMEKLİ ASSUBAYLAR SİTESİNDEN MESAJ GELDİ YÖNETİCİ KONTROLÜNE MÜTEAİKİP YAYINLACAKTIR VE TEŞEKKÜR EDERİZ DİYE AMA HERHALDE YAYINLANMASI UYGUN GÖRÜLMEDİ.bende daha önceki mesajıma eklemeler yaparak tekrar gönderiyorum.BU MESAJIMIN İNCELENMESİNİ VE YAYINLANMASI SIKINTI YARATACAK İSE YAYINMLANMAMASI ve E.mail adresimide bilgi mesajı gönderilirse sevinirim.
BEN BU MESAJIMDAKİ SATIRLARI YAZARKEN HERKESİN ASSUBAYLAR İLE İLGİLİ GELİŞME OLMADIĞINI BİLDİĞİNİ BİLDİĞİMDEN SIRF BİLİNEN SORUNLARI TEKRAR YAZARAK GÜNDEMİNİN SICAK KALMASINI VE KAMUOYU OLUŞTURMAK ADINA TEKRAR YAZMAK İSTEDİM.
ASTSUBAYLARLA İLGİLİ ÇALIŞMA VE GELİŞMELERİ SÜREKLİ TAKİP ETMEYE ÇALIŞAN BİRİ OLARAK Ben TESUD (EMEKLİ SB.SİTESİ) sitesine girdim. Ancak bu sitede hiç hak arama ile ilgili ve ezilmiş kitlenin isyanı konulu yazılar yazılmamış.TESUD sitesi tamamen üyelerince emekli olduktan sonra kültürel faaliyetlerde buluşmak için haberleştikleri ve ekonomik,sosyal,ulusal konularda görüş beyan ettikleri bir site haline getirilmiş.DEMEK OLUYORKİ ÖZLÜK HAKLARI TAMAMEN DOYURUCU VE İSTEDİKLERİNİ ALMIŞLAR.ALACAK BİR ŞEYLERİ KALMAMIŞ.MEVCUT SİSTEM BÖYLE ELİT BİR KİTLE YARATMAYA UYGUN.SİSTEM ONLARI MEMNUN EDİYOR. Ama TEMAD, EUD(Emekli uzmanlar sitesi) ve EMUD (Emekli muazzaf uzmanlar sitesi) gibi derneklerin wep sayfasında ezilen, haksızlıklara uğrayan ve içinde bulunduğu şartlar gereği sessiz kalmış yığınların sanal ortamdada olsa hak arama mücüdelesi veren zümrenin feryatları var.Benim gibi GENELKURMAY BAŞKANLIĞIda bu siteleri kontrol ettiğinde subayın dışında bulunan kitlenin sorunları olduğunu fark etmiyormu ve ettikse ne yapıyor diye düşünmekteyim.Bende MERAK ETTİKLERİMİ YAZIP OKUYANLARLA PAYLAŞMAK İSTEDİM.
1.Genelkurmay Başkanlığınca Assubayların çalışma şartları ve özlük hakları ilgili üzerinde çalıştığı bir proje varmı? Bilgisi ve duyumu olan var mı?
2.Genelkurmay Başkanlığının içinden çıkılmaz hal alan ve insanları tattıkları rütbeden hazalmaz hale getiren çavuş rütbeli çeşitli statüler ilğili çalışması var mı? bilen var mı?
3.Farklı statülerde çavuş rütbesi taktırmak silahlı kuvvetlere ne kazandırıyor ve verimliliği arttırıyormu? Genelkurmay Başkanlığı veya TEMAD'ın çavuş rütbesi takanlarla ilgili çalışma ve önerisi varmı.Bilen veya duyan var mı?
4.Uzman onbaşı,Uzman çavuş ve Uzman jandarma statülerine çavuş rütbesi taktırılmadanda aynı görevler yaptırılamaz mı?Genelkurmay Başkanlığı bu çavuş rütbelerinin ayrık otu gibi çogaldığını ve içinden çıkılmaz hale dönüştüğünün farkında olup çavuş rütbeleri ile ilğili çalışması olacak mı? Bu konuda genelkurmayda çalışma varmı bilen veya duyan var mı?
5.Askeri ceza kanununda küçük zabit olarak gözüken onbaşı ve çavuş rütbelerinin asıl sahibi kim olacak bu konuda Genelkurmay başkanlığınca çalışma yapılacakmı duyan veya bilgisi olan var mı?
6.Silahlı Kuvvetlerde büro memurluğu yapanlar ile uzman onbaşı ve uzman çavuşların icra ettiği nöbet hizmetleri,şöförlük,haberci,santral memurluğu,ikmal onbaşlığı ve çavuşluğu gibi benzeri görevleri yapan uzman erbaş ve uzman jandarmalara rütbe taktırılmadan sözleşmeli personel(er) statüsüne getirilerek aynı işlerin gördürülebileceği Genelkurmay Başkanlığı tarafından farkedildimi ve bu konuda TEMAD tarafından teklif yapıldımı bilen var mı?
7.Halen silahlı kuvvetlerde alımı devam eden uzman onbaşı ve uzman çavuş rütbeli uzman erbaşlar ile uzman jandarma statülü çavuşlar alt kademe yöneticimi yoksa yönetilen mi? EĞER LİDER VE YÖNETİCİ ise profosyonel sözleşmeli er statüsü çıkartılıp alım yapılacakmı?eğer YÖNETİLEN İSE VE ERLERİN İSTİHDAM EDİLDİĞİ GÖREVLERİ yapacaklarsa niçin RÜTBE TAKTIRILIYOR?onbaşı ve çavuş rütbelirinin böyle heba edildiğini Genelkurmay Başkanlığı farkettimi ve bu yanlışlığı düzeltme çabaşı içerisindemi? duyumu olan ve bilen var mı?
8. Genelkurmay Başkanlığı Subayı ilköğretim okulundan sonra dört yıl askeri lisede okuttuktan sonra harp okululuna alıyor. ? ACABA ASKERİ LİSELER SADECE HARP OKULUNA ÖĞRENCİ YETİŞTİRMENİN DIŞINDA ASTSUBAY MESLEK YÜKSEKOKULUNA ÖĞRENCİ YETİŞTİREBİLİRMİ? Bu askeri liselerde okuyanlar bitimine müteakip direkt olarak harp okuluna gitmese ve tekrar sınava tabi tutulsalar harp okulunun kazananlar harp okuluna kazanamayanlar ise astsubay meslek yüksek okuluna gönderilebilir mi? Eğer böyle olursa askeri liseden aynı sınıfta lise arkadaşı olanlarbiri astsubay digeri ise subay olduğunda astsubay olan subay olana astsubay sıkıntılarının daha iyi anlatabilir mi? Bu konuda çalışma varmı bilen duyan var mı?
9. Assubayların mecburi hizmet sürelerinin subaylardan az olduğundan mecburi hizmetinde subaydan az olması gerekmez mi? Mecburi hizmet süreleri ile ilgili çalışmanın son durumunu bilen var mı?
10.Assubayların 9/1 dereceden göreve başlatılmasının 1/4 kademeye ilerlemesine nasıl engel oluyor anlamıyorum.Bu konuda bilgisi olan varmı? Assubayların 1/4 kademesine ilerlemesinin Türkiye Cumhuriyetinine nasıl bir zararı oluyorki assubaylar ikinci sınıf memur, asker muamelesi görüyor?
11.Subaylarımız hep ASKERLİK USTA ÇIRAK İLİŞKİSİ GİBİDİR derler .madem Askerlik kalfa, Çırak , Usta ve Başusta şeklinde oluyorsa NİÇİN ASSUBAYLAR da da usta çırak şeklinde olmuyor KD. BÇVŞ. OLDUKTAN SONRA BÖLÜK ASSUBAYI OLARAK ERİN PEŞİNDE GEZMEK VE YAZICISI OLMADAN ÇALIŞMAK USTA ÇIRAK İLİŞKİSİ İLE BAĞDAŞIYOR MU?
12.ASSUBAYIN İCRA ETTİGİ GÖREVLERDE TMK KADROLARLA İLGİLİ OLARAK SUBAY STATÜSÜNDE OLDUĞU GİBİ USTA ÇIRAK ŞEKLİNDE OLMASI İÇİN GENELKURMAYDA VEYA KARA KUVVETLERİNDE ASTSUBAY RÜTBELERİ İÇİN TMK KADRO DÜZENLEMESİ ÇALIŞMASI ÇALIŞMA VARMI? Asb.çvş rütbesinde de ve Assubayın son rütbesinde de aynı görevi yapmak usta çırak ilişkisine uyuyor mu? Bu düzensizliklerle ilgili çalışma olduğunu bilen var mı?
DAHA ÇOK ŞEY VARDA PAYAŞILACAK AMA ŞİMDİLİK KALSIN....
Necip SÖYLEMEZ 10 Haziran 2008 23:19
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmanın zorluğunu bu zorlukları bizzat yaşayan siz meslektaşlarıma bir kez daha anlatarak zamanınızı çalmanın anlamı yok. Önemli olan, Asssubay camiası olarak yaşadığımız ve yaşamaya devam ettiğimiz zorlukların bilincinde oldukları halde, temel hak ve hürriyetlerin uygulanması ile ilgili yaşadığımız sorunların, Bizlere reva görülen hukuka aykırı uygulamaların, sosyal ve ekonomik adaletsizliklerin, çözümünü sağlayacak uygulamaları hayata geçirmeyen ilgililerin, yöneticilerin bir zahmet uykuda olan vicdanlarının sesini duyabilmeleridir. Ne yazık ki bunun için, kendi çıkarları söz konusu olduğunda ahlak ve hukuk kurallarını zorlayan özel ayrıcalıklı düzenlemeler yapmaktan çekinmeyen yöneticilerimizin insafa gelmeleri için 40 50 yıl daha beklemek gerekecektir. Astsubay camiası olarak, birlik beraberlik ve dayanışma içinde, kendimizin, sorunlarımızın farkında olmanın bilinçliliğiyle yılmadan korkmadan çözüm yollarını aramak hedefimiz olmalıdır. Hizmet süresi öyle yada böyle geçer. Dileğimiz sağlıklı kazasız ve belasız geçmesidir. Emekliliği düşünmek ve emeklilik zamanı; kişinin ve Aile bireylerinin eğitim, sağlık, tayin gibi değişik durumlarına göre karar verilecek bir olgudur. Bu konuda herkesin değişik fikirleri olabilir. Bence emeklilik kararı, zorunlu olmadıkça sosyal hakların azami derecede kazanıldığı zaman dilimi içinde sosyal ve ekonomik boyutları iyice düşünülerek verilmelidir.
aslan81(m. ayan) 10 Haziran 2008 22:26
Değerli arkadaşlarım meslekten ayrılmayla ilgili yorumlar yapılmış herkes kendince haklı olabilir birde madalyonun tersine bakalım kendi çocuğumuz lise sonda yolunu çizeceği zaman ne öğüt veriyoruz aman çocuğum ne olursan ol sevdiğin bir meslekte çalış neden böyle diyoruz biz yeterince ezildik sen ezilme demek istiyoruz mesele bu sadece bu buradan yorumladığım bir yazıdaki yorumumdan bir bölümünü buraya aktarmakta sakınca görmüyorum taki bilmeyenlerde bilgilensin istedim NELER OLUYOR--*size bir anekdot ankara şehit gazi işlem şubesinin bir görevide nedir biliyormusunuz şehit ve gazileri tesbit etmek* EVET yanlış duymadınız bu şube nezdinde ayın belli günlerinde MSBlığında bir KURUL toplanır ve şehit.in şehit,gazinin gazimi olduğuna karar verir inanmayan araştırır yani bu nedemek ÖBÜR TARAFA BİLE BAZILARI AYRICALIKLI GİDİYOR bunu ben bir yazışmadan anladım bir askerimiz vuruldu kaza raporu yazarken şehit ibaresi kullanmışım üst makamların ikazıyla yazıyı değiştirmem istenince anladım daha sonra şehit sayılmazsa kazaraporu ailesi tarafından mahkemelerde delil olarak kullanılmasın diye bu kurul toplanıp karar verince yazışmalarda kullanabiliyorsunuz ondan önce olmuyor ayrımcılıkmı burdan buyrun saygılar.BAZI ARKADAŞLARIMIZ AYRILMAK İSTEYEBİLİR BENCE MESLEĞİNİ SEVEMEMİŞSE yanlış seçtiğini düşünüyorsa YOL YAKINKEN AYRILMAKTA fayda var, yolun başında karar vermekte çok önemlidir.
erencan 10 Haziran 2008 17:18
Bu dünyada olmazsa öbür dünyada iki elim iki yakalarında olacak.
Kurtuluş yok arkadaş... Bizlere parya muamelesi yapanları şiddetle kınıyorum.
Şu anda elimden bir şey gelmediği için sadece kınamakla yetiniyorum.
Her türlü haklarla donatılmış insanlardan daha mı az onurluyuz... Lanet olsun böyle haksızlığa, hakkaniyetsizliğe...
Her türlü haksızlığı hak, adaletsizliği de adalet bilenler bu dünyada insanız diye gezmesinler.
Devlet ve millet hayatını akla ve bilime dayandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete, Devrim ve İlkelerine sahip çıkanlara saygı, sevgi, selam olsun. karaassubay@mynet.com
Arif ASLAN 10 Haziran 2008 02:19
Ayrılmak isteyen bir arkadaşımız var daha 2 yıllık ve buradan Silahlı Kuvvetlerden ayrılmak için yardım istiyor.Elbette biliyorum mesleğimizin zorluğunu.Bu arkadaşımızın istediği yasal olmayan yollardan nasıl ayrılırım.2 Yıllık bir arkadaşımızın,yasal yollardan ayrılamayacağı kesin.Biz nasıl akıl verebiliriz ona şöyle ayrıl,böyle ayrıl diye.Anormal olan bu.
Yönetici yorumu: Sayın Meslekdaşlarım Biz istesekte istemesekte şuan yürürlükte olan bir yasa maddesi var 15 yıl mecburi hizmet eskiden olsa yabancı uyruklu bir kadınla evlen diyebilirdik ama şimdi bu arkadaşımıza şu suçu işle deme hakkımız varmı? İnsan Hakları sözleşmesine aykırılık davası açsın hukuk yollarını denesin bunun dışında bir önerimiz sadece abesle iştigal olur lütfen bu konuyu artık tartışmıyalım
Ersen Gürpınar 10 Haziran 2008 01:59
Saygıdeğer Arkadaşlarım Bendeniz personel sınıfı ile görev yaptım görev sürem içersinde istifa eden subay sayısı çok nadirdir yaş haddinden büyük çoğunluk emekli olurken assubaylardan yaş haddinden emekli olan %1 bile değildir.Büyük umutlarla girdiğimiz meslekte mecburi hizmetten sonra mecburen emekliliği bekliyoruz.Bunu düşünmezlermi? Kurmaylar bu konuda tez hazırlamazmı? Bizleri mesleğimizden soğutan nedenler bellidir Ön yargılar sonucu haksızlıklar Ayrılmak neyi değiştirir ki sonuçta bu mesleği yapanlar mutlaka bulunacak bizlerde bu meslekten emekli olduk Ayrılmak kişinin tasarrufundadır ancak önemli olan sorunların çözümüdür. Bu amaçla mücaadele etmenin verilmeyen hakları almanın çarelerini arıyacağız kamuoyu oluşturacağız, haksızlıklar karşısında susmamamız gerektiğinin bilinçini arkadaşlarımıza aşılıyacağız ve susmayacağız Artık kol kırılır yen içinde kalır devri sona ermiştir. Hak aramak Erdem'dir kişisel çıkar peşinde olmayan bizleri temsil görevini araç değil amaç olarak gören arkadaşlarımıza vereceğimiz destekle mutlaka ama mutlaka bu mesleğin saygınlığını sağlıyacağız,bunun başka çaresi yok. Saygılarımla
Hakan HEZER 10 Haziran 2008 01:59
Hayret edilecek bir durum,ya arkadaşlar çalışan arkadaşların ayrılma isteğini neden bu kadar acımasızca eleştiriyorsunuz,bizlerde istemedik mi ayrılmayı.Şuanda da bu ayrılma isteklerimizin devamı olan haksızlıklarla,gasp edilen haklarımızı almak için uğraşmıyormuyuz,biz emeklilerin bir sorunu varsa çalışanların bin sorunu var.Neden çare bulunmazda hukuki olmayan yollardan ayrılmaya teşvik edilir insanlar,resmen ve alenen zorla,üstelik tüm hakları gasp edilip ezilip sömürülerek,aşağılanarak,en ağır işler yaptırılıp üstelik ünv.bitirip master yapmalarına karşılık hakları verilmez ve assubaysın assubay kal denilir,Assubay olarak tekrar aynı ünv.bitiren hiçbir tecrübesi ve bilgisi olmayan kişilerin emrine verilir.Bir kere Assubay damgası yedinmi ne olursanol,ağzınla kuş tut seni ezecek bir düzeni devam ettiren zihniyete bizler iyi dayandık yada dayandığımızı zannedip hepimiz bir ruh hastası olduk çıktık.Assubay olupta psikiyatri tedavisi görmeyen var mı? ALLAH ÇALIŞAN TÜM ASSUBAY ARKADAŞLARIMIZA, KOMUTAN ÇAYLARINA KATILMAYA ZORLANAN KIYMETLİ CEFAKAR VE VEFAKAR EŞLERİNE SABIR VERSİN... TBMM ÇATISI ALTINDA BİLE KUNTA-KİNTE AYRIMI YAPILIYOR.TBMM VERDİĞİ KARARDAN İLK DEFA ERTESİ GÜN DÖNÜYOR. 14 YAŞINDA YOKSUL ANADOLU AİLELERİNDE GELEN BİZLERDE EZİLSEKTE ÖLSEKTE YÜKLENEN SENETLER,ANADOLU İNSANININ ASKERLİKTEN AYRILANA BAKIŞ AÇISI ŞİN İÇİNE GİRDİMİ?BİZ ASSUBAYLAR ANCAK KENDİ KENDİMİZİ YİYİP BİTİRİRİZ.BUNU BİLENLERDE NE HAK TANIR NE HUKUK.AĞIZLARINDA ATATÜRKÜ DÜŞÜRMEYİP ULU ÖNDERİN LİDERLİK ANLAŞINDAN NASİBİNİ ALMAMIŞ VEFAKAR VE CEFAKAR KAHRAMAN ASSUBAYLARIMIZA TÜM ORDUNUN İŞLERİ YAPTIRILIRKEN,KENDİ OTURDUKLARI KOLTUĞA KADAR ZİMMET YAPILIP MADDİ OLARAKTA KIPIRDAYAMAYACAK HALE GETİRİLİP,ESKİDEN OLDUĞU GİBİ ZİMMET AÇIKLARIDA ARTIK ÇAY OCAĞI GELİRLERİNDEN KARŞILANMADIĞI GİBİ HER TÜRLÜ YETKİYE SAHİP KİŞİLER ŞAPKASINI ALIP GELMEK,ŞAPKASINI ALIP GİTMEKTE. Zaten bu gerçekler ortada iken buna TÜRK ASSUBAYININ VATANINI CANINDAN AZİZ BİLMESİ EKLENİNCE BU BUNALMIŞ,YORULMUŞ,HER TÜRLÜĞÜ ZOLUĞA GARK EDİLMİŞ ARKADAŞLARIMIZ ZATEN AYRILAMAZ.Moral bozup ağır eleştiri yapmanız gereksiz.SADECE ALLAH SABIR VERSİN DEYİP,ELİMİZDEN GELDİĞİNCE UĞRANILAN HAKSIZLIKLARI GİDERMEK İÇİN DEOKRATİK YOLLARDAN YETKİLİLERE DUYURUP ÇARE OLMAYA ÇALIŞMAK EN DOĞRU HAREKETİMİZ OLACAKTIR. SAYGILARIMLA
Sefa Çıkan 09 Haziran 2008 22:37
Sevgili Mehmet Kardeşim;
Mesleğimiz zordur. Hele ilk yıllar bambaşka zorluklar içerisinde geçer. Ben yorum yapan değerli arkadaşlarıma katılmıyorum. Bir karar vermiş olmanız ilanihaye aynı mesleği yürütmeniz gerektiği anlamını taşımamalı. Ancak mevcut yasalar mesleğe girilmesini müteakip 15 yıl zorunlu hizmeti gerektiriyor. Sosyal Güvenlik Reformu ile emeklilik yaşı uzamış olmakla birlikte benim görev yaptığım dönemde 15 yıllık zorunlu hizmeti tamamladığınızda emekliliğinize 3-4 yıl kalıyordu. T.C. Anayasasının 18inci maddesi Hiç kimse zorla çalıştırılamaz derken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Md. 4/2; Hiç kimse zorla çalıştırılamaz ve zorunlu çalışmaya tabi tutulamaz. der. Ancak her ikisinde de vatandaşlıktan kaynaklanan yükümlülükleri kapsam dışında tutar. Aslında atılması gereken ilk adım zorunlu hizmet sürelerinin kısaltılmasından çok personelin kendisini çaresiz ve mutsuz hissetmesine neden olan mesleki ve sosyal sorunlara bir an önce çözüm bulunmasıdır. Kangrenleşen soruna cesaretle neşter atılmadığı sürece korkarım yaratacağı ızdırap katlanarak artacaktır. Siz genç arkadaşlarıma önerim fevri davranışlardan kaçınarak kararlarınızı soğukkanlılıkla vermeniz. İntibak sorunu içerisindeyseniz, sistem içindeki varlığınız yarardan çok zarar veriyorsa sicil yolu ile ilişiğinizin kesilmesi kuvvetle muhtemeldir. Bunun dışında uzun süreli firar, aşırı borçlanma ve sağlık nedenleri ile TSK ile ilişiğiniz kesilebilir. Fakat bunların tamamı sancılı bir süreci gerektirir. Ben içinde bulunduğunuz ruh halinin geçici olduğunu düşünüyor. Mesleğinizde ve yaşamınızda başarılar diliyorum.
selman 09 Haziran 2008 19:12
Sayın ASLAN, Kendiniz yazmışsınız bu bir meslek diye. Bu gün insan memnun olmadığı eşini bile boşuyor ki; mesleğini neden değiştirmesin. Bu kişisel bir tercihtir. Ben de normal yoldan emekli olup bırakmadım ve benim durumumda da onlarca insan var. Bana göre ben gururumla tamamladım bu işi. Çocuk oyuncağı ya da değil. Sonuçta çocukla oynanır gibi oynanıyor. İnsan mutlu olduğu işi yapmalı. Kimsenin neden ayrılmak istediğini bilemezsiniz. İster girer ister çıkar.Bu kimseyi ilgilendirmez ve kimsenin bu konuda bu tarz ders vermeye hakkı yoktur. 15 yılını doldurup istifa etmek isteyen arakadaşlarıma bazı subaylar vatan haini yakıştırması yapmıştı. Bu dedikleriniz onlardan pek farklı değil. Tamam büyüğümüzsünüz ama; nasihat tarzı bu değil. Ya da babanın dükkanı vardı da değil. Mail adresinizi oraya verirsiniz, avantajlarını, dezavantajlarını anlatırsınız. Tercih yine kendisinindir.Siz istediğinizi yazın ya da söyleyin ben bu gururu taşıyorum.Ben bana göre görevimi tamamladım. Ayrıca 15 yıl mecburi hizmete karşı çıkmak dururken bir genç kardeşimizi bu şekilde yermeniz de hiç hoş değil ve lafınız onlarca kişiye gidiyor. Sizce insanların tercihini kullanıp meslek değiştirmeleri mi, yoksa 15 yıl bu kadar sorun içinde modern köle gibi çalışmaları mı insanlık dışı?Hangisi gurursuzluk?Ayrıca yazan arkadaş neden ayrılmak istiyor? Ve siz sıkıntı ile bu hayata katlandınız diye, buna herkes katlanmak zorunda mı?SAYGILARIMLA...
Hayati ERGÜRBÜZ 09 Haziran 2008 18:37
Ben ayrılmayı kafasına koymuş olan arkadaşımı aklı selime davet ediyorum.Meslek yaşamın boyunca her zaman herşey aleyhine olmuyor,iyi insanlarla iyi şartlarda çalışacağın zamanlar da olacaktır mutlaka,eğer çok iyi bir maddi ve eğitim alt yapın yok ise hiç ayrımayı deneme derim.Dşarıda durum pek farklı değil.Haksızlıklarla mücadele etmek için önce görevinle ilgili tüm konulara vakıf olmalı ilave olarak da birkaç konuda (bilgisayar,yabancı dil,bilişim,teknoloji vs)söz sahibi olman gerekir.Aksi takdirde mesleğini çok sevsen bile ezilmen kaçınılmazdır.Çünkü rotatifler daima bizim aleyhimize çalışmaktadır.Bizler maça daima 0-1 yenik başlarız.Bir astsubay bir göreve atandığında bütün işlerini kendisi yapar,ne yardımcı asker verilir ne de başka bir şey,ama aynı göreve bir subay atandığı zaman emrine bir astsubay verilir,bir kaç da askeri olur, jeep kapısında bekler.Biz bu olayları bizzat yaşadık.Bu örneği şunun için verdim Biz astsubaylar çok yetenekli insanlarız,her türlü göreve kısa sürede uyum sağlar,en çözümsüz olaylardan bile sıyrılmasını biliriz yeterki gücümüzün bilgimizin farkında olalım...
Arif ASLAN 09 Haziran 2008 18:00
Bakınız bu mesleğe girdiniz,isteyerek veya istemeyerek.Ne demek 2 yılım bitti ayrılmak için bana yol gösterin.Herşey bu kadar basit mi ? Ayrılmak isteyen arkadaşlarım ,zoru gördün mü kaçmak denir buna.Bizler yıllarca rahatlık içinde yapmadık bu mesleği,bizlerde görevlerimizi yapmak için oradan oraya gittik,çocuklarımız liseye kadar 4-5 okul değiştirdi.Yani sıkıntılarımızı bizler çocuklarımızla yaşadık.Fakat basit bir zorluk gördüğümüzde ayrılmayı aklımıza bile getirmedik.Emeklilik zamanı gelince emekli olduk.Bırakınız bu ayrılma ayaklarını,ve büyük bir cesaretle ayrılma için bilgi istiyorsunuz,hadi canım sizde.İsteyerek girdiğiniz bir mesleğe 2 yıl sonra ayrılmak istiyorum diyemezsiniz.Bu meslek çocuk oyuncağı değildir.Önemli olan başladığınız bir işi sonuna götürüp onurla,gururla bitirmektir.
aslan81(m ayan) 09 Haziran 2008 01:47
Arkadaşlar niye girdiniz niye çıkıyorsunuz babanızın dükkanı vardı niye assubay oldunuz?eskiden ayrılmanın yolu çoktu şimdi bir yolu kaldı SİCİL (olumsuz sicil)yoluyla ayrılma sicil belgesinin 1 nci maddesine ihtilaftan ayrılabilinir oda 6ay ile 2 yıl arasında sürer al takkeyi ver külahı o kadar,açayımmı yeterlimi.
UFUK ÖZTÜRK 08 Haziran 2008 22:20
TEMAD’IN ADIVAR
BİR DEĞERLİ ARKADAŞIMIZ EKİM 2008 DE TEMAD GENEL BAŞKANLIĞI SEÇİMİ OLACAĞINI, İKİ GRUBUN BU SEÇİMDE KARŞILAŞACAĞINI, BİRİSİNİN ŞU ANKİ YÖNETİM, DİĞERİNİNDE GENEL SEKRETERKEN TEMADLA İLGİLİ BİR ÇOK İDDİADA BULUNUP İSTİFA EDEN BİR ARKADAŞIN GRUBU OLDUĞUNU YAZMIŞ. EE BEKLENEN SON TAM TEMAD’A YAKIŞIR BİR DURUM , İYİ ADAM KÖTÜ ADAM OYUNU İLE YÖNETİME DEVAM. NASIL OLSA BİZLER ALIŞIĞIZ SEÇİMDEN ÖNCE ATAR TUTARIZ, SEÇİM GELİNCEDE HER ŞEYİ UNUTUR KUZU KUZU GİDER OYUMUZU YİNE VERİR KOLTUĞA OTURTURUZ. DEFALARCA YAZDIK CİZDİK , SORDUK TEMAD YÖNETİMİ ACABA ŞİMDİYE KADAR ASTSUBAYLARIN HANGİ SORUNUNU ÇÖZDÜNÜZ BİR YERLERE YAZINDA BİZDE BİLELİM , CEVAP YOK ZATEN VERECEKLE Rİ BİR CEVAPTA YOK. SAYIN ARKADAŞLARIM; ELİMİZE GEÇEN BU FIRSATI DEĞERLENDİRELİM, VERİLENLE YETİNMEKLE DEĞİL HAK ETTİĞİMİZİ ALMAK İÇİN, ONDAN BUNDAN RANDEVU DİLENEN DEĞİL, RANDEVU İSTENEN, BAŞKALARININ GÜDÜMÜNDE OLMAYAN, PARA SAYMAK İÇİN DEĞİL SORUN ÇÖZECEK, GELDİĞİ GİBİ GİTMESİNİ DE BİLECEK, TEMAD’IN ADINA YAKIŞACAK BİR YÖNETİM SEÇELİM. BU GÜNE KADAR SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLMEDİ İSE SUÇ SADECE YÖNETİMDE DEĞİLDİR NETİCEDE O YÖNETİMİDE SEÇİP ORAYA OTURTAN BİZLERİZ, ASLINDA ASIL SUÇLU BİZLERİZ. ŞAPKA DÜŞTÜ KEL GÖZÜKTÜ HERKES OTURUP İYİCE DÜŞÜNSÜN, YA SORUNLARLA BAŞ BAŞA BÖYLE DEVAM EDER HATTA ELİMİZDEKİLERİDE KAYBEDER, BİRİLERİ EMEKLİLİK SEFASI SÜRERKEN, BİZLER 2’İNCİ, 3’ÜNCÜ İŞ PEŞİNDE KOŞARIZ, YADA TEMAD’IN BAŞINA GÜÇLÜ BİR YÖNETİM SEÇERİZ.. ARKADAŞLAR YÜZBİNLERLE ÖLÇÜLEN BİR CAMİAYIZ DİYORUZ O KADAR YAZIYORUZ ÇİZİYORUZ BAKIYORUZ YİNE AYNI KİŞİLER ADAY BU NE BİÇİM İŞTİR ACABA HERKES BİR OYUNUN PARÇASIMIDIR.. NEDEN KİMSE ADAY OLMUYOR VEYA OLAMIYOR, YANİ ARKADAŞLAR AKŞAMA KADAR EMEKLİ ASSUBAYLAR SİTESİNDE İSTERSENİZ TEMAD’IN SİTESİNDE YAZIN CİZİN NE OLACAK NE ELDE EDİLECEK ANLAMIYORUMKİ.
UFUK ÖZTÜRK 08 Haziran 2008 21:47
SAYIN ARKADA^LARIM
TEMAD\' DAN SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜLMES0 iLE iLGiLi BiR ÇABA VEYA GAYRET BEKLEMEYiN, BEKLERSENiZ ZATEN HAYALCiLiK OLUR ÇÜNKÜ TEMAD YÖNETiMi şU ANDA KENDi DERTLERİYLE MEŞGUL SEÇİMLER GELİYOR, AYRICA GELİR GETİRİCİ İŞ PEŞİNDELER MESALA TEMAD SİGORTA FALAN BUNLAR DAHA ÖNEMLİ BELKİ BİRGÜN OYAK GİBİ BİR KURULUŞ OLURLAR. TEMAD YÖNETİMİN DEN ÇARE BEKLEYENLER OTURUNDA SİZ DERDİNİZE YANIN, DAHA ÇOK BEKLERSİNİZ DUA EDİNDE ELİNİZDEKİLER ALINMASIN.
mehmet 08 Haziran 2008 21:29
tüm komutanlarıma iyi akşamlar diliyorum, ben bu mesleğin başında olan bir astsubay olarak her ne kadar vatanıma Milletime gönülden bağlı olsamda...bu şartlar altında (kesinlikle maddi yönden değil!)daha fazla görev yapmak istemiyorum. ne yazık ki çevremde bulunan tüm meslektaşlarımda aynı düşüncede.yapmış oldugum araştırmaların neticesinde mesleği nasıl bırakacağım hakkında ve sonuçları hakkında kesin bilgilere ulaşamadım.mesleğimin 2. yılındayım. bu konu ile bilgisi olan varsa lütfen yardım bekliyorum.
yigit 08 Haziran 2008 19:07
Saygıdeğer meslektaşlarım, ben mesleğini seven, vatanı, devleti, milleti için canını vermekten çekinmeyen bir assubayım. Ancak, bana parya muamelesi yapılmasını kendime yadiremiyorum.
Böyle hakkı, böyle hukuku, böyle adaleti ayaklarımın altına alır çiğnerim. Ben insanım ve her şey bende başlar bende biter.
Sosyal, siyasal, ekonomik hayatın neresinde yer alıyoruz, toplum bize nasıl bakıyor, biz kimiz? Sayın Özden\'in bir yazısında bahsettiği gibi kötü adam rolünü oynamaktan başka ne yaptık.
Hepsini ayaklarımın altına alıyor ve çiğniyorum. Buyursunlar beni mahkemeye versinler. Böyle rezalet olmaz. Sayın Gürpınar\'ın dediği gibi, faydası olmayan kilisenin papazını ....... gulke@ttnet.net.tr
yigit 08 Haziran 2008 16:32
Başta Sayın Savcı olmak üzere bazı assubay sevdalısı meslektaşlarımıza dil uzatanları aklıselim olmaya davet ediyorum.
Eğer birilerini karalamak marifet olsaydı, döşemeci çivisi gibi kelimeleri sıralayıverir geçer giderdik. Bunu yapacak yetiden yoksun olduğumuz filan düşünülmesin.
İçinde bulunduğumuz konjonktürde, hiçbir siyasal erk, bizlerin yasal haklarını verecek kudrete sahip değildir ve olamaz da.
Siyasal erkten bir şeyler beklemek büyük bir yanılgıdır...
Haksızlığı hak, adaletsizliği de adalet bilip başına buyruk hüküm süren ve kendisini tanrı sananlar yerin dibine batsın.
İnsanlık suçu işliyorlar...Var mı ötesi... Değil diyen bir akıl fukarası varsa, buyursun beni yargılatsın.
Dengeler bozulur diyerek hiçbir kimse bana parya muamelesi yapamaz...Reddediyorum...
Denge ortamında dengesizlik yaratan dengelerini de alsınlar başlarına çalsınlar.
Duygu ve düşüncelerimi belirten yazılarımı her makama yazıyorum ve yazmaya da devam edecem.
Bütün gücümüzü bir potada birleştirerek etkin ve dinamik bir toplum yaratmak zorundayız.
Devlet ve millet hayatını akla ve bilime dayandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyete, Devrim ve İlkelerine sahip çıkanlara saygı, sevgi, selam olsun. gulke@ttnet.net.tr
aslan81(metin ayan) 07 Haziran 2008 19:18
Sayın Üyemiz,
Aşağıdaki görüşlerinizin sizin bireysel düşünceniz olduğu kanaatindeyiz. OYAK ve iştirakleri 2007 yılında başarılı sonuçlar almışlardır. Yorumladığınız gibi, ne OYAK Genel Müdürlüğünün ne de
Bir OYAK şirketinin faaliyetlerini aksatma gibi bir lüksü zaten olamaz. Bütün şirketler yürürlükteki yasalar, mevzuatlar çerçevesinde ve ülkenin içinde bulunduğu şartların elverdiği ölçüde başarılı bir yıl geçirmişlerdir. Bilanço incelemelerinizi teknik bir uzmanın eşliğinde yapmanızının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Saygılarımızla, Hizmet Sunum Müdürlüğü ORDU YARDIMLAŞMA KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Gönderdiğiniz e-postalarınızda lütfen OYAK üye numaranızı yazınız.
--------------------------------------------
------------------------------------ From: iletisim@oyak.com.tr [mailto:iletisim@oyak.com.tr] Sent: Friday, May 30, 2008 12:50 AM To: OYAK Uye Hizmetleri Subject: metin ayan
Ad Soyad :metin ayan KUN :----- Telefon :5334951686 E-Posta :metin-ayan62@hotmail.com Mesaj :[QUOTE Değerli meslektaşlarım işte size OYAK ın iftiharla açıkladığı rekorları alt üst ettik diyerek yere göğe sığdıramadığı 2007 BİLANÇO! rakamları inanmayan açar oyak sitesine bakar OYAK SANAYİ- 19 şirket FİNANS-7 şirket HİZMET-8 şirket Toplam: 34 şirket Bakalım oyakımız bu 34 şirketle neler yapmış . Alabildiğim rakamlar borsaya kote olan şirketlerimize ait rakamlar gerçi diğerlerinin ne olduğunun önemi yok rakamları görünce anlayacaksınız. Sermaye 2007 karı ortaklık pay Adana çimento 65.764.000 183.973.000 %57 Bolu çimento 128.565.000 48.355.000 %51 Ünye çimento 95.151.100 87.800.000 %49 Hektaş 64.335.000 9.000.000 %53 Mardin çimento 90.000.000 94.000.000 %55 Tukaş 62 .350.000 4.290.000 %72 Ereğli 844 000 000 679.000.000 %49 Toplam 1.349. 815.000 1.126.000.000 %50 Yukarıdaki rakamlara göre OYAKın hakkına düşen kar payı 550.000.000 YTL gibi bir rakam Gelelim bilançonun gelirler bölümündeki rakamlara 2007 2006 oran 1. faaliyet gelirleri 2.883.001 1.142.644 A.iştirak geliri 556.616 817.862 -% 31 B.finansal yatırım geliri 208.137 216.530 -% 3 D.diğer faaliyet gelirleri 5.iştirak yatırımları satış geliri 1.938.034 38.000 Faaliyet giderleri 200.830.000 118.587.000 +-%69 Bu rakamlar neyi ifade ediyor oyakın OYAKBANK ın satışı ve yukarıda ki 7 şirketin dışnda 27 şirketle birlikte resmen yattığını gösteriyor. Kayda değer tek artış faaliyet giderlerindeki Personel maaşları ve danışmanlık giderlerindeki artış,.bu rakamları herkes kendisine göre anlayacaktır. Benim anladığım şu 5.000.000.000 YTL lik şirketim olacak bir yılda faaliyetlerden 550.000.000YTL kar edecek hem de bu karı elindeki 34 şirketin 6 sından elde edecek 28 şirketim yan gelip yatacak genel müdürümde caka satacak. Diğer bir anlamadığım konu OYAKBANK 2.7 milyar dolara satıldı. Hesaplara YTL olarak geçti neden?satış tutarı şu an dolarmı yoksa YTL olarak mı duruyor? Dolar olarak duruyorsa oyak dolar kurundaki artışı üye hesaplarına yansıtacakmı yaklaşık olarak %10 artış var. ING bank yetkilisi satşın dolarla yapılmasından dolayı 250 milyon euro kar ettiklerini söylüyor bizmkilerde çıt yok. Genel kurul bu yönetimi nasıl alkışladı hala anlayabilmiş değilim.bizimkiler iyi sattık diyorlar mutlular. Adamlar 250 milyon kar ettik diyorlar mutlular.üyeler iyi para aldık diyorlar mutlular. İşin açıkçası ben elimizdeki bu değeri çok ama çok ucuza verdik diyorum .zaman gerçekleri göstermekte ustadır.Saygılar sunuyorum. [/QUOTE]----------------------sayın oyak yönetimi bu rakamlar doğruysa gerçektende banka satışı olmasa gelir büyük oranda düşüyor vede dolarla satıldı nema ytl verildi deniyor benim düşüncem oyak bir açıklama yapmalı buyıl şunu kazandık buınun şu kadarını gider düşersek kalan şu üye sayısı ve oranlarıyla hesaplandığında dağıtılan nema oranı şuna tekabül eder şeklinde akılda kalacak şüpheye yer bırakmayan bir açıklama ülkedeki diğer şirket karlarıortadadır neredeyse çalışmadan bile paradan para kazanan şirketlerde mevcut ama geçen yıla göre banka satılmasa kar oranı yukardaki arkadaşın açıkladığı gibi 500-550 milyon ytl yani %12-13 kar oranı yapmayın bankalar bile mevduata 15-21 arasında verdi saygılar sunuyorum. ----OYAK A BİR ARKADAŞIN SİTEDE YAYIMLANAN RAKAMLARI İLE ALTINA YORUM EKLEYİP GÖNDERDİM ALDIĞIM CEVAP EN ÜSTTE bir hatırlatma e postam da problem olduğu için mynet gruba gönderemediğim için buraya yazdım artık bu adresimi gruba dahil ederler diyorum uğraştırmadan
süleyman SAYGILI 07 Haziran 2008 04:42
sevgili meslektaşlarım, lütfen mesajlarımızı küçük harfle yazalim.tamamı büyük harfle yazılan mesajların bagırmak anlamını taşıdıgını unutmayalim. saygılarımla
aslan81(metin ayan) 07 Haziran 2008 01:08
"BİRAZDA REKLAM"ARKADAŞLAR TEKNİK SORUNLA MYNET GRUBA YAZAMADIĞIM İÇİN AFFINIZA SIĞINARAK BURADAN DUYURAYIM DEDİM BU PAZAR FLAŞTA GERÇEK GELECEK (E.GÖKSEL)PROGRAMINI KAÇIRMAYIN 22.45 TE (geçen hafta RTE yasaklatmıştı gemilere taktı diye)MÜPTELASI OLACAKSINIZ BUADAM HERKESE belgeli çatıyor ÖZELLİKLE HÜKÜMET VE EKONOMİ HAKKINDA %100 DE %100 LÜK TESPİTLERİ VAR önceki hafta y.okuyan.a bakanken bazı iş adamlarına geri ödemesiz 200milyon dolarlık kredi verdin dedi y okuyan bağlandı doğru dedi BİZE 3 KURUŞU ÇOK GÖRENLERE Ş.......LERE BAKIN İZLEMENİZ TAVSİYE EDİLİR [B]tiyatroyu aratmaz zevkli heyecanlı[/B]
ahmet 05 Haziran 2008 19:14
Sayın BURKAY; Sizinde belirttiğiniz gibi ESKİ VE HALEN bu görevi sürdüren genkur bşk ları tarafından ASSUBAYLARIN HAKLARI KONUSUNDA OLUMLU BİR ADIM ATILMAMIŞ, ASSUBAYLARIN BÖYLE BİR HAKLARI OLDUĞU ADIGEÇENLERCE KABUL EDİLMEMİŞTİR.Bu KOMUTANLARIN YANINA DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANINI DA DAHİL EDEBİLİRSİNİZ.SİTEDE Kİ GEÇMİŞ YAZILARA BAKILDIĞINDA,DZ K.K NI İÇİNDE BU MAKAMA GELDİĞİ ASSUBAYLAR İÇİN BİR ŞANSTIR DENMİŞTİ.O TARİHTE Kİ BİR YAZIMDA BUNLAR KİŞİ OLARAK İYİ OLABİLİRLER AMA,GÖREVE GELDİKLERİNDE FARKLI DAVRANIRLAR.MASANIN ÖNÜ VE ARKASI FARKLI OLUR DİYE BİR YAZI YAZMIŞTIM.AYNEN DEDİĞİMİZ DE ÇIKTI.BUNUN SEBEBİ DE HAKLARIMIZIN VERİLMEMESİ KİŞİLERE BAĞLI OLMAYIP,ORTAYA KONMUŞ BİR PLAN VE PROĞRAMIN UYGULANMASI OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR.ONUN İÇİN HANGİ ÇOK İYİ NİYETLİ OLAN KİŞİ GELİRSE GELSİN\" DÜŞÜNCE VE MANTALİTE DEĞİŞMEZSE\" HAKLARIMIZ KONUSUNDA GELENLERCE YAPILACAK BİR ŞEY OLMAYACAKTIR.BİRDE UNUTMAYALIM\"GELEN,GİDENİ ARATIR\"DİYEATASÖZÜMÜZ VARDIR.BEN ELLERİMİZDEKİLERİNDE ALINACAĞINDAN KORKMAYA BAŞLADIM.BAKSANIZA DUYDUĞUMUZA GÖRE ASSUBAYLARIN MİDELERİ YOK OLMUŞ,BAZILARININ MİDELERİDE ÖYLE GENİŞLEMİŞ,HATTA ÇİFT MİDELİ OLMUŞ Kİ DOYMALARI MÜMKÜN DEĞİLMİŞ.BU AÇLIĞA BİRDE AÇGÖZLÜLÜĞÜ İLAVE EDERSEK,ELİMİZDEKİNİ KAYBETMEYLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİRİZ.AMAN SAHİP OLDUKLARIMIZA SIKI SARILALIM,NE OLUR,NE OLMAZ.SEVGİ VE SAYGILABIMLA.
mehmet burkay 05 Haziran 2008 16:57
BİRİ GELİYOR BİRİ GİDİYOR AMA SORUNLARIMIZ HEP AYNI Saygı değer arkadaşlarım, ÖZKÖK Paşayı 2006 yılının ağustos ayında emekli edip gönderdik.Onun döneminde de, ne mücadeleler verildiğini hepimiz hatırlıyoruz.T.S.K tarafından hazırlanan yasalar jet hızı ile geçerken, ASTSUBAYLARIN özlük hakları ile ilgili hiçbir iyileştirme yapılmamıştı.Bütün arkadaşlarımız BÜYÜKANIT Paşanın büyüklüğünü göstereceğini düşünüyordu, Temad tarafından kendisine iletilen, ASTSUBAYLARIN sorunlarını bildiğini, sanıyorduk. Daha yapıcı ve çözücü bir yapıya sahip olduğu bilinmekle sayın paşamızda, ASTSUBAYLAR için hiçbir çaba göstermeyip tıpkı sn. ÖZKÖK paşa gibi, KENDİ ÖZÜNE sahip çıkmadan, tüm sorunlarımızı geride bırakarak, maalesef gideceklerdir. Birkaç kuruluşun yönetim kurulu başkanlığını üstlenerek yeni hayatına devam edeceklerdir . Ne yazık ki, bizlere sahiplenmesi gerekenler, bizlerin orduda yan gelip yattığımızı zannedenlere, ASTSUBAYLARIN sorunlarını bir türlü iletemeden gidiyorlar. ÖZKÖK paşa ve BÜYÜKANIT paşa döneminde mevcut iktidarlarca Hakim ve savcıların, odacıların, bekçilerin, emniyet görevlilerinin, SUBAYLARIN maaşlarında iyileştirme ve bazı hakları verilmeye devam etmiştir. Ne yazıktır ki, ÖZKÖK ve BÜYÜKANIT paşa dönemlerinde ASTSUBAYLARA maalesef hiçbir hak verilmemiştir. Normal yılbaşında ve temmuz aylarında verilen artışlarla yetindik. Bu dönemlerde, evvelki Genel Kurmay başkanlarının zamanlarında olduğu gibi, dördüncü ve beşinci sınıf vatandaş yerine konulduk. Yani ne desek azdır. Aramızdaki bu FARKLI EŞİTSİZLİĞİ, herkes görüyor ama, bir tek Genel Kurmayımız göremiyor. Basın da değerli köşe yazarlarımız yazıyorlar ama, bir tek Genel Kurmayımız okumuyorlar. Ne acıdır ki bu FARKLI EŞİTSİZLİK karşısında vicdanlar sızlamıyor, sorunlarımıza hiç bir çözüm bulunamamıştır. Şimdi sıra 30 AĞUSTOS ta her kim gelirse gelsin, yeni gelen Genel Kurmay Başkanımızda. Umarız hak ettiğimiz ancak, adeta gasp edilen haklarımızın iadesinde, tüm camiamıza yardımcı olacaklardır. Sorunlarımızla ilgili düzenlemeleri bir an önce ilgili makamlara sunup, haklarımızın takipçisi olacaklar, bizleri mazimize yaraşır bir seviyeye ve layık bir yaşam düzeyine kavuşturacaklardır. İstenirse fazla hayal olmayacağı dileklerimle saygılarımı sunarım&..
yalçın 05 Haziran 2008 10:06
sayın hayati ergürbüz ikaz ettiğiniz için teşekkür ederim.saygılarımı sunarım. sayın ersen gürpınar'ın yazılarını sık sık okuyorum.duayene fikirlerini benimsediğimden ve değer verdiğimden kendisiyle beyin fırtası yapmanın benim içinde güzel olacağını düşünmüştüm ama telafuzda saygı kelimesi olarak sayın,sevgili ve saygıdeğer kelimelerini atlamış olabilirim ama cümlelerimin sonuna saygılar kelimesini eklemiştim. sayın ersen gürpınar'ada saygılarımı iletir yazılarını takip ettiğimin bilmesini isterim.
Yönetici yorumu: Sevgili Kardeşim Önemli olan birbirimize karşı yüreğimizde hissettiklerimizdir. Siz ve diğer arkadaşlarımızdan arzu edenler site içi mesaj veya mail adresime arzu ettikleri her konuyu yazabilirler yanıtlarım. Herşey gönlünüzce olsun E.G
Sayın Meslekdaşlarım
Biz istesekte istemesekte şuan yürürlükte olan bir yasa maddesi var 15 yıl mecburi hizmet eskiden olsa yabancı uyruklu bir kadınla evlen diyebilirdik ama şimdi bu arkadaşımıza şu suçu işle deme hakkımız varmı? İnsan Hakları sözleşmesine aykırılık davası açsın hukuk yollarını denesin bunun dışında bir önerimiz sadece abesle iştigal olur lütfen bu konuyu artık tartışmıyalım