SAYIN SİTE YÖNETİCİLERİ DEĞERLİ MESLEKLEKTAŞLARIM;Sağlık problemlerimden dolayı bir müddet sizlerden ayrı kaldım bu süre içersinde yakın ilgi ve desteğini esirgemeyen Sn.Hüseyin SAVCI,Sn BAÇKİR,SN.ERTEN Sn OĞUZHAN,Sn ÇAKAR ile diğer emekli Assubay dostlarıma,Muvazzaf personele şehit ve gazi ailelerine sonsuz teşekkür ederim.Dıabet ve Hipertansiyon ile ilgili rahatsızlığım kısmen kontrol altına alındı bundan sonra birlikte devam etmek ümidiyle saygılar.Hepinizi çok özledim.
Selçuk İÇER
Em.Bnd.Kd.Bçvş

Saygı değer Arkadaşlarım,

TEMAD mesaj panosunda TEMAD Yönetiminin icraatları ve yöneticilik anlayışları ile ilgili bir yazı yazan TEMAD Genel Başkanı Sayın Mustafa EROL' a yazdığım kendileri için faydalı olacağına inandığım yazımı sizlerin bilgilerinize sunmak istiyorum.

\"Sayın Mustafa EROL,
İyi yönetişim ve yönetim ilkeleri konusunda değişik kaynaklardan derlediğim ve sizler için faydalı olacağına inandığım yazımı okur ve yayınlatırsanız sevinirim
Saygılarımla!
İYİ YÖNETİŞİM VE YÖNETİM İLKELERİ

TEMAD'ın geleceğine, etkinliğine ışık tutacak iyi yönetim ilkeleri şunlardır.

Şeffaflık,
açıklık,
hesap verebilirlik,
katılımcılık,
verimlilik ve etkinlik

TEMAD olarak iyi yönetişim için yapılması gerekenler şunlardır.

Öncelikle, bir sivil toplum kuruluşu olarak kendi içinde uyguladığı yönetim ilkeleri ile örnek olmalıdır.
Yönetim kalitesinin artırılması ve katılımcı demokrasinin gelişmesi misyon ve vizyonuna sahip olmalıdır.
Toplam Kalite Yönetimi (TKY) anlayışının toplumun her kesiminde benimsenmesi için uğraş verilmelidir.
Yapılan tüm faaliyetler, belirlenen ortak hedefe odaklı olarak seçilmiş olmalıdır.

Sınırlı kaynaklarının kullanımında gerek kurumsal kimlik oluşturma, gerekse kamuoyu ile iletişim kurma konularına profesyonel destek alarak öncelik verilmelidir.

Kurumsal iletişime ve kurumsallaşmaya özel önem ve öncelik verilmelidir. Organizasyon yapısı misyon ve vizyonu doğrultusunda yapılandırılmış olmalıdır.

Sürdürülebilir gelişme ve yaratıcılık için düzenli yenilenmenin gerçekleştirilmesine çalışılmalıdır. Kurumsal kültür olarak benimsenen bu anlayışa göre, her dönem yönetim kurulunun %30 - 40'ı yenilenmelidir. Böylelikle, bir yandan devamlılık sağlanırken, diğer yandan yönetim kurulunun yeni fikir ve enerji ile desteklenmesi de sağlanmalıdır.

Yönetim kurulu üyeliği ortalama iki, en çok üç dönem sürdürülmelidir. Dolayısıyla, yönetim kurumsal bir yapı kazanır ve kişilere bağımlı olmaz. Her dönem yeni yönetim için adaylar, aşağıda belirtilen şeffaf kriterlere uyan ve katılımcı bir anlayışla gösterilen kişiler arasından belirlenmelidir.

Misyon ve vizyonunu etkin olarak gerçekleştirebilmek için gerekli olan istikrarlı bir yönetim kadrosunu oluşturabilmek için, Yönetim Kurulu adayları TKY' ni uygulama deneyimine sahip, bu felsefenin yaygınlaştırılması için kaynakları harekete geçirebilecek kişiler arasından, toplumun değişik kesimlerine ulaşabilme ve iletişim kurma konum ve yetkinliği özellikleri dikkate alınarak belirlenmelidir.

Yönetim Kurulu toplantıları asil ve yedek üyelerle birlikte, şube yöneticilerinin de katılımı ile yapılmalıdır.

Düzenlenen üye toplantıları, Danışma Kurulu toplantıları, olağan genel kurullar, anket çalışmaları, uzmanlık grupları, komiteler gibi araçlarla geniş bir katılımcılık sağlanmalıdır.

Hem kendi içinde, hem de üyelerine ve destekleyenlere karşı kaynaklarını nasıl kullandığı konusunda aktif bir açıklık politikası sergilenmelidir.

Hesaplar iç deneticilerin yanı sıra uluslararası denetim kurulları tarafından da denetlenebilir olmalıdır.

Gerek önemli destekleyicilerle birebir görüşmelerle, gerekse faaliyet raporlarıyla üyelere ve destekleyicilere hesap verilebilmelidir.

TEMAD Yönetimlerini oluşturanlar; İyi yönetişim kavramı anlayışına uygun davranmalı ve bu anlayış doğrultusunda, açıklık, şeffaflık, katılımcılık, hesap verebilirlik, verimlilik ve etkinlik konularında her zaman kendilerini sorgulamalı ve sürekli geliştirmeye çalışmalıdırlar.\"

saygıdeğer meslektaşımız cengiz ERTENnin diğer siteye girmesini engelleyen zihniyeti kınıyorum.bu sitede assubay yazı yazmayacakta kim yazacak,özgür ve rahatça fikirlerimizi,sorunlarımızı anlattığımız emekli assubaylar sitesini kuran yürekli insanlara şükranlarımı sunuyor,cengiz ertenin yazılarını,form yazılarını yeniden bekliyorum saygılar

Sayın İlker Başbuğ,

Sayın Büyükanıt'ın hayallerinde bile yer alamayan bizlere hitaben yapmış olduğunuz konuşmalardaki sözleriniz, haksızlıkların, hakkaniyetsizliklerin hedef tahtası haline getirilmiş emekli assubay camiasını heyecanlandırmış ve umutlarını artırmıştır.

Düşüncelerinizin kuvveden fiiliyata geçirilerek adaletsizliklerin ortadan kaldırılacağı günleri sabırsızlıkla bekliyoruz.

Hiçbir yerde esamesi bile okunmayan emekli assubay camiası, bir türlü kendilerine verilmeyen yasal haklarının kazanımı için çalmadık kapı bırakmamıştır.

Ancak, hiçbir yerden yardım alamayan bu güzide toplum, bütün sorunlarıyla bir başına ve yüzüstü bırakılmıştır.

Yasal haklarımızın kazanımı için bazı saygıdeğer milletvekillerimizin yapmış oldukları girişimler de boşa çıkarılılmıştır.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bizlere reva görülen haksızlıklar ve hakkaniyetsizlikler, TBMM tarafından da bütün dünyanın gözleri önünde defalarca tescil edilmiştir.

İnsan onurunu en büyük değer kabul ederek insani değerleri etkin bir şekilde yaşamayı ve yaşatmayı düstur edinmiş bu güzide topluma diyorlar ki, "Adaletin kapısı sizlere kapalı." Sanki memleketin köküne dinamit koyduk.

İsteniliyor ki, sesi soluğu çıkmadan kendi kabuğu içinde yaşayan bir toplum olalım, refahımız ve mutluluğumuz için hiçbir değişim, gelişim olmasada halimize şükredelim, verilenlerle yetinelim...

Kendi çıkarlarını ön planda tutarken bizlerin yüzüne adaletin kapısını kapatanların yüzü ak, başı dik olabilir mi?

Kıtalarda yıllarca Bilal İnci gibi kötü adam rolü oynattığınız, yetkisiz sorumlulukların altında ezim ezim ezdiğiniz yetmedi mi? Dert eğiriyoruz derdimize derman bulmak için.

Beni kurumu yıpratıyor diye mahkemeye verebilirsiniz. Canınız sağolsun. Ama şunu bilin ki, hak arayan değil, haksızlığı yapanlar kurumunu yıpratır.

Durumumuz düzelinceye kadar susmayacam. Canım için minnet edersem namerdim.

İnsan odaklı olmayan, insan onurunu hiçe sayan, hukuk ve ahlakla bağdaşmayan bu tür yaklaşımlar, bizleri sukutuhayale uğratarak ümitlerimizin yitirlmesine neden olmakta, güven duygularımızı zedelemektedir.

Resmi Gazete: 13.7.2001 gün ve 24461 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.01.2002 tarihinden itibaren yürülüğe giren 631 sayılı kanun hükmünde kararnameyle yüksek okul personelinin birinci derecenin son kademesine kadar yükselmeleri sağlanmıştır.

Bizler bu meri kanunların neresinde yer alıyoruz, bu kanunlar herkese hitap ediyor da bize hitap etmiyor mu, adalet bunun neresinde?

Harp okullarını iki ve üç yıllıkken bitirenler (Sanat enstitüsü ve lise mezunları dahil) dört yıllık okul bitirmiş gibi işleme tabi tutularak kanunlarda gerekli düzeltmeler yapılmış ve bu düzeltmelere emeklileri de dahil edilmiştir.

Assubay MYO mezunlarının da bazı MYO mezunları gibi dokuzuncu derecenin ikinci kademesinden,lisans mezunlarının 8/1 den göreve başlatılması ve emeklilerinin de intibaklarının buna göre yapılması, haksızlığı ve hakkaniyetsizliği ortadan kaldıracaktır.

Biz kimseden iane istemiyoruz, lütufta bulunmasını da istemiyoruz. Haklarımızın verilmesi için yasal dayanaklarmız mevcuttur.

Sayın Genelkurmay Başkanımız Başbuğ, haksızlıkların ve hakkaniyetsizliklerin hedef tahtası haline getirilmiş bizler, insan onuruna yaraşır bir hayat sürmek istiyoruz.

Sorunlarımızı çözeceğinize olan inancımla, saygı ve selamlarımı sunuyor, esenlikler diliyorum.

E.Kad.Kd.Bşçvş. Hikmet Gülke gulke@ttnet.net.tr

Degerli meslektaslarim,3.
derecedeki meslektaslarimi-
zin haklarinin alinmasinda
oncelik gosterilmesini
Yeni olusum grubundan onem-
le rica ediyorum.Cok onem-
siyorum,gerekli girisimle-
rin yapilmasini ve bizlerin
bilgilendirilmesini.
Sevgi ve saygilarimla

cengiz ve gürcan beylere hitaben
yazdıklarınızdan bu camia için ne denli saygı ve sevgi ile dolu olduğunuzu ve bir şeyler yapabilmek adına elinizden geleni ardınıza koymayacak yapıda insanlar olduğunuzu görmemek imkansız.şartlar ne olursa olsun küsmenin bir kenara çekilmenin haklı mücadele için uygun bir yöntem olmadığı da ortada.kendilerinden kararlarını tekrar inceleyerek etraflarını aydınlatan meslektaşlarını bilgilendiren yazılarına devam etmelerini istirham ediyorum.saygılarımla..

İstiyorlar ki sessiz sedasız kendi kabuğu içinde birilerinin belirlediği hayat standartlarıyla yaşayan bir toplum olalım, kalıplaşmış düşüncelerin dışına çıkılmayalım, akıl yürütüp fikir üretmeyelim, camiamızın refahı ve mutluluğu için hiçbir değişim, gelişim olmasada halimize şükredelim, verdikleriyle yetinelim...

Çay, çorba içtik diye seviniyoruz, bizi davet etiler diye seviniyoruz, başbakanla toplantı yaptık diye seviniyoruz. Habire seviniyoruz. Felek bize yar olacak da hak alacağız. Ölme eşeğim ölme...

Saygıdeğer meslektaşım Yaşar Sığınç, büyük bir kitlenin sorumluluğunu üzerine almış olan Sayın TEMAD yöneticileri, üçüncü derece meselesini es geçemezler. Bunun vebali büyüktür. Saygılarımla.

3NCÜ DERCEDEKİ MESLEKTAŞLARIM,BİZLERİN SIKINTISI TEMADI PEK İLGİLENDİRMEMİŞTİR,EN SON SAYIN GÜRELİYEDE SADECE 1 VE İKİNCİ DERCEDEKİLER KONU EDİLMİŞTİR,KENDİ İŞİMİZİ KENDİMİZ ÇÖZME DURUMUNDAYIZ HEPİNİZİ BU SİTEYE BEKLİYORUM SAYGILAR SUNUYORUM.

Sayın OĞUZHAN'ın yazdıklarına aynen katılıyorum ve Sayın Ahmet ÖZDEN ile yaşadıklarımdan sonra diğer siteye girişim yasaklanmıştı.Yeni oluşum gurubundan olupta aklımdaki soru işaretlerini sorduğum kişilerdende şimdiye kadar bir yanıt alamadım.Ve bu gün öğrendim bu sitedeki çoğunluk arkadaşlar bu gurubun içindeler.Böyle bir zihniyeti kabullenemediğimden dolayı bende bundan sonra burada yazmayacağım.Bilinsinki Bu gurubun karşısında yer alacağım.
En İçten Saygılarımla....
HOŞÇAKALIN...DOSTÇAKALIN...

Sayin Yazar Nail Gureli'ye,
bugunku yazisindan dolayi
ne kadar tesekkur etsek azdir.Sagolsun.Alacaklari-
miz konusunda hem sozde hemde ozde deginmis.

Değerli Arkadaşarım;
Bu son mesajım. Ben bir daha buralarda yazı yazmayacağım. Mücadeleme devam edebileceğim parti arıyorum. Bundan sonra siyaset yapacağım. Ne kadar yazsak çizsek de olmuyor olmayacak. Bu zihniyet değişmedikçe, Saltanatçılık, Hampacılık, Köşe Dönmecilik, Çıkarcılık, Hırsızlık vb. bitmedikçe bu memlekette olmadığı gibi Silahlı Kuvvetlerde Adalet olmaz. Olmayacak da. BENİM ÜMİDİM YOK.
Bakın bir Uzman Çavuş meselesinden bahsediliyor. Bazı arkadaşlar subayların assubaylara yaptığının öcünü mü alıyor Uzman arkadaşlardan ?? Kimi kimden kayırıyoruz?? Bitsin dediğimiz ayrımcılığa neden biz giriyoruz???
Ben 1983 mezunu Deniz Astsubayım. Bu güne kadar zümreme karşı yapılanları lanetliyorum.Kabul etmiyorum. Bizler bu zulumle, ayrımcılıkla karşı karşıya iken neden aynı hataya düşüyoruz. Uzman Çavuş arkadaşlar da bizler gibi Anadolu dan gelen, yüreği vatan sevgisiyle dolu, yiğit evlatlar. Suçları bizim gibi fakir, dar gelirli aile çocuğu olmaları. Sözde SİSTEM MÜHENDİSİ olamamaları. Onlar ve biz bir bütünüz.ONLAR EN ZOR GÖREVLERİN, ÖLÜMLE BİRLEŞEN EN KARANLIK GÖREVLERİN AYDINLIK YÜZLÜ NEFERLERİ... EN BÜYÜK HATA BU İKİ YÜCE GRUBUN KARŞIKARŞIYA GELMESİDİR. Sakın ha böyle bir hataya düşmeyin. HATIRLAYIN...BÖL, PARÇALA, YÖNET. Bizler bir bütün olmalıyız...
Ben bugünkü askerlik anlayışını red ediyorum. ATATÜRK ORDUSUNU, PEYGAMBER OCAĞI OLAN ATATÜRK ORDUSUNU İSTİYORUM.ERİNDEN GERENALİNE KADAR BİR BÜTÜN OLAN, TEK YÜREK OLAN ATATÜRK ORDUSUNU İSTİYORUM. VARLIKTA VE YOKLUKTA BİR YÜREK OLAN ATATÜRK ORDUSUNU İSTİYORUM. BİRİLERİ ÇOLUĞUNUN ÇOCUĞUNUN NAFAKASINI DÜŞÜNÜRKEN BİRİLERİNİN SAFAHAT, SALTANAT SÜRDÜĞÜ DÜZENİ RED EDİYORUM.
EN VERİMLİ ÇAĞIMDA BANA EMEKLİLİK KARARI ALDIRAN DÜZENİ DAHA DOĞRUSU ADELETSİZLİĞİ RED EDİYORUM.
Daha önce bir yazımda yazmıştım.. bunlardan bir şeyler dilenmenin bir manası yok. Hepsine lanet olsun. Hey gidinin devlet büyükleri... Yok yaa.....
Herkeze artık benimle bütünleşen Selamımla veda ediyorum. Eyvallah.....
EYVALLAH................

Sevgili DENİZ kardeşim, Allah yolunu açık etsin.Şerefli vatani görevini sağlık ve huzurla yapmanı diler, hayırlı teskereler dilerim.Allah yolunu açık etsin!

Sayın Güngör MENGİ;

Öncelikle size ve çalışanlarınıza iyi çalışmalar dilemek istiyorum. Ben 30 yılını Türk Silahlı Kuvvetlere vermiş ve şuanda emekli olan bir Deniz Astsubayıyım, sizi ve gazetenizi yakinen takip eden bir okurunuzum, özellikle böylesine kritik bir dönemden geçerken sizlerin tesbitlerine ve yorumlarınıza hayran olduğumu dile getirmek istiyorum.

Sizinle paylaşmak isteğim asıl konu, ilk defa Genelkurmay Başkanının Türk Silahlı Kuvvetlerde görev yapan Astsubaylarımızı 30 Ağustos Resepsiyonuna davet etme nezaketini göstermesi beni ve tahmin ediyorum, diğer camiamdaki Astsubay arkadaşlarımı memnun etmiştir. Sayın Genelkurmay Başkanımıza bu zorlu yeni görevinde başarılar temenni ederken kendilerine teşekkür ediyorum.

31 Ağustos 2008 Pazar günü gazetenizde yayınlanan bahse konu Resepsiyonla ilgili 15'nci sayfanızda "ASTSUBAYLAR İLK KEZ DAVET EDİLDİ" başlıklı haberinizde yayınlanan resmi incelemenizi istirham ediyorum. Bu resimde bana bir tane Astsubay gösterirmisiniz. O resimde yayınlanan kişiler yine silahlı kuvvetlerimizde görev yapan Uzman Erbaş rütbesindeki arkadaşlarımızdır. Basınımızın bu tür konulara daha hasasiyet göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü ilk defa davet edilen bir zümre ve onunla ilgili bir haber yapılıyor ancak Astsubaylar ile ilgili bir tek kare yok, halkımız da Uzman Erbaş rütbesini taşıyan arkadaşlarımızı Astsubay zannetmektedir. Ki ikiside ordumuzda farklı yetki ve sorumluluklara sahip bir zümredir. Belki ucuk bir örnek ama Cumhurbaşanının adını yazıp Başbakanın resmini basmak gibi bir olaya benziyor bu iş, onun için sizden istirhamım butür haberlerde daha hassasiyet gösterilmesi ve bu yayınınızın düzeltilmesine ilişkin bir yazı yazılması, konusunda yardımlarınızı rica ediyorum.

SEVGİ VE SAĞLICAKLA KALIN

Sevgili Meslektaşlarım, belki dikkatinizden kaçmıştır diye sizlerle paylaşmak istedim. Vatan Gazetisi Yönetim Kurulu Başkan Vekiline yazmış olduğum maildir.Konuyla ilgili olarak düşüncelerini göndermek istenyenler için (gmengi@gazetevatan.com) gönderebilirler.[B]null[/B]

değerli arkadaşlarım bugünki temad ziyaretçi defterinde sayın temad genel başkanımızın yazısını okudum,kendilerine cevap yazdım ancak,yayınlanıp,yayınlanmayacağını kestiremiyorum.burada genel başkanımız yazılan yazılardan rahatsızlık duydığını assubay camiasında meslektaşlarının zekasına,eğitimine göre olayları kavradığını,kendilerinin cevap verdiği zaman işin uzayıp gittiğini yazmış,ayrıca herkes keyfine göre yazı yazdığını yazmış ben burdan temadın başarılı olacağına inanmıyorum sorunları yazan meslektaşlarını küçümseyici bir şekilde zekasına göre anlamak eğitim seviyesine göre anlamak şeklinde değerlendiren genel başkanımızın sorunları halletmede başarılı olacağına inanmıyorum,t.s.k yurtlarında çocuklarımız çıkmak zorunda kalıyor dedim bunun zekayla,eğitimle ne ilgisi var beş yıldır boşa zaman harcadık hukuka gidelim dedik eğitimle,zekayla ne alakası var alakalı olan tek unsur bizi anlayan bir yönetim saygılar sunarım

TESADÜF OLABİLİR Mİ?

Yine dört şehit, dört fidan gitti. Şehitlerimize Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Dikkat edin, günde dört şehide bile alıştık artık. Akşama yine her ramazanın ilk gününde olduğu gibi, televizyon haberlerinin ilk sırsında, insanlık ayıbı, insanları köleliğe alıştırma vasıtası ramazan çadırları ve hangi belediyenin kaç bin kişilik çadır hazırladığı olacak. Sirkeci Baba'da kalabalık iftar haberi olacak. Ama dört fidanın şahadeti ile ilgili haber olmayacak.

Ülkemizde artık orman yangınlarının çıkmadan engellenmesini geçtim, çıkan yangınlar, çabalarla kontrol altına alınmasından çok, bir hafta sonra, yangınlar yanabilecek ormanın sınırlarının sonuna kadar gittikten, rüzgar durduktan sonra kendi kendine sönüyorlar.

Yurt içinde bizler sesiz sedasız neredeyse günde dört şehide alıştırılırken, ormanlarımız yangının gidebildiği yere kadar yanarken, birileri yurt dışında, Kafkaslarda futbol maçlı diplomasiye, küsenleri barıştırma misyonerliğine ve daniska çevreci olma iddiasına devam ediyor.
Bunların hepsi tesadüf olabilir mi?

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI... GENÇ SUBAYLARIN, GENÇ ASSUBAYLARIN SİLAHLI KUVVETLERE KATILDIĞI DÖNEM.
Yazılı ve görsel basında sayfa sayfa genç teğmenlerin kutlu törenleri.. vatan onlardan çok şey bekliyor... Maşallah hepsi birer ATATÜRK adeta. YA ASTSUBAY OKULLARI.... TABİ BİRİSİ ŞANLI HARP OKULU diğeri ASTSUBAY OKULU.........
Hey yukarıdaki kendini ölümsüz zannedenler kaç keredir buralarda yazıyorum, heryerde de anlatıyorum.. BİRİLERİ İTELERSE BİRİLERİ BERİLER !!! Bizi başka cephelere sürüklemeyin.
İpleri kopma dönemine getirmeyin.
Ben ve benim gibileri SİYASİ VE FİİLİ OLARAK karşınıza almak size fayda getirmez... En az sizler kadar HAK sahibiyiz biz de............

Sevgili kardeşim Deniz Kinav, dilerim tezkereni sağ salim alır gelirsin. Allah yollarını açık etsin. Şehitlerimizin ruhu şad, mekanı cennet olsun. Gözlerinden öpüyorum.

Kıymetli kardeşim Deniz ; Hissettiğin yüce duyguları şu an aynen yaşadığımı , sizinle paylaştığımı belirtir kutsal vatan görevinde başarılar diler , gözlerinden öperim .

Sayın yönetici ; hepimiz bilirizki asker uğurlaması böyle yapılmaz bizim burada( trakyada) şehirlerde askere gidenlerin omuzlarına sırma ile işlenmiş ay yıldızlı bayrak bağlanır ve davul zurna eşliğinde güle oynaya şehir merkezinde dolaşırlar esnaf da gezdirilen kese yada bohçaya yolluk koyar akşamıda bir meydanda düğünleri olur yani düğün gibi eğlence yapılır,köylerde ise yine gündüz boyunlarında işlemeli bayrağımızla herkes akşam yapılacak düğüne davet edilir düğünde askere gidenler sırayla hünerlerini sergiler uygun bir zamanda da ara verilerek takı yapılır veya çanak tutulurak yardım toplanır bu adettendir zenginde,yoksulda olsa bu herkese uygulanır.?geçen gün gelen mesajlarda okuyup çok da mutlu olmuştum Muğla temad mı tam hatırlamıyorum ama okullara yardıma muhtaçlara yardımda bulunmuş insan ne kadar duygulanıyor işte biz bunu yasal olarak yapamıyacağımıza göre TEMAD başkanlığının bu konularda bir FON oluşturup yada böyle bir FON hesabı açıp bankalarlada anlaşıp bankamatik yardım hesaplarına ekletmesini hassaten arzu ediyor vede bunun gibi ihtiyacı olsun olmasın şehit çocuklarına ve meslektaşlarımızdan vefat edenlerin çocuklarına eğitimleri süresince ve böyle durumlarda gereken önemin gösterilmesini arzu ediyoruz saygılar.

Sevgili yegenimiz,
Ay yildizli Al bayragimiz
senin ellerinde dalgalansin
hayirli teskereler diler,
yanaklarindan operim.

ŞEHİT ÖMER KİNAV'IN OĞLU : BUGÜN ASKERE GİDİYORUM. SENİN YARIM KALAN VATANİ GÖREVİNİ TAMAMLAYACAĞIM. BENDEN SONRA KARDEŞİM IRMAKCAN ALACAK BU BAYRAĞI. SEN RAHAT UYU.

Değerli Meslekdaşlarım;
Son 2-3 gündür açmış olduğum forum sayfasında konu ile alakası olmayan yazılar yazan,meslekdaşlarına hakaret eden,5 yıl güzide bir ilimizin Temad Başkanlığını yapmış Sayın ÖZDEN'i ikaz etmemin neticesinde diğer siteye girişim engellenmiş.
Sanırım net. ile biten site Yeni Oluşum Gurubunun kontrolünde olan bir site idi veya ben öyle biliyorum.Bu engelleme neticesinde benim şahsi görüşüm bu gurubunda düşüncesi ortaya çıkmıştır.Böyle bir düşünceyi TEMAD yönetimine taşımanın ne demek olduğunun Takdirini siz meslekdaşlarıma bırakıyorum.
Saygılarımla....

Sayın ÖZDEN; Sanırım karıştırdınız aynada kendinizi gördünüzde yorumu ona göremi yaptınız.Ben hayatım boyunca tetikçilik yapmadım yapmamda.TEMAD disiplin kurulunun eline sağlık sizin gibi seviye fakiri birini görevden almışlar.Ama inanıyorumki layığınızı bulursunuz.Yazıkki güzide bir ilimizde gözbebeğimiz olan TEMAD'da 5 yıl yöneticilik yapmışsınız.Ankaraya yolunuz düşerse uğrayında kendimi size tanıtayım.Antalya tarafına yolum düşerse emin olunki sizi tanımaya geleceğim. Saygılarımla...

Tüm değerli silah arkadaşlarımın 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlar, bu Zafer Bayramının varolan sorunlara çözüm için bir başlangıç tarihi olmasını dilerim.

değerli arkadaşlarım,30 Agustos zafer bayramınızı kutluyor,bir konuyu sizlere arz etmek istiyorum,bugün internetteki büyük tirajlı gazetelere bakınız bir iki gazete hariç malesef 30 agustos zafer bayramından bahsetmiyor etmedigi gibide asker uğurlamalarını zaman gazetesi eleştiriyor,sizinle paylaşimak istedim saygılar sunuyorum.