Sayın Mehmet Burkay arkadaşımın kalemine sağlık, emeğine sağlık, çok güzel yazmış ama daha az bile yazmış.
yigit 13 Ocak 2009 14:58
Sayın Başbakanım, bu memlekette hiçbir kimse kanunların üzerinde değildir, hukuk var, adalet var diyorsunuz.
Yaptıklarınızla dedikleriniz birbirini tutmuyor. ve bu da size yakışmıyor.
Anayasamız sosyal adalet temel ilkelerine dayanıyor diyorsunuz. İnsan onurunu hiçe sayan, insan haklarını gaspeden Anayasa mı olur?
Bir kanun çıkarmak için meclis generallerden izin istiyor. Böyle meclis mi olur, bunun manası nedir?
Derece ve kademe olayından tutun da orduevlerine varana kadar çelişkiler yumağına dönmüş nice sorunlarımızla bir başımıza, yapayalnız bırakıldık. İsyan ediyorum... Benim isyanım devletime değil kendimedir, haksızlık yapanlaradır.
Zaten bir çok haklarla donatılmış subaylarla ilgili yasalar vızır vızır geçerken, astsubayların yasal haklarıyla ilgili görüşmelerde, Genelkurmay Başkanlığının oluru alınmadan hiçbir yasa geçmemektedir.
Kanun koymak, kaldırmak, değiştirmek ve kanun teklifi vermek kimin görevi?
Vatanı, milleti ve devleti için gözünü bile kırpmadan canını ortaya koyan, her türlü görevde var ama yasal hakları konusunda yok sayılan bizlere neden parya muamelesi yapılıyor?
Bu memlekette vatan hainlerinin bile hakları var ama bizim hiçbir hakkımız yok. Bunun manası nedir?
Bizler vatan hainlerinden daha mı hainiz?
Hani biz sosyal hukuk devletiydik, hani bizim Anayasamız sosyal adalet temel ilkelerine dayanıyordu?
Daima adaletin peşinden gidecek olan hukuk yok ki adalet olsun.
Geçmiş yıllarda görev yapan generallerin açtıkları yaralar ne zaman sarılacak, kim saracak?
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın İlker Başbuğ, aşağıdaki kanun herkese hitap ediyor da bize neden hitap etmiyor? Buyurun çözün manasını bana. Adalet bunu neresinde?
Harp okullarını iki ve üç yıllıkken bitirenler (Hatta Sanat enstitüsü ve lise mezunları) dört yıllık okul bitirmiş gibi işleme tabi tutularak kanunlarda gerekli düzeltmeler yapılmış ve bu düzeltmelere emeklileri de dahil edilmiştir."
"13.7.2001 gün ve 24461 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.01.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 631 sayılı kanun hükmünde kararnameyle yüksek okul personelinin birinci derecenin son kademesine kadar yükselmeleri sağlanmıştır."
Bu bir çağ dışı uygulama değil midir, insan onurunu hiçe saymak değil midir? Buyurun, çözün manasını bize.
Söylenecek o kadar çok şey var ki, kendimize olan saygımızdan dilimiz varmaz ötesini söylemeye.
Ey egemen güçler, şunu bilin ki, yasal haklarımızı yasal yollardan almanın yollarını mutlaka bulacağız.
Emek verip çaba sarf eden meslektaşlarıma selam olsun.
Hikmet Gülke gulke@ttmail.com
İSMAİL TURAN 13 Ocak 2009 13:25
Sayın Mehmet BURKAY kardeşimiz çok önemli bir olayı dile getirmiştir. Bu olayın biraz azı veya biraz çoğu hemen hemen her assubayın başına gelmiştir.
Bu hakareti yapanlar, Devletin görev yapsın diyerek verdiği rütbe, makam ve gücü layık olmadıkları için hazmedemeyen sindiremeyenlerin kendi kişisel güçleri sananlardır. Hakarete uğrayanlar da yine en zor şartlarda fedakarane bir şekilde devletin görevini yaparak evini çocuklarını bakma sorumluluğunu taşıyan assubaylardır.
Bu assubayların seciye, karakter ve sorumlulukları ne kadar büyük ki, o kendini bilmezlerin leşlerinin silüetlerini duvara çıkartmıyorlar.
Ne yapalım Asssubay görev yapar ceza alır görev yapmaz gene ceza alır. Böyle kutsal başka bir meslek var mı.
yigit 13 Ocak 2009 12:52
Haksızlıkları ve hakkaniyetsizlikleri ortadan kaldırmak için bir kanun çıkaramayan meclise ben saygı duymam.
Bizlere her türlü haksızlığı, hakkaniyetsizliği reva görenlere de saygı duymam. Zaten meclis bütün dünyanın gözleri önünde haksızlıkların hak olarak kabul edildiğini tescillemiş ve bu da kayıtlara girmişitir.
Ey haksızlığı hak bilip bizlere parya muamelesi yapanlar, biz sizden daha cesuruz ve her bir hakkımızın peşindeyiz. Şunu iyi bilin ki; yasal haklarımızı yasal yollardan almanın yollarını da mutlaka bulacağız.
Onurlu, erdemli, cesur ve bilge insan Sayın Umur Talu'ya selam olsun.
Ersen Gürpınar 13 Ocak 2009 12:14
Saygıdeğer Arkadaşlarım, Bir nusubet bin nasihattan evladır demiş atalarımız. Biz her yazımızda ADALET BİRGÜN HERKESE GEREKECEKTİR sözümüzü tekrarlıyoruz. Sn.Burkay'ın yazdığı olayı yaşayan arkadaşlarımız var, kimi çoluğunu çocuğunu düşünerek yutkundu, kimi hakareti aynen iade ederek mesleğinden ayrıldı.Kimi onur kırıcı sözleri kanıtlayamadığı için hakkını arayamadı,lanet etmekle yetindi; bir de hukuku guguk yapan şahsi hürriyetin muhakemesiz kısıtlanması sonucu verilen göz ve oda hapsi cezaları var.
Yürekli bir Assubay arkadaşımızın AİHM müracaatı üzerine Türkiye mahkum oldu AİHM iç hukukumuzu bağlamasına rağmen hala devam ediyor. Hukukun üstünlüğü ilkesini yok sayarsanız cezalar kişiselleşir. Kılıç istihakını almadan vefat edenlerin mirascıları düşünülürken yüzbinlerce kişiyi ilgilendiren bu hukuksuzluk ve verilen sözlere rağmen diğer haksızlıklarımız düşünülmüyor veya düşünülmek istenmiyor.Adalet,eşitlik ve insan onurunu savunan Sn.Umur Talu'ya birkez daha şükranlarımızı sunuyorum Saygılarımla.
umur.talu@sabah.com.tr
mehmet burkay 13 Ocak 2009 11:04
EMİR KOMUTANIN BİTTİĞİ AN&.. Saygı değer meslektaşlarım Son göz altına alınan Paşalarımızın arkasından bir de ağıt yakmadıklarını okudum ve gerçekten üzüldüm. Bakın bir anekdot aktarmak istiyorum. N&&Astsubay Genel Kurmay nizamiyesinde nöbetçi subayı iken, Kara Kuvvetler Komutanlığında bir kurmay albayın eşi olduğunu söyleyen bayan, servise binmek üzere nizamiyeye gelir. Nöbetçi subaylığı görevini yürüten Astsubay N&&., bayana giriş kartını sorar, bayan da olmadığını belirtir. Astsubay da, bize verilen emir gereği giriş kartı olamayanların servise binemeyeceğini söyler. Bu durum karşısında, kendisine kasıtlı bir tutum ve davranış içine girildiğini zanneden bayan geri dönerek, eşi kurmay albaya durumu anlatır. Kurmay Albayımız durumu o günkü yetkili Paşamıza iletir, Paşa Gn Kur Destek Kıta larına gelerek, Destek Gurup Komutanı Albayı, Tabur Komutanını ve birkaç subayları toplar onların huzurunda, o günkü nöbetçi subayı görevinde bulunan Astsubay N&&.i çağırır. Sen! Kurmay Albayın eşini servise binmesine neden müsaade etmedin der. Astsubay N&&. de, Bu konuda emirler olduğunu, kimliksiz personelin servise alınmayacağını arz eder. Sayın Paşamız pek hiddetli bir tavırla Sen na&& ve şe&& bir Astsubaysın! Sen kim oluyorsun da, kurmay albayın eşinin servise binmesine müsaade etmiyorsun ! diyerek, Astsubayımızı üstlerinin yanında hak etmediği bir şekilde ağza alınmayacak küfürler ederek .&.. git der. Arkasından da ben sana bunun hesabını soracağım der. Aslında Astsubay N&&.layık ı ile görevini yapmıştır. Emeklilik süresini de doldurmuş olan bu Astsubayımızı tayin mevsiminde de, bir sürgün yerine gönderir. Astsubayımız da, lanet edip gittiği yerden apar topar emekli olup döner. Peki, saygın bir makamı temsil eden bir Paşamızın, bir Astsubaya böyle hakaret etmesine hakkı var mı? Böyle bir zihniyete nasıl saygı duyabilirim. Bir Paşanın böyle bir davranışı asla tasvip edilemez ve üstelik bu davranışı, makamının verdiği yetkiyi kötüye kullanmaktan başka bir şey değildir. Kaldı ki, Genel Kurmay Başkanlığında çalışan her Astsubay da, başarılı ve yetenekli arkadaşlarımızdan seçilmektedir. Paşamızın emekli olduktan sonra da, bıraktığı o makam ve rütbe, ihtişamı ile hala yerinde durmaktadır. Umarım kendisinden sonra gelenler, o makamı ve o rütbeyi yerinde ve saygın bir şekilde kullanırlar. Allahın adaletine bakın ki; İnsanlık bakımından belki kendisinden kat be kat üstün, Rütbe ve makam itibarı ile kendisinden daha ast rütbeye sahip o Astsubaya hakaret eden Paşamızı da, bir gün yargılayacak bir makamın var olduğunu da görecektir. Şimdi soruyorum; O Paşamızın astsubayımıza söylediği küfürlü sözler zat ı alilerine söylense ne olurdu? İşte o paşamız Ergenekon dan göz altına alınanlardan TOLON Paşadır. Şöyle de düşünebiliriz; Ergenekon davasında göz altına alınanlar Paşalar değil de, Astsubaylar olsaydı, medyada yazılanları düşünebiliyor muydunuz? Ne Vatan hainliğimiz, ne köstebekliğimiz, ne de derin devletçiliğimiz kalırdı. Bunu Şemdinli deki bombalama olayında da gayet net bir şekilde yaşadık. P.K.K. nın tezgahladığı oyuna gelinmedi mi? Sonunda adalet de yerini bulmadı mı? O Astsubayların kaç derece sıcaklıktaki nezarethanelerde yattıkları neden merak edilmedi? Onlar ana baba kuzusu değil de, ağaç kovuğundan mı çıktılar. ONLARIN ONUR VE GURURLARI İLE PAŞALARIMIZIN ONUR VE GURURLARI ARASINDA NASIL BİR FARK VARDI. Ne mutlu bize ki; Bunca geçim sıkıntısı çekmemize rağmen, ikameti için Devlet mahallesinde, tel örgüler içinde lojman tahsis edilerek, makam arabaları, korumaları ile birlikte, lüks bir yaşam tarzı sunulanlardan daha huzur ve güven içinde, bir yurttaş olarak gururla halkın içinde dolaşmaktayız. HAMD OLSUN NE KATIMIZ, NE YATIMIZ NE DE, YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞIMIZ VAR. Saygılarımla
Mehmet burkay
abdullah ektik 13 Ocak 2009 11:03
BIZLERIN VARLIGINI KABUL EDEN,GUNDEMDEN DUSURMEYEN, DEGERLI YAZAR UMUR TALU IYIKI VARSIN.MUCADELEMIZE OLAN DESTEGINE SONSUZ TESEK- KURLER.SAGOLASIN.
İSMAİL TURAN 13 Ocak 2009 10:00
TEMAD sitesinde yayınlanmak üzere gönderdiğim Dursun ŞAHİN'e cevabım.
DURSUN, DURSUN, DURSUN,
Bir çuval inciri berbat ettin.
mehmet emin atılgan 13 Ocak 2009 08:16
Yüreğindeki Adalet ve Eşitlik duygusu ile gerçekleri ısrarla dile getirmekten hiçbir zaman vazgeçmeyen Cesur Yürek Sayın Umur Talu 'nun bu günkü yazısından bir bölüm,kendisine şükran ve saygılarımla...
UT Dipsiz Kuyu
HUKUKSA BU DA HAKSIZLIK!
Dinleme var mı! Hukuksa bu da haksızlık! Şimdi, kendilerine göre "haklı" nedenlerle hukuka, insan haklarına, "insanların sorgusuz sualsiz alınması"na titizlenen; eski yüksek siyaset, hukuk, üniversite, Silahlı Kuvvetler mensuplarına (ve kendilerine) yapılanlara karşı tepki verenlere sesleniyorum. Başta tüm Yüksek Yargı ve emekli "Onursal" mensupları, komutanlar ve emekli komutanlar, cumhuriyet ve demokrasiye titizlenen siyasetçiler ve aynı titizlikteki medya mensuplarına sesleniyorum. Savunduğunuz hakikaten bir ilke ise; Hakikaten insan hakları, adil yargılama, insani muamele, kişilik hakkı, haysiyet, sorgusuz sualsiz mağdur etmeme ise; Hadi, her köşede haksız muamelelere tabi kalan yüzbinlerce insanı bir yana bırakalım, üstüne daha çok titrenildiği söylenen bir kesimden ses vereyim. Size on binlerce "ast ve alt" askerin mektubunu ileteyim. Onbinlerce astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşın bende hakikaten mevcut binlerce mektubunu: Hadi, şu yargısız, bir üstün iki dudağı arasındaki, 21 güne kadar çıkabilen oda hapislerinin kaldırılması için de tavır alın. Bunların da en ala hukuksuzluk, haksızlık, keyfilik, tahakküm, yargı bağımsızlığı ihlali olduğunu kabul edin. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konuda verdiği kararı kabul edin. Size diyebilirim ki... Belki "Emekli paşa" değiller ama onlar da "asker". Belki "Yüksek Yargı, Yüksek Öğretim" mensubu değiller ama onlar da "insan"!
Ersen Gürpınar 13 Ocak 2009 01:20
Saygıdeğer Arkadaşlarım Hoşgörünüze sığınarak size bir ata sözünü hatırlatmak istiyorum BİR DELİ KUYUYA TAŞ ATMIŞ KIRK AKILLI ÇIKARAMAMIŞ Biz görevde ikende bazı arkadaşlarımızdan şikayet ederdik bu arkadaşımız daha ifadesinin dayanağından bile haberi yok lise mezunu memur diyor ardından maaş kıyaslaması yapmaya çalışıyor maaşlarımız iyi memnun olmayan astsubay olmasın diyor neyi anlatmak istediği neyi amaçladığını bilmemekle birlikte tahmin ediyoruz. Sn.Ada kendisine ilk mesajında yanıt vermiş Bu konularla vakit kaybetmeye inanın değmez gerçi sinirlerimizi bozuyorlar yanıt verip polemikler yaratmak istiyorlar bunlar amaçlıyorlar Bizim o kadar çok sorunumuz varki bunlara zamanımızı ayırmıyalim kendimizi biz tanımazsak bizi başkaları tanırmı Assubayı hala ortaokul mezunu sananlar var oysa kuruluşundan beri birtek ortaokul mezunu assubay yok tarihinde en düşük assubay tahsili ortaokuldan sonra 2 yıllır sınıf okulu (o günün sanat enstitüsü seviyesi)Kaldıki tahsil süremizi biz tayin etmiyoruz biz tayin edebilseydik hepimiz şuan arzu ettiğimiz 4 yıllık fakülte mezunu olurduk. Biz iane istemiyoruz verilenler lütuf ta değildir.Haklarımızın takipçisi olacağız her platformda bu haklılığımızı savunacağız hepimize düşen görevler var bu nedenle özellikle gündem değiştirmek veya umutsuzluk yaratmak için yazılan yazıları dikkate almamalıyız. Saygılarımla
Mehmet AKPINAR 13 Ocak 2009 00:56
DURSUN ŞAHİN'e cevabım,yazı bu haliyle Temad web sayfasınada gönderilmiştir,eğer yayınlanırsa,2 gün içinde okunur,3gün içinde cevabı gelir diye umuyorum.
SAYGIDEĞER ZÜMRE ARKADAŞLARIM, ŞU ANA KADAR YAPMIŞ OLDUĞUMUZ TALEPLERİN ÇOĞU MANTIKSIZ. OLAYA KURMAY KAFASIYLA BAKIN.LİSE MEZUNU BİR MEMUR 9-1 DEN İŞE BAŞLIYOR GAYET GÜZEL BUGÜN ÜLKEMİZDE ÜNİVERSİTE MEZUNLARI 9-1 DEN İŞE BAŞLIYOR.SONRA BİRİNCİ DERECEYE 18 SENEDE GECEBİLİYORUZ.OKUL BİTİRMEK ŞARTIYLA.EMEKLİ MAAŞLARIMIZDA ÜLKE ŞARTLARINA GÖRE GAYET NORMAL. HA YETERLİ Mİ DEĞİL TABİKİ.SADECE DERECELER ARASIDAKİ FARK BİRAZ FAZLA.ŞUNU İSTEYEBİLİRİZ.ÇALIŞANLARIN İMKANLARI GAYET GÜZEL.DERECELER ARASINDAKİ FARKLAR YENİDEN AYARLANSIN VE ESAS OLAN SİLAHLI KUVVETLER TAZMINATININ BİR MİKTARI YASAYLA EMEKLİ MAAŞLARINA YANSITILSIN VE MAAŞLAR BU ŞEKİLDE YÜKSELTİLSİN BAKIN BU ÖNERİM ÇOK MANTIKLI.EVET HERGÜN AĞLAMAYI BIRAKALIM İŞİMİZE BAKALIM.BEĞENMİYEN VARSA ASTSUBAY OLMASIN.OLANLARDA ZORLANOYORLARSA BENİM GİBİ ERKENDEN AYRILABİLİR.SAYGI VE SEVGİLERİMLE.
DURSUN BEY ANKARA DA SINIZ SİZİNLE BİR TANIŞSAK,GÖRÜŞSEK ŞU MESELELERİMİZİ,MASAYA YATIRIP BİR KONUŞSAK,SİZİNDE DEĞERLİ GÖRÜŞLERİNİZDEN FEYZ ALSAK NASIL OLUR. mcpinar@gmail.com Cep:05359772646 Mehmet AKPINAR Em.Asb.Temad.Ankara Delegesi
kalite 13 Ocak 2009 00:43
Osman arkadaşım bir yazıya atfen yazmışsın keşke hiç ilgilenmeseydin, kendini Assubay'dan sayacak, tabi ki bizden biri değildir, Assubay'ın hangi okul mezunu olduğunu bile bilmiyor. Peki Temad'a ne demeli, birçok değerli arkadaşımın yazılarını yayınlamazken buranın da yazanı var demek için o yazıyı yayınlıyor, kendilerine yakışanı yapıyorlar .
Osman Ada 13 Ocak 2009 00:27
Sn.Ufuk Öztürk herhalde birini ismen eleştirdiğim için bize önerilerde bulunuyor. Biri kalkacak " 4 yılık üniversite mezunu 9/1' den göreve başlıyor, Asb.MYO mezunu da 9/1 den göreve başlıyor daha ne istiyorsunuz ayrıca aldığımız maaş yeterli, işine gelmeyen Assubay olmasın " diyecek bir başkası " öğretmenlerin aldığı maaşı biliyor musunuz şükredin " diyecek biz bunu eleştirmiyeceğiz; nerede o yoğurdun bolluğu?
İsteyen fikrini açıklasın isteyen de medeni bir şekilde yanıt versin, doğruları bulalım, okuyup geçin devri biteli çok oldu, artık gazeteleri bile okuyup altına yorum yazma imkanınız var.Verileni lütuf sananlar yatıp kalkıp komutanlarına dua etsin, onları engelliyen yok.Bize yapılan haksızlıkları, haksızlıkları sineye çekenleri eleştireceğiz.
Ufuk bey haklarımızı alacağımızı müjdeliyor herşey planlanmış,alt yapı hazırmış, tek eksik birilerinin bunu içine sindirememesi veya yavaş sindirememesiymiş, yaşasın bu akşam rahat uyuyacağız. Siz hayal aleminde misiniz neyin planlandığı son yasa teklifinde belli olmadı mı? Herşey planlanmış, alt yapı hazırmış, neden dava açalım ki,oturup 30 yıl daha başlangıç derecelerindeki adaletsizlik bitsin diye bekleriz. Denizde kum emekli Subay'da para, emekli Assubay'da çile ve sabır var. BEKLERİZ NE OLACAK YA DA BAZILARI GİBİ HALİMİZE ŞÜKREDERİZ.
NOT. Bugüne kadar benim yazılarım ne sansürlendi ne tırpanlandı, arkadaşlardan da duymadım Gönlümden hak edenlere öyle bir yanıt geçti ki ilk kez sansürü hak ederim diye vazgeçtim...
UFUK ÖZTÜRK 12 Ocak 2009 22:05
SAYIN ARKADAŞLARIM
BENİM ANLAMADIĞIM BİR ŞEY, SİTEDE YAZAN ARKADAŞLAR NEDEN BİRBİRİNİZİ ELEŞTİRİYORSUNUZ? NEDEN BİR BİRİNİZE FİKİR KABUL ETTİRMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ? BIRAKIN İSTEYEN, İSTEDİĞİNİ YAZSIN. FİKRİNİ AÇIKLASIN, HERKES AYNI FİKİRDE OLACAK DİYE BİR ŞEY YOK Kİ. BIRAKIN HERKES İSTEDİĞİ GİBİ DÜŞÜNCESİNİ, FİKRİNİ YAZSIN İYİDİR KÖTÜDÜR. NEDEN CEVAP VERMEYE, BİRBİRİNİZİ YERMEYE, KIRMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ Kİ. HEPİNİZİN BAŞI ZATEN KEL, BİR BİRİNİZDEN NE FARKINIZ VAR Kİ. SİZLERDEN RİCAM, BİR BİRİNİZİN İSİMLERİNİ VEREREK, BİRBİRİNİZE CEVAP VERMEYİ BIRAKIN ARTIK. BU ŞEKİLDE BİR YERE VARILMAYACAĞINI ANLAMADINIZMI HALA? YALNIZCA BENİM TEK KABUL ETMEDİĞİM ŞEY TEMAD SİTESİNİN SIK SIK YAPTIĞI, YERİ GELDİĞİNDE EMEKLİ ASSUBAYLAR SİTESİNİNDE UYGULADIĞI YAZILARI YAYIMLAMAMA VEYA TIRPANLAMA DURUMU. SAYIN ARKADAŞLARIM BENİM GÖRÜŞÜM, BİR GÜN TÜM HAKLARIMIZI ALACAĞIZ BUNUN ALT YAPISI KURULDU, HAZIRLANDI, TEK EKSİK OLAN BİRİLERİNİN İÇİNE HALA BUNLARI SİNDİREMEMESİ VEYA YAVAŞ, YAVAŞ SİNDİRMESİ. EĞER SÜREÇ HIZLANDIRILMAK İSTENİYORSA YAPILACAK TEK ŞEY VAR. HUKUK, DAVA AÇMAK, BU GÜN YAPILACAK HİÇ BİR ŞEY OYAK İÇİN AİHM DAVA AÇILMASI KADAR SES GETİRMEZ, GETİREMEZ.
Yönetici yorumu: Sayın Öztürk,
Üyelerimizden gelen mesajlarda,Siyasi ve Dini konularda dayatma içermedikçe,hakaret unsuru olmadıkça ve suç teşkil etmedikçe özgür ifadelerinin kısıtlanması veya mesajlarının tırpanlanması sitemizde asla söz konusu değildir,soyut değil somut örnek verirseniz değerlendirme imkanımız olur ; Site yönetiminden önce üyelerimizin sitemizin karalama defteri olarak kullanılmasına izin vermiyecekleri örnekleri ile görülmüştür.Yayın ilkelerine uygun olarak mücaadelemize katkı sağlamaya devam edeceğiz
MEHMET ALİ KILINÇ 12 Ocak 2009 17:32
KRİZİN TEĞET DEĞİL KİRİŞ OLDUĞU BAKKAL HESABI ESKİ DEFTERLERİ KARIŞTIRMAK...
Bu günkü yetersizlikleri örtmek için, eski mesajları karıştırarak bir buçuk yıl önce içinde ismim geçen bir bir mesajı Temad mesaj panosuna taşıyarak, illa panoda ismimin geçmesi gibi bir nerakım olmadığı halde,Temad seçimleri ile ilgili olarak üç ay dolmadan tek kelime etmemek için kendi kendime söz vermiş olduğum halde, bu vesilyle de olsa, panoda ismimin yer almasını sağlayan meslektaşıma teşekkür ederim. Geldiğimiz bu günde, önderimiz olması gerekenlerin, o günden bu güne yapabildiklerini görünce, fazla beklentiye girip Manisa Temad'a haksızlık ettiğimi anladım. Herkesin gözü önünde yaşadığımız olayları, yapılanları, söylenenleri, faaliyetleri görünce,Manisa Temad'ın katkısı büyük katkıymış. Ben yine de bu eski mesajlardan alıntı yaparak, ismimi kullanıp yerli yersiz birilerini savunmaya, yetersizlikleri örtbas etmeye çalışan meslektaşıma sormak istiyorum; Temad seçimleri öncesi iki ulusal gzeteyi ve üç ulusal televizyonu "assubay devrimi" manşetiyle kolayca harekete geçirebilenler, "Gidin emekli assubaylar olarak derdinizi Eskişehirde maç seyreden Maliye Bakanı'na anlatın" diye alay eden, sorunlarımızla birinci dereceden sorumlu Milli Savunma Bakanına hesap sormak için neden harekete geçirmiyorlar???
Osman Ada 12 Ocak 2009 14:28
LAFA BAK HİZAYA GEL
TEMAD sitesinde Ankara'dan Durmuş Şahin diye bir meslektaşın yazısını okudunuz mu? Meramını da anlatamamış lise mezunu memur 9/1 den başlıyor Üniversite mezunu 9/1 den başlıyor daha ne istiyorsunuz maaşlarımız oldukça yeterli beğenmeyen astsubay olmasın diyor hazret. Lise mezunu ne bir devlet memuru nede assubay 9/1 den göreve başlamıyor Herhalde MYO mezunu assubay 9/1 den başlıyor Üniversite mezunu memurda 9/1 den başlıyor daha ne istiyorsunuz diyor ve kurmay kafası ile düşünmemizi istiyor. Böyle dostun olunca düşman arama bre gafil zaten kurmaylarda senin gibi düşünüyor ama unuttukları bir gerçek var Bizimle görev şartları görevleri kıyaslanamayacak birçok devlet memuru (Emniyet Hizmeti, Ziraat teknisyeni v.s.) MYO mezunu ise 9/2 den göreve başlıyor BU ADALETSİZLİKTEN HABERİ OLMAYANLARA KENDİ MESLEKDAŞLARIMIZ DA EKLENDİ SÖYLEYECEK SÖZ BULAMIYORUM.
Bayram ÇAKIR 12 Ocak 2009 13:51
Mehmet Ali KILINÇ Ağabey, senden oy isteyenlere çok basit bir ceza vermişsin. Onlar bir oy için, değil öyle cezayı, bin bir takla atarlar. Senin öyle ceza verdiğini duyan aday kapında sıra olur. Senin önerine katkı sunan olmadı herhalde. Ben de diyorum ki; hangi siyasi benden oy isterse ben de "oyumu av köpeğinin kuyruğuna bağladım alabilirsen senin olsun "diyeceğim. Başarabilirler mi acaba? Başarmasını bırak yüzleri bile kızarmaz. Başarmaya çalışırlar. İnsan nesli nasıl bu hale geldi? Anlamak kolay değil. Hep maddiyat, hep maddiyat. İnsanlık kara deliğe doğru gidiyor. Bilinmiyor ki;
Mal sahibi mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi, O da yalan bu da yalan, Gel biraz da sen oyalan...
Kefenin cebi yok. İnsan ömrü de bu memlekette 65.
Bayram ÇAKIR E.J.Asb.
Mehmet AKPINAR 12 Ocak 2009 13:20
Sevgili Selçuk abi, adama sormuşlar adın ne diye, Mulayim demiş, sert olsan ne yaparsın demişler, sağolsun, TEMAD'IMIZIN değerli yönetimi sayesinde 5 yılda geldiğimiz nokta bu,hayırlısı olsun, biz yolu kaybettikçe yol gösteren çok olur.
SELÇUK İÇER 12 Ocak 2009 13:07
CEPHE GENİŞLEDİ..!!! Hükümet, Genelkurmay, Milli Savunma Bakanı derken birde Maliye Bakanlığı çıktı başımıza. Yeni adres orası! Kendi görevinden aciz MSB. I akıl veriyor.''MALİYE BAKANINI ESKİŞEHİR SPOR'UN MAÇLARINDA YAKALAYIN DERDİNİZİ ANLATIN.''taktikte veriyor, tribünde önüne yanına arkasına oturun. Bu kadar ayağa düştüğümüz yetmiyormuş gibi birde tribün.. Arkadaşlar bir meslek grubu bu kadar mı hafife alınır dalga geçilir. Tekrar ediyorum bu kadar mı AYAĞA DÜŞÜLÜR? BU NE AYMAZLIK, SAYGISIZLIKTIR BUNU KENDİMİZE REVA GÖREBİLİRMİYİZ, KABULLENEBİLİRMİYİZ? Diğer bir meslek grubuna maç tribünü adres olarak gösteriliyor mu? Bu muameleyi Berberler odasına dahi teklif edemeyenler bizlerle oynuyorlar, dalga geçiyorlar, küçük düşürüyorlar, Ya toplantıya katılıp da bu sözlere muhatap olan il başkanları neden tepki gösterip toplantıyı terk etmezler? Bunlar mı bizlerin haklarını alacaklar.. Korkak sinmiş zihniyetler. Haklarımız zaten gasp edilmiş onurumuzu da bunlar mı gasp ediyorlar. İL BAŞKANLARIYMIŞ.. NE İLİ, NE BAŞKANI.. Bu ne gaflettir, ne hakkınız var bizleri bu durumlara düşürmeye.. HANGİ BİRİSİYLE MÜCADELE EDELİM? HÜKÜMETLEMİ, GNLKURMAYLAMI, MİLLİ SAVUNMA BAKANIYLAMI, MALİYE BAKANIYLAMI, İL BAŞKANLARIYLAMI GENEL MERKEZLEMİ? CEPHE GİTTİKÇE GENİŞLİYOR. Genelkurmayda sevinçten dört köşedir herhalde. Bizlerde bu korku, sinmişlik, bana necilik varken daha çok itilir kakılır, onurumuzu ayaklar altına aldırırız. Tepki yok. Eylem yok, Gösteri yürüyüş yok o yok bu yok.Korkusundan toplantı salonunu terk edemeyen protesto etmekten aciz kalanlar o koltukları boşaltınız,bizlere uşak muamelesi yaptırmayınız.Bir beklentiniz mi var.Yazık ediyorlar bizlere kıyıyorlar,eziyorlar sırtlan sürüleri gibi üzerimizden geçiyorlar dağıtarak parçalayarak yaşlı genç,hasta demeden.Değerli meslektaşlarım davamıza sahip çıkalım başkalarının keyfine bırakmayalım havale etmeyelim ilk tepkimizi de TEMAD'IN önüne siyah çelenk koyarak gösterelim.YOL UZUN,DAVA BÜYÜK.HÜKÜMET VE ASKERİ YETKİLİLERDE OYUN ÇOK, SEN MAĞDURSUN ÇOLUK ÇOCUĞUNLA SÜREKLİ İTİLİP KAKILMAKTASIN,SOSYAL STATÜN YOK EDİLDİ İKİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ GÖRÜYORSUN,AÇLIK SINIRINDA YAŞAMA MAHKÜM EDİLDİĞİNİ UNUTMA.BU ALÇAKÇA OYNAN OYUNU BOZALIM.HEP BİRLİKTE.YERİMİZ STADYUM,TRÜBÜN DEĞİL MEYDANLARDIR.. Saygılar Selçuk İÇER E.Asb.976-26
yasarcakan 12 Ocak 2009 01:28
Milletin oyları ile hakimiyeti elinde tutan milletvekilleri,özlük haklarımızın verilme yeri olan TBMM yerine GK Bşk.lığı'nı adres göstererek milletin hakimiyetine adeta ihanet etmişlerdir.Bu durumda; " Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir " diyerek Cumhuriyet'imizin temelini atan ATATÜRK'ün de kemiklerini sızlatanları tarih asla afetmeyecektir. Bunun yanısıra,delegelerin oylarını alan TEMAD yönetimi de hala eylem kararı almayarak/alamayarak camiamıza adeta ihanet etmiş olmuyorlar mı? Seçimi kazanmak uğruna uyguladığınız sansürler,nifakçı,bölücü,çapsızlar vb. yakıştırmalara rağmen seçimi kazandınız.Bizleri bu hale getirenler de bu vebalin altında kaldılar/kaldınız.
Sayın dernek yönetimimiz,buyurun sahne sizindir.Basın açıklaması,uygun zaman sözlerini bir kenara bırakın.Meclisin önünde eylem yapan iki cesur yürek " ihtiyar'ı " örnek alamıyorsanız,Şanlıurfa'da eylem yapan at arabacılarını örnek alın.Sürekli oyalandığımızı yazan,söyleyen meslektaşlarımızın yazdığı yazı sayısını hatırlamıyorum.Dikkate bile almadınız.Bir kere de ben tekrarlıyorum.Bizleri oyalıyorlar hala anlamadınız mı? Siyah çelenkleri layık oldukları yerlere ne zaman koyacaksınız?
Ersen Gürpınar 12 Ocak 2009 01:03
Sn. Kılınç haklısınız bir şeyler yapmak gerekiyor. Bize verilen tüm sözlerin tutulmaması üzerine Milliyet Blogta " SÖZ VERMEK ELMA ŞEKERİ VERMEYE BENZEMİYOR " diye bir yazım var. Madem söz verip tutmuyorlar onlardan oy karşılığı ne isteyebiliriz; Yazıya başlarken aklımda idi, şimdi unuttum ihtiyarlık işte, sahi onlar da unutuyor olmasın yoksa adaletsizliğe ortak olurlar mı?
Partilerinin adında ADALET olan bakanlar, milletvekilleri bunu yapar mı? Sanmıyorum, yapar diyenler kusura bakmasın art niyetlidirler.
yasarcakan 12 Ocak 2009 00:20
(Yorumsuz) AT ARABACILARI EYLEM YAPMAK İSTEDİ
Şanlıurfa'da Zabıta Ekiplerinin Kendilerine Yönelik Tutumuna Tepki Gösteren At Arabacıları, Belediye Binası Önünde Eylem Yapmak İstedi.
Şanlıurfa'da zabıta ekiplerinin, kendilerine izin vermediğini ve arabalarına el konulduğunu öne süren 2 at arabacısı belediye binası önünde eylem yapmak istedi. At arabalarına el konulmasından dolayı zor durumda kaldıklarını ileri süren at arabacıları H.Y. ve M.Ş., Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile görüşme talebinde bulundu. Olay yerine gelen polis, at arabacılarını ikna ederek eylem yapma kararından vazgeçirdi. BUNUN ÜZERİNE EL KONULAN ATLARINI ALAN 2 at arabacısı daha sonra Sarayönü Polis Merkezi'ne giderek kendilerini darp ettiklerini iddia ettikleri zabıta ekipleri hakkında şikayette bulundu. ALINTIDIR. http://www.haberler.com/at-arabacilari-eylem-y
apmak-istedi-haberi/.
MEHMET ALİ KILINÇ 11 Ocak 2009 23:39
FISILTI....
Hep Ankara'da bulunan meslektaşlarım fısıltı duyacak değiller ya. Ben de ikinci elden duyduğum bir konuyu anlatayım. Son Temad Genel Kurulu öncesi, Temad şube temsilcileri Milli Savunma Bakanı huzuruna alındığında, başkanlarımızdan biri bir fırsatını bulup mali sıkıntılarımızla ilgili somut bir konuyu Sayın Bakana hatırlattığında, Sayın Bakan, "Tamam ama o konuda Sayın Maliye Bakanı'nın okey demesi gerekir" diyor. Başkanlarımız da "Sayın Maliye Bakanı sizin kabine arkadaşınız, siz bu konuda ricacı olsanız olmaz mı " diyorlar. Sayın Milli Savunma Bakanı sözüm ona espri yaparak alay eder gibi "Sayın Maliye Bakanı her hafta seçim bölgesi Eskişehir'de maça gider. Maç seyrederken tribünde emekli assubaylar olarak, en iyisi mi, arkasını önünü sarın, önünü kesin derdinizi anlatın" der. Ben bu yaklaşım karşısında, bir yurttaş olarak, sıkıntı içinde bir emekli assubay olarak işine geldiğinde iktidar olduğunu söyleyen, TBMM çatısının bu ülkenin her türlü sorunun demokratik çözüm yeri olduğunu söyleyen, bizlerle alay eden bu zihniyete ne cevap verebilirim diye düşündüm ve şu karara vardım. Bunlar için oy istemeye gelen ilk kişiye oy vermek için şart koşacağım. Karşımda yarım saat tek ayak üstünde durmasını isteyeceğim. Peki bu konuda sizin aklınıza başka ilginç bir şeyler geliyor mu?
deniz ulaş 11 Ocak 2009 23:32
Değerli büyüğüm Selçuk İÇER; görüşlerinize tamamen katılıyorum. Kaleminize sağlık. Saygılar..
alev ozcan 11 Ocak 2009 22:22
Bu web sayfasının yöneticisine,özel bir mesaj yazmak istedim.Yazılanların en iyisi olma iddamı,bazı kişilikler kelimelerle tarif edilemeyeceği gerçeği ile karşılaşıp,geri çektim. İnsan olarak benzersiz. Yaşamıma da hediye oldun.Semih Koç
Sayın Öztürk,
Üyelerimizden gelen mesajlarda,Siyasi ve Dini konularda dayatma içermedikçe,hakaret unsuru olmadıkça ve suç teşkil etmedikçe özgür ifadelerinin kısıtlanması veya mesajlarının tırpanlanması sitemizde asla söz konusu değildir,soyut değil somut örnek verirseniz değerlendirme imkanımız olur ; Site yönetiminden önce üyelerimizin sitemizin karalama defteri olarak kullanılmasına izin vermiyecekleri örnekleri ile görülmüştür.Yayın ilkelerine uygun olarak mücaadelemize katkı sağlamaya devam edeceğiz