Sayın Arif ARSLAN; Bakıyorum Mustafa EROL bey\'e tabiri caizse KALKAN olmaya çalışıyorsunuz. Onların sizin gibi küçük düşünen fikir yorumcularına ihtiyaçları yok ki... Onlar gayet iyi bilirler ve daima bu tip uzun mücadeleci yollara da ucuz adamlarla çıkarlar... Siz gerçekten iyi analiz edip okusaydınız bu yorumu yazmak yerine inanın bana teşekkür ederdiniz... Aşağıdaki yazıyı iyi okusaydınız yorumun nasıl site yönetimince değiştirildiğini anlattığımı görürdünüz... Ama Siz onlara kalkan için görevlendirildiğinizden hiç bahsetmeden beni riyakârlıkla itham ediyorsunuz. Oysa siz geriye dönüp konuyu detaylı incelemek yerine, Kitabın sonundan bir paragrafı alarak böyle bir günde bu topluma nifak tohumları atarak ortamı germeye çalışıyorsunuz, bilmem anlatabildim mi? Benim ne size nede Mustafa EROL beye ayıracak zamanım var. Benim ONURUMUZU, GURURUMUZU, HAYSİYETİMİZİ ve ŞEREFLİ MESLEK ADIMIZI DAİMA HATIRLATACAK ve EMRİ YETKİ VEREN DELEGELERDEN ALAN SİVİLLEŞMİŞ TOPLUM KURULUŞLARINA İHTİYACIM VAR... Kısacası 10 masalı ve üzerinde kumar iz ve imaresi bulunan kahvehane, dernek ve lokallere ihtiyacımız yok... Senin savundukların önce bunlara bir dur çeksin, sonra camiayı birleştirsin sonrada üyelik işlemlerini hızlandırsın ve sonra gelsin milletten oy istesin... Siz siyasetçileri de geçmişsiniz... Fazla söz dalaşı yaratıp kimsenin üzülmesini de istemiyorum, Benim değerli büyüklerim ve meslektaşlarım anlayışlıdırlar... HEPSİNİ vakitlerini aldığım için saygı ile selamlıyorum...
S.Nurettin ERDOĞAN 13 October 2008 09:19 | Sevgili büyüklerim, değerli meslektaşlarım; Son günlerde nasıl basında ve medyada bir Aktütün VE TERÖR tartışması sürekli gündemde tutuluyor ise, bizim TEMAD yönetim kurulunca da TEMAD mesaj panosunda bir delege seçimine ve kuruluş yıldönümüne davet yazıları ile gündem hep üst sıralarda tutulmak isteniyor... Geçenlerde Sayın TEMAD başkanı Mustafa EROL beyin bir yazısı sitenin mesaj panosunda dikkatimi çekti, Başkan\'a cevap olarak bu yazı ile ilgili bir tenkit ve kınama adına cevap olarak bir yorum yazısı gönderdim... Ertesi gün, yazımın mesaj panosunda yayınlanıp yayınlanmayacağını dört gözle bekledim! Yorum yazımı görünce irkildim ve çok öfkelendim. Utanmadan sayın başkan ve ekibi yazıyı değiştirip sanki teşekkür mesajı gibi yayına sokmuş... Kendilerine ertesi gün tekrar bir yorum ve ikaz yazısı yazdım, bu yazıyı düzeltin ya da hiç yayınlamayın, yoksa ben sizin bu sahteciliğinizi diğer sitelerde yazar ve ortaya dökerim dedim... Görüyorum ki hiç bir çalışma ve düzenleme yok... Ben öncelikle bu tutumu tüm Asb. Camiasının bilgisine sunarken daha önce yazdığım yorumu yayınlanmak üzere site yönetiminin bilgisine sunacağım... SAYGILARIMLA.
Arif ASLAN 13 October 2008 20:09 |
Sayın Nurettin ERDOĞAN, TEMAD Mesaj panosunda TEMAD Genel Başkanı Mustafa EROL\\\'un yazısı üzerine yaptığınız yorum aşağıdadır. Ve diyorsunuz ki oradaki yorumu karıştırmayın. Yani TEMAD mesaj panosuna öyle yorum, buraya böyle yorum. Bunun adı riyakârlıktır.
SAYIN EROL; SİZİN ADINIZA BAŞKANLIK SEÇİMİNİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM... YAZINIZIN ŞU SON CÜMLESİNİ ASLA HAFIZAMDAN ÇIKARAMIYORUM. \"KURULUŞ GÜNÜMÜZE ÜYE OLSUN OLMASIN, AİDATINI YATIRSIN, YATIRMASIN, TSK ASTSUBAY OLARAK GÖREV YAPMIŞ TÜM ARKADAŞLARIMIZ İLE EŞ, ÇOCUK, GELİN, DAMAT, KOMŞULAR İLE ATAMIZA SAYGI GÖSTERMEK İSTEYEN HERKESİ DAVET EDİYORM. DAHA NİCE KURULUŞ GÜNÜMÜZÜ BU GÜNKÜNDEN MUTLU OLARAK KUTLAYIP BİRLİKTE OLMAK DİLEĞİYLE SAYGILAR SUNUYORUM.
mehmet emin atılgan 14 Ekim 2008 08:28
Sayın ATILGAN Aşağıdaki yazınız, Sayın TURGAY'IN yazısı ile aynı olduğundan ve önceliği açısında o yayına verilmiştir. Bilgilerinize. Site Yönetimi.
YORUMSUZ..........
UMUR TALU:Dipsiz Kuyu
Acının balı, krizin tadı!
Şerafettin Turgay 14 Ekim 2008 03:14
Saygıdeğer Gerçek İnsan Sayın TALU'nun 14.EKİM 2008 tarihli yazısı.
Sayın TALU' ya sonsuz şükranlarımla..
http://www.sabah.com.tr/talu.html
Acının balı, krizin tadı!
Burada okuyacaklarınızı, takıntım, husumetim filan olduğundan yazmıyorum. Bunlar gerçek olduğu için, görüntüler yanıltıcı olduğu için ve biraz da bu mevzuları pek kimse bu şekilde yazmadığı için yazıyorum. Canı acıyanları sürekli duyduğum için, hamasi palavralara çoktan doyduğum için, elbet sık sık dolduğum için yazıyorum.
Son günlerde "Türkiye" neleri konuşup durdu: 1. Saldırılar, şehitler, karakollar, yetersiz para, golf... 2. Dünyayı sarsan, bizi kuşatan ekonomik kriz ve şirketlerin batması, insanların işsizlik korkusu.
Bana, devlet ve hükümet dışında öyle bir "müessese" söyleyin ki, bu iki konu tam göbeğinde kesişsin. İpucu vereyim: 1. Hem şehit olan, olmayan binlerce askerin (ve terhisten sonra tanımadığı yedek subayların) maaşlarından ZORUNLU kesilen paralarla kurulmuş, büyümüş, hâlâ o kesintilerle fonlanmakta olsun; onların sosyal GÜVENLİĞİ, onlarla YARDIMLAŞMA için var olduğu varsayılsın... 2. Hem de krizin tadını çıkarsın!
Türkiye sevdası (Sağolsun, Kuşadası'ndan Galata'ya "iktidar oyunları" üstüne de çok uyarmış bir dost, Mustafa Saraç ısrarla gözüme soktu.) Cumartesi haberlerinde, "Ordu Yardımlaşma Kurumu" OYAK'ın Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un eski ve yeni demeçleri, "Krizin tadını çıkaran adam" süslemesiyle, "krizin korkusunu, acısını yaşayan" asker ve sivil tüm vatan evlatlarının görüşlerine sunulmuştu. 1. (Haziranda) Krizin ikinci, üçüncü aşamaları olacak. İşler daha da kötüye gidince yurtdışında çok güzel fırsatlar doğacak. Şu an için nakit kral. 2. (Şimdi) Kriz ortamında 5.6 milyar YTL nakit paramız var. Durumun daha da kötüleşeceğini düşünüyoruz. Biz bu işin feryadını izliyoruz. Deniz bitti. Kriz 2009 ve 2010'da da devam edecek. 3. Yurtdışında şirketler alacağız. Portföyümüzü genişleteceğiz ve dünya firması olacağız. 4. Güvenle geleceğe bakıyoruz. Biz Türkiye sevdalısıyız.
"Piyasa"daki bir şirket için de, "yoksul ve yetim çocuklar" arasında yetişmiş olsa bile "krizin, paranın tadını" iyi öğrenmiş bir yönetici için de bunlar kesin "başarı"dır. "Piyasa"da, biz ne dersek diyelim, "akbaba" olmak işin raconudur; paranı şıkırdatmak, hava basmak, yırtıcılık yapmak, tepeden bakmak... hatta bunları "Türkiye sevdalısıyız" diye cilalamak da. Ama "ordu" bir "piyasa kurdu" mudur? "Türk Silahlı Kuvvetleri" bir "piyasa kuvveti" midir? "Vatan topraklarının nöbetçisi" denen bir kurum bir yanıyla da "Yırtıcı piyasa ideolojisi"nin bekçisi midir? Peki o zaman... Onbinlerce mağdur, geçinemeyen asker; ayda 100 YTL'lik bir temel hak verilmediği için kırgın düşen, hallerine azıcık yama yapacak kanunlar Genelkurmay ve Meclis'e takılan, bir yandan da "zengin holding" OYAK'a maaşından para akıtan onbinlerce insan ve ailesi nedir?
Piyasa kuvveti Herhangi bir "başarılı ve saldırgan, krizin tadını çıkaran, batanların üstünde dans eden, nakit servetiyle şişinen, milyonlarca insana, binlerce zor durumdaki esnafa, işletmeciye nispet yapan" şirketten bahsetmiyoruz. Yönetiminin hep söylediği gibi, 2001 krizinden de "çok faydalanmış", onbinlerce insanın işsiz, sefil, umutsuz kaldığı, iflasa sürüklendiği o krizi de "fırsata çevirmiş" olağan bir "piyasa oyuncusu" değil bu. Yönetimin yarısı emekli ve muvazzaf generallerden oluşan, genel kurul üyelerinin tamamı asker olan, kafadan sabit hasılat kaynağı onbinlerce muvazzaf asker, bir kısım emekli, onbinlerce yedek subay, onca sivil askeri memurun maaşından oluşan "militer bir piyasa aktörü"nden bahsediyoruz. Büyük bir holdingin militer dokulu olmasından... Bir ordunun; bir holding yönetimini ve genel kurulunu oluşturmasından bahsediyoruz. "Devletin her kurumu üstünde vesayet" sahibi olabilenlerin, bu "piyasa holdingi" yönetiminde hiçbir etkisi olmadıklarına inanmamız gerekiyor. "Fırsatçı piyasa kuvveti"nin "Silahlı kuvvet"le... "Silahlı kudret"in "Uyanık piyasa kuvveti"yle hiç sarmaş dolaş olmadığına inanmamız gerekiyor.
Helal olsun Daha kötüsü... "Mali yetersizlik yüzünden karakollar taşınamadı" diye çok yıldızlı demeç dinler, şehit aileleri ve binlerce askerle birlikte acıyı bal eylemeye uğraşırken... Asker ve sivil yüz binlerce aile; kriz korkusu, geçim endişesi, maddi bunalım kapısında titrer veya yığılırken... Çoluk çocuk hepimiz "kamu görevinin kutsallığı" yla 21 yaşında düşen "lider konumundaki personel" astsubaya, tabut tabut dizilen uzmanlara, yurdun dört köşesinin yoksul "er" evlatlarına yanarken... Birden neşe dolup "Fırsatçı, milyarlarca dolar nakde sahip, milyonlarca insanı yıkan krizlerin tadını çıkaran"... 2001 krizinden beri "başarılı kriz akbabası" olduğunu anlatan "Apoletli piyasa holdingi"ni çılgınca alkışlamamız gerekiyor. O zaman, baş üstüne: Helal olsun size, helal olsun! "Sevdanız Türkiye" sizinle gurur duyuyor! Yurtta kriz, cihanda kriz! Mevzubahis olan krizin tadını çıkarmaksa, batanlar ve öylece yatanlar teferruattır! Yok mu "Ordu Yardımlaşma Kurumu"nun bu kibirli halinden sıkılmış, içi acımış bir genel veya özel kurmay? Vardır elbet!
haluk sucu 14 Ekim 2008 02:30
SN. ERDOĞANIN YAZISI TEMAD MESAJ PANOSUNDA GERCEKTEN AŞAGIDA YAZILDIĞI GİBİ DEGİL. SN. ERDOĞAN SİZİN YAZINIZ AŞAGIDA BELİRTİĞİNİZ GİBİ İSE GERÇEKTEN BU TÜR HARAKETLER CAMİA İÇİN BÜYÜK KAYIP BİR KEZ DAHA BİZLERE BU SİTEYİ AÇANLARA TEŞEKKÜR EDER SAYGILARIMI SUNARIM.
haluk sucu 14 Ekim 2008 02:15
SN. AYKUT NE GÜZEL BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ SERGİLEYEN BİR ÇALIŞMA YAPMIŞSINIZ. BİR İL BAŞKANI OLARAK BUNLARIN GENEL MERKEZCEDE DAHA KATILIMLI YAPILMASINI TEKLİF EDİCİ YAZILARINIZI BU PANO DA GÖRE BİLSEK UMARIM GENEL SEÇİMLERDE KONUŞMALARINIZDA BU KONULARA DEĞİNİRSİNİZ. SAYGILARIMLA.
mehmet emin atılgan 13 Ekim 2008 23:13
YORUMSUZ....
Muhatap?
Bir ülke, silahlı bir saldırıyla karşılaştığı zaman, devletler hukukuna göre tartışılmaz haklar kazanır. Bugün Türkiye Kuzey Irak'ta üslenmiş terör saldırısının silahlı tehdidi altında yaşıyor. Ama devletler hukukunun sağladığı haklarını kullanamıyor. * PKK terör örgütü Türkiye sınırını geçiyor, ulusal topraklarımıza giriyor, Aktütün Karakolu'na ağır silahlarla saldırabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin silahlı gücü Irak sınırını aşarak yanıt veremiyor, gereken önlemleri alamıyor, Kara Kuvvetlerimizin eli kolu bağlıdır. Neden? Çünkü Irak stratejik müttefikimiz ABD işgali altındadır. Dolayısıyla PKK Amerikan şemsiyesi altında örgütlenmesini geliştirmekte, mali kaynaklarını zenginleştirmekte, ağır silahlarını sağlamakta, Türkiye sınırlarını aşarak operasyonlarını gerçekleştirmektedir. Türkiye terör tehdidi altında yaşıyor; bu durumda Irak devleti, Kuzey Irak federe yönetimi ve hepsini işgali altında tutan ABD muhataptır. Daha açık deyişle Türkiye'nin terör sorununda muhatap PKK'dan daha çok Amerika Birleşik Devletlerine dönüşmüştür. * Ancak bu noktada Türkiye Cumhuriyeti'nin varoluşunu savunmak için gerekli girişimleri yapmak görevinde bulunan devletimizin bir zafiyeti ortaya çıkıyor. AKP hükümeti, iktidarını Amerika'ya medyun olduğu için, ulusal çıkarlarımızı savunmak konusunda yetersiz, edilgin, pasif, çekingen, ürkek ve korkaktır. Türkiye böylece PKK silahlı terörüyle askeri alanda mücadele edebilecek bir siyasal iradeden yoksunlaşıyor. Siyasal iradeden yoksun bir mücadelede, askerin, sorunların üstesinden gelebilmesi çok güç, belki de olanaksızdır. Türkiye'de bugün iktidar medyasının Silahlı Kuvvetlere karşı saldırı kampanyası başlatması, PKK ve ABD'yi es geçerek ve askerin zaaf noktalarını ele alarak gündemde sürekli tutmaya çalışması, AKP iktidarının işine gelmektedir ya da iç siyasetidir. Ordu düşmanlığı yalnız etnikçilerin ve PKK'nın politikasını oluşturmuyor; Türkiyede iç siyasetin silahına dönüşüyor. * Böyle karmaşa ve kargaşa dönemlerinde kimi zaman küçük olayları balonlaştırarak temel sorunu gözden uzak tutmak ya da örtmeye çalışmak bilinen bir kurnazlık yöntemidir. Türkiye'de terör bir iç sorun değildir. Boyutları uluslararası politikalara yayılmıştır. Terör sorununu bir iç kavgaya dönüştürmek ancak emperyalizme ve Türkiye'nin bölünmesine hizmet etmek isteyenlerin işine yarar. Ordu düşmanlığını meslek edinen bir medya ve Silahlı Kuvvetleri siyasette hasım gibi gören bir iktidarla Türkiye terör belasından kurtulamaz. * Hem etnik sorunları çözmek için hukuksal, demokratik ve ekonomik gerekli önlemleri almayan; hem de laik orduyu karşısına alarak İslamcı Devlet modelinin engeli sayan bir hükümetin iktidarı, askere karşıt kampanyayı yürütüyorsa; TSK bir çapraza düşürülmüş demektir. Bu çapraz, Türkiye'nin bölünmesini isteyen ve Anadolunun batısında İslamcı bir devleti öngörerek Atatürk Cumhuriyeti'ni bitirmeyi düşünenlerin ekmeğine yağ sürmektedir. Bu yazıyı Türkiye'de terörün yalnız bir iç sorun olmadığını yineleyerek noktalıyoruz. PKK'nın ardındaki muhatabımız kimdir? Artık öğrenelim ve bilelim.
Cumhuriyet
TEMADKSK 13 Ekim 2008 22:56
İşte birlik ve beraberlik bu. Emekli Astsubaylar beraber oldukları zaman neler yapabiliyorlar kamoyu görüyor. Takdir ve şükranlarını bildiriyorlar. Genel Başkanlık dâhil İzmir'de Cumhuriyet meydanında Atamıza saygımızı belirttik, şehitlerimize saygı duruşumuzu gösterdik. İstiklal marşımızı okuduk. Genel Başkanlığımızın hazırladığı basın bildirisini heyecanla şevkle okuduk ve büyük bir kalabalık toplandı. Asker-polis şehitlerimize ithaf ettik. Ertesi gün Cuma namazından sonra asker-polis şehitlerimize Karşıyaka Çarşı caddesindeki İş bankası önünde stant kurup üç bin kişilik lokmamızı döktürdük ve ellerimizle dağıttık. Allah kabul etsin, ruhları şad olsun. Bütün sivil kişilerin takdirle karşıladığı bir ortam oldu. Kaymakam ve Emniyet Müdürü takdir ve teşekkürlerini bildirdi. Böyle güzel şeyler birlik ve beraberliğin göstergesidir. Derneklerine üye olmayanlar dahi bunları görmezden gelip bir de dedikodu yapıyorlar. Onları esefle kınıyor, bütün şehitlerimizin önünde saygı ile eğiliyorum Ruhları şad olsun. Aykut ÖZER TEMAD İZMİR İL BAŞKANI
Cengiz ERTEN 13 Ekim 2008 21:11
Değerli Meslekdaşlarım; 15 Ekim 2008 Çarşamba günü yapılacak olan Ankara delege seçiminde Tüm meslektaşlarıma başarılar diliyorum.Umarım Assubay Onur Mücadelesine gönül vermiş ve Yüreği Assubay Onur Mücadelesi ile atan kazanır.Umarım Assubay toplumu, umarım Zümrem kazanır. Saygılarımla.....
Not:Aidatını yatırmış ve oy kullanma hakkı olan tüm meslekdaşlarımı Demokratik hakkını kullanmaya çağırıyorum.
Arif ASLAN 13 Ekim 2008 21:09
Sayın Nurettin ERDOĞAN, TEMAD Mesaj panosunda TEMAD Genel Başkanı Mustafa EROL\'un yazısı üzerine yaptığınız yorum aşağıdadır. Ve diyorsunuz ki oradaki yorumu karıştırmayın. Yani TEMAD mesaj panosuna öyle yorum, buraya böyle yorum. Bunun adı riyakârlıktır.
SAYIN EROL; SİZİN ADINIZA BAŞKANLIK SEÇİMİNİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM... YAZINIZIN ŞU SON CÜMLESİNİ ASLA HAFIZAMDAN ÇIKARAMIYORUM. "KURULUŞ GÜNÜMÜZE ÜYE OLSUN OLMASIN, AİDATINI YATIRSIN, YATIRMASIN, TSK ASTSUBAY OLARAK GÖREV YAPMIŞ TÜM ARKADAŞLARIMIZ İLE EŞ, ÇOCUK, GELİN, DAMAT, KOMŞULAR İLE ATAMIZA SAYGI GÖSTERMEK İSTEYEN HERKESİ DAVET EDİYORM. DAHA NİCE KURULUŞ GÜNÜMÜZÜ BU GÜNKÜNDEN MUTLU OLARAK KUTLAYIP BİRLİKTE OLMAK DİLEĞİYLE SAYGILAR SUNUYORUM.
\\\"\\\" KURULUŞ GÜNÜMÜZE ÜYE OLSUN OLMASIN, AİDATINI YATIRSIN, YATIRMASIN, TSK ASTSUBAY OLARAK GÖREV YAPMIŞ TÜM ARKADAŞLARIMIZ İLE EŞ, ÇOCUK, GELİN, DAMAT, KOMŞULAR İLE ATAMIZA SAYGI GÖSTERMEK İSTEYEN HERKESİ DAVET EDİYORM. DAHA NİCE KURULUŞ GÜNÜMÜZÜ BU GÜNKÜNDEN MUTLU OLARAK KUTLAYIP BİRLİKTE OLMAK DİLEĞİYLE SAYGILAR SUNUYORUM. \\\"\\\"\\\"
SAYIN EROL; SİZİN ADINIZA BAŞKANLIK SEÇİMİNİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM... YAZINIZIN ŞU SON CÜMLESİNİ ASLA HAFIZAMDAN ÇIKARAMIYORUM.
\\\"\\\"\\\"KURULUŞ GÜNÜMÜZE ÜYE OLSUN OLMASIN, AİDATINI YATIRSIN, YATIRMASIN CÜMLESİNDE ÜYE OLMAYAN VE AİDATINI YATIRMAYAN ÜYELERİ ÜSTÜ KAPALI TENKİT EDEREK DEŞİFRE EDİYOR VE ONLARIN ONURLARINI KIRICI CÜMLELER SARF EDİYORSUNUZ. SİZE BÖYLE BİR HİTAP ETME YETKİSİ OYLARINI KULLANDIGINIZ DELEGELERCE VERİLMEDİ. AYRICA ATATÜRKÜN MANEVİYATINI KULLANARAK, DELEGE ÇEKMEYİ SİZE YAKIŞTIRAMIYORUM. BİZ TSK NIN FERTLERİ VE AİLELERİ OLARAK 24 SAAT AÇIK OLAN ANITKABİRE GİDİP NE ZAMAN İSTERSEK ZİYARET YAPABİLİYORUZ. KOLTUK SEVDANIZA BU MANEVİ DEGERLERİ KARIŞTIRMAYIN, ÇOK MERAK EDİYORSANIZ ATAYI ZİYARET EDİP ETMEDİĞİMİZİ GİDER KAMERA KAYITLARINI İNCELETİRSİNİZ. EGER ONLARDA YOKSA BEN AİLECE ZİYARET CD LERİNİ SİZE YOLLAYABİLİRİM. EGER GERÇEKTEN BU CAMİAYA HİZMET VERMEKSE AMACINIZ, ÖNCELİKLE BİZLERİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYACAKSINIZ, ÜYE SAYISINI YÜKSELTECEKSİNİZ, BİRLİK VE BERABERLİĞİ OLUŞTURACAKSINIZ. KÜÇÜK ÇIKARLARA MANEVİ DEGERLERİ ALET ETMEYECEKSİNİZ. SAYGILARIMLA... NOT: TEMAD MESAJ PANOSUNDA YAYINLANAN YORUM İLE KARŞILAŞTIRILMASINI ÖNEMLE RİCA EDİYORUM... SAYGILARIMLA.
Yurtsever Büyük 13 Ekim 2008 16:07
Doğu güney doğuda uzun süreler, kırsal kesimde görev yapması kaçınılmaz olan jandarma sınıfı arkadaşlar daha iyi bilirler. Aktütün benzeri karakollarda görev yaparken veya emsallerini operasyon bölgesinde görev yaptığımız esnada geçici barınma lojistik destek amaçlı kullandığımızda, birbirimize aşağıdaki soruları sorar cevaplarını arardık. bu karakollar en kritik yerlerde en kritik görevlerin icrası için kullanılıyor!. Bırakın hem yer açısından hem sağlamlık açısından yeterli olmamalarını!, teröristlerin iştahını kabartmalarını!, burada yaşayanların, emniyet gerekçelerini bir yana bıraksan bile; görev şartlar itibarı ile en iyi sosyal imkanlara kavuşması morallerinin yüksek seviyede olması gerekir. bu binalarda kaldıkça bunu gerçekleştirmek mümkün değil. acaba bu neden sağlanmaz?. Diye düşünür neden sağlanmadığını aramızda konuşur hayıflanırdık . Tabii birçoğumuzun saf ve temiz duygularla olaya bakmasından dolayı ilk yıllarımızda anlayamadığımız bu aksaklıkların düzelmeyişine ait gerçek sebepleri sonradan hemen hepimiz teşhis ve tespit ettik. hatta sıkça dillendirdik ama takdir edersinizki bu çabalar görevdeyken tukaka ilan edilmekten başka işe yaramıyor.
bu ve benzeri sorunlar daha sonra bu gibi sitelerde meslektaşlarımızca dillendrildi, sonraları bu işleri başta Sayın Umur Talu gibi yazarlar köşelerinde yazdı. yine istenen sesi getirmedi. son olaydan sonra özellikle etkili ve yetkili birimlerin saçma sapan açıklama ve savunmaları üzerine sanki işler değişmeye başladı gibi. bu gelecekteki seyri hakkında hüküm verilemeyecek bir başlangıçta olsa hesaplar sorulması gereken yerlere sorulmaya başlandı. açık seçik, ortada, net gözüken gerçeklerin üzerini kolayca örtmek artık eskisi kadar kolay olmayacak diye düşünmekteyim.
tabiki bu gelişmelere en büyük katkıyı bundan sonrada biz sağlamalıyız. Tabi sapla samanı birbirine karıştırmadan, "paşa ergenokon soruşturmasını küçümsedi bu işler başına ondan gelmiş olabilir!!" gibi saçmalıkları zikredip olayı başka yerlere çekme gayreti içine girmeden
SELÇUK İÇER 13 Ekim 2008 14:03
BABALARININDA OKUMASINI İSTEMEZLERDİ...!!!Sayın SIĞINÇ bu konu ile ilgili aynı başlıkla aylar öncesi yazmıştım yazınızı okuyunca tekrar yazmak mecburiyeti hasıl oldu.Açıkcası soykırımdan daha etkili zülum son hızıyla devam ediyor.Bizleri yıllarca acı içerisinde kıvrandıran bu intikamcı zihniyet şimdide çocuklarımıza bu zulümü yapıyor.ÇOCUKLARIN TEK SUÇU BABALARININ ASSUBAY OLMASI.Kokuşmuş sistemin kokuşmuş adamları.TSK YA AİT YURTTAN 20 assubay çocuğu ayrılıyor ve 50 dilekçeye rağmen intikamcı zihniyet oralı dahi olmuyor.MEMLEKETİ GENÇLERE EMANET EDEN BÜYÜK ATATÜRK\\\'ÜN KURDUĞU ÜLKE VE KURUMLARININ HALİNE BAK.O yurtta tahsil için kalanlar YUNAN EVLADIMI,BABALARI MEMLEKETİMİ SAATTI?Nedir bu kininiz?Genç pırıl pırıl vatan evladı olan bu çocuklardan ne istiyorsunuz?Onları bu yaşta hayal kırıklığına uğratıp geleceklerini ne hakla karartıyorsunuz.Çocukları GÖTÜRÜPTE YUNAN,ERMENİ,RUM VATANDAŞIMI YAPALIM?İNSANCA MUAMELE GÖRMELERİ İÇİN.BİZLERİN OKUMASINIDA İSTEMEZDİNİZ KARA KOKUŞMUŞ ZİHNİYETLER.Kendi çocuklarınız aynı sorunları yaşarmıydı,yaşatırmıydınız?Siz yaşamadınızki çoluğunuz çocuğunuz yaşasın değilmi?Bu kininiz ve ayrımcılığınızla ülkeye zarar veriyorsunuz,yeni yetişen nesillerin arasını açıyorsunuz düşmanlıklara sebebiyet veriyorsunuz ilşkileri dinamitliyorsunuz yazık ediyorsunuz vatan evlatlarına.Babalarının ,kolundan,ayağından kopan bacağından,kanlarından faydalanıyorsunuz.Bırakında çocuklarımız okusun,çekin zihniniz gibi kirli ellerinizi evlatların üzerinden.Saygı ve sevgiler.
Selçuk İÇER E.Kara Asb 1976-26
Şerafettin Turgay 13 Ekim 2008 13:14
Sayın ERDOĞAN, Saygıdeğer Meslektaşım ;
Ortalama 50 li yaşlarda olan bizlerin artık hata yapma şansmız yok. Elimizde veya farkında olmadan yaptığımız hatalarımız içinse özür dilemek en büyük erdemliliktir.
Bahsettiğiniz şekilde ikazlara rağmen , bilerek ,isteyerek ve pişkinlikle üzerinde veya tekrarında ısrar edilen bu tür hata ve "bizans oyunları" nı derneğimizde tüm üyelerimize duyuruyor , camiamızın ,ileride yönetimlere talip olacak böylesi kişileri hem analiz etmelerini , hem de tanımalarını sağlamaya çalışıyorum.
Sevgili büyüklerim,degerli meslektaşlarım;Son günlerde nasıl basında ve medyada bir Aktütün VE TERÖR tartışması sürekli gündemde tutuluyor ise , bizim TEMAD yönetim kuruluncada TEMAD mesaj panosunda bir delege seçimine ve kuruluş yıldönümüne davet yazıları ile gündem hep üst sıralarda tutulmak isteniyor... Geçenlerde sayın TEMAD başkanı Mustafa EROL beyin bir yazısı sitenin mesaj panosunda dikkatimi çekti,Başkan'a cevap olarak bu yazı ile ilgili bir tenkit ve kınama adına cevap olarak bir yorum yazısı gönderdim... Ertesi gün ,yazımın mesaj panosunda yayınlanıp yayınlanmayacağını dört gözle bekledim !..Yorum yazımı görünce irkildim ve çok öfkelendim..Utanmadan sayın başkan ve ekibi yazıyı değiştirip sanki teşekkür mesajı gibi yayına sokmuş...Kendilerine ertesi gün tekrar bir yorum ve ikaz yazısı yazdım,bu yazıyı düzeltin yada hiç yayınlamayın ,yoksa ben sizin bu sahteciliğinizi diger sitelerde yazar ve ortaya dökerim dedim... Görüyorum ki hiç bir çalışma ve düzenleme yok...Ben öncelikle bu tutumu tüm asb. camiasının bilgisine sunarken daha önce yazdığım yorumu yayınlanmak üzere site yönetiminin bilgisine sunacağım...SAYGILARIMLA.
Cavit KAYIKCI 12 Ekim 2008 21:22
Bir ayrımcılık ki kıyas kabul etmiyor, ne zaman bitecek? Doktorun rütbesi olur mu? Hakimin rütbesi olur mu? Bir çığlık ki sağır sultan duymuyor kim bu feryadı işitecek? Doktorun rütbesi olur mu? Hakimin rütbesi olur mu?
Ne biz zenciyiz, ne de siz beyaz, evladıyız aynı vatanın, Acil hasta dururken, rütbe de neyin nesi biraz utanın, Öbür dünyası olur mu? Hukuka Sağlıka ayrım katanın, Doktorun rütbesi olur mu? Hakimin rütbesi olur mu?
Hasbelkader babanız yazdırmış farklı okula, fark budur, Biraz insan olan, bu ayrımdaki zulmü çarçabuk bulur, Hakim rütbeyle, doktor rütbeyle mi alim olur? Doktorun rütbesi olur mu? Hakimin rütbesi olur mu?
İnsanı insan yapan, sadece ve sadece insan oluşudur, Sizi siz yapan bu zümrenin, mütevazı ilkeli duruşudur, Makamla mevki ile insanlık taslayan soğan gibi kokuşur, Doktorun rütbesi olur mu? Hakimin rütbesi olur mu?
Yeni mezun olan zümrenize hazineden kese attınız, Bizimse derecelerimiz arasında bile fark yarattınız, İyi bir vicdan rahat bir yastıktır, rahat uyuyup yatınız, Doktorun rütbesi olur mu? Hakimin rütbesi olur mu?
Bu zümrenin en doğal isteğidir, hukukta eşitlik, sağlıkta eşitlik, Sosyal hayatta eşitlik. 3/1inden Emekli olan biri ile 2/1i ile 1/1 i arasındaki ücret farkında insanları birinci dereceye düşmek için bu kadar çile çektirmenin anlamı nedir? Siz Emekli olunca Bir Trilyonluk makam arabasına binerken biz neden geçim derdini düşünüyoruz? Bunun hak neresinde? Hukuk neresinde? Ahlak neresinde? Bu da daha buz dağının görünen kısmı? Ya gerisi? İlhami ERDİL, Ergenekon sanığı bu Oniki General bu zümreden çıksaydı acaba bu zümreyi toptan lağv etmez miydiniz? Biz size yasal yoldan nasıl hesap soralım? Bize her şeyi öğreten siz, bize sizin yanlışlarınızda nasıl hesap soracağımızı da öğretebilseydiniz keşke. Çünkü bir tarafta vatan evlatları katledilirken, öbür yanda bir kuvvet komutanının golf oynaması gerçekten içimizi acıtıyor. Biz geçim derdi ile boğuşurken Emekli bir paşanın Bir Trilyonluk makam arabasına binmesi de gerçekten içimizi acıtıyor ve en önemlisi yıllarca emir aldığımız üst düzey komutanlarımızın yanlışlarını görmek gerçekten içimizi acıtıyor yanlış yapmamak için suç işlememek için hak arayamıyoruz ama bu da içimizi acıtıyor. Bunu da bilin, hiç değilse devamı gelmesin bu rezaletlerin.
Yönetici yorumu: Sayın S.Nurettin ERDOĞAN aynı yazı yayınlandığı için sizin yazınız yayınlanmamıştır.
SELÇUK İÇER 12 Ekim 2008 19:09
ŞEHİTLER MEZARA MİLLTVEKİLİ HALAYA...!!! Milletvekilinin veya yakının düğünü esnasında şehit haberi geliyor. TBMM de namusu şerefi üzerine yemin eden sözde milletvekili davetlileri halaya kaldırıyor, Çok seviniyor Askerlerin şehit olmasına halay çektirerek kutluyor sevinç içerisinde. Atatürk ün meclisindeki vekil acaba kimin vekili? Kalıbınıza yazık utanmazlar, bu Devletin her imkânından faydalanacaksın bir elin yağda bir elin balda olacak utanmadan düşmanlık yapacaksın. Nedir bu milletin bunlardan çektiği. Böyle dost varken düşmana gerek var mı? Kimi golf peşinde kimi halay peşinde Ana, babalarda, evlat peşinde. Gerçekten inanamıyorum acaba rüyada mıyım? Bu olaylar Gerçekçi? BU HALLEREDEMİ DÜŞÜRECEKTİNİZ BU MİLLETİ DEVLETİ. ALNINIZDAKİ BU LEKEDEN NASIL KURTULACAKSINIZ. ANALARINIZ SİZİ DOĞURACAĞIMA KEŞKE TAŞ DOĞURSAYDIM DİYEREK, DOĞURDUĞU GÜNE LANET EDİYORDUR HERHALDE. AYIPTIR, GÜNAHTIR, YAZIKTIR HİÇMİ VİCDANINIZ YOK? O mübarek şehit kanları bir gün sizi de tutacaktır.
Selçuk İÇER E.Kara Bnd. Asb. 1976-26
yaşar sığınç 12 Ekim 2008 17:23
Değerli, arkadaşlar Sayın Selçuk İÇER arkadaşımızın, gerçeklerin anlatıldığı yazısına ek yapmak istiyorum. Dün Ankaradaydım, T.S.K. Yurtlarındaki Sb, Asb. Ayrımcılığı ve fiyatların pahalı olması olayına, bizzat giderek yazılı şikâyette bulundum, takip ediyorum sonuna kadar götüreceğim. Bakınız arkadaşlar, çocuğumu yurttan çıkardım. Üniversiteye yakın bir yurda tesadüfî girdim çocuğumu yerleştirdim. Yönetici bana Eskişehir yurdunda neler oluyor, bana 8 kişi geldi dedi. Yurtta kalan Assubay çocuğu 20 kişiye düşmüş. Yazılı tutanak tutulurken, yazan görevli bayan 50ye yakın dilekçe var diyor, kimse rahatını bozup ta incelemiyor. Neden? Çünkü HEPSİ ASSUBAY ÇOCUKLARI. Buradan yetkililere sesleniyorum, bu yurtlara piskoloğ, sivil yönetici atayın bitsin bu ayrımcılık, yeter, yönetici diye ayrım yapan kişilerin bu yurtlarda işi nedir? Saygılar.
SELÇUK İÇER 12 Ekim 2008 01:02
GOLF SORUNU, TÜRK KÜRT SORUNU, SUBAY ASSUBAY SORUNU...Sayın General Golf oynadı yer yerinden oynadı o işide bari düzgün yapsaydı on kişinin katıldığı turnuvada dokuzuncu oldu sayın general başarısızlığınamı yansın reklam olduğunamı yansın.Tüm kabahati ona bulmamak lazım kardeşim gecekondu gibi karakol yapmışsın kervan geçmez kuş konmaz yere, ne golf sahası var ne yüzme havuzu ne işi var koskoca kuvvet komutanının karakolda.Adam Assubaymı?Bu memlekette türk kürt sorunu falan yok rahatlık batıyor bunlara.SORUNUN BÜYÜĞÜ BİZDE ASSUBAY MISIN İŞTE SORUN BURADA,SİVİLİDE SEVMEZ ASKERİDE SEVMEZ,ESNAFIDA SEVMEZ,EV SAHİBİDE SEVMEZ ASTIDA SEVMEZ ÜSTÜDE SEVMEZ YERİ GELİR ÇOCUKLARIMIZ BİLE ELEŞTİRİR BİR AİLEDE BİRİ SUBAY BİRİ ASSUBAYSA SUBAY OLAN ÇOCUK DAHA DEĞERLİDİR.Bizim derdimiz bize yetiyor başka işimiz kalmamış gibi Hv.K.K nı tek meselemiz oldu onunda sanki umurunda yine komutan yine komutan.Bölücü terör örgütünün başıda sonuda bizden iyi durumda adamlar için 50 tane kanun çıktı estetik ameliyatından tut pişmanlık yasasına kadar ayda yılda bizede bir kanun çıkacak kıytırık derece kademe işi gecenin köründe geri çektiler bizi oyalayıp kandırırlar ama teröriste gelince anında kanun çıkar.Gazilerde madalya almak için kanunun çıkmasını bekler,Bu ülkede değer görmek için suçlu olacaksın hırsız,vatan haini,olacaksın.Assubaylar ne yapıyor şehit,gazi oluyor fedakarca devlete millete hizmet ediyor ettikçede ne hikmetse değeri olmuyor,Subay orduevinin kullanılmış eşyaları ile döşenmiş ikinci sınıf otel ayarında orduevleri,Lojman desen Subaydan sıra gelirse girersin,maaş desen yarım ,sorumluluk çok yetki yok, askeri hastanelerde a ve b polikinliği yok,derece kademe hak getire,İç hizmet Kanunu desen kalmış 1930 lu yıllardan,idare ederler yem tayinat kanunlarıyla.Değerli Meslektaşlarım,Terörist yakalndığında pişmanlık yasası vs faydalanıyor,Hv.Kuvvetleri Komutanının makamı memuriyeti devam ediyor,YA BİZLER HEP SÜRÜNÜYORUZ ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN BİZLERİN DURUMU HİÇ DEĞİŞMİYOR.YİNE İKİNCİ SINIF VATANDAŞ,YİNE AÇLIK SINIRINDA,YİNE PERİŞAN YİNE ÇARESİZ YİNE KANDIRILAN YİNE OYLANAN ADAM YERİNE KONULMAYAN,İŞPORTACILIĞA,PAZARCILIĞA DEVAM EDEN BİZ EMEKLİ ASSUBAYLAR.Bizim derdimiz bize yetmiyormu?Son gelişen olaylara gösterdiğimiz hassasiyeti devleti idare edenler göstermiyorlar BU VATAN SADE BİZİMMİ? ÇALIŞIRKEN SIRTLAN EMEKLİ OL ÇIKIŞ ÇARELERİ ARA ,DÜŞÜN ÜZÜL SAĞLIĞINDAN OL DEVLETİN CUMHURBAŞKANI,BAŞBAKANI MAÇ SEYRETSİNLER,SALTANAT SÜRSÜNLER,ÇOCUKLARI ASKERLİK YAPMASIN,AMA İNTERNETTEN ŞİRKET KURUP İTHALAT İHRACAT YAPSINLAR,KİMİ GOLF OYNASIN KİMİ YAN GELSİN YATSIN,DERDİNİDE EMEKLİ ASSUBAYLAR ÇEKSİN.Sizlere soruyorum kim acınacak durumda onlarmı bizlermi,BİZLER AKTÜTÜN KARAKOLU'NUN DUMANINI FAZLASIYLA TÜTTÜRDÜK BİRAZDA ONLAR TÜTTÜRSÜNLER.Saygı ve sevgilerimle
Selçuk İÇER E.Kara Bnd.Asb 1976-26
Halil İbrahim KURT 12 Ekim 2008 00:05
Aktütün haberleriyle yıllar öncesine gittim.Bende yolu Şemdinli'ye düşenlerdenim.Derecik, Samanlı,Ortaklar,Ormancık ve daha bir çok köy. Bir çoğuna yolum düştü.Kim golf oynuyormuş,kimin parası yokmuşta karakol yaptıramıyormuş,kim o bölgede görev yapıp emekli olunca kanal kanal dolaşıp reyting yapıyormuş? Kime ne diyelim. Yüreğim yanıyor. Şehitlerimize, Annelerine, babalarına, Eşlerine, Çocuklarına yüreğim yanıyor. Allah onlara ve bizlere sabır versin.
Mehmet AKPINAR 11 Ekim 2008 19:32
Hava Kuvvetleri komutanı nı savunmak amacında değilim,ama olayı başka yönden de incelemek gerektiğine inanıyorum,elbetteki bizler bile evimizde sabah TV lerden olayı duymuşken aynı gün akşama değin sayın komutanın bu haberi duymamış olması pek inandırıcı değil,ancak birde işin öbür yanına bakalım,bu komutan değilmi Ergenekon nedir anlaşılmadı diyen ve küçümseyen şimdide yapılanlar bu lafın rövanşı olmasın,acaba yaptığı bu hatayla zaten hınçları olanlar hah işte yakaladık deyip te hemen tarruza geçmiş olmasınlar ,dağlıca baskını esnasında tabur komutanı da düğünde idi,golf oynayan diğer komutan nerede ise hiç gündeme dahi gelmiyor neden ,isterseniz bir daha düşünelim;ancak şunuda belirtelim kimsenin hele o konumdaki kimselerin böylesi hatalar yapması kabul edilemez,aslında yapılması gereken Aktütün baskının hemen ertesinde cenazelerin defnedilmesinden sonra Başbakanla Genelkurmay başkanın Aktütün e gitmesi oradan etkili mesajlar vermesi ardından bölgenin yoğun bir harekat ve bombardumana tutulması değilmiydi,bunlar dahi yapılamadı.Siyasi dik duruş olmadıkça kararlı davranılmadıkça daha çok vatan evladını şehit veririz.
Cengiz ERTEN 11 Ekim 2008 15:28
Değerli Meslektaşlarım; 10 Ekim Cuma günü GATA ya giderek, Kahpe terör örgütünün hain baskınında yaralanan Mehmetçiklerimizi Emekli Assubay Eşleri adı altında ziyaret eden,geçmiş olsun dileklerini ileten,onlara moral veren ve katkı sağlayan Tüm katılımcılara şahsım adına sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ne mutlu banaki ben böyle bir zümrenin bir parçasıyım. Saygılarımla.....
Cengiz ERTEN 11 Ekim 2008 15:15
BİR ANI ...
İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara\'ya hareket edecekler... Trene binerler ve kompartımana çekilirler. Ertesi gün, yaveri, Atatürk\'ün kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatını yıkamaktadır. Yaveri; \'Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde, niye böylesiniz?\' der. \'Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım ağrıdı. Setremi yastık yaptım üşüdüm. Uyumadım kalktım\' der. Yaveri; \'Aman paşam! Birimize haber verseydiniz. Hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik\' der ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir; \'Geç fark ettim. Hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiçbirinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam degil, milletimin rahat uyumasi ..\'
Paylaşmak istedim. Saygılarımla.....
Em.Asb.Site Yönetimi 11 Ekim 2008 15:00
Sayın Çakır Site yönetimince tartışmalara neden olacağı gerekçesi ile yayınlanmayan yazınız için mesaj panosunda size bilgi verilmiştir.Ayni mesajı kısaltarak yazmanız üzerine bu mahzur belirtilmiş ve Sn.Gürpınar tarafından size ÖZEL yanıt verilmiştir.Bu sitede siyasi ve dini konular yorumsuz olarak yer almaktadır dayatma ve polemiklere neden olan mesajlar yayın ilkeleri gereği yayınlanmamakta ve mesaj sahibine durum bildirilmektedir .Sn.Gürpınar\\\'a hitaben yazılan ve karşıt fikirleri savunduğunuz mesaj kendilerine iletilmiştir. Bu konuda özel mesajlarla konuyu tartışmanız gerektiğini düşündüğümüzden mesajınız genele yayınlanmamıştır. Bilgilerinize sunulur.
Hayati ERGÜRBÜZ 11 Ekim 2008 14:23
Krizin tadını çıkaran adam OYAK genel müdürü Coşun Ulusoy ile yapılan mülakat haberi: http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay
=Krizin_tadini_cikaran_adam_203017_2&Newsid=203017 Adresi
ndedir.
Hayati ERGÜRBÜZ 11 Ekim 2008 13:42
Sevgili Meslektaşlarım, Sn Hava K.K'NIN son günlerde medyada çıkan eleştirilmesine ilişkin ben de katkıda bulunmak isterim, şimdi gözlerimizi kapatıp Astsubay olarak çalıştığımız günlere dönelim, birliğimizde ölümlü bir kaza meydana geliyor ve biz hiç ortada görünmüyoruz ya da bize ulaşılamıyor, bu konuda alacağınız en hafif eleştiri sorumsuzluk ilgisizlik, hatta vatan hainliğine kadar giderdi ki biz büyüklerimizden aldığımız askeri davranış usulleri terbiyesi içerisinde mesai dışında dahi birliğimizden ayrı olduğumuz zamanlarda, kendi santralimizi arayarak belli arlıklarla haber alma veya yerimizi bildirme ihtiyacı duymadık mı,9 günlük bayram tatillerinin nöbetimiz olmasa dahi en az bir kaç gününü kışlamızda ki bayramlaşma vs spor etkinliklerine katılarak Mehmetçikle birlikte geçirmiyor muyduk? Dahası var bir şehit haberi alındığında ordu evleri ve askeri gazinolardaki programlar iptal edilmiyor muydu, şimdi sayın kuvvet komutanımız Aktütün'e mi gitseydim diyor evet bayramda oralara gitseydiniz son bayramlarında onlarla birlikte olsaydınız keşke, Aktütü'ne bir generalin uzun süre gitmediği belli oluyor, Dağlıca ya da baskın olana kadar kimse gitmemişti kafamızı kuma gömdüğümüz, olaylardan ders almadığımız sürece Aktütü'nü isterseniz Ankara ya taşıyın vatan evlatlarını şehit vermeye devam edeceğiz... Şimdi Sn.Hv. K. K'NINI linç etmeyelim ama müsaade edin yanlışları da eleştirelim,26 yıl sustuk bari şimdi konuşalım. Daha üzücü olanı da bir yanlışın başka yanlışlarla savunulmaya çalışılmasıdır, saygılarımla.
Sayın S.Nurettin ERDOĞAN aynı yazı yayınlandığı için sizin yazınız yayınlanmamıştır.