Org sitemize kayıtlı 2000'den fazla üyemiz olmasına rağmen adreslerini yazıp güncelleyen sadece 127 arkadaşımız var;acaba adreslerimizi yazmamızda bir sakınca mı var diye düşünüyorum.tabii ki tercih yine de üyelerimizindir.Saygılarımla....
aslan81(m ayan) 05 Kasım 2008 11:23
İPSİZ RECEPİN ERGENEKON DAVASIYLA NE İLGİSİ VAR?
Doç. Dr. Emin Gürses, Ergenekon soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda gözaltına alındı ve ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gürses'in, Kurtuluş Savaşı yıllarında Kuva-yı Milliye hizmetinde çalışmış İpsiz Recep'in torunu olduğu ortaya çıktı.
Haber kaynaklarına göre, Emin Gürses'in, İpsiz Recep ile yakınlığı üç kuşak öncesine dayanıyordu.
Emin Gürses, Aydınlıkın Kasım sayısında Milis Yüzbaşı İpsiz Recep Reis: Emice başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Gürses yazısında, Recep Reisin milli mücadeleye katılış sürecini şöyle anlatıyor:
Mustafa Kemalin Milli Mücadele için destek istediği kendisine iletilmiş, Recep Reis bu teklifi kabul etmiş. Kendisine adam toplama yetkisi verilmiş. Topladığı adamlarla Adapazarı, Karasu-Kefken hattına yerleşmesi istenmiş. Oluşturduğu müfrezeye İpsiz Recep Müfrezesi adı, kendisine de Milis Yüzbaşı rütbesi verilmiş.
Savaşın sonunda TBMM kendisine İstiklal Madalyası verir ve maaş bağlar.
Mustafa Kemal, kendisine siyasal alanlarda görev önerir, İpsiz Recep Mustafa Kemalin bu önerisini kabul etmez fakat Karasuda bir Emicen olduğunu unutma dediği söylenir.
Şimdi TRTde yayımlanan ve başrollerini Kadir İnanırın oynadığı İpsiz Recep Ergenekon Davasından tutuklu Emin Gürsesin dedesi.
Odatv.com
AHMET ÖZTAŞ 05 Kasım 2008 09:04
Elimde Ege Ordu Komutanlığının hazırlamış olduğu EMEKLİ PERSONEL YENİ YAŞAM DÖNEMİ BİLGİ BROŞÜRÜ bulunmaktadır. Broşürde yapmış olduğum incelemede vefat eden emekli subay ve assubayların tabutunun bayrağa sarılacağı belirtilmesine rağmen, tabuta sarılan bayrağın vefat eden subay, astsubay veya emeklisinin ailesine verilip verilemeyeceği açıklanmamıştır. Vefat eden subay, astsubay veya emeklisinin tabutuna sarılan Türk bayrağının ailesinin talebi üzerine, aileye verilip verilemeyeceğinin bildirilmesini, vefat eden personelle ilgili bayrak talebinde ANTALYA Mrk. Komutanlığından bizzat tarafımdan bulunulmuştur. Fakat iade edilmek üzere tarafıma verilmiştir. Bu tabuta sarılan bayrağın aileye bırakılmasına müsaade edilmemiştir. Tabutuna sarılan bayrak aileye verilmesi uygun değil midir? Yanlış hatırlamıyorsam 2001 yılında garnizonlarda kurulan EMEKLİ DANIŞMA BROLARININ görev ve sorumluluklarının neler olduğunu belirten bir emir yayınlanmıştı. TSK lerin de 25 yıl hizmet etmiş bir emekli astsubay olarak bu bürolarla görev ve yetkileri ile bizleri verilecek hizmeti bilmek istemekteyim. Hazırlanmış broşür varsa gönderilmesini veya bunla ilgili emrin bir suretinin tarafıma gönderilmesini arz ederim.01 KASIM 2008
Ahmet ÖZTAŞ Kızıltoprak Mah.912 Sok Nadire Konuk Sitesi E Blok Daire 13 ANTALYA Tel: 0 505 822 80 03 Mail : oztas07@hotmail.com
Hakan HEZER 05 Kasım 2008 00:12
Kıymetli Cihan bey ağabeyimize ve kıyetli eşleri ile Antalya TEMAD üye ve yöneticilerine baş sağlığı dileklerimi iletir,merhum meslektaşımıza Allahtan rahmet dilerim.
Ahmet Efe 04 Kasım 2008 23:02
Değerli Büyüklerim, Kıymetli Arkadaşlar, Adana Vaslisinin 04.11.2008 tarihli açıklamasını tv\'den izledim ve çok mutlu oldum.Sayın valiyi aldığı karardan ve açıklamalarından dolayı destek verelim.Alkışlayalım.Teşekürler.
Haber Kaynağı:http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10282650.asp Destek Mail Adresi:adana@adana.gov.tr
Yönetici yorumu: Arkadaşımızın hissiyatına katılıyoruz Form bölümünde yayınlanan bu mesaj yönetici tarafından panoya alınmıştır
AHMET ÖZTAŞ 04 Kasım 2008 22:57
ANTALYA TEMAD üyesi E.Ulş. Kd. Bçvş. Cihan ŞEN(1978'li)!in kayın pederi aynı zamanda derneğimiz üyesi olan E.İs.Opr. Kd. Bçcvş. Abdulvahit SELİM(1952'li) 31 EKİM 2008 günü ANTALYA Devlet hastanesinde hayatını kaybetmiştir. Ailesinin talebi üzerine ANTALYA /GAZİPAŞA Zeytinarı köyünde 01 KASIM 2008 günü saat 12.00 de aile mezarlığına defnedilmiştir. Allahtan rahmet, kederli ailesine ve camiamıza baş sağlığı dileriz.
Ahmet ÖZTAŞ E.K.Per. Kd. Bçvş.(1977-13) ANTALYA TEMAD Üyesi
Yönetici yorumu: Site yönetimi olarak merhum meslekdaşımıza tanrıdan rahmet kederli ailesine ve başta Antalya TEMAD üyeleri olmak üzere tüm arkadaşlarımıza en içten taziye dileklerimizi sunarız.
Şerafettin Turgay 04 Kasım 2008 20:48
Saygıdeğer Meslektaşlarım; Atılgan ve BABAC ;
Sizlerinde tespit ve teşhis ettiğiniz gibi, bunlar deşifre oldular, şifreleri çözüldü artık. Bunun telaşındalar, korkusundalar. Sorduğum soruya aklınca açıklama yapıyorlar, ancak bırakın sorduğum soruları, sorduğumu söyledikleri soruya dahi cevap veremiyorlar.
Sn. Şerafettin Turgay Kenan Saka gazete ilanına ne kadar bağış yaptı? Diye soruyor. TEMAD'DA muhasip olarak görev aldığımda, benden önceki genel muhasip maaş alıyordu. TEMAD'IN hiçbir şubesinde maaş alan yok. Ben de istemiyorum deyip maaş almadım. Benden önceki genel sekreter de maaş alıyordu, onu da istemedim ve almadım.
Yeni Oluşum çalışmalarında da harcamalarımı kendim yaptım. Oluşuma katılan meslektaşlarımız da harcamalarını kendileri yapmıştır.
Yani... Zaten maaş almadan çalıştım. Birde yardım mı yapacağım. Öylemi.
Değerli Meslektaşlar; görüldüğü gibi boynuz kulağı ( her yönüyle )çoktaan geçmiş.
Adımında telaffuz edildiği " AÇIKLAMA " başlıklı yazılarına bir arkadaşımızın yaptığı yorumda sitelerinde yayınlanmamıştır. Sözde "demokratlar"dan başka ne beklenirdi ki.
Bayram ÇAKIR 04 Kasım 2008 20:23
DİLSİZ ŞEYTAN
Geçenlerde Fevziye Hanım mesajına başlarken çok güzel bir sözle başlamıştı. Mübarek insan Hz. Muhammed "haksızlık karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır. Demiş. Bu sözü kaç kişi duymuştu acaba. Ben de "haksızlığı kabullenen uysal eşeğe benzer şeklinde okumuştum. Çok güzel sözler. Bu sözleri hangi din adamından duyduk? Hiçbirinden. Onlar, gözler açılmasın, insanlar kendi beyinleri ile düşünemesinler diye afyon verme derdindeler. Neyse, benim söyleyeceğim başka idi. Benim söyleyeceğim ardı arkası kesilmeyen zamlar. Bu ülkenin yaklaşık 60 milyon insanına cehennem ıstırabı yaşatan zamlar. Bu sistemi göçermek için çalışalım. Bu sistem büyük çoğunluğun sistemi değil. Bu sistem bir avuç mutlu azınlığın sistemi. Demokratik mücadele ile bu sistemi yıkalım. Çocuklarımızın, torunlarımızın övünebileceği babaları, büyükbabaları olalım. Duvarda resmimiz dururken gururla baksınlar. Bizim istediğimiz sistemde astsubayın da sorunu çözülür, çöpçü kardeşimizin de sorunu çözülür, tüm emekçilerin de sorunu çözülür. TEMAD genel merkezi şöyle demiş, yeni oluşum böyle demiş, böyle yazmış, şöyle yazmış bu konular gündemimize giremez. Sevgili meslektaşlarım yeni zamlar için ne düşünüyoruz? Vatandaş ve bizler zor durumdayız. Haramiler küplerini dolduruyor. Sessiz mi kalacağız? Herkes taşın altından bahseder. İşte taşın altı. Haydi, elimizi sokalım. Esenlikler...
Bayram ÇAKIR E:J.Asb.
Aydoğan BABAÇ 04 Kasım 2008 17:39
Keşke Dememek İçin,başlıklı yazıya gönderdiğim Ahmet Özden e yaptığım yorum yine silinmiş,bunlar şimdiden mevcut Temad yönetimini sansürcülükte geçtiler birde yönetime gelirlerse vay halimize;tekrar silecekleri için buradada yayınlanmasını dilerim, YORUM: Hani yazmıyordunuz ,ne oldu da 2 günde çark ettiniz,size özel bir görev mi tanımladılar,ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olun.Yoksa bu oluşumun Kralı sizmisiniz sizmi yönetiyorsunuz da 550 km öteden bile hemen haberiniz oluyor,amacınız ne ne yapmak istiyorsunuz,ortalığı bulandırdığınız kesinde.
mehmet emin atılgan 04 Kasım 2008 15:13
ZORUNLU BİLGİLENDİRME.
Saygıdeğer Meslektaşlarım,Sayın Ahmet Özden Bey bildiğimiz gibi görüş ve fikirlerini net sitesinde yazmaktadır."KEŞKE DEMEMEK İÇİN II" başlıklı yazısında -buraya taşımaya dahi gerek görmediğim yazıyı arzu edenler okuyabilir- org. sitesinde yazan arkadaşlarımızın bazılarına çirkin üslupla hitap ederek karalamaya çalışmaktadır;yazısının bazı bölümlerini eleştirerek saat 08.39 itibarı ile yorumda bulundum.Kendilerini şefaat,demokrat ilan edenler eleştiriden başka hiç bir hakaret ve saygısızlık içermeyen bu yazımı bu saate kadar yayınlamaya dahi cesaret edememişlerdir. Demek ki eleştirilere asla tahammülleri yok. Bilgilerinize saygılarımla.
Sayın Özden,
Yeni Oluşum Grubu içindeki bazı arkadaşların bu zümreyi kişisel çıkarları için basamak olarak kullanmak niyetinde olduğu için çekincelerini,eleştirel uyarılarını bir kısım arkadaşlarımız çeşitli zamanlarda org sitesinde dile getirerek Yeni Oluşum Grubu'na kişisel görüş ve fikirlerini açıklamışlardı.Son gelinen noktayı ise yine Yeni Oluşum Grubundan Ankara delegesi olan bazı arkadaşlarımız tercihli listenin seçimi kabul görmesine rağmen, kabul edilmeyerek -nedeni açıklanmalı-dayatma listenin kabul edildiği söylenen yönetim kadrosu belirlendikten sonra kısaca açıklamışlardı.Org sitesinde bu konudaki yapıcı uyarı ve endişelerini dile getiren arkadaşlarımızın ne yazık ki haklı oldukları görülmektedir.Umarım sağduyulu arkadaşlarımız henüz vakit varken herkesin kabul edeceği bir çözüm üretirler ve keşke demek zorunda kalmayız. Zira son pişmanlık fayda etmez.
Sayın Özden,hiçbir kişisel çıkar peşinde olmadan Assubay Onuru için mücadele eden Assubay sevdalısı arkadaşlarımızı (E.G.)bu şekilde haksız ve mesnetsiz yazınızla itham etmeye hakkınız yoktur;Assubay Onuru için mücadele eden herkese minnet duygumuz ve saygımız vardır;bunu böyle biliniz;bu arkadaşlarımız hiçbir zaman görüş ve düşüncelerini başkalarına sözcülük yaptırıp açıklatacak,sanal kalemşor kullanacak kadar korkak ve yüreksiz değildir;Yeni Oluşum Grubu ile görüşleri net olarak bellidir.Yalnızca sizin bu şekildeki yazılarınıza söz dalaşı yaratmak için cevap vermediklerini sanıyorum,kendi takdirleridir.Bu arkadaşlarımızın Assubay sevdalısı olduğunu bu zümre biliyor,sizin bu konuda hiç endişeniz olmasın.Kendi görüşlerini belirten, yıllardır bu mücadelenin içindeki arkadaşlarımıza (M.T)görüş ve fikirlerini açıkladıkları için çirkin bir üslupla taşeron yakıştırması yapmanız çok ayıp ve yakışıksızdır;lütfen bu arkadaşlarımızdan özür dileyiniz.
Sayın Özden, Yeni Oluşum Grubu içindeki arkadaşlarımızdan da Jandarma (kendiniz de dâhil)sınıfından olanlar olmasına rağmen-Yozgat'lı da olabilir- böyle bir üslubu nasıl kullanabildiğinize de inanın şaşıyorum ve üslubunuza bir anlam veremiyorum. Sizce birilerine laf dokundurmak için mutlaka başka birilerini kırmak, incitmek mi gerekiyor? Lütfen bu anlamda bu arkadaşlarımızdan da özür dileyiniz.
Saygılarımla.
Ersen Gürpınar 04 Kasım 2008 12:32
Saygıdeğer Arkadaşlarım Bizlerin tek yasal temsilcisi TEMAD yönetiminin seçimleri 21-22 Kasım 2008 Cuma ve Cumartesi günü saat 10.00 da Vedat Dalokay Nikah Salonu Alt Kokteyl Toplantı Salonunda yapılacaktır. Çoğunluk sağlanmaması halinde 29-30 Kasım 2008 günleri saat 10.00 da aynı gündemle aynı salonda yapılacağı duyurulmuştur. Yönetimi seçecek delegeler Türkiye delegeleridir bunların Ankara'ya gelmesi ikamet ve ulaşım sorunları olacaktır mutlaka düşünülmüştür ama ben bir öneride bulunmak istiyorum 22 Kasım 2008 günü çoğunluk sağlanamama ihtimali dikkate alınarak TEMAD YÖNETİMİ ve YENİ OLUŞUM GRUBU temsilcileri görüşerek aralarında bir protokol imzalasınlar bu mutabakatı bize duyurarak 29- 30 KASIM 2008 günü ikinci toplantıda bulunmamızı sağlasınlar SEÇİMLERİN ZÜMREMİZE HAYIRLI OLMASINI VE DELEGELERİMİZİN HATIR İÇİN DEĞİL ASSUBAY ONURU İÇİN OY VERMELERİNİ DİLİYORUM. Saygılarımla
EMEKLİ ASSUBAYLAR 04 Kasım 2008 09:39
TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU DUYURUSU
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Olağan Genel Kurulu;
Aşağıda belirtilen gündem maddelerini görüşmek üzere 21;22 Kasım 2008 Cuma ve Cumartesi günü saat 10.00 da Vedat Dalokay Nikâh Salonu Alt Kokteyl Toplantı Salonunda yapılacaktır. Çoğunluk sağlanmaması halinde 29;30 Kasım 2008 günü saat 10.00 da Aynı gündemle Aynı Salonda yapılacaktır. Delege olmayanlar boş yer olduğu takdirde Salona alınacaklardır. İLANEN DUYURULUR.31 Ekim 2008.
GÜNDEM 1. Yoklama 2. Çoğunluk varsa açılış konuşması. 3. Divan heyetinin seçimi. 4. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı. 5. Faaliyet raporunun sunumu. 6. Bilançonun sunumu. 7. Faaliyetler hakkında konuşmalar ve ibra edilmesi. 8. Bilânçolar hakkında konuşmalar ve ibra edilmesi. 9. Tahmini bütçenin sunumu ve görüşülmesi. 10. Genel Merkez ve Şubeler için Gayrimenkul alım, satımı, gayrimenkulü ipotek verme, kredi çekme ve teminat olarak kullanma konusunda Genel Merkez Yönetim Kuruluna yetki verilmesi. 11. Genel Merkez ve Şubelerde personel çalıştırma yetkisi verilmesi. 12. 81 İl ve İlçelerde Şube açma, açılmış Şubeyi kapatma ve fes etme yetkisi verilmesi. 13. Genel Merkez Yönetim Kurulu ve organlarının seçimi. 14. Üyelikten çıkarılan Hikmet Aydıncak ve bayan üyelerin durumunun görüşülmesi. 15. Dilek ve temenniler.
Saygıdeğer Arkadaşlarım Yaz tatili nedeniyle ara verdiğimiz İzmir çalışma grubu toplantısını yeniden yaparak hem hasret gidermek hemde son gelişmeleri değerlendirmek üzere 6 Kasım 2008 Perşenbe günü Bornova Temad şubesinin misafiri olacağız. Bu çalışma grubunun toplantısı olmasına rağmen her assubay arkadaşımıza açık bir toplantıdır arzu edenler teşrif edebilirler böylece tanışma fırsatını bulmuş oluruz.Görüşmek dileği ile hoşçakalın
Not. Otobüs ile gelecekler Bornova Çamkıran durağında inecekler( Atatürkçü düşünce derneği önü) orada sevgi düğün salonunu sorarlarsa Temad dernek lokali düğün salonu ile yanyanadır. Metro ile gelecek arkadaşlarımız BÖLGE durağında toplanıp 13.30-13.45 arasında 0554-7658857 numarayı aradıklarında arkadaşımız kendilerini almaya gelecektir
SELÇUK İÇER 03 Kasım 2008 17:38
YENİ OLUŞUMCULARA TEBRİKLER. Böyle olmalı yapacaksın listeni, ne demek fikir almak tabanın sesine kulak vermek. Delegeymiş bilmem neymiş zorla istifa ettireceksin. Dinlemiyor mu üzerine yürüyecek ve zor kullanacaksın. Ne demek tabanın sesi yarında tavanın sesi çıkacak herkese dert anlatmak zorunda mısınız? Bu işlerde ciddiyet şart. Beğenmeyen beğenmesin. Sizler bu kadar fedakârlık yapacaksınız birde eleştirileceksiniz. Her kafadan bir ses millet kraldan kralcı zaten, iyi etmişsiniz sitenizdeki sansürü uygulamakla herkes yazıyor akıl veriyor sanki sizde akıl yok. Bu emekliler böyledir hiç iş yapmaz akıl verirler. Uygulamanız yerinde bizler sertlikten hoşlanırız doğamızda var. Ne demek çok seslilik, bu güne kadar ne faydasını gördük. Doğru yoldasınız bu hırsla devam edin, toplum bir gün sizi anlayacaktır. Bilgi birikim tecrübe sahibisiniz Kenan SAKA Beyden daha iyi başkan mı bulacaklar yıllardan beri TEMAD'DA yönetici sitesinde köşe yazarı, fiziki görünümü etkileyici, yazılarına ülkenin dört bir yanından övgüler yağıyor. Tam bir Assubay sevdalısı Assubaylar için gazete ilanı verilmesindeki gayretleri unutulmamalı. Bu kadar azimli olmasaydı 11 kere Genel Kurmaya gidip gelir miydi? Azimli çalışkan, strateji ve insan ilişkilerinde başarılı. HAYIRLI OLSUN. NE MUTLU BİZLEREKİ SİZLER GİBİ MESLEKTAŞLARIMIZ VAR, CİDDİ, DİSİPLİNLİ, HIRSLI KODUMMU OTURTAN.
SELÇUK İÇER 03 Kasım 2008 16:20
KİMDİR BU MUSTAFA? Çiftçimi, bakkal çırağımı, pazarcı işportacı, demirci, çarşıda, pazarda dolaşan köy kahvesinde oturan sade vatandaş mı? Bir ulusu yeniden ayağa kaldıran Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu son yüz yılın en büyük devlet adamı. Mustafa! Yapımın ciddiyetsizliği isimden başlıyor, Can Dündar arkadaşından bahsediyor sanki. Mustafa! Sistemli küçük düşürmenin önünü açmak. Bir yapımcıda çıkıp MISTIK. Diğeri de MUSO ismiyle film yapsın, ne olmuş canım bunda ne var mı diyeceğiz. Şimdiden çoluk çocuk başladı Mustafa aşağıya Mustafa yukarıya. Milli ve manevi değerlerimize saygının azaldığı şu günlere uygun yapım. Mustafa! Bizde maalesef aydın entelektüel geçinen yazar, çizer, takımının en güzel yaptıkları iş budur. Sanat adına saygısızlık, yapmaktır. Bunların acısını bu millet çok çekti. Bu yüce Türk ulusunun tüm değerlerine rahatça zarar veriyorlar. YAVAŞ YAVAŞ ALIŞTIRARAK, BENİMSETİREK. Atatürk ün unvanlarını yavaş yavaş kaldıralım, gazi, mareşal. Atatürk. Ne gerek var, Mustafa yeter. Şu anki Turizm bakanı, çocuklara kötü örnek oluyor diyerek Atatürk\'ün sigaralı resimlerini kaldırıyor bir kısmını da foto montajla sildiriyor. Yakında elindeki rakı bardağını, dans ederken ve plajdaki mayolu çekilmiş fotoğraflarını da kötü örnek oluyor diyerek kaldırırlar. Bu kadar uzun isime de gerek yok Mustafa yeterlidir derler. Annesine Zübeyde babasına da kısaca âli dedirtirler. Mahalle arkadaşı gibi MUSTAFA. Son yüzyılın en büyük devlet adamı Mustafa. Bir takım çevreler seviniyordur bu işe. Yakında Can DÜNDAR'A ödül verirler Belki de uluslar arası olur. Uluslar arası Mustafa ödülü. İsmi böyleyse kim bilir içeriği nasıldır. Saygılar
Selçuk İÇER E.Kara Assubay 1976-26
Yönetici yorumu: Gerçek yurtsever Atatürk sevdalılar bir filim yaptırmazlarsa olacağı budur Atatürk'ün kurduğu ve mirasını verdiği CHP neden Atamızı heryönü ile anlatan iftihar edeceğimiz bir filim yapmaz bunu CHP ye mail ile bildirsek ne dersiniz?
Aydoğan BABAÇ 03 Kasım 2008 14:47
Yürütme Kurulunda bulunan Sn. Aziz Saydam Yeni Oluşum Grubuna asil ve yedek delege isim listelerini yazıp birkaç kişi de ilave ederek Yürütme Kurulunda bulunan arkadaşlarımızın görüşünü almadan ve bilgisi dışında Yeni Oluşum haberleşme Grubuna toplantı duyurusu yapmıştır.(bunları Kenan SAKA yazmış) AZİZ BEY YOK EDİLME SIRASI SİZE GELMİŞ, HEDEFTESİNİZ, HABERİNİZ OLA.
aslan81(m.ayan) 03 Kasım 2008 11:57
Sağlıkta yeni dönem başladı. Yeni kurallardan birçok kimsenin haberi yok. Örneğin muayene için kayıt yaptırdınız ama sonra vazgeçtiniz. Yaptığınız kaydı iptal ettirmezseniz borcu ödemek zorundasınız. Yapmanız gereken kaydı iptal ettirmek. Bugün'de Saadettin Orhan bilinmeyen noktaları aydınlattı.
Sigortalılar hangi hastaneye ne kadar ödeyecek?
Memurlar hariç, diğer sigortalılar devlet hastanelerinde 3 YTL, eğitim ve araştırma hastanelerinde 4 YTL, üniversite hastanelerinde 6 YTL ve özel hastanelerde 10 YTL katılım payı ödeyecekler.
Katılım payını muayene farkı ve ilaç katkı payı ile karıştırmayın. Katılım payı ilaç alırken eczanede ilaç farkı ile birlikte ödenecek. Eczacı, hastaneden tahsil ettiği bu parayı SGK'NIN hesabına yatıracak veya SGK tarafından eczacıya yapılacak ödemeden mahsup edilecek.
Hangilerinden para alınmıyor?
Burada dikkat edilmesi gereken iki husus var. Birincisi, yukarıda bahsi geçen katılım payı, birinci basamak resmi sağlık kuruluşları ve aile hekimi muayenelerde alınmayacak. Yani;
- Kamu idareleri bünyesindeki kurum hekimlikleri,
- Sağlık ocağı, verem savaş dispanseri, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi, sağlık merkezi ve toplum sağlığı merkezi,
- Sağlık Bakanlığı ile aile hekimliği sözleşmesi yapmış aile hekimleri,
- 112 acil sağlık hizmeti birimi, üniversitelerin mediko sosyal birimleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin birinci basamak sağlık ünitelerinde muayene olur ve ilaç yazdırırsanız katılım payı ödemeyeceksiniz. Bu yüzden okurlarımıza, zorunlu olmadığı taktirde, küçük çaplı muayene ve ilaç yazdırma gibi durumlar için hastanelere gitmemelerini tavsiye ediyoruz.
Muayene olmadıysanız protokolü iptal ettirin!
Memurlar dışındaki sigortalıların katılım payı ödememek için dikkat etmeleri gereken bir nokta daha var. Diyelim ki devlet, özel ya da üniversite hastanesine gittiniz. Hasta kabul işlemleriniz yapıldı ve size bilgisayardan bir protokol numarası verildi. Normalde siz bu numara ile ilgili bölüme gidip muayene, tahlil ya da tetkik yaptıracaksınız. Ancak bir şekilde işleminizi yaptıramadınız veya muayeneden vazgeçtiniz.
DERNEK DEĞİL KURTLAR VADİSİ. Gizli telefonlar, tehditler, tutanaklar, ayak kaydırmalar, türlü Bizans oyunları, istifa zorlamaları, kavga dövüş, kapalı kapılar arkasında pazarlıklar, adam harcamalar, yalan dolan, sayın büyüğüm, başkanım. AYNI HİTAPLAR BİZDEDE. Herkes sözde memleket için var olmuş bu dizide. Bizdekilerde herhalde TEMAD için bu kadar dolap çeviriyorlar. BUNLARIN SEBEBİ BİZİMKİLERİN MESLEK SEVGİSİNDEN, BİZİMDE SUÇUMUZ VAR. LANET OLSUN İÇİMİZDEKİ İNSAN SEVGİSİNE.
Selçuk İÇER E.Kara Assubay 1976-26
Şerafettin Turgay 02 Kasım 2008 23:15
Zorunlu DUYURU!
Arkadaşlarımın uyarısıyla öğrendiğim, Sn SAKANIN sitelerindeki AÇIKLAMA başlıklı yazısının şahsımla ilgili bölümünü ve bu konu ile ilgili açıklamamı özür dileyerek camiamızın bilgisine ve takdirlerinize sunuyorum.
Sn. Şerafettin Turgay Kenan Saka gazete ilanına ne kadar bağış yaptı? Diye soruyor. TEMAD da muhasip olarak görev aldığımda, benden önceki genel muhasip maaş alıyordu. TEMAD'IN hiçbir şubesinde maaş alan yok. Ben de istemiyorum deyip maaş almadım. Benden önceki genel sekreter de maaş alıyordu, onu da istemedim ve almadım. Yeni Oluşum çalışmalarında da harcamalarımı kendim yaptım. Oluşuma katılan meslektaşlarımız da harcamalarını kendileri yapmıştır. Ankara'daki meslektaşlarımız bunu görüyor. Konuya ilişkin cevabım bu şekilde.
Sayın SAKA ; 31.10.2008 02:23 tarihli Dün Dündür. Başlıklı yazımda size birkaç soru daha sormuştum. Hazır niyetlenmişken onları da cevaplasaydınız. Çok mu zordu yoksa. Üstelik cevapladığınızda yanlış. Ben sizin maaş alıp, almadığınızı sormadım. Anlaşılan dersinize iyi çalışmamışsınız.
Siz ya gördüğünüzü okuyamıyor, ya okuduğunuzu anlayamıyor ya da şifrelerinizin çözülmüş olmasının verdiği telaşla her şeyi olduğu gibi bunu da karıştırıyorsunuz
Dün Dündür. Başlıklı yazımdaki bölümde (aynen aktarıyorum); Yukarıdaki yazınızda çok memnun olduğunuzu ifade ettiğiniz ( Bornova dâhil ) Şubelerimizin ve Muhasibi olduğunuz Gnl. Mrk'mizin Meşhur Gazete ilanımıza parasal katkınız oldu mu? Ne kadar.
Gördüğünüz gibi Kenan Saka gazete ilanına ne kadar bağış yaptı? Dememişim. Sizin maaş alıp almadığınızı sormamışım.
Şubelerimizin ve Muhasibi olduğunuz Gen. Mrk'mizin Meşhur Gazete ilanımıza parasal katkınız oldu mu? Ne kadar. Demişim. Yine sorayım. Ne kadardı. Madem hatırlattınız; siz ne kadar katkı sundunuz. Gazete ilanına son akşamına kadar karşı çıkanlardan birisi de siz miydiniz?
Dün Dündür. Başlıklı yazımdaki diğer sorularımı da analiz edelim mi ne dersiniz?
Saygılarımla. ssseref@hotmail.com
aslan81(m.ayan) 02 Kasım 2008 23:11
DEĞERLİ ARKADAŞLARIM ÇOCUKLARIMIZ İÇİN: 1 EKİM 2008 tarihi önemli bu yazıya bir göz atın 18 yaşını dolduran çocuk babadan sağlık yardımı alamıyor.
Soru: 10 Eylül 1990 doğumluyum. Babam sigorta çalışanı. Ben bu yıl liseyi bitirdim. Ve Üniversiteyi kazanamadım. Yeni sağlık sigortası yasasına göre, babamın SSK'INDAN faydalanabilir miyim? Okuyor gözükmek için açık öğretim fakültesine kayıt yaptırmama gerek var mı?
Cevap: Eski yasaya göre de, yeni yasaya göre de, 18 yaşını orta öğrenimde 20 yüksek öğrenimde 25 yaşını doldurana kadar çocuklar, ana veya babasının sigortasından sağlık yardımı alabiliyor. Eski yasaya göre bekâr, evlenmiş olsa da boşanan veya dul kalan kız çocukları, yeni yasadan farklı olarak yaşları ne olursa olsun ana ve babalarının sigortasından sağlık yardımı alabiliyordu. Yeni yasa, kız ve erkek çocuğu arasındaki bu farkı ortadan kaldırdı. Yeni yasa kapsamın da kız çocukları da belirtilen yaşları doldurduğunda ana ve babalarının sigortasından sağlık yardımı alamayacaklar. Ancak, yeni yasa kazanılmış hakları koruyor. Sizin gibi 1 Ekim 2008 den önce ana veya babasının sigortasından sağlık yardımı alan kız çocukları, yeni yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 den sonra da durumlarında değişiklik olana kadar sağlık yardımı almaya devam edecekler. Ancak, evlendiklerinde veya sigortalı olarak bire işte çalışmaya başladıklarında sağlık yardımı kesilecek. Ancak, boşandıklarında veya işten ayrıldıklarında 1 Ekim 2008 den önceki gibi ana ve babalarının sigortasından sağlık yardımı alamayacaklar. Sonuç olarak evlenen veya sigortalı bir işe girene kadar babanızın üstünden sağlık yardımı alabileceksiniz. EKREM SARISU-SİGORTA UZMANI
aslan81(m. ayan) 02 Kasım 2008 22:43
sayın arkadaşlarım can dündarın mustafa isimli filmine tepkiler çığ gibi ama sitemizde göremedim daha az tepkili bir toplummu oluyoruz hani mail adresine yüklenelim protesto edelim demeler bu kadarmı duyarsız kaldık yoksa yavaş yavaş rejim dayatmaları kanıksanır halemi geliyor grupta bu konular daha çok işleniyordu tekrar oluşturulsun saygılar.
Yönetici yorumu: Sn.Ayan böyle bir konuya tepkisiz kalınabilirmi ama sinemaya gidemiyoruz bizim için lüks basında ise yorumlar farklı bu nedenle sanıyorum fikir beyan edemiyoruz.Biz Atatürk'e gönülden bağlıyız devrimlerinin savunucusuyuz onun şahsında gerçek yurtseverlerin incinmesine hiçbir zaman izin vermeyiz
Fevziye 02 Kasım 2008 21:33
DÜNKÜ YAZIMDA ÖN DELEGE SEÇİMİNDE SADECE BU ARKADAŞIMIZ YOKTU .SAYIN ARKADAŞIM,HÜLYA ARIKANDAN ÖZÜR DİLERİM,SAYGILARIMLA FEVZİYE GÖL
Şerafettin Turgay 01 Kasım 2008 21:45
Sayın AYDINCAK, Saygıdeğer Meslektaşım; bahsettiğiniz şahısların tarz ve tutumları değil midir camiayı kaile alınmayacak, randevu verilmeyecek güçsüzlükte gösteren, bu davranışlar değil midir? görüşemediği Gen. Kur. Bşk.lığı kapısına mektup bıraktıran.
Bunlar değil midir, camiayı TEMAD'DAN soğutup, kaçırtan.
Bunlar böyle de, yanlarında 3 yıldır staj yapanlar, bir adım ileri giden meslektaşlarına "önleme" yapmada, çelme takmada, iftira atmada çok mu farklı.
Bunlar mı? "Ya OLDUĞU GİBİ GÖRÜNECEK, ya da GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLACAK "
Nasıl olduklarını, nasıl göründüklerini camiamız artık çok iyi tahlil etti.
Yaşanan süreç her ne kadar, zaman ve enerji kaybımıza yol açsa da, bu kaybımıza değen bir şey var ki o da; bu sayede "AYRIK OTLARI" NIN kendilerini ele vermeleri, deşifre olmalarıdır.
Artık şifreleri çözülmüş, geçmişte olduğu gibi gelecekte de bunlardan camiamıza bir fayda gelmeyeceği görülmüştür.
Artık önümüze bakma, geleceği yakalama zamanıdır.
Camia sevdalısı meslektaşlarımızla TEMAD'I layık olduğu zirveye taşıyacağımıza olan inancımla çalışmalarınızda başarılar diler, selam ve saygılarımı sunarım.
Şerafettin Turgay ssseref@hotmail.com
Fevziye 01 Kasım 2008 15:53
SAGIDEĞER ARKADAŞLAR: HZ.MUHAMMEDİN BİR SÖZÜYLE BAŞLAYAYIM(HAKSIZLIĞIN KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR.) Bana şimdide istifa et delegeliğinden dayatması zorbalığı yapılmaktadır... Ben delege isem senin dayatma listene oy vermedim, kabul etmedim diye bana taşeronlar sanal isim arkasına sığınarak gel ya bizimle ol ya da istifa et hakkıma ipotek koyamazsınız... İlkokul çocuklarına sınıf başkanı seçtirip temel orada atılıyor, bu temele sahip olmayan seçme, seçilme hakkımı kullanmayan az gelişmiş bir kaç kişi bu yüce topluma hep zarar vereceği aşikârdır. Bir bayana hitap etmesini bilmeyen birkaç kişi, BANA yapıştırma delegesin dedirttiği taşeronları da biliyor, kendide biliyor nasıl benim delege olduğumu... Ön seçimde sekiz bayan arkadaşımız seçildi, seçimden sonra Genel Merkezde istifalarına karşılık misilleme yaptı. Sayın, MÜZEYYEN DURSUN, SAYIN SAADET ÇİFTÇİÇİFTÇİ, SAYIN AYŞE SANSAR, SAYIN SUNA AFACAN, SAYIN HÜLYA ARIKAN, SAYIN NADİRE TUNGER BU arkadaşlarım kadın kolları yönetiminden istifa etmelerindeki etkende yeni oluşumun yanında olacağız bu genel merkeze etik olsun diye istifa etmişlerdir; Ön delege seçiminde de yüksek oy almışlardır. Bunu gören GENEL MERKEZ misilleme olarak üyeliklerine son vermiştir. Daha sonra SAYIN Kenan SAKA, Sayın Müzeyyen Hanıma bir öneri getirdi delege adaylığı kazanan bayanların yerine üye bayanlardan listeye yazabiliriz Müzeyyen hanımda olur benim önerdiklerimi yazacaksın. Sn. Kenan SAKA da Fevziye Hanımın yerine İş ortağım çok sevdiğim üyemiz Serap DURU Hanımı yazayım demiş. Müzeyyen hanım ben Kadın kolları yönetim kurulunda çalışan, 8 yıllık üye dururken, bir yıllık üyeyi delege listesine yazdırmam. Bu büyük haksızlıktır demiştir Bana dayatma yapamazsın demiş ve bizler, ben FEVZİYE GÖL, SAYIN NEŞE YILMAM, SAYIN AYFER KÜRKLÜ, LİSTEYE BU şekilde yazıldı, diğer biz bayanlardan boş kalan delegeliğe de baylardan yazabilirsiniz denilmiştir o boş kalan yere de SAYIN İRFAN NASRATINOĞLUNU Yazmışlardır. Bu bir. İkincisi Evler aranmaya başlanıyor ARAYANLAR, SERAP DURU Sn. SUNA AFACAN Arayıp Müzeyyen hanımın seçtiği delegeler üniversite mezunu değil, yeteneksiz pasif karalaması kampanyası bize dayatmalarını ta o zaman kabul görmeyince dayatma halen devam. FEVZİYE İSTİFA YENİ OLUŞUM DELEGESİSİN YA DEVAM EDERSİN, YÂDA İSTİFA EDERSİN BENİ DELEGENİ KARALAYAN YARIN O YÖNETİMDE DAHA KİMLERİ KARALARSINIZ! YENİ OLUŞUM SENİN İPOTEĞİN DE DEĞİLDİR... BU OLUŞUMUN TEMELİNİN KAYMAĞINI YİYENLERSİNİZ BEN Genel merkezide yeri geldi eleştirdim, eleştirdik saygı çerçevesinde bayana saldırmadılar. Davranışınız icraatınız, projeleriniz bu yönde hakka, hukuka saygısı olmayanları az gelişmişlik kabul ederim. Ben seçemiyorsam nasıl delege oluyorum? Bir listede ben hazırlasaydım sizde onu kabul eder miydiniz? Örgüt yönetimimi seçiyorsunuz? Dayatma listeyle. Ben buna az gelişmişlik derim. Ben vicdanlı seçimden tarafım; Dayatma konumu da çizgime uymaz. O YAPIŞTIRMA YAKIŞTIRMASI DEDİĞİNİZ SADE BEN DEĞİLİM ÜÇ KİŞİ DAHA VAR BU BÜYÜK SAYGISIZLIKTIR. YAPIŞTIRMA, MONTE KELİMELERİ BU VERDİĞİNİZ SÖZÜN ARKASINDA DURMADIĞINIZIN BELİRTİSİDİR. BENİ ORYA SİZ YAPIŞTIRDINIZ. KİŞİLİĞİME YAPIŞTIRM A KELİMESİ İNCİTMİŞ, KIRILMIŞIMDIR, KENDİNİZE OLAN SAYGINIZ BU. SAYGILARIMLA FEVZİYE GÖL
Hikmet AYDINCAK 01 Kasım 2008 12:15
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL!
Değerli meslektaşlarım; Yapım gereği hayatım boyunca haksızlıklara, sahtekârlıklara, ikiyüzlülüklere, kalleşliklere, yalancılığa karşı kendi çapımda mücadele ettim. Yeri ve zamanı geldiğinde ise sonuç ne olursa olsun, insanlık dışı bu davranışlara karşı tavrımı koydum. Zaten asıl olması gereken de budur. Çünkü hangi konuda olursa olsun, yavrularımıza daha güvenli bir yarın bırakmak için bu şarttır.
Bu bağlamda şimdi gelelim son zamanlarda TEMAD mesaj panosunda yönetici sıfatıyla, birlik beraberlik edasıyla yazılan yazılara! Yazının akabinde de yazıyı yazanı övmeler, yüceltmeler vs gırla gidiyor. Buraya kadar bir şey dediğimiz yok, kişilerin görüşü olumluda olabilir olumsuzda! Ama yazının özüyle yazıyı yazanın yaptıkları bağdaşmıyorsa kendinizi ve meslektaşlarınızı aldatılmış hissedersiniz. Bu tür yazıları yazmak sana mı kaldı be kardeşim diye serzenişte bulunursunuz. Daha ne zamana kadar böyle birbirimizi aldatacağız diye karşı çıkarsınız.
Değerli meslektaşlarım, bende bu konudaki serzenişimi sizlerle paylaşmak istedim. Hepimizin bildiği gibi lafla peynir gemisi yürümüyor! Etrafımıza baktığımızda bol keseden atıp tutanlar, mangalda kül bırakmayanlar hiç de az değil! Önemli olan, kişinin sözüyle özünün bir olmasıdır. Sözleriyle yaptıklarının bağdaşır olmasıdır. Yani, halk arasındaki söylenen deyimle adam gibi adam olmasıdır.
İşte bir örnek; TEMAD Genel Başkan Yardımcısı Sayın Abdullah Galip Kaplan'ın TEMAD sitesinde, vatan millet Sakarya edalarıyla yazılmış yazıları! Sayın Abdullah Galip Kaplan, dernek üyesi meslektaşınıza numarası gizlenmiş cep telefonuyla hakaret eden siz değil misiniz? Bu nedenle Adliyede savcılık kayıtlarıyla isminiz tespit edilmedi mi? Dernek genel merkezinde dernek üyesi meslektaşınıza saldıran siz değil misiniz? Bu saldırınız yetmiyormuş gibi, saldırdığınız kişi aleyhinde gerçek dışı tutanaklar tanzim ettiren siz değil misiniz? Bu yaptıklarınız bir Assubaya yakışıyor mu?
Şimdi kalkmış sütten çıkmış ak kaşık gibi ahkâm kesip, birlik ve beraberlik nutukları atıyorsunuz! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu; attığınız nutukla, yaptıklarınız bağdaşıyor mu? İnsanlar size nasıl inansın? Böylemi meslektaşlarınızın haklarını savunacaksınız? Vicdanen rahat mısınız? Mevlana'nın dediği gibi, YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL! Saygılarımla Hikmet AYDINCAK
Arkadaşımızın hissiyatına katılıyoruz Form bölümünde yayınlanan bu mesaj yönetici tarafından panoya alınmıştır