MESAJ PANOSU
Mesaj Defterine Yazın 
Yönetici yorumu:
Sn.Talu için henüz dava açılmamıştır büyük bir ihtimalle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir ancak biz adalet ve eşitlik savunucusu Sn.Talu'nun herzaman yanındayız aksi bir durumda yapacaklarımızı hayal bile edemezler.Site ve mesaj grubu yönetimi olarak bu konudaki desteğimizi sizler adına Sn.Talu'ya bildirdik.
Yönetici yorumu:
Sn.Umur Talu binlerce assubay ve ailesinin gönlünde anıtlaşmıştır bundan büyük bir ödül olabilirmi? O cesur yürek bir yazar assubaylıkla ilgisi yok,assubay akrabası yok üstelik dayısı emekli tabib albay o sadece adalet ve eşitlik adına haksızlığa uğrayanların yanında Kendilerine en büyük ödül bizim yanında olmamız ve desteğimizdir maddi ödüller bence ikinci plandadır ama bu konuda araştırma yapalım çoğunluğun isteğine saygı duyarız
Yönetici yorumu:
Haksızlığa rıza göstermek haksızlık kadar suçtur. biz daha büyük bir aile olmamıza rağmen yeterli tepkiyi veremiyoruz mücaadelede bir avuç gönüllüyüz. Arkadaşlarımız bunu bakalım ne zaman anlıyacaklar
3753
Mesaj Defteri yazıları
yussiy
16 Ağustos 2007 14:56
sevgili arkadaşlar ben adapazarının geyve ilçesinde 1992 ile 1994 yılları arasında askerlik yaptım oradaki karakol komutanım de ğerli bir konutanım olan astsb zeki şahinkuş ile görüşmek istiyorum tanıyan var ise haberdar edin karslı yazı tura onbaşı yusuf .ö sizin ile görüşmek istiyor deyin çok sevdiğ im bir insandı başkada bir husus için de ğil niyetim saygılarımla
AHMET ÖZTAŞ
16 Ağustos 2007 08:58
EGE ORDU KOMUTANLIĞINA
İZMİR
BİLGİ EDİNME BAŞVURU FORMU
BAŞVURU SAHİBİNİN ADI VE SOYADI : Ahmet ÖZTAŞ
OTURMA YERİ VE İŞ ADRESİ : Kızıltoprak Mah. 912 Sok.Nadire Konuk Sitesi E Blok D:13 ANTALYA CEP.0505 822 80 03
BAŞVURUYA HANGİ YOLLA CEVAP ALMAK İSTERSİNİZ? : Elektronik
TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMLİK NO : 22364238458
ELEKTRONİK POSTA ADRESİ : oztas77@mynet.com ve oztas07@hotmail.com
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.15 AĞUSTOS 2007
İSTENEN BİLGİ VEYA BELGELER :
1. ANTALYA askeri gazinosunda sakal tıraşı yapılamamaktadır Halbuki ANKARA, AMASYA, TRABZON, ARTVİN ve birçok ilde sakal tıraşı yapılmaktadır. Sakal tıraşı yapıp yapmama garnizon komutanlarının inisiyatifine mi bırakılmıştır. Daha önce bu garnizonda askeri gazinoda sakal tıraşı yapılmakta da, kampta ise yapılmamakta idi. Neden sakal tıraşına bu garnizonda müsaade edilmemektedir.
2. ANTALYA Askeri gazinosunda saç tıraşı 1.50 ytl iken birinci sınıf aynı komutanlığa bağlı karpuzkaldıran kampında ve yukarda yazdığım illerde nasıl 1 ytl.ye tıraş yapılmaktadır. Bu durumu askeri gazino muhasebe sorumlusu meslektaşıma hatırlattığımda 2 ytl ye traş yapan garnizonlar olduğunu ve hatta dışarıda 7 ytl ye tıraş yapıldığı şeklinde kendine yakışmayan ifadeler kullanmıştır.. Muhasebe sorumlusu meslektaşım bizi kamp satmış diyebilmektedir. Orduevi müdürüne bu durumu hatırlattığımda ise kendisinin vekalet ettiğini bir şey yapamayacağını acizane olarak tarafıma şifahen iletmiştir. Bu parayı ödeyemediğimden ve sakal tıraşı olamadığımdan değil. Türk Silahlı Kuvvetlerinin uygulamalarına ters düştü kanaatindeyim. Bu iki konuda
İZMİR
BİLGİ EDİNME BAŞVURU FORMU
BAŞVURU SAHİBİNİN ADI VE SOYADI : Ahmet ÖZTAŞ
OTURMA YERİ VE İŞ ADRESİ : Kızıltoprak Mah. 912 Sok.Nadire Konuk Sitesi E Blok D:13 ANTALYA CEP.0505 822 80 03
BAŞVURUYA HANGİ YOLLA CEVAP ALMAK İSTERSİNİZ? : Elektronik
TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMLİK NO : 22364238458
ELEKTRONİK POSTA ADRESİ : oztas77@mynet.com ve oztas07@hotmail.com
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince istediğim bilgi veya belgeler aşağıda belirtilmiştir. Gereğini arz ederim.15 AĞUSTOS 2007
İSTENEN BİLGİ VEYA BELGELER :
1. ANTALYA askeri gazinosunda sakal tıraşı yapılamamaktadır Halbuki ANKARA, AMASYA, TRABZON, ARTVİN ve birçok ilde sakal tıraşı yapılmaktadır. Sakal tıraşı yapıp yapmama garnizon komutanlarının inisiyatifine mi bırakılmıştır. Daha önce bu garnizonda askeri gazinoda sakal tıraşı yapılmakta da, kampta ise yapılmamakta idi. Neden sakal tıraşına bu garnizonda müsaade edilmemektedir.
2. ANTALYA Askeri gazinosunda saç tıraşı 1.50 ytl iken birinci sınıf aynı komutanlığa bağlı karpuzkaldıran kampında ve yukarda yazdığım illerde nasıl 1 ytl.ye tıraş yapılmaktadır. Bu durumu askeri gazino muhasebe sorumlusu meslektaşıma hatırlattığımda 2 ytl ye traş yapan garnizonlar olduğunu ve hatta dışarıda 7 ytl ye tıraş yapıldığı şeklinde kendine yakışmayan ifadeler kullanmıştır.. Muhasebe sorumlusu meslektaşım bizi kamp satmış diyebilmektedir. Orduevi müdürüne bu durumu hatırlattığımda ise kendisinin vekalet ettiğini bir şey yapamayacağını acizane olarak tarafıma şifahen iletmiştir. Bu parayı ödeyemediğimden ve sakal tıraşı olamadığımdan değil. Türk Silahlı Kuvvetlerinin uygulamalarına ters düştü kanaatindeyim. Bu iki konuda
Dr. Kemal Er
12 Ağustos 2007 22:56
KILDAN İNCE KILIÇTAN KESKİN:
Sayın Talu' nun yargılanmasıyla ilgili yazısını okuyunca birden bu sözler içimden geçti “kıldan ince kılıçtan keskin”. Yani içimden geçenlerin özeti şu: Bir takım haksızlıklar olurken hiç kimse suç işlemiş olmuyor. Bu haksızlıkları önlemesi gerekenler görevlerini ihmal etmiş olmuyor. Ancak, sağlam bir Atatürkçü olarak, onun tavsiyesine uyup doğruları söylediğinizde, doğruları söylemekten korkmadığınızda suç işlemiş sayılıyorsunuz. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin, Anayasanın gereğini yaptığınızda suçlu sayılıyorsunuz. Üniversite yıllarımda bir profesörümüz bir makale konusu vermişti. “adalet güçlünün işine gelendir” diye. İnsanlar tarih boyunca kendilerini yöneten güçlü sınıflar ve egemen güçlerce sınıflara ayrıldılar. Her türlü fedakarlık emekçi sınıflardan beklenirken, onların emeklerini değerlendiren varlıklı insanlar, kanunları da kendi çıkarlarına uygun olarak ayarlayarak keyif içinde yaşıyorlardı. Ve o zaman da, tıpkı şimdi olduğu gibi, insanları sınıflara ayırmak suç değildi. Ama insanları sınıflara ayırmanın doğru olmadığını söylediğinizde hiç hoş karşılanmıyordu. Bu ülkenin silahlı kuvvetlerinde görev yapan astsubaylar, uzman çavuşlar, bazı konularda kendilerine haksızlık yapıldığını söylüyorlar ve kanunlarda düzenleme yapılmasını istiyorlar. Bunun neresi sınıf ayrımı yapmaktır benim beynim almıyor. Eğer ben bir emekli Astsubay olarak, subay olmalarıyla ilişki kurarak, subayları küçültücü, onlara hakaret edici sözler söylersem sınıf ayrımı yapmış olurum. Ben kendi hesabıma böyle yapanı görmedim. Biz önderimiz Atatürk'ten hak aramanın kutsal bir görev olduğunu öğrendik. Bunun çok önemli bir sebebi var. Düşünün ki, silahlı kuvvetler gibi son derece şerefli bir kurumda görev yapıyorsunuz. Ancak, öyle bir aciziyet içindesiniz ki, kendi haklarınızı dahi arayamıyorsunuz. Düşünelim bir kere, böyle bir silahlı kuvvetler mensubu ülkesine faydalı olabilir mi? Böyle kişiler, yanı başında birileri, doğmamış çocukların içinde hakları olan vergileri ceplerine indirseler, seslerini çıkarabilirler mi?
Şimdi ben soruyorum. Büyük bir gururla söylediğimiz, Atatürk Türkiye' sinde, hangi meslek grubundan olursa olsun, tüm vatandaşların haklarını aramaya, gerekli makamların bu konuda aktif yardımını istemeye hakkı yok mudur?
Benim anlayışıma göre, bir ülkede haksızlıklara karşı direnilmiyorsa, o ülkede batış kaçınılmazdır. Çünkü, böyle bir ülkede, güç çevreleri haksız kazançla ve hukuksuzlukla vatandaşların devletine güveneceği ortamı yerle bir ederler. Hatta ülkeyi bile satarlar. Bakalım konuyla ilgili olarak, bizim rehber aldıklarımızdan milli şefimiz İsmet İnönü ne diyor: "Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur." Bir de Atamızın insanların doğru bildiklerini yapmaları konusuna nasıl baktığını anlamak için, Bursa nutkunu hatırlamaya ne dersiniz? Bakalım atamız ne demiş: “Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.” İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”
Değerli meslektaşlarıma saygılarımla.
Sayın Talu' nun yargılanmasıyla ilgili yazısını okuyunca birden bu sözler içimden geçti “kıldan ince kılıçtan keskin”. Yani içimden geçenlerin özeti şu: Bir takım haksızlıklar olurken hiç kimse suç işlemiş olmuyor. Bu haksızlıkları önlemesi gerekenler görevlerini ihmal etmiş olmuyor. Ancak, sağlam bir Atatürkçü olarak, onun tavsiyesine uyup doğruları söylediğinizde, doğruları söylemekten korkmadığınızda suç işlemiş sayılıyorsunuz. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin, Anayasanın gereğini yaptığınızda suçlu sayılıyorsunuz. Üniversite yıllarımda bir profesörümüz bir makale konusu vermişti. “adalet güçlünün işine gelendir” diye. İnsanlar tarih boyunca kendilerini yöneten güçlü sınıflar ve egemen güçlerce sınıflara ayrıldılar. Her türlü fedakarlık emekçi sınıflardan beklenirken, onların emeklerini değerlendiren varlıklı insanlar, kanunları da kendi çıkarlarına uygun olarak ayarlayarak keyif içinde yaşıyorlardı. Ve o zaman da, tıpkı şimdi olduğu gibi, insanları sınıflara ayırmak suç değildi. Ama insanları sınıflara ayırmanın doğru olmadığını söylediğinizde hiç hoş karşılanmıyordu. Bu ülkenin silahlı kuvvetlerinde görev yapan astsubaylar, uzman çavuşlar, bazı konularda kendilerine haksızlık yapıldığını söylüyorlar ve kanunlarda düzenleme yapılmasını istiyorlar. Bunun neresi sınıf ayrımı yapmaktır benim beynim almıyor. Eğer ben bir emekli Astsubay olarak, subay olmalarıyla ilişki kurarak, subayları küçültücü, onlara hakaret edici sözler söylersem sınıf ayrımı yapmış olurum. Ben kendi hesabıma böyle yapanı görmedim. Biz önderimiz Atatürk'ten hak aramanın kutsal bir görev olduğunu öğrendik. Bunun çok önemli bir sebebi var. Düşünün ki, silahlı kuvvetler gibi son derece şerefli bir kurumda görev yapıyorsunuz. Ancak, öyle bir aciziyet içindesiniz ki, kendi haklarınızı dahi arayamıyorsunuz. Düşünelim bir kere, böyle bir silahlı kuvvetler mensubu ülkesine faydalı olabilir mi? Böyle kişiler, yanı başında birileri, doğmamış çocukların içinde hakları olan vergileri ceplerine indirseler, seslerini çıkarabilirler mi?
Şimdi ben soruyorum. Büyük bir gururla söylediğimiz, Atatürk Türkiye' sinde, hangi meslek grubundan olursa olsun, tüm vatandaşların haklarını aramaya, gerekli makamların bu konuda aktif yardımını istemeye hakkı yok mudur?
Benim anlayışıma göre, bir ülkede haksızlıklara karşı direnilmiyorsa, o ülkede batış kaçınılmazdır. Çünkü, böyle bir ülkede, güç çevreleri haksız kazançla ve hukuksuzlukla vatandaşların devletine güveneceği ortamı yerle bir ederler. Hatta ülkeyi bile satarlar. Bakalım konuyla ilgili olarak, bizim rehber aldıklarımızdan milli şefimiz İsmet İnönü ne diyor: "Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur." Bir de Atamızın insanların doğru bildiklerini yapmaları konusuna nasıl baktığını anlamak için, Bursa nutkunu hatırlamaya ne dersiniz? Bakalım atamız ne demiş: “Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.” İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”
Değerli meslektaşlarıma saygılarımla.
hayrettin
12 Ağustos 2007 11:50
Hak arama çabalarımızın yoğunlaştığı şu günlerde öncelikle örgütlenmenin ve üye sayısının arttırılmasının önem kazandığını düşünüyorum. TEMAD bu konuda öncelikli olarak bir çalışma proğramı başlatmalıdır. emekli olan bir çok arkadaşımızın TEMAD'dan haberi yoktur.Birlikten kuvvet doğar. Öncelikle üye sayımız arttırılmalıdır.Saygılar sunuyorum
EMEKLİ ASSUBAYLAR
11 Ağustos 2007 14:09
SİDE BEYAZ SARAY HOTEL'den aşağıdaki bilgi iletisini almış bulunmaktayız. Bu güzel uygulama için kendilerine teşekkür ederiz.
"Merhabalar
Bizler Beyaz Saray Hotel olarak Antalya Side beldesinde turizme yönelik Otel
işletiyoruz.Halen görevli ve emekli Assubaylara yaz tatili içersinde
Otelimizde indirimli kampanyalar yaparak konaklatıyoruz,Otelimizde tatilini
yapan Assubay misafirlerimizin tavsiyesi doğrultusunda sizlerle ulaştık.
Bazı emekli askerlerin web sitelerinde reklamlarımız var; sizin web sitenize
de reklam verip indirimli kampanyalarımızdan mensuplarınızın yararlanmanızı
sağlayabiliriz. Bize bu konuda bilgi verirseniz seviniriz. İyi çalışmalar&
Sabri COŞAR
Beyaz Saray Hotel
Side/ ANTALYA
0242 7532801
www.beyazsarayhotel.com "
"Merhabalar
Bizler Beyaz Saray Hotel olarak Antalya Side beldesinde turizme yönelik Otel
işletiyoruz.Halen görevli ve emekli Assubaylara yaz tatili içersinde
Otelimizde indirimli kampanyalar yaparak konaklatıyoruz,Otelimizde tatilini
yapan Assubay misafirlerimizin tavsiyesi doğrultusunda sizlerle ulaştık.
Bazı emekli askerlerin web sitelerinde reklamlarımız var; sizin web sitenize
de reklam verip indirimli kampanyalarımızdan mensuplarınızın yararlanmanızı
sağlayabiliriz. Bize bu konuda bilgi verirseniz seviniriz. İyi çalışmalar&
Sabri COŞAR
Beyaz Saray Hotel
Side/ ANTALYA
0242 7532801
www.beyazsarayhotel.com "
Edip Hayte
11 Ağustos 2007 13:13
O Bizim Kahramanımız!
Suçu: TSK içindeki isimsizler olan, ASTSUBAY ve UZMAN ÇAVUŞLARA ses olmakmış.
Peki Azmettiriciler Kim?
(........) !?
O halde bizleriz (!)
Bizler değil miyiz, Sıkıntılarımız ve sorunlarımız şunlar. Bize destek olun diye mesajlar yazan?
Bizler değil miyiz, kimseye sesini duyuramayan bir toplum olarak, Umur Talu ve onun gibi bir elin parmaklarını geçmeyen gazeteciler; kalemleriyle dertlerimizi, sorunlarımızı dile getirdiklerinde mutlu olan, umutlanan?
Bizler değil miyiz, sorunlarımızı duyurmak için gazete ilanı vermemize rağmen fazla etkili olamayan ve sesimizi asıl duyurmanın çok okunan gazetecilerin köşe yazıları olduğunu söyleyen?
Sayın Umur Talu Yanındayız.
09 Ağustos 2007 tarihindeki yazının başlığında olduğu;
"Etle Tırnak" Gibi
Seni Seviyoruz.
Allah Razı Olsun.
Suçu: TSK içindeki isimsizler olan, ASTSUBAY ve UZMAN ÇAVUŞLARA ses olmakmış.
Peki Azmettiriciler Kim?
(........) !?
O halde bizleriz (!)
Bizler değil miyiz, Sıkıntılarımız ve sorunlarımız şunlar. Bize destek olun diye mesajlar yazan?
Bizler değil miyiz, kimseye sesini duyuramayan bir toplum olarak, Umur Talu ve onun gibi bir elin parmaklarını geçmeyen gazeteciler; kalemleriyle dertlerimizi, sorunlarımızı dile getirdiklerinde mutlu olan, umutlanan?
Bizler değil miyiz, sorunlarımızı duyurmak için gazete ilanı vermemize rağmen fazla etkili olamayan ve sesimizi asıl duyurmanın çok okunan gazetecilerin köşe yazıları olduğunu söyleyen?
Sayın Umur Talu Yanındayız.
09 Ağustos 2007 tarihindeki yazının başlığında olduğu;
"Etle Tırnak" Gibi
Seni Seviyoruz.
Allah Razı Olsun.
Yönetici yorumu:Sn.Talu için henüz dava açılmamıştır büyük bir ihtimalle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecektir ancak biz adalet ve eşitlik savunucusu Sn.Talu'nun herzaman yanındayız aksi bir durumda yapacaklarımızı hayal bile edemezler.Site ve mesaj grubu yönetimi olarak bu konudaki desteğimizi sizler adına Sn.Talu'ya bildirdik.
Ramazan TEKELİ
10 Ağustos 2007 15:14
Değerli Meslektaşlarım,
Sivil toplum örgütü olmamız hasebiyle, mensuplarımız içinde her kesimden, her düşünceden meslektaşlarımızın bulunması bizim zenginliğimiz olarak telakki edilmekle birlikte, ama ortak paydamız mensubiyet duygusu ile assubay olmamızdır.
Seçim sürecinde Hükümete yönelik eleştirilerden pekte hoşnut olmayan meslektaşlarımızın olduğu,zaman zaman mesaj panosunda düşüncelerini ifade ettikleri hepimizin bildiği bir husustur. Bu arkadaşlarımızın destekleri ve görüşleri doğrultusunda iktidar, daha yüksek bir oy oranı ile iş başına geldiği bir gerçektir.
Geçmiş dönemde, hükümetin çeşitli kesimlere (Emniyet,din ve Mit mensuplarına) dolaylı ya da dolaysız zam yaptığı yine herkesin malumudur. Henüz yeni hükümet kurulmadan emniyet mensupları için 200-700 YTL maaş zammı verileceği çeşitli basın organlarında yer almıştır.
Hükümete kendini yakın hisseden, icraatlarını destekleyen, bu hükümetin gerçekten adil olduğuna inanan meslektaşlarımıza görev düşmektedir. TEMAD ile koordineli olarak hükümet nezdinde ve kişisel girişimlerde bulunup, geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de Assubayların unutulmaması, özellikle 59 ncu Hükümetin Milli Savunma Bakanı’nın beyanlarının hükümete hatırlatılması bu arkadaşlarımız için bir vicdan ve insanlık borcu olduğunu düşünüyorum.
Başta bu arkadaşların veya tüm meslektaşlarımızın yapabilecekleri bir şey varsa vakit geçirmeden,her şeyi bir başkasında ve temad yönetimlerinden beklemeden ortaya çıkıp,her seviyedeki Temad yönetimleri ile birlikte; bizlerin bu güne kadar verilmeyen özlük haklarımızın için, girişimde bulunmalarını beklediğimizi ifade etmek istiyorum.Sevgi ve saygılarımla,
Sivil toplum örgütü olmamız hasebiyle, mensuplarımız içinde her kesimden, her düşünceden meslektaşlarımızın bulunması bizim zenginliğimiz olarak telakki edilmekle birlikte, ama ortak paydamız mensubiyet duygusu ile assubay olmamızdır.
Seçim sürecinde Hükümete yönelik eleştirilerden pekte hoşnut olmayan meslektaşlarımızın olduğu,zaman zaman mesaj panosunda düşüncelerini ifade ettikleri hepimizin bildiği bir husustur. Bu arkadaşlarımızın destekleri ve görüşleri doğrultusunda iktidar, daha yüksek bir oy oranı ile iş başına geldiği bir gerçektir.
Geçmiş dönemde, hükümetin çeşitli kesimlere (Emniyet,din ve Mit mensuplarına) dolaylı ya da dolaysız zam yaptığı yine herkesin malumudur. Henüz yeni hükümet kurulmadan emniyet mensupları için 200-700 YTL maaş zammı verileceği çeşitli basın organlarında yer almıştır.
Hükümete kendini yakın hisseden, icraatlarını destekleyen, bu hükümetin gerçekten adil olduğuna inanan meslektaşlarımıza görev düşmektedir. TEMAD ile koordineli olarak hükümet nezdinde ve kişisel girişimlerde bulunup, geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde de Assubayların unutulmaması, özellikle 59 ncu Hükümetin Milli Savunma Bakanı’nın beyanlarının hükümete hatırlatılması bu arkadaşlarımız için bir vicdan ve insanlık borcu olduğunu düşünüyorum.
Başta bu arkadaşların veya tüm meslektaşlarımızın yapabilecekleri bir şey varsa vakit geçirmeden,her şeyi bir başkasında ve temad yönetimlerinden beklemeden ortaya çıkıp,her seviyedeki Temad yönetimleri ile birlikte; bizlerin bu güne kadar verilmeyen özlük haklarımızın için, girişimde bulunmalarını beklediğimizi ifade etmek istiyorum.Sevgi ve saygılarımla,
mehmet burkay antaly
10 Ağustos 2007 14:01
saygıdeğer meslektaşlarım
Bu günlerde; Bizlerin can dostu ve haklarımızın elde edilmesi hususunda, kalemini esirgemeyen, Sn.Umur TALU ile ilgili tüm arkadaşlarımızın feryadı takdiri şayandır.Ne yazıktır ki;Bizlerin haklarını, asıl savunmayı kendisine görev bilmesi gereken, TEMAD ımız dan nedense, hiç ses çıkmıyor.Bu sessizliğini bozup,neler yaptığı ve yapacağı konularında, meslektaşlarımızı aydınlatmaları bizleri memnun edecektir.Bunu istememizin de hakkımızın olduğunu sanıyorum.
Saygılarımla....
Bu günlerde; Bizlerin can dostu ve haklarımızın elde edilmesi hususunda, kalemini esirgemeyen, Sn.Umur TALU ile ilgili tüm arkadaşlarımızın feryadı takdiri şayandır.Ne yazıktır ki;Bizlerin haklarını, asıl savunmayı kendisine görev bilmesi gereken, TEMAD ımız dan nedense, hiç ses çıkmıyor.Bu sessizliğini bozup,neler yaptığı ve yapacağı konularında, meslektaşlarımızı aydınlatmaları bizleri memnun edecektir.Bunu istememizin de hakkımızın olduğunu sanıyorum.
Saygılarımla....
MESUT MAVİTUNA
10 Ağustos 2007 13:31
BÜTÜN DOSTLARIMIZIN MÜBAREK MİRAÇ KANDİLİNİ KUTLAR, YAŞAMLARI BOYUNCA SAĞLIK SIHHAT VE MUTLU OLMALARINI DİLERİM.
Yurtsever Büyük
09 Ağustos 2007 12:39
Mesaj panomuzda yer alan Mehmet Ali Kılınç'ın 08 Ağustos 2007 tarihli yazısından yaptığım kısa alıntı aşağıdadır. Bahse konu fikri destekliyorum.
Sayın Umur Talu'ya örneğin gazetesi önünde Temad adına tüm yönetim kurulu ve başkanı tarafından bir ödül verilebilir.Mümkün olursa ödül teslimi esnasında geniş bir üye katılımı ile basının ilgisi çekilebilir. Veya yazarında oanaylayabileceği herhangi bir platformda bu iş yapılabilir.Kafa yormaya değer buluyor Temad yönetimi ve tüm meslektaşlarımın dikkatlerine sunuyorun.
ALINTI :
Bu aşmada, yılın gazetecisi ve daha değişik isimlerle İlköğretim okulunda okuyan veletlerin dahi becerebildiği gibi, yazarımızın manen yanında olduğumuzu destek mesajlarımızla belirtmemizin yanında bir törenle minnettarlığımızı göstermek için manevi olarak ödüllendirmeyi teklif ediyorum.Bu konuda bütçenizi aşan bir gider olursa katkıda bulunmaya hazırım. Saygılarımla…
Sayın Umur Talu'ya örneğin gazetesi önünde Temad adına tüm yönetim kurulu ve başkanı tarafından bir ödül verilebilir.Mümkün olursa ödül teslimi esnasında geniş bir üye katılımı ile basının ilgisi çekilebilir. Veya yazarında oanaylayabileceği herhangi bir platformda bu iş yapılabilir.Kafa yormaya değer buluyor Temad yönetimi ve tüm meslektaşlarımın dikkatlerine sunuyorun.
ALINTI :
Bu aşmada, yılın gazetecisi ve daha değişik isimlerle İlköğretim okulunda okuyan veletlerin dahi becerebildiği gibi, yazarımızın manen yanında olduğumuzu destek mesajlarımızla belirtmemizin yanında bir törenle minnettarlığımızı göstermek için manevi olarak ödüllendirmeyi teklif ediyorum.Bu konuda bütçenizi aşan bir gider olursa katkıda bulunmaya hazırım. Saygılarımla…
Yönetici yorumu:Sn.Umur Talu binlerce assubay ve ailesinin gönlünde anıtlaşmıştır bundan büyük bir ödül olabilirmi? O cesur yürek bir yazar assubaylıkla ilgisi yok,assubay akrabası yok üstelik dayısı emekli tabib albay o sadece adalet ve eşitlik adına haksızlığa uğrayanların yanında Kendilerine en büyük ödül bizim yanında olmamız ve desteğimizdir maddi ödüller bence ikinci plandadır ama bu konuda araştırma yapalım çoğunluğun isteğine saygı duyarız
Ramazan TEKELİ
09 Ağustos 2007 08:24
Sayın Umur Talu,
TSK mensubu olmaktan onur duyduğumuz ancak bu güne kadar ön yargılar sonucu özlük haklarımız verilmediği gibi yapılan iyileştirme teklifleri,azda olsa hep bana diyen çıkarcı kesimlerce,Subay Astsubay arasındaki maaş farkı 1979 Ecevit hükümetinden bu yana devamlı aleyhimize işletile gelmiştir.Belirli bir meslek gurupları anayasamızın adalet ve eşitlik ilkelerini ihlal ederek, küreselleşen dünyamızda evrensel hukuk ölçülerinin ön plana çıktığı, nerdeyse bir gün kabul edeceğimiz AB hukuk mevzuatını da görmezden gelerek, 1961 yılında çıkan ve bu güne kadar güncelleştirilmemiş kendi iç hukuk düzenimize sığınarak başkalarının hakkını ötelemeye daha ne kadar direneceklerdir.Güneş balçıkla sıvanmayacağına göre gerçekler bir gün elbette su yüzüne çıkacaktır.Astsubayların verilmeyen özlük hakları ile ilgili gerçekleri yazan ve değişik tarihlerde köşelerine taşıyan başta Umur Talu,İlker Sarıer ve Halit Tunç v.b.gibi yürekli köşe yazarları çığ gibi çoğaldıkça bu rüzgarın önünde kimse duramayacaktır.
Bizleri yönetenler ve sorumluluk mevkiinde bulunanlar, Sayın Umur Talu gibi örnekleri az kalmış dürüstlük timsali yazarlara suç duyurusuda bulunacaklarına, sorunun ortadan kaldırılmasına zaman harcamaları ülke ve toplum yararına olacağı bir gerçektir.
Sevgi ve saygılarımla,
TSK mensubu olmaktan onur duyduğumuz ancak bu güne kadar ön yargılar sonucu özlük haklarımız verilmediği gibi yapılan iyileştirme teklifleri,azda olsa hep bana diyen çıkarcı kesimlerce,Subay Astsubay arasındaki maaş farkı 1979 Ecevit hükümetinden bu yana devamlı aleyhimize işletile gelmiştir.Belirli bir meslek gurupları anayasamızın adalet ve eşitlik ilkelerini ihlal ederek, küreselleşen dünyamızda evrensel hukuk ölçülerinin ön plana çıktığı, nerdeyse bir gün kabul edeceğimiz AB hukuk mevzuatını da görmezden gelerek, 1961 yılında çıkan ve bu güne kadar güncelleştirilmemiş kendi iç hukuk düzenimize sığınarak başkalarının hakkını ötelemeye daha ne kadar direneceklerdir.Güneş balçıkla sıvanmayacağına göre gerçekler bir gün elbette su yüzüne çıkacaktır.Astsubayların verilmeyen özlük hakları ile ilgili gerçekleri yazan ve değişik tarihlerde köşelerine taşıyan başta Umur Talu,İlker Sarıer ve Halit Tunç v.b.gibi yürekli köşe yazarları çığ gibi çoğaldıkça bu rüzgarın önünde kimse duramayacaktır.
Bizleri yönetenler ve sorumluluk mevkiinde bulunanlar, Sayın Umur Talu gibi örnekleri az kalmış dürüstlük timsali yazarlara suç duyurusuda bulunacaklarına, sorunun ortadan kaldırılmasına zaman harcamaları ülke ve toplum yararına olacağı bir gerçektir.
Sevgi ve saygılarımla,
mehmet burkay
08 Ağustos 2007 23:38
ASTSUBAYLARA KİM SAHİP ÇIKACAKTI ?
Tabii ki;Bu soruya cevap, T.S.K.lerinin başı durumunda olan, Genel Kurmay Başkanlığı olmalıydı.Acaba çalışan ve emekli Astsubayların sorunları mı vardı da,Genel Kurmay Başkanlığının haberi olmadı.Biz derdimizi mi anlatamadık. Yoksa ilgililere iletemedik mi? Yoksa başta Sn.UMUR TALU,iLKER SARIER,HALİT TUNÇ, astsubayların sorunlarını, başka bir gözle mi analiz ederek görüp, kamu oyuna aktardılar.Bu yazarlarımızın, gördüklerini başkaları göremiyormuydu? veya duymak mı istemiyorlardı? Sn.Umur TALU nun, Astsubaylara, verilmeyen haklarının iadesi, yaşam seviyelerinin arttırılması,T.S.K. lerine yakışmayacak bir yaşam düzeyine kadar düştüklerini ifade etmeleri, suç ise,bizler bu sitelerden, defalarca verilmeyen haklarımızı, İSTİYOR VE İSTEYECEĞİZ.O Suçu da İŞLEYECEĞİZ...Ne gariptir ki bunca emekli astsubayların, sesini duymayanlar,adeta bu seslere kulak tıkayanlar;Gazetelerinde sesimiz olan yazarlarımızı bir bir susturma gayreti içindeler..Meslektaşlarımız artık; ONU,BUNU DOLANDIRALIM MI? YÜZ KIZARTICI SUÇLAR MI İŞLEYELİM. DAR GELİRLİ DURUMA DÜŞTÜK,BİR ÇÖPÇÜ BİLE BİZLERDEN DAHA FAZLA MAAŞ ALMAKTADIR.diyerek FERYAT ediyorlar..Biz isterdik ki; Bizim sorunlarımıza GENEL KURMAYIMIZ sahip çıkıp, BU FERYATLARIMIZA SON NOKTAYI KOYSUN...
Mağduriyetimiz başka pencerelerden de açıkca görülüp,bu camiamız acınacak bir duruma gelinmişse; BUNA SEBEYİYET VERENLERİN DE BU FERYATLARA KATLANMALARI GEREKİR sanırım..Her türlü fikre saygı ve eleştirilere de açık olunmalıdır.Cezalarla hiç bir yere varılamaz.Sn.UMUR TALU NUN YANINDAYIZ..HAKİM BEY ASIL SUÇLU BİZLERİZ.....
Tabii ki;Bu soruya cevap, T.S.K.lerinin başı durumunda olan, Genel Kurmay Başkanlığı olmalıydı.Acaba çalışan ve emekli Astsubayların sorunları mı vardı da,Genel Kurmay Başkanlığının haberi olmadı.Biz derdimizi mi anlatamadık. Yoksa ilgililere iletemedik mi? Yoksa başta Sn.UMUR TALU,iLKER SARIER,HALİT TUNÇ, astsubayların sorunlarını, başka bir gözle mi analiz ederek görüp, kamu oyuna aktardılar.Bu yazarlarımızın, gördüklerini başkaları göremiyormuydu? veya duymak mı istemiyorlardı? Sn.Umur TALU nun, Astsubaylara, verilmeyen haklarının iadesi, yaşam seviyelerinin arttırılması,T.S.K. lerine yakışmayacak bir yaşam düzeyine kadar düştüklerini ifade etmeleri, suç ise,bizler bu sitelerden, defalarca verilmeyen haklarımızı, İSTİYOR VE İSTEYECEĞİZ.O Suçu da İŞLEYECEĞİZ...Ne gariptir ki bunca emekli astsubayların, sesini duymayanlar,adeta bu seslere kulak tıkayanlar;Gazetelerinde sesimiz olan yazarlarımızı bir bir susturma gayreti içindeler..Meslektaşlarımız artık; ONU,BUNU DOLANDIRALIM MI? YÜZ KIZARTICI SUÇLAR MI İŞLEYELİM. DAR GELİRLİ DURUMA DÜŞTÜK,BİR ÇÖPÇÜ BİLE BİZLERDEN DAHA FAZLA MAAŞ ALMAKTADIR.diyerek FERYAT ediyorlar..Biz isterdik ki; Bizim sorunlarımıza GENEL KURMAYIMIZ sahip çıkıp, BU FERYATLARIMIZA SON NOKTAYI KOYSUN...
Mağduriyetimiz başka pencerelerden de açıkca görülüp,bu camiamız acınacak bir duruma gelinmişse; BUNA SEBEYİYET VERENLERİN DE BU FERYATLARA KATLANMALARI GEREKİR sanırım..Her türlü fikre saygı ve eleştirilere de açık olunmalıdır.Cezalarla hiç bir yere varılamaz.Sn.UMUR TALU NUN YANINDAYIZ..HAKİM BEY ASIL SUÇLU BİZLERİZ.....
MEHMET ALİ KILINÇ
08 Ağustos 2007 20:05
Değeli Meslektaşlarım...
Sayın Umur Talu'nun sıkıntılarımızı anlatmakta tercüman olan ve bu yüzden mahkemelik olduğunu yazdığı yazısında bu mesaj panomuzdan da bahsetmesi vesilesiyle, belki duyması gerekenlerden biri okur diye aşağıdakileri bir daha hatırlatıyorum.
Sayın ilgililer.....
Bizim bu feryadımız ve amacımız, ABD - Barzani, AB-PKK- iç işbirlikçi eksenin de eli kolu bağlanıp savaşmadan mağlup edilmek istenen, çocuk yaşta girip içimden yetiştiğimiz, ömrümüzü verdiğimiz, mensubu olmaktan daima gurur duyduğumuz ocak olan TSK'lerini yıpratmak değildir. Yıpratmak isteyenlerle, istemeyerek de olsa, en küçük bir paralel düşme yine en çok bizi üzer. Sıkıntılarımız bu platformlarda değişik arkadaşlarımız tarafından defalarca yazıldı, dile getirildi. Bizim feryadımızın nedeni yeni TBMM'de seçilenler daha yemin edip, meclisin organları bile oluşmadan, gazetelerde imamlara sabah ve yatsı namazı kıldırmalarının karşılığı tazminat verileceği, polis memurlarının maaşlarında 250-300 ytl. iyileştirme yapılacağı haberleri yer alırken, zor durumda olan bizlerin sahip çıkanımızın olmamasıdır. Sizin derdiniz nedir diye kulak sormak yerine, bu aşamada sesimizi kamu oyuna duyuran gazetecilerin mahkemelik olmasıdır. Bu yakınmalarımız şayet Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak isteyen çevrelerle paralel bir görüntü veriyorsa, bu utanç, bu devlete en az imamlar ve polisler kadar ömrünü vermiş olan bizleri, sesimizi duyurmak , derdimizi anlatabilmek için gazete köşe yazılarından medet umar hale getirenlere aittir.
Sayın TEMAD Merkezi yöneticileri..
Hepimizin malumu, özellikle son bir yıl içinde dertlerimiz, sayısı bir kaç tane bile olsa köşe yazarları tarafından kamu oyuna aktarılmakta, sorunlarımız hemen çözüme kavuşmasa da bir gün kavuşacağı ümidiyle bizleri memnun etmektedir. Sayın Umur Talu sıkıntılarımızı köşesinde en çok gündeme getiren yazardır. Üstelik, bu dile getirme seçime on gün kala, seçim atmosferi içinde değil aylarca önceki günlerdedir. Son yazısında bu yazıları nedeniyle mahkemelik olduğunu yazmaktadır. Bu aşmada, yılın gazetecisi ve daha değişik isimlerle İlköğretim okulunda okuyan veletlerin dahi becerebildiği gibi, yazarımızın manen yanında olduğumuzu destek mesajlarımızla belirtmemizin yanında bir törenle minnettarlığımızı göstermek için manevi olarak ödüllendirmeyi teklif ediyorum.Bu konuda bütçenizi aşan bir gider olursa katkıda bulunmaya hazırım. Saygılarımla…
Sayın Umur Talu'nun sıkıntılarımızı anlatmakta tercüman olan ve bu yüzden mahkemelik olduğunu yazdığı yazısında bu mesaj panomuzdan da bahsetmesi vesilesiyle, belki duyması gerekenlerden biri okur diye aşağıdakileri bir daha hatırlatıyorum.
Sayın ilgililer.....
Bizim bu feryadımız ve amacımız, ABD - Barzani, AB-PKK- iç işbirlikçi eksenin de eli kolu bağlanıp savaşmadan mağlup edilmek istenen, çocuk yaşta girip içimden yetiştiğimiz, ömrümüzü verdiğimiz, mensubu olmaktan daima gurur duyduğumuz ocak olan TSK'lerini yıpratmak değildir. Yıpratmak isteyenlerle, istemeyerek de olsa, en küçük bir paralel düşme yine en çok bizi üzer. Sıkıntılarımız bu platformlarda değişik arkadaşlarımız tarafından defalarca yazıldı, dile getirildi. Bizim feryadımızın nedeni yeni TBMM'de seçilenler daha yemin edip, meclisin organları bile oluşmadan, gazetelerde imamlara sabah ve yatsı namazı kıldırmalarının karşılığı tazminat verileceği, polis memurlarının maaşlarında 250-300 ytl. iyileştirme yapılacağı haberleri yer alırken, zor durumda olan bizlerin sahip çıkanımızın olmamasıdır. Sizin derdiniz nedir diye kulak sormak yerine, bu aşamada sesimizi kamu oyuna duyuran gazetecilerin mahkemelik olmasıdır. Bu yakınmalarımız şayet Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak isteyen çevrelerle paralel bir görüntü veriyorsa, bu utanç, bu devlete en az imamlar ve polisler kadar ömrünü vermiş olan bizleri, sesimizi duyurmak , derdimizi anlatabilmek için gazete köşe yazılarından medet umar hale getirenlere aittir.
Sayın TEMAD Merkezi yöneticileri..
Hepimizin malumu, özellikle son bir yıl içinde dertlerimiz, sayısı bir kaç tane bile olsa köşe yazarları tarafından kamu oyuna aktarılmakta, sorunlarımız hemen çözüme kavuşmasa da bir gün kavuşacağı ümidiyle bizleri memnun etmektedir. Sayın Umur Talu sıkıntılarımızı köşesinde en çok gündeme getiren yazardır. Üstelik, bu dile getirme seçime on gün kala, seçim atmosferi içinde değil aylarca önceki günlerdedir. Son yazısında bu yazıları nedeniyle mahkemelik olduğunu yazmaktadır. Bu aşmada, yılın gazetecisi ve daha değişik isimlerle İlköğretim okulunda okuyan veletlerin dahi becerebildiği gibi, yazarımızın manen yanında olduğumuzu destek mesajlarımızla belirtmemizin yanında bir törenle minnettarlığımızı göstermek için manevi olarak ödüllendirmeyi teklif ediyorum.Bu konuda bütçenizi aşan bir gider olursa katkıda bulunmaya hazırım. Saygılarımla…
MEHMET ALİ KILINÇ
07 Ağustos 2007 13:30
Gönderen:
Ahmet Mıdıklı
YER:
Adana
Tarih:
07 Ağustos 2007, Salı
07:28
Değerli Arkadaşlarım
Çalıştığım birlikte son günlerde devamlı olarak OYAKBANK'ın satışından elde edilen gelirin üyelere dağıtılacağı söyleniyor. Bu konuda bilgi sahibi olanlar arkadaşlar var ise konunun paylaşılmasını rica ediyor saygılar sunuyorum.
Yukarı
DEĞERLİ MESLEKTAŞIM..
GÖREVDE OLAN BİR MESLEKTAŞIMIZ OLARAK,
KÖKLERİ ATATÜRKÜN İSİM BABASI OLDUĞU SÜMERBANK' A DAYANAN OYAKBANKIN SATIŞI KONUSUNDA GELİNEN NOKTADA OLAYIN "TÜRKLER HİÇ BİR ŞEYİ BECEREMEZ. BANKACILIK YAPILIP KAR EDİLECEKSE BUNU BİLE ANCAK YABANCILAR YAPABİLİR. SİZ ANCAK ÇEŞİTLİ YERLERE DİKTİĞİMİZ ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİ SEYREDİP HAYRAN OLMAKTAN , OTELLERE MEVSİMLİK GARSON OLMAKTAN BİR İŞE YARAMAZSINIZ. SİZ 85 YIL ÖNCE DEDELERİNİZİN TREN VAGONUNDAKİ LOKANTAYI İŞLETME HAKKI İÇİN KURTULUŞ SAVAŞI VERDİĞİ BU ÜLKEDE ANCAK MARABAMIZ VE ÇAĞDAŞ KÖLEMİZ OLABİLİRSİNİZ" GİBİ UYANDIRMA MESAJLARI YERİNE AĞIRLILI OLARAK OYAKBANK SATILINCA ELDE EDİLECEK İKİ ÜÇ KURUŞ KAR BİZİM CEBİMİZE GİRECEK PROPOGANDASI ALTINDAYSANIZ VE KİMİN CEBİNE NE KADAR PARA GİRECEK KONUSU KONUŞULUYORSA, VAY HALİMİZE VAY.. VAY ÜLKEMİZİN YARINLARI KONUSUNDA BAZI YERLERE BAĞLANAN UMUTLARA VAY
Ahmet Mıdıklı
YER:
Adana
Tarih:
07 Ağustos 2007, Salı
07:28
Değerli Arkadaşlarım
Çalıştığım birlikte son günlerde devamlı olarak OYAKBANK'ın satışından elde edilen gelirin üyelere dağıtılacağı söyleniyor. Bu konuda bilgi sahibi olanlar arkadaşlar var ise konunun paylaşılmasını rica ediyor saygılar sunuyorum.
Yukarı
DEĞERLİ MESLEKTAŞIM..
GÖREVDE OLAN BİR MESLEKTAŞIMIZ OLARAK,
KÖKLERİ ATATÜRKÜN İSİM BABASI OLDUĞU SÜMERBANK' A DAYANAN OYAKBANKIN SATIŞI KONUSUNDA GELİNEN NOKTADA OLAYIN "TÜRKLER HİÇ BİR ŞEYİ BECEREMEZ. BANKACILIK YAPILIP KAR EDİLECEKSE BUNU BİLE ANCAK YABANCILAR YAPABİLİR. SİZ ANCAK ÇEŞİTLİ YERLERE DİKTİĞİMİZ ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİ SEYREDİP HAYRAN OLMAKTAN , OTELLERE MEVSİMLİK GARSON OLMAKTAN BİR İŞE YARAMAZSINIZ. SİZ 85 YIL ÖNCE DEDELERİNİZİN TREN VAGONUNDAKİ LOKANTAYI İŞLETME HAKKI İÇİN KURTULUŞ SAVAŞI VERDİĞİ BU ÜLKEDE ANCAK MARABAMIZ VE ÇAĞDAŞ KÖLEMİZ OLABİLİRSİNİZ" GİBİ UYANDIRMA MESAJLARI YERİNE AĞIRLILI OLARAK OYAKBANK SATILINCA ELDE EDİLECEK İKİ ÜÇ KURUŞ KAR BİZİM CEBİMİZE GİRECEK PROPOGANDASI ALTINDAYSANIZ VE KİMİN CEBİNE NE KADAR PARA GİRECEK KONUSU KONUŞULUYORSA, VAY HALİMİZE VAY.. VAY ÜLKEMİZİN YARINLARI KONUSUNDA BAZI YERLERE BAĞLANAN UMUTLARA VAY
Aydın UĞURLU
07 Ağustos 2007 01:13
Valla adamlar becermiş. Kutlamak gerekir. Biz yırtınalım, çırpınalım, çeşitli basın-yayın kuruluşlarında kamuya sesimizi duyurmaya çalışalım.....
Tercüman gazetesindeki **UZMAN JANDARMALARIN HAYKIRIŞI** konulu bir yazı dizisi var. Bugün altıncısı yayınlandı. yazar Çelik Çelikhan. Okumanızı tavsiye ederim.
---tercüman.com.tr ----
Tercüman gazetesindeki **UZMAN JANDARMALARIN HAYKIRIŞI** konulu bir yazı dizisi var. Bugün altıncısı yayınlandı. yazar Çelik Çelikhan. Okumanızı tavsiye ederim.
---tercüman.com.tr ----
Yönetici yorumu:Haksızlığa rıza göstermek haksızlık kadar suçtur. biz daha büyük bir aile olmamıza rağmen yeterli tepkiyi veremiyoruz mücaadelede bir avuç gönüllüyüz. Arkadaşlarımız bunu bakalım ne zaman anlıyacaklar
Mithat Türetken
06 Ağustos 2007 23:35
Sayın Meslekdaşlarım
Feryadımızı duymak istemiyorlar ama duyacaklar artık ok yaydan çıktı sesimizin daha gür olması için arkadaşlarımızın katılımı şart neden bu haksızlıklara tepkisiz kalıyoruz. Ersen Gürpınar kardeşimin belirtiği gibi hükümetin güven oyu, TSK daki yeni komuta kademesinin görev almasından sonra sesimizi ve kararlığımızı birkez daha ileteceğiz sonrasındaki eylemlerden,açıklamalardan bizler sorumlu değiliz Bizleri kurumumuza zarar vermekle suçluyorlar bizmi suçluyuz bizi mağdur edenlermi? ayrica daha kurumumuz hakkında hiçbirşey ne yazdık ne söyledik .TEMAD Genel Merkezinin bazı konularda sessiz kalmasını yadırgıyoruz bizlere sakıncası olmayan açıklamaları yapmalılar bekliyoruz daha aktif olmalıyız. Dava acacağız maddi destek, manevi destek desinler hazırız .
Not. Temad Muğla şubemize bilgisayar armağanı için umarım yeterli katılım olmuştur bu bizim dayanışmamızın ispatı olacaktır. Ben Ziraat Bankasından yollayacağım para kadar havale ücreti istediklerinden arkadaşımın Oyak hesabından gönderilmesini sağladım aklınızda olsun ayni şekilde OYAK hesabı olmayanlar bu yolu deneyebilir. Sonuçları merakla bekliyoruz.
Feryadımızı duymak istemiyorlar ama duyacaklar artık ok yaydan çıktı sesimizin daha gür olması için arkadaşlarımızın katılımı şart neden bu haksızlıklara tepkisiz kalıyoruz. Ersen Gürpınar kardeşimin belirtiği gibi hükümetin güven oyu, TSK daki yeni komuta kademesinin görev almasından sonra sesimizi ve kararlığımızı birkez daha ileteceğiz sonrasındaki eylemlerden,açıklamalardan bizler sorumlu değiliz Bizleri kurumumuza zarar vermekle suçluyorlar bizmi suçluyuz bizi mağdur edenlermi? ayrica daha kurumumuz hakkında hiçbirşey ne yazdık ne söyledik .TEMAD Genel Merkezinin bazı konularda sessiz kalmasını yadırgıyoruz bizlere sakıncası olmayan açıklamaları yapmalılar bekliyoruz daha aktif olmalıyız. Dava acacağız maddi destek, manevi destek desinler hazırız .
Not. Temad Muğla şubemize bilgisayar armağanı için umarım yeterli katılım olmuştur bu bizim dayanışmamızın ispatı olacaktır. Ben Ziraat Bankasından yollayacağım para kadar havale ücreti istediklerinden arkadaşımın Oyak hesabından gönderilmesini sağladım aklınızda olsun ayni şekilde OYAK hesabı olmayanlar bu yolu deneyebilir. Sonuçları merakla bekliyoruz.
mehmet burkay Antt
06 Ağustos 2007 19:17
ASTSUBAYLARIN BU FERYATLARINA LÜTFEN DUYARLI OLUNUZ Saygıdeğer meslektaşlarım,
günlerdir; bu sitelerden maddi sorunlarımıza çözüm getirilmesi için, arkadaşlarımız çırpınıp duruyor.Medyanın saygın yazarları sorunlarımıza, ortak olarak, hiçbir karşılık beklemeden, bizleri deskliyorlar.Acaba bizler başka bir Silahlı Kuvvetlerden mi emekli olduk da, buralara yerleştik.Arkadaşlarımız çırpınıyor, MEDYA duyarlı, ama;asıl ilgili olan, T.S.K. nin yetkili mensupları ile SİYASİ irade de, çıt yok..Devletimizin bunca yükünü sırtımızda taşıyalım(feda olsun),canımızı dahi
vermekten gözümüzü kırpmayalım,EMEKLİ LİĞMİZ DE DE BÖYLE BİR VEFASIZLIK VE DUYARSIZLIKLA karşı karşıya kalalım.Bu davranışları hiç hakketmedik.Bizler operasyonlarda en ön sıralarda teröristlerle karşı karşıya gelirken,zırhlı panzerlerin içinde bizlere emir verenlerin yaşam standartları bizlerden daha iyi seviyede.İşte buna tahammülümüz yok!.Hizmetin çoğunu ve en ağırını sırtımıza yükleyenler, refahın da bir kısmını bizlere reva görsünler.Artık insanların refah seviyeleri maddi gelirleri ile ölçülüyor.MEVCUT PİYASADA DAR GELİRLİ KONUMUNA DÜŞEN ASTSUBAYLAR, artık kendilerinden utanıp FERYAT ediyorlar.Bir T.S.K.leri mensubuna yakışmayacak davranışlar içine girmek zorunda kalacaklarını söylüyorlar.Söylenecek en son sözü söylüyorlar. Daha ne söylesinler ..T.S.K.lerinin değerli yetkililerinin bu konuda çok duyarlı olmalarını talep ediyoruz..LÜTFEN ASTSUBAYLARDAN GELEN BU FERYATLARA KULAK VERSİNLER..
günlerdir; bu sitelerden maddi sorunlarımıza çözüm getirilmesi için, arkadaşlarımız çırpınıp duruyor.Medyanın saygın yazarları sorunlarımıza, ortak olarak, hiçbir karşılık beklemeden, bizleri deskliyorlar.Acaba bizler başka bir Silahlı Kuvvetlerden mi emekli olduk da, buralara yerleştik.Arkadaşlarımız çırpınıyor, MEDYA duyarlı, ama;asıl ilgili olan, T.S.K. nin yetkili mensupları ile SİYASİ irade de, çıt yok..Devletimizin bunca yükünü sırtımızda taşıyalım(feda olsun),canımızı dahi
vermekten gözümüzü kırpmayalım,EMEKLİ LİĞMİZ DE DE BÖYLE BİR VEFASIZLIK VE DUYARSIZLIKLA karşı karşıya kalalım.Bu davranışları hiç hakketmedik.Bizler operasyonlarda en ön sıralarda teröristlerle karşı karşıya gelirken,zırhlı panzerlerin içinde bizlere emir verenlerin yaşam standartları bizlerden daha iyi seviyede.İşte buna tahammülümüz yok!.Hizmetin çoğunu ve en ağırını sırtımıza yükleyenler, refahın da bir kısmını bizlere reva görsünler.Artık insanların refah seviyeleri maddi gelirleri ile ölçülüyor.MEVCUT PİYASADA DAR GELİRLİ KONUMUNA DÜŞEN ASTSUBAYLAR, artık kendilerinden utanıp FERYAT ediyorlar.Bir T.S.K.leri mensubuna yakışmayacak davranışlar içine girmek zorunda kalacaklarını söylüyorlar.Söylenecek en son sözü söylüyorlar. Daha ne söylesinler ..T.S.K.lerinin değerli yetkililerinin bu konuda çok duyarlı olmalarını talep ediyoruz..LÜTFEN ASTSUBAYLARDAN GELEN BU FERYATLARA KULAK VERSİNLER..
MEHMET ALİ KILINÇ
05 Ağustos 2007 22:30
YOKSA ALIŞTIK MI?
Diyarbakır’da yine ikisi meslektaşımız üç tane canımız ciğerimiz gitti. İçim yanıyor. Sesi çıkması gerekenlerden yine ses yok. Hiçbir şey olmamış gibi ülkeyi idare ettiklerini sanmaya devam ediyorlar. Şehitlerimizin arkasından cenaze töreninde ağıt yakanları adeta istismarcılıkla suçlayıp sessiz olmalarını isteyenler seçimlerde % 47 oy aldılar diye haklı duruma mı geldiler. İktidarla iyi geçinmek için artık şehitlerimizin arkasından ağlarken çekingen davranıp suçluluk mu duyacağız. Ne bu sessizlik. Medyanın da yönlendirip şişirmesiyle yalın kılıç Kuzey Irak’a dalmak tek çare gösteriliyor. Orada oturan bana katılacaktır, bir doğu ilinde değil Mersin’de bile, ticaret yapılıyor görüntüsü altında, içine girildiğinde normal bir insanı rahatsız eden görüntülerin sergilendiği pasajlar var. Akan kanı durdurma konusunda sorumlu oldukları halde sinip bir şey yapmadan eli kolu bağlı oturanları, karanlıkta ıslık çalanları hiç bir mazeret sorumluluktan kurtaramaz. Bizlerde bu konuda bir avuç kaldığımız sanılsa bile bu duruma asla alışmadık alışmayacağız Şehitlerimizi rahmet yakınlarına baş sağlığı dilerim.
Diyarbakır’da yine ikisi meslektaşımız üç tane canımız ciğerimiz gitti. İçim yanıyor. Sesi çıkması gerekenlerden yine ses yok. Hiçbir şey olmamış gibi ülkeyi idare ettiklerini sanmaya devam ediyorlar. Şehitlerimizin arkasından cenaze töreninde ağıt yakanları adeta istismarcılıkla suçlayıp sessiz olmalarını isteyenler seçimlerde % 47 oy aldılar diye haklı duruma mı geldiler. İktidarla iyi geçinmek için artık şehitlerimizin arkasından ağlarken çekingen davranıp suçluluk mu duyacağız. Ne bu sessizlik. Medyanın da yönlendirip şişirmesiyle yalın kılıç Kuzey Irak’a dalmak tek çare gösteriliyor. Orada oturan bana katılacaktır, bir doğu ilinde değil Mersin’de bile, ticaret yapılıyor görüntüsü altında, içine girildiğinde normal bir insanı rahatsız eden görüntülerin sergilendiği pasajlar var. Akan kanı durdurma konusunda sorumlu oldukları halde sinip bir şey yapmadan eli kolu bağlı oturanları, karanlıkta ıslık çalanları hiç bir mazeret sorumluluktan kurtaramaz. Bizlerde bu konuda bir avuç kaldığımız sanılsa bile bu duruma asla alışmadık alışmayacağız Şehitlerimizi rahmet yakınlarına baş sağlığı dilerim.
halo
04 Ağustos 2007 20:34
Değerli meslektaşlarım;TEMAD mesaj panosunda bahsi geçen iki adet kanun tasarısı hakkında bigilere ulaşamadım.Bilgisi olan meslektaşlarım bizlerle paylaşırsa sevinirim.Selamlar ve saygılar
Duran SARIOGLU
04 Ağustos 2007 16:00
Sevgili İlker Sarıer SAYGILARIMI SUNARIM. Duran SARIOĞLU Antalya TEMAD 1078
Astsubaylar kendi kalemleri ile anlatıyor
Aşağıda, Türkiye'nin dört bir yanından gelen astsubay iletilerinden sadece birkaçını okuyacaksınız. Yeni hükümete mesaj olur diye yayımlıyorum:
Türk Hava Kuvvetleri'nde 23 yıl görev yaptıktan sonra emekli olmuş biriyim. Ömrümün en güzel yıllarını TSK'da harcadım. Bu memleket için helal olsun. Gerekirse bir 23 yıl daha çalışırım.
Bizlerin yaptığı görev, gerçekten para-pul için yapılacak bir iş değil. Güneydoğuda, yıllardır ölümle kucak kucağa, gecemiz yok gündüzümüz yok.
Çatışmaları biz karargah telsizinden izlemeyiz. Askerin önünde gideriz.
Vurulan gencecik yiğitler bizim kollarımızdadır. Çocuklarımızın büyüdüğünü görmeyiz. Yılbaşı nöbette, evlilik yıldönümleri görevde geçer çoğu kez.
Tüm bunlara "Görev gereği" der katlanırız da, çoluk çocuğumuzla birlikte ikinci sınıf insan muamelesi görmek canımızı acıtır.
Komutan "baba"dır.
Böyle bildik biz, böyle inandık.
Her şey gibi o da değişti. Baba önce kendisini düşünüyor, bizim sesimizi kimse duymuyor.
Sizin gibi kadirşinas biri çıkıp da sesimizi duyduğunda ise çok mutlu oluruz.
Binlerce meslektaşım ve aileleri adına, üç kuruşa mahkum edilmiş, unutulmuş emekliler adına şükranlarımı sunarım. Saygılarımla...
Hüseyin Savcı, E. Hv. Kd. Bçvş.
***
Biz astsubayların ezilmişliğini, canı yanmışlığını, itilmişliğini, dışlanmışlığını, üvey evlat yerine bile konulmadığını bu güzel yazınızla gündeme taşıdığınız için size minnettarım. Egemen güçlerin, birçok aydın diye bildiğimiz insanların, astsubay kelimesi sırf "a" harfiyle başladığı için alfabetik sıralamayı rafa kaldıran zihniyetin, bizleri hep aşağılarda bir yerlere çekebilme çabalarını sürdürdüğü günümüzde; sizin gibi yüreği insan sevgisiyle dolu, erdemli, onurlu, cesur bir yazarın bizlerin sorunlarını kaleme alması bizleri çok duygulandırmıştır. Size saygı ve selamlarımı yolluyorum, hoşçakalın.
***
22. Dönem TBMM'de özlük hakları dikkate alınmayan tek meslek camiası astsubaylardır. Hatta bu dönemde terör örgütleri ile bağlantıları mahkemelerce tespit edilmiş kişilerin aldıkları emekli maaşlarına ilave olarak makam, temsil ve görev tazminatlarına zam yapılmasına karşın, teröre karşı yıllarca mücadele veren astsubaylar makam, temsil ve görev tazminatı gibi hak ettikleri olanaklardan mahrum bırakılmışlardır.
Problemlerimizi yansıtarak paylaştığınız için teşekkürlerimi sunarım.
İsmail Hakkı Bayındır, emekli astsubay
***
Dinleyen kişilerin bile "Bu kadar da olmaz" dediği durumumuzu gazetenizde dile getirdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Sizler gibi aydın kişilerin durumumuzu daha çok dile getirmesiyle ıslık çalarak duymamazlığa gelen gerek siyasi irade, gerekse bizim savunucumuz olması gereken Genelkurmay, inanıyoruz yapması gerekeni yapmak zorunda kalacaktır. Kalbimiz sizinle...
Haluk Deda, emekli astsubay
***
Yıllarca ayrımcılığı yaşamış, görev, sorumluluk ve angarya işlerde akla gelen, ama iş karşılığını hakça paylaşmaya ve yetkiye gelince hatırlanmayan astsubaylardan biriyim.
Meslektaşlarım, yaklaşık 25 yıllık görev süresinde yaşanılan haksızlıklardan en önemlilerini gayet güzel özetlemişler.
Mağduriyetimizi ailelerimize bile izah edemiyoruz. Çünkü vicdanın, insafın, aklın alamayacağı olumsuzluklar yaşıyoruz.
Sorunumuza gösterdiğiniz ilgi için size teşekkür edecek kelime bulamam. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
Saygılarımla...
***
Öncelikle, daima onur ve şeref duyduğum astsubay camiasının emekli bir üyesi olarak; bu memleketin bir evladı olarak sorumluluk duyup, duyarlılık gösterip duyurduğunuz bildiri için size çok teşekkür ediyorum.
Yazınızda, "Genelkurmay Başkanlığı'nın söz konusu dertleri ve problemleri bilmemesi düşünülemez" diyerek hayret ve tepkinizi belirtiyorsunuz. Tabii ki bu problemleri bilmemesi düşünülemez.
Haklı olduğumuz zemin ve zamanlarda hakkımızı arayacağımızı, sorumluluk sahibi İlker Sarıer'ler sayesinde de kamuoyuna duyuracağımızı tekrar ilan ediyoruz. Hassasiyetinize tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım...
Hikmet Bolat, emekli astsubay
***
Bizler önyargılar sonucu hep ezildik, haksızlıklara uğratıldık. Sadece adalet ve eşitlik isteğimizi sağır sultan duydu da yetkililer duymadı. TBMM bizimle ilgili yasa görüşülürken, Grup Başkanvekili "Genelkurmay ve Milli Savunma Komisyonu temsilcilerinin isteği üzerine yasayı komisyona iade ediyoruz" açıklaması yaptı, umutlarımız kayboldu. Yazınız yeni bir meşaledir, umuttur. Binlerce teşekkürler.
***
Sessiz çoğunluğun en mağdurları olan astsubayların sesi olmanız, yüreğimizdeki umut ve adalet inancını artırmıştır. Bizler ayrıcalık değil adalet ve eşitlik istiyoruz. Yüreği insan sevgisi ve adalet dolu yazarlarımızdan biri olarak yaptığınız yardım her türlü takdirin üzerindedir. Size şükran borçluyuz. Saygılarımla
Mithat Türetken, E. Top. Kd. Bşçvş.
İlker Sarıer 01.08.2007
Astsubaylar kendi kalemleri ile anlatıyor
Aşağıda, Türkiye'nin dört bir yanından gelen astsubay iletilerinden sadece birkaçını okuyacaksınız. Yeni hükümete mesaj olur diye yayımlıyorum:
Türk Hava Kuvvetleri'nde 23 yıl görev yaptıktan sonra emekli olmuş biriyim. Ömrümün en güzel yıllarını TSK'da harcadım. Bu memleket için helal olsun. Gerekirse bir 23 yıl daha çalışırım.
Bizlerin yaptığı görev, gerçekten para-pul için yapılacak bir iş değil. Güneydoğuda, yıllardır ölümle kucak kucağa, gecemiz yok gündüzümüz yok.
Çatışmaları biz karargah telsizinden izlemeyiz. Askerin önünde gideriz.
Vurulan gencecik yiğitler bizim kollarımızdadır. Çocuklarımızın büyüdüğünü görmeyiz. Yılbaşı nöbette, evlilik yıldönümleri görevde geçer çoğu kez.
Tüm bunlara "Görev gereği" der katlanırız da, çoluk çocuğumuzla birlikte ikinci sınıf insan muamelesi görmek canımızı acıtır.
Komutan "baba"dır.
Böyle bildik biz, böyle inandık.
Her şey gibi o da değişti. Baba önce kendisini düşünüyor, bizim sesimizi kimse duymuyor.
Sizin gibi kadirşinas biri çıkıp da sesimizi duyduğunda ise çok mutlu oluruz.
Binlerce meslektaşım ve aileleri adına, üç kuruşa mahkum edilmiş, unutulmuş emekliler adına şükranlarımı sunarım. Saygılarımla...
Hüseyin Savcı, E. Hv. Kd. Bçvş.
***
Biz astsubayların ezilmişliğini, canı yanmışlığını, itilmişliğini, dışlanmışlığını, üvey evlat yerine bile konulmadığını bu güzel yazınızla gündeme taşıdığınız için size minnettarım. Egemen güçlerin, birçok aydın diye bildiğimiz insanların, astsubay kelimesi sırf "a" harfiyle başladığı için alfabetik sıralamayı rafa kaldıran zihniyetin, bizleri hep aşağılarda bir yerlere çekebilme çabalarını sürdürdüğü günümüzde; sizin gibi yüreği insan sevgisiyle dolu, erdemli, onurlu, cesur bir yazarın bizlerin sorunlarını kaleme alması bizleri çok duygulandırmıştır. Size saygı ve selamlarımı yolluyorum, hoşçakalın.
***
22. Dönem TBMM'de özlük hakları dikkate alınmayan tek meslek camiası astsubaylardır. Hatta bu dönemde terör örgütleri ile bağlantıları mahkemelerce tespit edilmiş kişilerin aldıkları emekli maaşlarına ilave olarak makam, temsil ve görev tazminatlarına zam yapılmasına karşın, teröre karşı yıllarca mücadele veren astsubaylar makam, temsil ve görev tazminatı gibi hak ettikleri olanaklardan mahrum bırakılmışlardır.
Problemlerimizi yansıtarak paylaştığınız için teşekkürlerimi sunarım.
İsmail Hakkı Bayındır, emekli astsubay
***
Dinleyen kişilerin bile "Bu kadar da olmaz" dediği durumumuzu gazetenizde dile getirdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Sizler gibi aydın kişilerin durumumuzu daha çok dile getirmesiyle ıslık çalarak duymamazlığa gelen gerek siyasi irade, gerekse bizim savunucumuz olması gereken Genelkurmay, inanıyoruz yapması gerekeni yapmak zorunda kalacaktır. Kalbimiz sizinle...
Haluk Deda, emekli astsubay
***
Yıllarca ayrımcılığı yaşamış, görev, sorumluluk ve angarya işlerde akla gelen, ama iş karşılığını hakça paylaşmaya ve yetkiye gelince hatırlanmayan astsubaylardan biriyim.
Meslektaşlarım, yaklaşık 25 yıllık görev süresinde yaşanılan haksızlıklardan en önemlilerini gayet güzel özetlemişler.
Mağduriyetimizi ailelerimize bile izah edemiyoruz. Çünkü vicdanın, insafın, aklın alamayacağı olumsuzluklar yaşıyoruz.
Sorunumuza gösterdiğiniz ilgi için size teşekkür edecek kelime bulamam. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
Saygılarımla...
***
Öncelikle, daima onur ve şeref duyduğum astsubay camiasının emekli bir üyesi olarak; bu memleketin bir evladı olarak sorumluluk duyup, duyarlılık gösterip duyurduğunuz bildiri için size çok teşekkür ediyorum.
Yazınızda, "Genelkurmay Başkanlığı'nın söz konusu dertleri ve problemleri bilmemesi düşünülemez" diyerek hayret ve tepkinizi belirtiyorsunuz. Tabii ki bu problemleri bilmemesi düşünülemez.
Haklı olduğumuz zemin ve zamanlarda hakkımızı arayacağımızı, sorumluluk sahibi İlker Sarıer'ler sayesinde de kamuoyuna duyuracağımızı tekrar ilan ediyoruz. Hassasiyetinize tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım...
Hikmet Bolat, emekli astsubay
***
Bizler önyargılar sonucu hep ezildik, haksızlıklara uğratıldık. Sadece adalet ve eşitlik isteğimizi sağır sultan duydu da yetkililer duymadı. TBMM bizimle ilgili yasa görüşülürken, Grup Başkanvekili "Genelkurmay ve Milli Savunma Komisyonu temsilcilerinin isteği üzerine yasayı komisyona iade ediyoruz" açıklaması yaptı, umutlarımız kayboldu. Yazınız yeni bir meşaledir, umuttur. Binlerce teşekkürler.
***
Sessiz çoğunluğun en mağdurları olan astsubayların sesi olmanız, yüreğimizdeki umut ve adalet inancını artırmıştır. Bizler ayrıcalık değil adalet ve eşitlik istiyoruz. Yüreği insan sevgisi ve adalet dolu yazarlarımızdan biri olarak yaptığınız yardım her türlü takdirin üzerindedir. Size şükran borçluyuz. Saygılarımla
Mithat Türetken, E. Top. Kd. Bşçvş.
İlker Sarıer 01.08.2007
ismail ünver
04 Ağustos 2007 09:44
Sevgili Soner
Çağdaş Yaşam Derneği Başkanı Sayın Türkan Saylam\'a baş vurabilirsin. Umarım yarar sağlar
Sevgiler
Çağdaş Yaşam Derneği Başkanı Sayın Türkan Saylam\'a baş vurabilirsin. Umarım yarar sağlar
Sevgiler
yiğit
04 Ağustos 2007 02:39
Bizlerin uğradığı haksızlıkları biçbir şeyden çekinmeyip gündeme taşıyan erdemli , onurlu , cesur yazarlarımıza ilgisiz , duyarsız kalmak mümkün mü ? Kendilerine bir kez daha saygı ve selamlarımı yolluyorum.
Ersen Gürpınar
03 Ağustos 2007 23:36
Saygıdeğer Meslekdaşlarım
Sizlerde farkındasınız çok olumlu gelişmelere şahit oluyoruz sizlere bize inanan ulusal basından yürekleri adalet ve eşitlik duygusu ile dolu yazarların desteğinin devam edeceğini bildirmiştim. Takvim gazetesinden Sn.İlker Sarier bizim mesajlarımızı yayınlayarak sesimize yeniden tercüman olmuştur Sitenin ana sayfasında okudunuz lütfen kendisine bu nazik davranışı için teşekkürlerimizi iletelim.
isarier@takvim.com.tr
Sizlerde farkındasınız çok olumlu gelişmelere şahit oluyoruz sizlere bize inanan ulusal basından yürekleri adalet ve eşitlik duygusu ile dolu yazarların desteğinin devam edeceğini bildirmiştim. Takvim gazetesinden Sn.İlker Sarier bizim mesajlarımızı yayınlayarak sesimize yeniden tercüman olmuştur Sitenin ana sayfasında okudunuz lütfen kendisine bu nazik davranışı için teşekkürlerimizi iletelim.
isarier@takvim.com.tr
Halil ERGENLİ
03 Ağustos 2007 22:28
Genelkurmay Başkanlığı e-posta adresi : gnkur@tsk.mil.tr
Milli Savunma Bakanı : vecdigonul@akparti.org.tr
Milli Savunma Bakanı : vecdigonul@akparti.org.tr
ismail ünver
03 Ağustos 2007 09:20
Değerli meslektaşlarım
Mehmet Ali Kılıç ağabeyimizin Mili Savunma bakanının ve hükümetin Assubaylarla ilgili çifte standart uygulamalarını eleştiren sözlerine tüm kalbimle katılıyorum. Haklı sesimizi duyurmak için her türlü mücadeleye varım.
Acaba Genel Kurmay Bakanlığımıza sesimizi duyuracağımız( Tabi dinlerler ve duyarlarsa) bir elektronik posta adresi var mı?
Hepinize saygılarımla
Mehmet Ali Kılıç ağabeyimizin Mili Savunma bakanının ve hükümetin Assubaylarla ilgili çifte standart uygulamalarını eleştiren sözlerine tüm kalbimle katılıyorum. Haklı sesimizi duyurmak için her türlü mücadeleye varım.
Acaba Genel Kurmay Bakanlığımıza sesimizi duyuracağımız( Tabi dinlerler ve duyarlarsa) bir elektronik posta adresi var mı?
Hepinize saygılarımla
3753
Mesaj Defteri yazıları
« 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 »
Bu konuda arkadaşlarımızın önerileri oldu özellikle ben ısrarla emekli şubesinden emeklilerin adreslerini alarak gayemiz,proğramımız, hedeflerimiz ve yaptıklarımızı içeren bir broşür hazırlıyalım ve adreslere gönderelim bunun mali külfetini hep beraber karşılarız dedim ama ne yanıt aldım ne de bu konuda bir girişim Israrla teklifimizi yeniliyorum mutlaka emeklilere ulaşmalıyız bu önyargılar ancak birleşip günlenmemiz sayesinde aşılabilir. E.G.