SİZLERİ SEVGİ VE SAYGI İLE SELAMLIYORUM DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM
….TÜM TÜRK MUVAZZAF VE EMEKLİ ASSUBAYLARIN DİKKATİNE…
1)…BİZ TÜM ASSUBAYLAR ÖNCELKLE EMEKLİ ASSUBAYLAR YILLARCA HİZMET ETTİKLERİ TURK SILAHLI KUVVETLERINDE ARKADA BIRAKTIKLRI GENÇ ASSUBAYLARA DA ÖRNEK OLMAK ADINA DERHAL TEMADA ÜYE OLMALI VE BU ŞANLI ŞEREFLİ ONUR MÜCADELESİNDE ÖN SAFLARDA YERİNİ ALMALIDIR ….
2). EGER BU ÜLKEDE TÜRK ASSUBAYI OLMA ONUR VE ŞEREFİNİ ÖVÜNEREK TAŞIYORLARSA TÜRK ASSUBAYLARINI EMEKLİ VE MUVAZZAF DİYE SAFLARA BÖLMEYE GEREK YOK KELİME OYUNLARINA GELMİYELİM ASSUBAY ASSUBAYDIR TÜM EMEKLİ ASSUBAYLAR TEMAD A ÜYELİKLERİNİ YAPTIRARAK AİDATLARINI GÖSTERMELİDİRLER
3).. BİZ MUVAZZAF ASSUBAYLARIN DA TEMAD A YAPACAKLARI ÇOK ŞEYLER VAR YETERKİ NE YAPABİLİRİZ DÜŞÜNCE VE İDRAKİ İÇERİSİNDE OLSUNLAR TIPKI BENİM BAŞLATTIĞIM BİLİNÇLENME VE TEMADA YARDIM KAMPANYA GİBİ BÜTÜN MUVAZZAF TÜRK ASSUBAYLARI HAVACISI KARACISI DENİZCİSİ VE JANDARMA SINIFI İLE TEK YÜREK VE TEK GÜÇ OLUŞUMUNDA, ONUR MÜCADELSİNDE ÖN SAFLARDA YERİMİZİ ALMALIYIZ.
4)..GÜÇLENİP, TÜM İLLERDE BİZİ TEMSİL EDECEK OLAN TEMAD İL VE İLÇE BAŞKANLIKLARININ OLUŞMASINDA YARDIMLARIMIZI ESİRGEMEMELİYİZ MAAŞIMIZI ALDIĞIMIZ OYAK BANKA BİR KESİNTİ TALİMATI VEREREK, HER AY TEMADA BAĞLILIĞIMIZI BELİRTMEK ADINA GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN YENİ TÜRK LİRASI MİKTARINI BAĞIŞ OLARAK KESİNTİ TALİMATI VEREBİLİRLER TEMADIN FAALİYETİNDEN HABERDER OLMAK VE BU İLETİŞİM KOPUKLUĞUNUN BIR NEBZEDE OLSA ARALANMASI CAMİAMIZIN BU KUTSAL HAK ARAMA MÜCADELEDEKİ DAVASINA OLAN DUYARSIZLIĞIN GİDERİLMESİNE KATKIDA BULUNMAK İÇİN TEMAD KURULUŞUMUZUN ÇIKARTIP YAYINLADIĞI TEK SESİMİZ OLAN TEMAD DERGİSİNE ÜYE OLUP PEK ALA BIR KATKIDA BULUNABILIRERLER
5).. BUNU TEK YASAL KURULUŞUMUZ OLAN TEMAD A VE MESLEĞİNE VE KENDİSİNE SAYGISI OLAN TÜM MUVAZZAF TÜRK ASSUBAYI YAPMALIDIR ARTIK TEMAD I GÜÇLENDİRMEK VE MÜCADELEDE YER ALMAK ZAMANIDIR.
6)..AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM BİZE BİZDEN BAŞKA KİMSEDEN FAYDA OLMADIĞININ LÜTFEN FARKINA VARALIM BİR DE SAYISI BEŞ PARMAĞI GEÇMEYEN CAMİAMIZA SÜREKLİ KALEMLERİ İLE DESTEK OLAN DUYARLI GAZETE YAZARLARI DIŞINDA BU KONUDA DUYARLI OLAN BÜTÜN MUVAZZAF ASSUBAYLARIN HAKLI DEMOKRATİK HAK ARAMA MÜCADELESİNDE, SADECE KANUNİ ESASLAR ÇERÇEVESİNDE ANAYASANIN İLGİLİ EŞİTLİK VE ADALET MADDELERİNİN BİZ TÜRK ASSUBAYLARINADA HAK ETTİĞİ GEREK YÖNETİM GEREK ÖZLÜK HAK GEREK UNVAN VE RÜTBE GEREKSE STATÜLERİMİZİN GEREKTİRDİĞİ HAKLARI ALMAK İÇİN SAHAYA İNMEYE ÇEKİNCELERİ VARSA TÜRBÜNLERDE OYANAYABİLİRLER VEYA TÜRBÜNDE OYNAYANLARA PEKALA DA YARDIM ETME YETİSİNE SAHİPTİRLER 7). BU GASP EDİLEN UNVANLARIMIZIN VERİLMEYEN HAKLARIMIZIN ALINMASI ADINA GİDECEK BAŞKA BİR KURUM ÇATI VEYA KURULUŞ VARSA DURMAYIN GİDİN ORADA MÜCADELE EDİNİZ TEMADIN DIŞINDA BİZ TÜRK ASSUBAYLARININ TÜM SORUNLARINI DİLE GETİREN VE BİZİM HAK ARAMA MÜCADELEMİZDE KATKIDA BULUNAN HERHANGİ BİR KURUM VE KURULUŞ MAALESEF BULAMIYACAKSINIZ.
. BİZİM HAKLARIMIZIN YASAL SAVUNUCUSU OLAN BAŞKA BIR YER YOK LUTFEN SİZDEN RİCA EDİYORUM TÜRK ASSUBAYI OLMA ONUR VE ŞEREFİNİ TAŞIYAN TÜM MESLEKTAŞLARIM ÖNCE BİR TOLUM OLMA VE CAMİA OLMA BİLİNCİ İLE TEMAD ÇATISINDA ÜYE OLARAK AİDATLARINI ADRESLERİNİ VE SAFLARINI BELİRTSİNLER HER NE KADAR DA İSMİ YASAL BİR DURUMDAN DOLAYI TÜRKİYE EMEKLİ ASTSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞI OLSADA ADI AMA BUNU HERKES BÖYLE BİLSİN Kİ ASIL ADI TÜRKİYE ASSUBAYLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANLIĞIDIR SÖZDE ASTSUBAY DEĞİL ÖZDE ASSUBAY OLALIM ÖZDE ASSUBAYLIK BİR ANA YÜREĞİ ŞEFKATİ VE BABA KORUYUCULUĞU İLE BİZE SAHİP ÇIKAN VE BİZİ BAĞRINA BASAN TEMAD ÇATISINDA OLUR BU UĞURDA MUCADELE ADINA HIZMET EDEN VE BU HAKSIZLIKLARIN SON BULMASINDA EMEGI GECEN TÜM TÜRK ASSUBAYLARINI CANI GÖNÜLDEN KUTLUYOR ONLARI SAYGI İLE SELAMLIYORUM.. SAĞLICAKLA KALINIZ…
9). TEMAD A DESTEK ÇIKARAK HİÇ BİR ŞEY KAYBETMEZSİNİZ AMA ŞUNA İNANIN ÇOK ŞEY KAZANACAKSINIZ GERİDE BIRAKTIĞINIZ VE ORDU SAFLARINA KATILAN GENÇ ASSUBAYLARI (ALPTUĞLARI) KAZANACAKSINIZ.
ONUR GÜÇ TEMSİL EKONOMİST KIDEMLİ SERTUĞ
Yönetici yorumu: Saygıdeğer Meslekdaşımızın duygularına katılmamak elde değil hepimizin tek hedefi assubay onurudur. HAKLARIMIZ KONUSUNDA EMEKLİ VE MUVAZZAF AYIRIMI OLAMAZ çünki kazanımlar her iki grubu da ilgilendirmektedir ayrıca emekli assubaylar yaş hadlerine kadar 1111 sayılı yasa gereğince sefer görev emri alırlar ve heran silah altına alınabilirler bu nedenle tüm sorunlarımız hepimizin sorunudur ancak 211 Sayılı İç Hizmet Kanunu gereğince asker kişilerin hangi derneklere üye olacağı belirtilmiştir bunlar arasında TEMAD yoktur değişinceye kadar mevcut yasalara saygı duymamız gerekmektedir ve muvazzaf personelin müracaat ve şikayet usulleri yine ayni yasada belirtilmiştir. Görevdeki arkadaşlarımız kendilerine saygı duyarak mesleklerini en iyi şekilde icra edeceklerdir. Bu vesile ile birlik ve beraberlik ateşini yakan özverili site yönetimine destek olan meslekdaşlarıma şükranlarımı sunarım. E.G.
MESUT MAVİTUNA 15 Eylül 2007 22:28
İnsani değerleri öğrenememiş ve kendini gazeteci sanan siz, bir camianın mensuplarının Canını, kanını ortaya koyarak, hakederek kazanmaya çalıştığı ve her türlü fedakarlık sonucunda alınan, bir terfi rütbesine sahip Assubayı, küçümsiyecek kadar basitleşmişsiniz.
Sizde benim nazırımda bir gazeteci müsveddesisiniz, o rütbeyi sizmi taktınız.
Bahsederken küçümsemeye çalıştığınız ve ucu 100 binleri geçen bir camianın mensuplarına dayanacağını hiçmi aklınızdan gecirmediniz.
Sizler, kendinizi bu memlekette aydın gazeteci olarak millete lanse etmeye çalışıyorsunuz çok yazık.
Assubaylar TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin vatandası ve TÜRK HALKININ'da herzaman medeheri iftiharı olan " TÜRK ORDUSUN" da görev yaparlar.
Assubayların, kullandığı rütbesinden bahsederken, çok ama çok akıllıca düşünüp öyle kullanmalısınız. Bu düşünce ile, çağın ne kadar gerisinde kaldığınız belli oluyor, sizin gibi gazeteciler oldukça, bu memleket daha çok postmodernizm'ler görür.
Özdemir İNCE efendinin aşağıdaki yazısına istinaden kendisine çektiğim mesajımdır.
Cüneyt Ülsever’e itirazım var
POSTMODERNİZMİN saltanat döneminde insan aklı ve aydınlanma çağı nasıl da yerden yere vurulmuştu. Akıl hiçbir şeyi becerememişti. Aydınlanma insanın içini kurutmuştu. Akıl ve aydınlanma tek boyutlu insan yetiştiriyordu. Oysa her şey göreceydi (relatif idi), herkes kendince haklıydı. Küresel kapitalizmin çok hoşuna gidiyordu bu durum: Ulusal devletin kurucusu ve yaratıcısı, akıl ve aydınlanma idi. O halde vur abalıya!
O zamanlar, ben, "Aklın kusurlarını akılsızlık değil daha çok akıl giderebilir" diyordum.
Postmodernizmin peygamberlerinden Jacques Derrida, hayatının sonuna doğru yaptıkları işin iş olmadığını anlamıştı. Bu nedenle, insanlığı çıkmazlarından, hastalıklarından kurtarmanın çaresinin yeni bir aydınlanma çağı olduğunu yazıyor ve aydınlara, yazarlara, sanatçılara, bilim adamlarına, üniversite hocalarına yeniden öncülük görevi veriyordu (Critical Inquiry, Winter 2007, S.285). Regis Debray’nin de Maocu aydın düşmanlığı konusunda "Aydın düşmanlığı faşizmin kendisidir" dediğini anımsıyorum.
TARAFSIZ AYDIN!
Bu girişi yazmama neden olan Cüneyt Ülsever kardeşimiz ise taraf tutmanın Türk aydınının çıkmazı olduğunu yazıyor (Hürriyet, 06.09.07). Bu noktada çok kararlı. Ama taraf tutmadan nasıl aydın olunacak? Laik Cumhuriyet tehdit altında ise aydın taraf olmamak için Laik Cumhuriyet’i savunmayacak mı? Cüneyt Ülsever, "Cumhuriyetin nitelik değiştirmesi için rejimin değişmesi gerekir. Bu da ancak Anayasa’yı değiştirerek mümkün olur" diyor.
Rejimin değişmesi için Anayasa’nın, yasaların değişmesine gerek yok. Anayasa’yı ve yasaları uygulamazsınız olur biter. AKP iktidarının yaptığı da bu. Sağcı iktidarlar, 1950’den sonra, imam hatip okullarını kuruluş amacının dışında kullanarak rejimin niteliğini tamamen değiştirmiştir. Bu sayede laik toplum, İslamcı bir toplum haline dönüşmüştür. Böyle olmasaydı, "laiklik"in bir anayasal ilke olmasına karşın, bu ülkede, otobüs yolcularının bir bölümü namaz kılmak için bindikleri otobüsü cami önünde durdurabilir miydi?
BAŞÇAVUŞUN EŞEĞİ!
Cüneyt Ülsever’e ikinci itirazım şu: Sami Selçuk, İslamcılar ve 2. Cumhuriyetçilerin icat ettiği laikçilik sözcüğü. (Bu sözcüğü 12 Eylül yazısında da kullanıyor). İngilizce, Fransızca ve Almanca’da laikçilik sözcüğünün karşılığı olan bir sözcük yok. Laikçilik’in karşılığı olarak gösterdikleri "laicisme" laiklik öğretisi (doktrini) anlamına gelir. Bu nedenle, kim ki Cumhuriyetçilere "laikçi" der, ya İslamcıdır ya da 2. Cumhuriyetçi! Karar Cüneyt Ülsever’in! Kendisine bu konuda, 25 ve 26 Eylül tarihli yazılarımı okumasını salık veririm. Ayrıca: İnsanların geçmişte ne söyledikleri, ne yazdıkları ve bunları nerede yazıp söyledikleri önemsiz ise, başçavuşun eşeği ile üniversite hocalığının, gazeteciliğin farkı kalır mı?
TAKIYI DA REDDETSİN
Üçüncü itirazıma gelince: "Hayrünnisa Hanım’ın dini inancının dışına çıkıp başını açmasını isteyenler öbür köyün bağnazlarıdır" diyor (Hürriyet, 05.09.07). Bayan Gül’ün dini inancı gereği, medeni nikáhı, Cumhuriyet’in miras hukukunu, Medeni Kanunu, ziynet ve takıyı, faizi, kredi kartını, modacıyı, kuaförü de reddetmesi gerekir. Türbanının dini inançla, düşünce özgürlüğü ile hiçbir ilişkisi yok. Onunki bir İslamcı militanın laik Cumhuriyet’i iptal etme, aciz bırakma denemesi. Bu denemede şimdilik başarılı olmuştur.
Mehmet EROL 15 Eylül 2007 18:19
Saygıdeğer meslektaşlarım.
Temad Gn.Bşk.Yrd. Sayın Galip KAPLAN'ın şahsıma vermiş olduğu cevap aşağıdadır.
Öncelikle AİHM konusunda "bugün Genel Başkan gerekli açıklamayı yapacaktır" diyerek AİHM konusunda başkandan önce konuyu duyurduğu için kendilerine teşekkür ediyorum. Bu konuda yazılarımızdan faydalandıkları anlaşılmaktadır.
Bunun üzerine kendisine yazı yazarak birkaç soru sormak ihtiyacını duydum. Ancak; her zaman ki gibi yazdığım yazı yayınlanmadı. Sebebi kendilerince malum olup neden yayınlamak istemediklerini bilmiyorum. Bunu sormak haddime düşmez ve bir daha da sormayacağım.
Ancak; Bana verdikleri cevapta açıklığa kavuşturulması gereken konuları sormadan da geçemeyeceğim.
1- Muzaffer KUZU'ya verdiğinizi kabul ettiğiniz dosyanın eski bir çalışma olduğunu söylüyorsunuz. O halde hazırlamış olduğunu söylediğiniz ve milletvekillerine verdiğinizi iddia ettiğiniz yeni dosya metnini açıklayacak mısınız? (Milletvekillerine verdiğinize göre üyelere açıklamanızın bir mahsuru olmasa gerek)
2- Milletvekiline vereceğini söyleyerek dosya isteyen arkadaşımıza eski, hükmü olmayan dosya verilmesindeki amacınız neydi?
3- Ben size yazımda WEB sitesi ile soru sormadığım halde WEB sitesi ile yapım aşaması hakkında bilgi vermenizdeki amacınızı da anlamış değilim. Ancak; site ile ilgili olarak MİKRO ve MAKRO konuların araştırılarak yönetim kurulunda karar verildiğini belitmişsiniz. WEB sitesi yapımı ile ilgili olarak hazırlamış olduğunuz projeyi açıklamayı ve bu konuda üyelerin fikirlerini almayı düşünüyor musunuz?
4- TEMAD a yararlı olan yazılara onay verdiğinizi belirtmişsiniz. Hangi kriterlere göre benim yazılarımın temada yarar sağlamayacağı kanaatine vardığınızı açıklayacak mısınız? (Temad mesaj panosunda yayınlanmayan yazılarım emekliassubaylar sitesinde yayınlanmaktadır. Bunların hangisinin TEMAD a zarar verdiğini söyler misiniz?)
Bu soruların cevabını beklemekte öncelikli hakkım olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla
Sayın Galip KAPLAN, Mithat TÜRETKEN'e vermiş olduğu cevapta "AİHM'e GİDİLMEYECEK DİYE YANLIŞ YORUM YAPANLAR " umarım doğru bilgiye sahip değillerdir.
Diyerek sitem etmektedir.
Sayın KAPLAN, toplumunuzu doğru bilgilendirmek sizin görevinizdir. Sizler doğru bilgi vermezseniz, araştırma yapan arkadaşlarımız da elde ettikleri bilgilere göre yorum yaparlar.
Gelelim AİHM konusuna: Uzun zamandır sizden haber çıkmayınca, TEMAD Avukatı Sayın Abdulkadir beyle yapmış olduğum telefon görüşmesinde; AİHM'e gitmek için sadece yönetim kurulunun toplanıp karar alması gerektiği ve müracaat tarihinin de eylül ayının ilk haftasında 09 eylül de sona ereceğini belirtmiştir. Ben de yazımı bu minval üzerine yazdım.
Bunlar yanlış diyorsanız çıkarsınız açıklama yaparsınız, susmak doğru olduğunu kabul etmektir.
Aradan 20 gün geçmiş, çıkmış bir arkadaşımızın yazısına istinaden herkesi suçluyorsunuz. Bizzat tarafınızdan Muzaffer KUZU' ya verdiğiniz dosyaları bile inkar ederseniz. Üyeler nezdinde güvenilirliğinizi yitirirsiniz.
Peki bu tutumunuzla ne amaçlıyorsunuz. Bize açıklama lütfunda bulunursanız memnun olurum.
Bugüne kadar gönderdiğim ve yayınlamadığınız, yayına verdiklerinizi de yayından kaldırdığınız yazılarım gibi bu yazımı da yayınlamayacağınızdan adım gibi eminim.
SON SÖZ: ELEŞTİRİYE TAHAMMÜLÜ OLMAYANLAR, ELEŞTİRİ HAKKINA SAHİP OLAMAZLAR.
SAYGILARIMLA
SAYIN EROL,
1. MUZAFFER KUZUYA DOSYAYI BEN VERDİM. DAHA ÖNCEDE BELİRTTİM. SAYIN KUZU TANIDIĞIM BİR MİLLET VEK. VERECEĞİM DEDİ BENDE TBMM YE ÖNCEDEN VERİLMİŞ OLAN BİZİMLE İLGİLİ KANUN TAKLİFLERİNİ KAPSAMINA ALAN DOSYAYI VERDİM.
2. DAHA ÖNCAKİ MESAJINIZDA YAZDIĞINIZ GİBİ VEB SİTESİNİN DÜZENLENMESİ İLE İLGİLİ OLARAK ÇALIŞMALAR DEVAM ETMEKTEDİR. HER ARKADAŞIN ÖNERİLERİ DİKKATE ALINMAKTADIR. SİTENİN DİZAYNI MAKRO VE MİKRO KONULAR DÜŞÜNÜLEREK VE YÖNETİM KURULUNDA GÖRÜŞÜLEREK TESPİT EDİLEN ŞEKİLDE YAPILMAKTADIR. BAZI ŞAHISLARIN İSTEDİĞİ KİŞİLERE DEĞİL YÖNETİMİN TESPİT ETTİĞİ KİŞİLERE YAPTILILMAKTADIR.
3. BAZI YAZILARINIZIN YAYINLANMADIĞI KONUSUNDA Kİ DÜŞÜNCENİZ YANLIŞTIR. TEMAD KURUMSAL KİMLİK KAZANMIŞ BİR DERNEKTİR VE MESAJ PANOSU BÜYÜK BİR TOPLUM TARAFINDAN İZLENMEKTEDİR. ONUN İÇİN TEMAD A YARARLI OLAN, AYDINLATICI BİLGİ VE KATKI YAPAN ELEŞTİRİLER ONAYLANMAKTADIR.
4. AHİM LE İLGİLİ KONUNUN SON DURUMUNU HAKKINDA BU GÜN GENEL BAŞKAN GEREKLİ AÇIKLAMA YI YAPACAKTIR.
GALİP KAPLAN GENEL BAŞKAN YRD
NECDET 15 Eylül 2007 13:36
Hurriyet gazetesi yazarı Özdemir İNCE bu günkü (15.09.2007) yazısında yine başka örnek bulamamış bizi diline dolamış bu yazara gerekli ikaz için tepki mailleri gönderelim
Genel Kurmayıın, TEMAD sitesindeki feryatlardan, rahatsız ve huzursuz olduğunu üzülerek öğrendik.Bizleri rahatsız edenler belli,kimlerin rahatsız ve huzursuz olduğu da belli.Bunu şöyle daha iyi açabiliriz.Bir kere rahatsız olanlar;Haksızlığa maruz kalanlardır.Yani, bir bütüne verilen payların içinden,onunda payına düşeni,ona verilmeyenlerdir.Eğer bizler de, Genel Kurmayıımızı bir bütün olarak düşünürsek;Bu bütünün içinde ki ASSUBAYLARıA verilecek hakların da, adaletli bir şekilde dağıtılması gerekmektedir.O zaman bizlerin de sorması gerekmez mi? 1-2000 YILINDA T.S.K.LERİNDE YARBAY SEVİYESİNE KADAR VERİLEN ANCAK; BİNBAŞI VE KD.BÇVŞ.LARA DA VERİLMESİ GEREKEN TAZMİNATLARIMIZIN VERİLMEYİŞİ, BİZLERİ RAHATSIZ VE HUZURSUZ ETMİŞTİR. 2-POLİS MESLEK YÜKSEK OKULUNU BİTİREN BİR POLİS MEMURU 9/2. DERECEDEN BAŞLADIĞI HALDE, ASTSUBAY MESLEK YÜKSEK OKULUNU BİTİREN BİR ASTSUBAY DA, 9/1 DERECESİNDEN BAŞLAMAKTADIR. AYRICA, YÜKSEK OKUL MEZUNU OLUP DA, ¼. DERECESİNE İNEMEYEN TEK KAMU GÖREVLİLERİ DE, ASTSUBAYıLARDIR.BU DURUM ASSUBAYLARA HAKSIZLIK DEĞİL Mİ? BU ADALETSİZLİĞİ BİZ Mİ YARATTIK? BU HAKSIZLIĞI, BİZ ASSUBAYLAR MI DÜZELTECEK? YOK SA, HERTÜRLÜ ÖZLÜK HAKLARIMIZI KORUMAKVE TEMİN ETMEKLE YÜKÜMLÜ GENEL KURMAY BAŞKANLIĞIMIZ MI DÜZELTECEKTİR. BU KONUDAKİ RAHATSIZ VE HUZURSUZLUĞUMUZ DA EN SON SAFHADADIRı 3-1970 Lİ YILLARDA HARP OKULLARI 2 YILDAN, ÜÇ VE DÖRT YILA ÇIKTIĞINDA, HEM ÇALIŞANLARI, HEM DE, EMEKLİ OLAN SUBAYLAR, SANKİ; YENİ GETİRİLEN ÖĞRETİM YILLARINI OKUMUŞ GİBİ, BİR ÜST DERECEYE YÜKSELTİLMİŞLERDİR.ANCAK;ASTSUBAY OKULLARI, MESLEK YÜKSEK OKULU KONUMUNA ÇIKARTILDIĞI HALDE, BU DURUM, NE ÇALIŞANINA NE DE, EMEKLİSİNE AKSEDİLMEYİŞİ, BİZLERİ FAZLASI İLE RAHATSIZ VE HUZURSUZ ETMEKTEDİR. İşte bizim de rahatsızlıklarımız bunlardır. YOKSA; DEVLETİMİZE OLAN BAĞLILIĞIMIZI HİÇ KİMSE BİZLER KADAR TARİF VE İFADE EDEMEYECEKTİR. Saygılarımla
MESUT MAVİTUNA 15 Eylül 2007 12:35
Değerli Meslekdaşlarım
TEMAD GENEL MERKEZİNİN yapmış olduğu bilgilendirmede, Elif Ana açıklamasını okurken, inanın göz yaşlarımı tutamadım ve çok duygulandım.
Hislenmeme neden olan, Elif Ana'nın Derneğimize evi bağışlaması değildi.
Yıllardır, ilgili ve yetkili büyüklerimizce görülmeyen ve görülmemekte israr edilen, Ancak Vatanı ve Milleti için, her zaman canını seve seve vermeye hazır bir camianın mensuplarının, Elif Ana'ya göstermeye çalıştıkları insanlıkdı, sevgiydi ve dostlukdu, bu eli uzatan dostlara şükranlarımı sunarım.
Camiamızdaki, binlerce Elif Ana değerindeki meslekdaşlarımıza, Devlet Büyüklerimizin de HAK, HUKUK, ADALET ve SEVGİ içeren elini uzattığını görebilmek, bizler içinde büyük bir mutluluk olacaktır. İlgilenebilecek Devlet büyüklerimize duyurulur
Saygılarımla
veysel çetiner 15 Eylül 2007 00:41
Temad genel başkanı Mustafa EROL www.temad.org da yaptığı yazılı açıklamasıyla OYAK'la ilgili dosyanın AHİM' e intikal etirildiğini açıkladı.
YÖNETİM OLARAK GÖREVE GELDİKTEN SONRA OYAK KONUSUNDA KISA BİR ARAŞTIRMADAN SONRA, 205 SAYILI YASANIN İNCELEMESİNDEN SONRA YASANIN EŞİTLİK, ADALET VE HAKKANİYET KURALLARINA UYMADIĞI TESPİT EDİLEREK DAVA AÇILMASINA KARAR VERİLMİŞ VE SİLSİLE YOLU İLE İLGİLİ MAHKEMELERDE DAVA AÇILARAK ÜZERİNE GİDİLMİŞTİR. MAHKEME SAFAHATI YAKINDAN TAKİP EDİLMİŞTİR. İÇ HUKUK YOLLARI SONLANDIRILDIKTAN SONRA BAZI KURUMLARLA KONU HASSASİYETLE GÖRÜŞÜLMÜŞTÜR. TOPLUMUMUZU İKNA EDİCİ, YA DA HAKLI OLDUĞUMUZ BAZI HAKLARIMIZIN TANINMASI KONUSUNDA GÖRÜŞMELER YAPILMIŞ; FAKAT YİNE SONUÇ ALINAMAMIŞTIR. BUNUN ÜZERİNE KONU YÖNETİM KURULUMUZ DA İRDELENEREK ÜLKEMİZİN DE İÇERİSİNDE BULUNDUĞU SOSYAL, SİYASAL EKONOMİK DURUMDA DİKKATE ALINARAK DEĞERLENDİRİLMİŞ VE YASAL SÜRE İÇERİSİNDE DIŞ HUKUK YOLU OLAN AİHM E İNTİKAL ETTİRİLMİŞTİR. HAKKIMIZDA HAYIRLI OLMASINI DİLİYOR SAYGILAR VE SEVGİLER SUNUYORUM.
ERSEN GÜRPINAR BEYFENDİYE TEŞEKKÜR EDİYORUM MESAJIMLA İLGİLENDİKLERİ İÇİN AYRICA BURAYA YAZMAMDAKİ AMAÇ AİHM KARARI VAR İKEN KOMİSYON BU KARARDAN BİHABERMİŞ GİBİ ESKİ METNİ AYNEN YENİ TASLAĞA KOYMUŞ BUNUN YANLIŞ OLDUĞUNU HER PLATFORMDA DİLE GTİRMELİYİZKİ BU KOMİSYODAKİLER YANLIŞDAN DÖNSÜNLER DİĞER HUKUKÇULAR TARAFINDAN DA TARTIŞILSIN HİÇ BİR AB ÜLKESİNDE BU YAKLAŞIMDA OLAN KANUN YOK AİHM KARARLARINI HÜKÜMET OLARAK UYGULUYOR VE GEREĞİNİ YERİNE GETİRİYORSAK HAZIR TASLAK HALİNDE İKEN TEMAD BAŞKANIMIZ MSB İLE GÖRÜŞMESİNDE BUNU DİLE GETİRSİN TASLAKTAN ÇIKARILSIN AİHM KARINDAN BAHSETSİN BU CEZA SİSTEMİNİN TSK YA YARARDAN ÇOK ZARAR GETİRDİĞİNİ ANLATSIN İNSANLARIN BU CEZA KORKUSUYLA HER ZAMAN DOĞRU HAREKET EDEMEDİKLERİNİ SÖYLESİN . HARP OKULUNDAN YENİ MEZUN OLMUŞ BİR TEĞMEN ARKADAŞ 65-70 KADAR ASSUBAYIN ÇALIŞTIĞI BİRLİĞE KOMUTAN OLUYOR HENÜZ BİRLİK TECRÜBESİ OLUŞMAMIŞKEN BU TEĞMEN ARKADAŞ BİR KD BAŞÇAVUŞ ARKADAŞA 5 GÜN ODA HAPSİ VRSE YAPACAK BİR ŞEY YOK MAALESEF YENİ ANAYASADAN BU MADDE OLMAZ İSE İÇ HİZMET KANUNU,ASKERİ CEZA KANUNU ,DİS.MAH.KANUNU YENİDEN DÜZENLENİR BU DA TSK YA ÇAĞDAŞ MODERN BİR ORDU OLMASI YÖNÜNDE KATKI SAĞLAR SÜRECİ EMİNİMKİ HIZLANDIRIR
Şerafettin Turgay 14 Eylül 2007 00:44
Saygıdeğer TEMAD Genel Merkez Yönetimine
Son günlerde camia olarak üzerinde yoğunlaştığımız OYAK' ın AİHM ne verilmesi ile , Gazete ilanında belirtilen haklarımızın alınması konusunda başarı dileklerimi iletirken, TEMAD TÜZÜĞÜ' nün DERNEĞİN AMACI bölümünde yazılı bulunan e ,f , h , i maddelerini içeren konularda geçmişte ve yönetiminizce herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığının , yapılamamışsa nedenlerinin, yapılması mümkün değilse bu maddelerin TÜZÜK' ten çıkarılmasının tarafınızca düşünülüp düşünülmediğinin tarafıma bildirilmesini arz ederim. Saygılarımla.
e. Dernek, mensuplarının yararlanmaları bakımından dinlenme tesisleri, huzurevleri, öğrenci yurtları, lokaller tesis eder veya kiralar. f. Dernek, konut sahibi olmamış mensupları için "Konut Yapı Kooperatifi" ile tüketim gereksinmelerini karşılamak için üyelerine ve şahıslara yönelik kâr amacı gütmeyen "tüketim kooperatifi" kurar veya kurulmasına yardımcı olur h. Dernek,üyelerinin ve iştirakçilerinin vefatı halinde, geride bıraktığı aile bireylerine toplu bir maddi yardımın yapılabilmesi amacıyla ve katılacakların, maddî katkılarıyla oluşturulacak bir yardım sandığı kurar veya örgütlerince kurulmasına yetki verir. i. Dernek, muhtaç duruma düşmüş üye ve yetimlerine Yönetim Kurulu kararıyla, olanaklar elverdiği nispette maddi yardımda bulunur.
Şerafettin TURGAY Em.Assubay _ İzmir
Not : TEMAD' a özel mail olarak ta yazılmıştır.
mehmet burkay 13 Eylül 2007 17:29
SESİMİZİ DUYAN VARMIII ! Amerika, bombaların anasını üretmiş.Rusya ise, bombaların babasını üretmiş.Bombaların babası, bombaların ana sın dan, 4 kat daha üstün ama, nükleer içermiyormuş.Nükleer içermiyor ama, ne yazık ki, hepside canlıların, katline karşı kullanılacak ve kullanılmaktadır.Amerika, başkalarının, nükleer üretmesini istemiyor, ama kendisinde var….Amerika,sözde barıştan yana ama, kendisi, orta doğuyu kana bulandırıyor..Amerika, idamlara karşı ama, kendi canı acıdığında, veya çıkarları uğruna, acımadan idam ediyor ve ettiriyor..Amerika, silahlanmaya karşı ama,silahların padişahını üretiyor.. milletleri birbirine düşürmek için de, ürettiği silahları, el altından bedava dağıtıyor (Tıpkı p.k.k. ya verdiği gibi). Kilometrelerce ötelerden gelerek,”SİZE BARIŞI GETİRDİM” dedikleri ülkelerin, yer altındaki kanlarını emmekteler... Dünyada barış arayanlara bakıyoruz, HEPSİ, SAVAŞÇI DEVLETLER OLARAK, KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIRLAR. Iraktaki kaos devam ederken, bakıyoruz ki;Bir bir, petrol kuyuları da açılmaya başlamaktadır.Meğer barış için, kilometrelerce öteden gelenler,IRAKTA HER TÜRLÜ ZORBALIK VE İŞKENCELER ÜRETEREK, NÜKLEER ARARKEN, BİRDE BAKMIŞLAR Kİ,PETROL BULMUŞLAR…..Yani bu da büyük bir şans….Barış ortamı oluşturmaya gidiyorsun,birde bakıyorsun ki, PETROOL ! ….PES DOĞRUSU…. Tabi ki; bu tehdit ve yayılma politikaları devam edecek, ta ki, birileri dur deyinceye kadar.Daha nice ülkelerin, gün yüzüne çıkarılmamış değerli varlıkları, GASP EDİLECEKTİR. Ülkemiz üzerinde, yıllardan beri oynanan oyunlar da, ortadadır.Dış güçler,zaman zaman,değerli zenginliklerimiz ve her şeyden önemlisi; Asya ile Avrupa arasındaki, stratejik konumumuz itibarı ile, çok önem arz eden ülkemizi, bölme ve parçalama çabası içine girmişlerdir.Çeşitli dönemlerde, çeşitli oyunları deneyenler,30 yıldan beri de, p.k.k gibi, taşeron bir örgütü kullanmaktadırlar.Bu örgüt için vaat ettikleri destekler, zaman zaman da, medyaya, alenen yansımaktadır. Topraklarımıza, göz dikecek ve dikmeye yeltenenlerle, BİZ ASSUBAYLARIN mücadelesi AÇIK VE ORTADADIR. Bizler de, yurdumuzun savunmasının, her safhasında, en az Subaylar kadar bulunmuş ve bulunmaktan da, gurur duymaktayız. T.S.K.nin, her dişlisinin çarkında, ASSUBAYLARIN ALIN TERLERİ vardır. Anadolu’nun kırsalında,Köylümüzün türküsünde, ASSUBAYLARIN SEVDASI vardır.Gökyüzü’nün mavisinde,Dorukların yaylasında,ASSUBAYLARIN NİDA’SI vardır. Toplumun her kesiminde itibar gören, sevilen sayılan, bir camianın, Genel Kurmay nezdinde,BİR İTİLMİŞ, KAKILMIŞ, muamelesi görmesi,bizleri gerçekten üzmektedir.EĞER SÖYLEDİĞİMİZ DOĞRU DEĞİL İSE, BİRİLERİ ÇIKIP BU DURUMU, BİZLERE İZAH ETMELİDİRLER. ASSUBAYLARI, EN ÇOK YAKINDAN BİLEN VE TANIYAN, GENEL KURMAY BAŞKANLIĞIMIZ, ASSUBAYLARA SAHİP ÇIKMALIDIRLAR.ASSUBAYLAR,EMEKLERİNİN KARŞILIĞINDA,KENDİLERİNE YAPILAN, BU EŞİT OLMAYAN MUAMELEDEN, GERÇEKTEN RAHATSIZDIRLAR… Sygılarımla…….
kiyic 13 Eylül 2007 12:48
Sayın Murat KOÇ Arkadaşım sizi tebrik ediyorum. Yeni anayasa taslak halindeyken bu silahlı kuvvetler istisna maddesi kaldırıldığı taktirde Askeri ceza kanununun ilgili maddelerinin anayasaya aykırılık teşkil edeceğini ve AİHM kapılarını dolaşmadan haklarımızı koruyabileceğimizi düşünüyorum. Bu konuda Derneğimiz TEMADve Sitemizin büyüklerinin anayasayı hazırlayan bilim adamlarına bir mail ve faks kampanyası düzenleyecekleri inancı taşıyorum. Saygılar
murat koç 12 Eylül 2007 19:17
ÖZELLİKLE SAYIN ERSEN GÜRPINAR,MURAT ATAM VE AHMET ÇAM BEYFENDİLERİN DİKKATİNE : CNN TÜRK İNTERNET SİTESİNDE SON GÜNLERDE SÖZÜ EDİLEN SİVİL (SÖZDE)ANAYASA TASLAĞI YAYINLANMIŞTIR BU TASLAĞIN 16. SAYFASINDA MADDE 33 ÜN 8.FIKRASINDA ŞU İFADELER YER ALMAKTADIR: KAMU İDARESİ, KİŞİ HÜRRİYETİNİN KISITLANMASI SONUCUNU DOĞURAN BİR MÜEYYİDE UYGULAYAMAZ.TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN İÇ DÜZENİ BAKIMINDAN BU HÜKME KANUNLA İSTİSNALAR GETİRİLEBİLİR . BUNU HUKUKTAN ANALAYAN DİĞER ARKADAŞLARIMIZDA GERREKLİ YERLERE BUNUN SAKINCALARINI ANLATMALILAR HAZIR TASLAK HALİNDEYKEN .BİR KİŞİYE BİR AMİRE KİŞİ HÜRRİYETİNİ KISITLAMA YETKİSİ VERMENİN AHİM KARARIYLA BİLE YASAKLANMIŞKEN SİVİL ANAYASA HAZIRALNIRKEN BU GERÇEK GÖZARDI EDİLMİŞTİR.
Yönetici yorumu: Yeni anayasada yer alması tasarlanan madde şuanki Anayasa'da mevcuttur bu şahsi hürriyetin muhakemesiz kısıtlanmasına izin veremez çünki bu konuda AİHM kararı vardır Şahsi hürriyet ancak mahkemelerce kısıtlanabilir detaylı bilgileri form bölünde sizlere sunduk bilgilerinize E.G
kemal düz 12 Eylül 2007 09:47
MEÇHUL ÖĞRENCİ ANITI
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında Bir teneffüs daha yaşasaydı Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür Devlet dersinde öldürülmüştür
Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu: -Maveraünnehir nereye dökülür? En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı: -Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir.
Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır: Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım
O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazdırmıştır: Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler
Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri: Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek.
Ece AYHAN
yigit 11 Eylül 2007 02:22
Sayın Kılınç... İbrahim beyefendinin yazısını okuduktan sonra kendi yazılarımı kontrol ettim. Yapmamam gereken öyle kural hataları yapmışım ki kemdim bile rahatsız oldum. Uyarılarınız için çok teşekkür ederim. Saygılarımla.
Mehmet AKPINAR 10 Eylül 2007 21:40
Bugünkü Akşam gazetesinde köşe yazarı Engin ARDIÇ hayli ilginç bir yazı yazmış,aslında yazıyımı taşısam yoksa link mi versem diye hayli düşündüm,ama yazıyı taşıyıp yorum da yazınca bazı arkadaşlarımız bozuluyorlar,gereksiz tartışma ve polemikler yapılıyor diye link'i ni vermeye karar verdim.. Sayın yazar bazı sosyolojik değerlendirmeler sonucu bu ülkeye şeriyat gelmez demiş umarım öylede olur ama komşumuz İran'ın 1979 dan önceki yaşam tarzı ile günümüzdeki yaşam tarzı na bakınca doğrusu pek te ümitli değilim,Bu yıl Alanya Mahmutlar beldesinde ilk kez tesettürlü plajının ayrıldığına şahit oldum,tüm öğrenci yurtlarının (%80) oranında Fettullahçıların elinde olduğunu fark ettim ,umarım 10-20 yıl sonrada yaşam tarzımız aynı kalır diyorum,bu yazısında bir de bizlerle ilgili şöyle bir pasaj var"Örneğin, kurtuluşlarını ancak muhayyel bir darbede gören basın alçakları, yazıişlerine gelip tepelerine oturacak başçavuş arkadaşım, bu yazı olmamış, yeniden yaz dediği zaman kime küfür edeceklerdir, bana mı, makus talihlerine mi, ne yapayım, ilgimi çekiyor..."hemen kızmayın yazının bütününü okuyun..saygılar.. http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=91
037,10,2
mehmet burkay 10 Eylül 2007 14:52
Artık,P.K.K. terör örgütünün siyasi uzantıları,T.B.M.M.ne girmiş, bu Milletin gözlerinin içine, baka, baka, Türkiye Cumhuriyeti Devletine olan sahte sadakatlarını beyan ederek, gerçek yüzlerini ortaya koymaktan kaçınmamaktadırlar. Aslında bir başka ülke ve ülkelerin uzantıları olan, P.K.K terör örgütü,ülkemizde ki masum kürt halkını da, yalan yanlış bilgilendirmelerle yanlarına alarak,1975 yılından beri, taraf bulmuşlardır.İşte bu günlere geldiğimiz noktada, gerek 1975 yılından 1984 yılına kadar olan,bilgi toplama ve eylem hazırlığı dönemleri,gerekse;1984 lü yıllardan sonraki, eylem faaliyetleri dönemlerinde,BİR AVUÇ GÖZÜ İLE BAKILARAK, T.B.M.M ne kadar girilmesi ve Meclisimizi işgal edişlerinin, hazin hikayesidir. Biz Assubaylar olarak, Vatanımıza ve milletimize olan, bağlılık yeminimize sadık kalarak, bu süreçte ve her zaman;Soğuk-sıcak,kar-kış demeden, yıllarca bu hainlerle mücadelemizi, kanımızın son damlasına kadar verdik.Bu uğurda nice şehitler vererek,her biri hakkında nice destanlar yazılacak, KAHRAMAN’LARI, bu Vatan için feda ettik.Söylemeye dilimiz varmıyor ama,gerçekleri kabul etmemiz gerekiyorsa;Artık P.K.K nın uzantıları da Meclisimize girmiştir.YANİ, BU ÜLKENİN BEKASI İÇİN CANINI FEDA EDEN ASSSUBAY’I, MİLLET VEKİLLİĞİNE LAYIK GÖRMEYENLER, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN, BU ÜLKENİN KURTULUŞUNDA CUMHURİYETLE BİRLİKTE KURDUĞU VE BAŞKANLIĞINI YAPTIĞI, BU YÜCE MECLİSTE ,BUNDAN SONRA ÇOK ACIDIR Kİ; BU ÜLKENİN BÖLÜNMESİ VE PARÇALANMASI İÇİN,GAYRETLER GÖSTERECEK MİLLETVEKİLLERİNİN SEÇİLMESİNE MÜSAADE EDİLMİŞTİR. Artık, bu Ülkenin bölünmesi hesaplarına, siyasal güçlerini de katarak, bu süreci hızlandırdıkları, bunlara destek tavırlar da, yükselen seslerden ve meydan okumalardan açıkça anlaşılmaktadır. Bu ülkeyi bölme ve parçalama hırs ve emelleri ile dolu, başka başka ülkelerin çıkarları için çalışan, hain örgütü savunan bu milletvekilleri,GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN KURMUŞ OLDUĞU, O YÜCE MECLİSİN ÇATISI ALTINDAN, ZAMAN KAYBETMEDEN, DERHAL UZAKLAŞTIRILMALIDIRLAR.ÇÜNKÜ; SİYASİ KANATLARINI DA FAALİYETE GEÇİREN BU HAİN ÖRGÜT, DIŞ GÜÇLERLE BİRLİKTE, BU DEVLETİMİZİ BÖLME PLANLARINI ADIM, ADIM, ORTAYA KOYDUKLARI AÇIKÇA ANLAŞILAMAKTADIR AKSİ HALDE GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ,BU SÜREÇTE DE,ÖRGÜTÜN ARKASINDAKİ, DESTEK VEREN GÜÇLERİ GÖRMEZLİKTEN GELEREK,BUNLARI KÜÇÜMSEMEK,KAYBEDECEĞİMİZ ZAMANI BİZLERE ASLA GERİ DÖNDÜREMEYECEKTİR. Saygılarımla
MEHMET ALİ KILINÇ 10 Eylül 2007 10:11
ibrahim ta_k1n 07 Eylül 2007 11:28 | Sitenizde, Türkçe yaz1m ve imla hatalar1 beni hayal k1r1kl11na uratm1_t1r. Bu konuya özen gösterilmesi gerektiini dü_ünmekteyim.
Sorunlar1n1z1n en k1sa zamanda çözülmesini temenni eder, ba_ar1lar1n1z1n devam1n1 dilerim.
Sayg1lar1mla,
0brahim TA^KIN
Değerli Meslektaşlarım… Yukarıda mesajından alıntı yaptığım İbrahim arkadaşımıza hak veriyorum. Bu platformlarda sorunlarımızı yazıya döken, kendini ifade eden arkadaşlarımızdan bir isteğim var. Bu isteğe kendim de dahil. Lütfen yazdıkları yazıların yazım ve Türkçe kurallarına uygunluğu konusuna biraz daha özen gösterelim. Bu konuda biraz daha fazla emek harcanırsa daha güzel olur gibi geliyor. Ayrıca cümle sonunda noktası olmayan, cümle başı büyük harfle başlamayan yazılar, bizlere ve sitemize yakışmıyor. Ben kendim, noktaları, virgülleri, büyük- küçük harflerin yerli yerinde kullanılmamış bir yazıda, yazı konusunu anlamaya çalıştığım kadar bir başka gayreti yazıyı çözme konusunda sarf ediyorum ve konu ne kadar önemli olursa olsun, yazının sonunu beklemeden, okumaktan sıkılıyorum. Saygı ve sevgilerimle…
alp 09 Eylül 2007 22:21
merhaba sitenizi ve temadın sitesini fırsat buldukca takip etmeye çalışıyorum her iki sitedede değinilen konular ve yapılan yorumlarda camiamızın aslında ne zor şartlarda çalıştığını ve aslında bu zorluğun fiziksel değil tamamen psikolojik baskıdan kaynaklandığı konusunda sanırım herkes hemfikirdir. benim asıl merak ettiğim biz astsubayların sorunları oyak temsil tazminatı ile özlük hakları ve amirlerin kılıfına uydurdukları keyfi davranışlarıylamı sınırlı? bence değil. burda daha ciddi sorunlara yer verilmemiş. bence bizim bunlardan önce statümüzü ve kariyerimizi sorgulamamız lazım.mesela size kendi meslek hayatımdan benzerlerini sizinde yaşamış olduğunuzu düşündüğüm birkaç konu ve örnek... 1-astsubay çavuş olarak görev yaparken bana çay getiren yazıcım orduevinde karşıma başçavuş olarak çıktı ama ben hala kıdemli üstçavuştum. 2-kıdemli çavuş olduğumda 2 kademeli kıdemli başçavuşun yerine tayin oldum benim yerimede üstçavuş tayin edildi 3-orduevinde gördüğüm bir kıdemli çavuş bana gelip kendisini hatırlayıp hatırlamadığımı sordu çıkaramadım dedim kendisini ben sizin görev yaptığınız ....birliğinde tabur komutanının postasıydım dedi 4-mesleğimin ilk yıllarında okul hayatından çıkıp kıta hayatına adapte olmaya çalıştığım zamanlarda hissettiğim baskı yetmezmiş gibi bana yardımcı olmasını beklediğim sevgili büyüklerim meslekdaşlarım kendileri rahat etmek için deneyimsiz olmamı umursamadan en zor ve riskli görevlere ve nöbet yerlerine hep beni ve benim gibi kıdemsiz ve deneyimsiz astsubayları gönderdiler... bu örnekler uzar gider eminim sizlerde bunları yaşamışsınızdır. bizim sorgulamamız gereken bence statümüz bizim rütbemizin bir anlamı bir değeri yokmu neden ben hangi rütbede hangi statüde çalışacağımı bilmiyorum astsubay=her işi yapar demekmi? neden astsubay olan bir er yada uzmana bonus rütbe veriliyorda subay olan astsubaya verilmiyor? bu soruların sonu gelmez... herkes oyaktan şikayetci bende şikayetciyim oyakta camiamızın daha fazla temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum ama merak ettiğim birşey daha var bu seçilen temsilci astsubayları kim neye göre belirliyor bunların astsb. olmaktan başka bir özellikleri varmı? eğer yoksa neden iktisat işletme maliye yada hukuk okumuş astsb.lar seçilmiyor tekere çomak sokmasınlar diyemi? hadi gelin herşeyden önce temad bir çalışma başlatsın ve oyakta temsilci olarak görevlendirilecek astsubayların eğitim kariyer kriterleri belirlensin komutana şirin gözükenler yerine bu kriterlere sahip olanların görevlendirilmesi istensin bence asıl kıyamet ozaman kopar. sizce? biz camia olarak kendimizi mesleğimizde geliştirelim özel hayatımızı uçlarda yaşamamaya özen gösterelim paranoyak olmayalım ama kimseyede gözükapalı güvenmeyelim adımlarımızı sağlam atıp kimseye gebe kalmadıkca kısa sürede olmasada orta ve uzun vadede bütün sorunlarımızın çözüleceğine yürekten inanıyorum. iyi günler dileğiyle
Yönetici yorumu: Yazdıklarınız hepimizin malumu,aslında yükselmelerin de geçişlerinde olması iyi ama belli bir statüsü olmalı bu da başarıya bağlı olmalı,bilgiye yeteneğe bağlı olmalı bu kriterler iyi belirlenir yükselme ve geçişlerde adaletsizler olmaz ise neden yükselmeler olmasın,Oyak konusun da da haklısınız ancak buradada bir kriter olmadığı için komutanlar kimi yakın bulurlarsa onu gönderiyorlar diğerlerinin haberi dahi olmuyor,burada d a öncelikle temsilci sayısı üye sayılarıyla orantılı olması hatta temsilcilerinde seçimle yapılması esas alınmalı..saygılar.M/A
MESUT MAVİTUNA 09 Eylül 2007 21:44
Değerli Dostlar Bugün, İSTİKLAL SAVAŞININ son halkasını oluşturan, 9 EYLÜL 1922, İZMİR'in kurtuluş günüdür. 1210 gün milletimize kahpece ve kalleşce mezalim uygulayan YUNAN ordusuna son darbeyi vurarak, Al Rengini Kanından, Beyaz Ayyıldızını Gurur, Şeref ve Onurundan alan Şanlı TÜRK Bayrağımızı Vilayet binasına çekerek bu günleri gururla anmamızı sağlayan, Ölümsüz ATATÜRKÜMÜZE VE ONA İNANMIŞ BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE, İzmirde yaşayan bir vatandaş olarak sevgi ve saygılarımı sunar, Şehitlerimize allahtan rahmet, bu vatan için kanını döken gazilerimize sağlık sıhhat ve mutluluklar dilerim.
veysel çetiner 09 Eylül 2007 21:21
Sayın abilerim, sevgili meslektaşlarım, yayın hayatına yeni başladığımız www.gun24saat.com günlük haber sitesinde emekli ve çalışan assubayları ilgilendirecek haberler yapmak istiyorum bu konuda bana destek olacak değerli abilerimden bizleri ilgilendirecek haberleri, yazıları email adresime yollamaları halinde yayınlayacağım belki küçükte olsa assubayları ilgilendiren konularda kamuyonu bilgilendirmek isterim
saygılarımla
Yönetici yorumu: Sevgili kardeşim sitenizi ziyaret ettim ve yer imlerime de ekledim size ve web sitenize yayın hayatınız da başarılar dilerim,sitemizde geniş bir arşiv var,tarayarak istediğiniz yazıları gündeminize alabilirsiniz..kolay gelsin M.Akpınar
AİHM sine gitme yada gitmeme konusu günlerdir gündemimizi meşgul ediyor,dün duyduğumuza göre bir Şb.Başkanımız(Narlıdere) bu konunun 5 Eylül deki Yön. Kur toplantısında görüşüldüğünü ve gidileceğini belirtmiş ,bu güzel bir gelişme ama bunu bizler neden direkt bu sayfalardan değilde dolaylı yollardan bir.Şb.Bşk.nın arkadaşlarına söylediği açıklamasıyla öğreniyoruz ,menfi yada müspet bir karar alındığı belli ama açıklanmaması yada dolaylı yolla açıklanmasının gizemi nedir bunu anlıyamadım,eğer bazı mercilerden korku var ise o zaman sormak gerekir neden böyle bir karar alındı yok ise de neden açıklanmıyor,burada bizler için utanılacak bir durum yokki,bir kez haklıyız haklılığımıza da inanıyoruz tüm iç hukuk yollarınıda tükettik o halde hukuki bir hakkımız olan AİHM sinede gitmekte garip bir durum yoktur ,belki şöyle düşünülebilir kamu yararına çalışan bir dernek neden bu mahkemeye gider,eğer bu derneğin üyeleri ve dernek kamu yararına ise zaten mesele yok ,zira kamu yararına görev yapan insanların kamu tarafından hakları gasp ediliyor kamu yararına çalışan kimselerde kamunun vermediği haklarını aramak için AİHM sine gidiyor ve umarım da gidecek..saygılar..
Dr. Kemal Er 08 Eylül 2007 12:15
ULUSALCILIK; HAKTAN ADALETTEN YANA OLMAK
ULUSLAR ARASI SERMAYE YETERİNCE GELİŞEMEMİŞ VEYA AZGELİŞMİŞ ÜLKELERİ SÖMÜRMEK İÇİN SÜREKLİ YENİ YOLLAR ARAMAKTA. İŞTE BU NEDENLE, ULUSALCI OLMAK, EMPERYALİSTLERİN BU OYUNLARINA KARŞI DİRENMEK, UYANIK OLMAK, ULUSUN HAKLARINI SAVUNMAK DEMEKTİR. BU ANLAMDA ULUSALCI OLMAK, AB VE ABD’ NİN DESTEĞİYLE GÜNÜ KURTARMAK DEMEK DEĞİLDİR. SON DERECE ŞUURSUZCA YABANCILARA DEVREDİLEN ÜLKE EKONOMİSİNİN, TOPRAKLARIMIZIN GERÇEK SAHİPLERİNİN HAKLARINI SAVUNMAKTIR. ÇÜNKÜ O YABANCILARIN BİR MİLLİYETLERİ VARDIR. VE DEVREDİLEN HER HAK, EMPERYALİST ÜLKELERİN DAHA DA ZENGİNLEŞMESİ, BU ZENGİNLİKLERİNİ DE BİZİM GİBİ ÜLKELERİN ÜZERİNDEKİ BASKILARI ARTIRMAK İÇİN KULLANMALARI, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEKLERİNİ SATIN ALMALARI DEMEKTİR. ADNAN MENDERES İLE BAŞLAYAN TÜRKİYE’ Yİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLEME, DÜN OSMANLI’ NIN FELAKETİ OLDU. BUGÜN BİZİM FELAKETİMİZ OLMAK ÜZEREDİR. ÇÜNKÜ ATA’MIZIN İZİNDEN SAPTIK. O BİZE ÇAĞDAŞ UYGARLIK SEVİYESİNE ULAŞMAK VE ONURLU YAŞAMAK İÇİN HER ALANDA TAM BAĞIMSIZLIK DEMİŞTİ. ONA İHANETLE BAŞLADI BU UĞURSUZ GİDİŞ. BUGÜN TÜRKİYE’NİN SORUNU TÜRBAN DEĞİLDİR. OLAN ŞUDUR: EMPERYALİSTLER AMAÇLARINA RAHATÇA ULAŞSINLAR DİYE, DİN SİYASETE ALET EDİLMEKTE VE HALKIMIZ UYUTULMAKTADIR. KALDI Kİ, BU ÜLKEDE HİÇKİMSE SAMİMİ DİNDARLARA KARŞI OLAMAZ, OLSA OLSA KENDİ İNANÇLARINI ZOR KULLANARAK DİĞER İNSANLARA DA BENİMSETMEK İSTEYENLERE KARŞI OLABİLİR. BUGÜN TÜRBAN TAKANLARIN BÜYÜKLERİ, DÜN ARABİSTAN’ DAKİ, İRAN’ DAKİ REJİMİN TÜRKİYE’ YE İTHALİNİN SEMBOLÜ OLARAK TÜRBANI SEÇMESELERDİ, TARTIŞILMAZDI BİLE. TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMELİNDE EMPERYALİST AMAÇLAR YOKTUR. HALKTAN VE HAKTAN YANA OLMAK, VATANDAŞLARIN ARASINDA GELİR DAĞILIMI ADALETİNİ, HUKUK ADALETİNİ SAĞLAMAK VARDIR. MUSTAFA KEMAL DÜŞÜ DE İŞTE BUDUR. ATATÜRKÇÜLÜK, ONU ANLAMAK, ARAŞTIRMAKLA BAŞLAR. SAYGILARIMLA.
ismail ünver 08 Eylül 2007 09:56
Sevgili Veysel Çetiner arkadaşın başbabakanımıza yazdığı mesaj gerçekten takdire değer. Aslında ben dahil hepimiz sorunlarımızı ve uğradığımız haksızlıkları ilgililere bıkmadan, usanmadan ulaştırmak zorundayız. Bu nedenle bilenlerden başbakan ve milli savunma bakanının irtibatlarını rica ediyorum
26.Ağustos 2007 Pazar gün ki Akşam gazetesinin geçtiği haberde; yeni kurulacak hükümetin ilk icraatı polise zam yapmak olacak. Bu zamla polis maaşlarına 200 ile 900 ytl arasında bir artış sağlanacak. Zamın yapılmasını öngören iki ayrı kanun taslağının hazırlanmaya başlandığı öğrenildiği ve polis maaşlarına yapılması düşünülen iyileştirmenin bizzat sizin tarafınızdan gündeme getirildiği konuşuluyor.
Seçim sürecinde güvenliği sağlanması için üstün gayret gösterildiği belirtilerek ücretlerinde iyileştirilmeye gidileceği yazılmaktadır.
Polis teşkilatına yapılacak maaş iyileştirmelerine asla karşı değiliz aksine destekliyoruz, fakat sayın başbakanım bu ülkeyi gece gündüz demeden dağlarda, sınırda, karda, kışta, güneşte, yağmurda canı pahasına savunan ve hemen, hemen haftada bir şehit haberleriyle yıkıldığımız TSK görevli astsubayların özlük haklarında iyileştirme yapılması hakkında bir çalışmanız varmı?
Secim sürecinde sadece polis teşkilatımı ülke güvenliğini sağladı, Güney Doğu ve Doğu Anadolu bölgesinde görevli TSK personeliyle Mehmetçiğin bu süreçte hiçbir katkısı yokumuydu?
Akşam gazetesinin geçtiği haber doğruysa tüm ülke güvenliğinden sorumlu TSK ve polis teşkilatı arasında bir ayırım yapmıyor musunuz?
Ne zaman astsubayları ilgilendiren özlük haklarıyla ilgili iyileştirme yapılacağına dair açıklama yapacaksınız?
Türkiye vatandaşı olup meslek yüksek okulunu bitiren her kamu görevlisinin birince derecenin dördüncü kademesine inmesine rağmen, Türkiye de sadece astsubayların inemediğini birinci derecenin üçünü kademesinde kaldıklarını, ayrıca göreve başlangıç olaraktan her kesin 9 /2 başlarken, sadece astsubay meslek yüksek okulu mezunlarının 9/1 göreve başladığını biliyor musunuz?
Çalışan ve emekli olmuş astsubayların ne kadar maaş aldığını biliyor musunuz?
EN SON OLARAKTA 2001 YILINDAN BERİ ALMAMIZ GEREKİRKEN SADECE ASTSUBAY KD BÇVŞ VE BÇVŞ LAR ALMASIN DİYE, BİNBAŞILARADA VERİLMEYEN TEMSİL TAZMİNATIMIZIN HAKSIZ YERE KANUNLARA AYKIRI OLARAK ÖDENMEDİĞİNİ BİLİYORMUSUNUZ?
HER ŞEYE RAĞMEN BU VATAN İÇİN CANIZMIZ FEDA OLSUN
SAYGILARIMLA
Veysel ÇETİNER E. HV BND. KD. BÇVŞ
yigit 07 Eylül 2007 21:26
Sayın MAVİTUNA ; Buna hangi yürek dayanır? İnsanın gözyaşları sele dönüyor. Bu şerefsizlere lanet olsun , bu şerefsizlere yakıştıracak bir söz bulamıyorum , bu şerefsizler bu vatanın ekmeğini yiyip , suyunu için çıyanlardır , beyinsiz köpeklerdir , lanet olsun bunlara.
Saygıdeğer Meslekdaşımızın duygularına katılmamak elde değil hepimizin tek hedefi assubay onurudur. HAKLARIMIZ KONUSUNDA EMEKLİ VE MUVAZZAF AYIRIMI OLAMAZ çünki kazanımlar her iki grubu da ilgilendirmektedir ayrıca emekli assubaylar yaş hadlerine kadar 1111 sayılı yasa gereğince sefer görev emri alırlar ve heran silah altına alınabilirler bu nedenle tüm sorunlarımız hepimizin sorunudur ancak 211 Sayılı İç Hizmet Kanunu gereğince asker kişilerin hangi derneklere üye olacağı belirtilmiştir bunlar arasında TEMAD yoktur değişinceye kadar mevcut yasalara saygı duymamız gerekmektedir ve muvazzaf personelin müracaat ve şikayet usulleri yine ayni yasada belirtilmiştir. Görevdeki arkadaşlarımız kendilerine saygı duyarak mesleklerini en iyi şekilde icra edeceklerdir. Bu vesile ile birlik ve beraberlik ateşini yakan özverili site yönetimine destek olan meslekdaşlarıma şükranlarımı sunarım. E.G.