MESAJ PANOSU

Mesaj Defterine Yazın


metin ayan(ASLAN81)    18 Şubat 2008 00:18
ARKADAŞLAR BU HAYATİ ARKADAŞLA KONUŞUN DEVAM EDECEKSE DESTEK OLALIM SİZDE BİR HESAP AÇTIRIN (OBANK OLURSA ÇOĞUMUZ HAVALE ÖDEMEYİZ)BURADA YAYIMLAYIN YARDIM DİYE GEREKİRSE AVUKATI AYARLAYIN HARCAMAYI TEK ELDEN SİZ ORGANİZE EDİN YANLIŞ ANLAŞILMALARI ÖNLEMEK İÇİN OLAYI SAHİPLENELİM TEMAD DAN BİR ŞEY ÇIKMAZ SAYGILAR...

aslan81    18 Şubat 2008 00:03
DEĞERLİ ARKADAŞLARIM TEMAD MESAJ PANOSUNDA BİR ARIZA MI VAR BİLEN VARSA BANADA SÖYLESİN. YOKSA ORADAKİ YÖNETİCİ ARKADAŞLARDA MI BİR ARIZA VAR ? YOKSA BENİ BİRİSİYLE Mİ KARIŞTIRDILAR? BENİ BİRİSİNİN ADAMI MI ZANNEDİYORLAR? TA EDİRNE'DEN ONLARA ZARAR VERECEĞİMİ Mİ DÜŞÜNÜYORLAR DA KAÇ GÜNLERDİR YAZDIĞIM TEK SATIR YAYIMLANMIYOR. HAYIR AĞIR, KIRICI BİR TENKİTİMDE YOK, SADECE 1 AY ÖNCE GENKUR HAKKINDA BİRAZ AĞIR YAZDIM YAYIMLANMADI. BİR DAHA DA TEK YAZIM YOK. BİR ÖLÜM İLANI HARİÇ, (SEVGİLİ DEVREM İ.BAHAR.IN)DÜN DEDİMKİ (TEMAD'a)ARKADAŞLAR BU TÜR YAZILAR YANLIŞ ONLARIN YERİ BURASI DEĞİL(ŞAHSİ YAZILAR) BURASI SİYASİ ARENA DA DEĞİL BURADA (SEÇİME DÖNÜK)VE KİŞİSEL HESAPLAŞMA YAZILARI YAYIMLANAMAZ AYIPTIR BURADA ASB LARIN HAK ALACAKLARI İLE İLGİLİ YAPTIĞINIZ İŞLERİ AÇIKLAYAN MAAŞLARININ ARTIRILMASINI SAĞLAMAK İÇİN YAPILAN FAALİYETLERİ İÇEREN YAZILARI YAYINLAYIN YÖNETİCİLERİN ve BAZI KİŞİLERİN İÇ ÇEKİŞME VE KAVGALARININ DEĞİL BURASI EM.ASB LARI TEMSİL EDEN SAYGIN BİR DERNEĞİN SİTESİDİR. BİZİM SAYGINLIĞIMIZI AŞINDIRMAYA DA KİMSENİN HAKKI YOKTUR ŞEKLİNDE YAZDIM vede dedimki O TÜRDEN YAZANLAR HARİÇ İNCELEYİN BURAYA TÜRKİYENİN HER TARAFINDAN YAZMAYA ÇALIŞAN ARKADAŞLARIMIN HEPSİNİN TEK AMACI VAR \'\'MAAŞLARDA İYİLEŞTİRME\'\'ÖLÜME BİRAZ DAHA YAKLAŞMIŞKEN GERİDE KALAN ÇOCUKLARINA İYİ BİR GELECEK VE EŞİNE YETERLİ BİR MADDİ GELİR BIRAKMAK GERİSİ YALAN ONLAR ÇIKAR KAVGASI SİYASİ ÇEKİŞME İKTİDAR KAVGASI GÖRMEK DEĞİL SOMUT ELLE TUTULUR NE YAPILDI ONU GÖRMEK İSTİYOR SAYIN M.EROL ANLAYAMADINIZSA BİR DAHA ANLATAYIM.EYLEM BEKLİYORLAR EYLEM O KADAR, VARMISINIZ YOKMUSUNUZ!!!.

EMEKLİ ASSUBAYLAR    17 Şubat 2008 22:48
http://www.emekliassubaylar.org
Değerli MESLEKTAŞLARIMIZ..
1. Ahmet ÖZDEN'in, Sayın Kenan SAKA'nın istifa yazısının altına yazdığı yorumu site Yönetimimizin yayınlamama kararına rağmen, teknik bir hata sonucu yayına verilmiş ve fark edildiği anda yayından kaldırılmıştır.

2. Bu tür yazı ve yorumlar sitemizin yayın ilkeleri ile bağdaşmamakta olup bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yayınlanmayacaktır

3. Bu yazı Sayın ÖZDEN tarafından birçok e-posta adresine gönderilmiştir ve kendi sitesinde de yayına verilmiştir. Bu durum herkes tarafından bilinmesine ve yazının teknik bir hata nedeniyle yayınlandığını açıklamamıza rağmen TEMAD Genel Başkanı ve TEMAD Mesaj panosunda yazan bildik kahramanlar tarafından, Yazının sahibinden çok sitemizin hedef alınmasındaki amacın ne olduğunu takdirlerinize bırakıyoruz.

4. Ne ilginçtir ki kendi sitesinde bile bu yazıyı yayından kaldıran Sayın ÖZDEN'in hala Sitemiz Yönetimini bu yazının yayınlanmaması nedeniyle suçlaması dikkatimizi çeken ayrı bir husustur.
5. Bilinen deyimle bizler yine ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamadık.

6. Haklarımızı aramada hukuk yollarını pekte kullanmayan TEMAD Yönetimi eğer "BUNDAN YAZAN KADAR YAYINLAYANLAR DA SORUMLUDUR" derken bu konuda hukuk yoluna başvurmayı düşünüyor veya amaçları gözdağı vermek ise buyursunlar, çok ta yakışır.

7. Temad yönetimi bu karşılıklı suçlamalar konusunu yargıya taşıyıp bunu noktalamalıdır. Bu sayede Recai ERDİNÇ ler, Ömer BEDEL'ler, Cemal AYGEN'ler ve İhsan İYİDERE'lerin de kim olduğunu camiamız öğrenmiş olur ve toplum huzur bulur

EMEKLİ ASSUBAYLAR olarak İSA'ya da MUSA'ya da diyoruz ki; çirkin kavganızı bizden uzakta nerede sürdürürseniz sürdürün ve Camiamızın geleceğini aydınlatmaktan başka hiç bir amacı olmayan sitemizden uzak durunuz.

EMEKLİ ASSUBAYLAR

Mustafa SEVİMLİ    17 Şubat 2008 17:23
\" BAŞÇAVUŞ/ VİSKİ / TEPKİLER \"
SINIFIMIZ ADI VE RÜTBE ADLARI İLE OLAN SALDIRILAR HEP OLDU VE GELECEKTE DE OLACAKTIR.NEDEN.?.ÇÖZÜM NEDİR.?.
ÖNEMLİ OLAN ÇÖZÜM İÇİN NE YAPILACAĞIDIR.YOKSA BU OLUMSUZ ÖRNEKLER ÇOĞALARAK DEVAM EDECEKTİR.

( BAŞÇAVUŞ VİSKİSİ ) OLAYIYLA İLGİLİ OLARAK EĞER HUKUKEN BİRŞEY YAPILAMIYOR VE ELDE EDİLEMEYECEKSE,Kİ ÖNEMLİ OLANI BURADADIR,SADECE KARŞI TARAFI ELEŞTİRİRİZ YADA PROTESTO EDERİZ.KARŞIMIZDA DA İSMEN BİR MUHATABIMIZ OLDUĞUNDAN VE SÖZKONUSU YAZISINDA DA İSMEN DE BELLİ BİR KİŞİYİ KASTEMEDİĞİNDEN O KİŞİYE KARŞI HAKSIZ DURUMA DÜŞME OLASILIĞIMIZ OLDUKÇA FAZLADIR.

EN BASİTİ SADECE \" BAŞÇAVUŞ \" NİTELİĞİNE SAHİP OLANI KASTETMİŞ OLMAKTADIR..

BİRKAÇ YIL ÖNCE BİR GAZETE YAZARI BİR YAZISINDA GENERAL RÜTBESİNDE PAŞALARI KASTEDEN BİR TANIMLAMA YAPMIŞTI.BUNULA İLGİLİ OLARAK PAŞALAR HAKARET DAVASI AÇARAK YAZARI TRİLYONLUK TAZMİNATA MAHKUM ETTİRMİŞTİ.

BU OLAYDA DA NİTELİK OLARAK HUKUKEN SAHİPLENİLEBİLECEK BİR TUTAMAK YOKSA TEPKİLERİN GERİ TEPME OLASILIĞI KUVVETLİDİR.BUNUN İÇİN ÖNCELİKLE HAKERETE MUHATAP NİTELİĞE SAHİP KİŞİLERİN HUKUKİ TALEPLERİ GEÇERLİDİR SANIRIM.

BUNA BENZER DURUMLARIN GİDERİLEBİLMESİ İÇİN KALICI ÇÖZÜM BULMAK VE ÇÖZÜMÜ UYGULATMAK ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR.

13 KASIM 2007 DE SİTEMİZDE YAYINLANAN \"ASSUBAY RÜTBE ADLARI NE OLMALI \" BAŞLIKLI YAZIMDA BU KONUYU KISA VE NET OLARAK AÇIKLAMAYA ÇALIŞMIŞTIM.BU YAZIMIN BU VESİLEYLE TEKRAR OKUNMASINI YADA ÖZELLİKLE MÜMKÜNSE TEKARAR YAYINLANMASININ YARARLI OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM.

BU SALDIRILARI YAPANLAR NASIL BİR SONUÇLA KARŞILAŞACAĞINI KESİNLİKLE BİLMEKTE VE DAHA DA ÖNEMLİSİ BELLİ NEDENLERLE KASTEN DE YAPIYOR OLABİLİRLER.VE DE KENDİLERİNİ KORUYUCU YASAL ÖNLEMİNİ KESİNLİKLE ÖNCEDEN SAĞLAMIŞTIR.

AYRICA BİZİM BU TEPKİLERİMİZ BİRİLERİNE BELLİ YÖNDE BİZİM ALEYHİMİZE OLABİLECEK BAZI İPUCU BOYUTUNDA BİLGİLERİ DE SAĞLAMIŞ OLACAKTIR.

TEPKİLERİMİZ KESİNLİKLE BİZLERİN O KONUDAKİ SORUNUMUZUN ÇÖZÜMÜ VE TEKRARLANMASINI ÖNLEYİCİ AMAÇTA OLMAK ZORUNDADIR.

KISACASI TEPKİLERİMİZDE DE BİLİNÇLİ OLMAYI BİLMEK ZORUNDAYIZ.AKSİ HALDE BU HASAR TAMİRATLARI HİÇ BİTMEZ.SAYGILARIMLA... /M.S/ ŞUBAT 2008

abdullah ektik    17 Şubat 2008 15:26
http://www.emekliassubaylar.com
Sn.Yazar Umur Talu ya, bizlerin
derin dertlerini kaleme aldigi
icin tesekkur mesajimi gonderdim.
Bilginize.
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sn.Talu yüreğindeki adalet ve eşitlik adına bizlerin sesini duyuruyor kendisine minnettarız (utalu@sabah.com.tr)

Galip DİRİCAN    17 Şubat 2008 14:53
Saygıdeğer meslektaşlarım.
Öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum. Gerçekten camiamızın birçok sorunu var, ama bunlardan en öncelikli olanı ekonomik sorun, yani derece kademe ilerleme sorunudur. T.C. Vatandaşı olan ve yüksek okul bitiren herkes 1. derecenin 4. kademesine ulaşırken sadece Astsubay olduğumuz için bu hak bizlere verilmiyor. Akşamları birçok televizyon kanallarında izliyoruz. Açık oturumlarda, tartışma proğramlarında bir başörtüsü tartışması almış gidiyor. Başörtüsü ile okumak isteyen öğrencilerin hakları ellerinden alınıyormuş. Toplumumuz ne kadar da duyarlı, herkes bu konuya odaklanmış, televizyonlarda tartışmalar,açıkoturumlar bir kesimin hakkını savunmaya çalışıyor.
Ama yıllardır bu ülkede canları pahasına görev yapan Astsubayların, yıllardır verilmeyen özlük hakları kimsenin umurunda değil. Ülkemizde başörtüsü ile üniversiteye girmek bir hak oluyor da, yüksek okul bitiren, hatta yüksek lisans yapan bir kişinin kademe ilerlemesi hakkı olmuyor? Burada kendi imkanlarıyla çalışarak yüksek ögrenimini tamamlayan kişinin hakkı elinden alınmıyormu? Kaldı ki, okul girişinde başörtüsünü çıkaran kızımız okuluna devam edebiliyor, yani alternatifi var. Ama yüksek okulu bitiren meslektaşımız hiçbir şekilde 1 in 4 üne yükselemiyor. Kanunlar müsade etmiyormuş. Ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın maddeleri bile değiştirilirken bir kanun maddesi değiştirilemiyor.
TESUD ' u kutluyorum, Tüm Emekli Asker kökenli derneklerle birleşerek başörtüsü konusundaki tepkisini açıkça ortaya koyuyor. Ancak, meslektaşlarımızın hakları konusunda neden aynı duyarlılık gösterilmiyor.
Bu arada sakın yanlış anlaşılmasın ben başörtüsüne falan karşı değilim. Sadece bu şekilde Ülkemizde yaratılan karışıklığa ve Astsubayların hakları konusundaki duyarsızlığa karşıyım.
Acaba diyorum biz de sesimizi duyurabilmek için, bir simge mi kullansak, kafamıza, elimize-kolumuza birşeyler mi taksak. Bu şekilde hakkımızı alabilirmiyiz...

Saygı ve hürmetlerimle...

Hüseyin kocabaş    17 Şubat 2008 12:31
BUNE PERHİZ BUNE LAHANA TURŞUSU

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yeşil hatta Direkteki Türk Bayrağını İndirmeye teşebbüs eden Rum'u ulaslarası kamuoyunun gözü önünde infaz eden ve bu yüzden hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılan yurtdışı çıkış yasağı konan kararlı irade gitti yerine Cizre de Namusumuz olan Direktekti Türk bayrağını indirip parçalayan üç beş haine ses çıkarmayan korkaklar iradesi geldi.Hiç bir STK'dan kınama yok.Bayrağa saygı Mitingleri düzenleyenler başka işlerle meşgul.Vatan Millet Sakarya.Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.Bayrak inmez Ezan Susmaz.Kurban Olayım Ayına Yıldızına (Vallahi yalan)inanmayın.

NECDET TÖRE    17 Şubat 2008 04:05
Bu günkü (17 şubat) Sabah Gazetesi Umur TALU nun yazısını okumanızı tavsiye ediyorum .
Yine bizim için yazmış .

http://www.sabah.com.tr/haber,E330A0DD1F7247D19EFCB D9F5B1F0C1B.html

Ahmet TURAN    16 Şubat 2008 16:49
TEK SORUNUMUZ TÜRBANMIYDI?

Ülkemiz ağır sorunlar yaşarken, ekonomisi kırılgan, siyaseti başarısızken, bölgeler arası ekonomik dengesizlik, yolsuzluk ve yoksulluk kader haline dönüştürülmüşken, bir de toplumsal dokuyu tahrip edecek, onarılmaz sorunlar yaratacak türban tartışması yoktan ülkemizin gündemine oturtulmuştur. Dış politikadaki teslimiyet, doğu ve güneydoğumuzdaki terör olayları halkımızın gözünden kaçırılmak istenerek türban sorunu gündeme oturtulmuştur.
Mustafa Kemal ATATÜRKÜN kurduğu laik, Bağımsız Türkiyede kaderde, kıvançta, tasada bir olarak bugüne kadar ayrımsız biçimde yaşadık. Irk ve mezhebe dayalı düşmanlıkların, dinin devlet işlerine ve siyasete alet edilmesinin acı sonuçlarını hem dünyada hem de ülkemizde yaşayarak gördük. Bu insanlığın karşılaştığı en çirkin oyunlardan birisidir ve oynandığı her ülkeye kan ve gözyaşı getirmiştir.
Daha önceden de dıştan destekli Türk - Kürt kavgası yaratılarak, çatışma ortamını kentlere taşıma çabaları sonuç vermemiş, Alevi - Sünni ayrımı yaratılamamıştır. Bu kez de bir başka çirkin oyun, türban tartışmaları sahneye konmuştur.
Cumhurbaşkanımız onaylarsa yapılacak bu değişiklik; üniversitelerde ve toplumun diğer kesimlerinde gerginliklere neden olacak, ayrımcılık ve kutuplaşmalar ortaya çıkacaktır.
Bugün gündeme oturtulan türban olayı kesinlikle bireysel bir hak ve özgürlük sorunu değildir. İktidarın amacı bu dayatmayla türbanı ilköğretimden başlayarak tüm kurumların üstüne bir şal gibi geçirmektir.
Türban aslında Türk kadınını ikinci sınıf vatandaş yapmanın, onu toplumsal yaşamın dışına iterek sosyal ve ekonomik hayattan uzaklaştırma ve erkeğe hizmet eder bir konuma getirmenin adıdır.
Yine türban, kimliği çok iyi bilinen dış güçlerin bu coğrafyada oynamaya çalıştığı, ulus devletleri ortadan kaldırma projesi kapsamında, toplumların bir arada yaşama iradesini yok ederek devletimizin ülke ve toprak bütünlüğünü parçalamaya yönelik oyununun bir parçasıdır.
Çoğunluk istediğini yapar düşüncesi ile dayatan iktidar ve bu iktidara destek vererek oyuna alet olanlar iyi düşünmelidirler.
Beni asıl korkutan bu dayatmaların devam ederek türbanın çok tehlikeli başka kurumların kapılarına da yani, devlet dairelerine ve öteki eğitim kurumlarına götürülmesidir.
Ne Başbakan, ne de AKP'nin öteki üyeleri ve buna destek verenler bugüne kadar bu konuda etkili bir güvence vermediler.
Üniversitelere tesettürü sokmanın laikliğe aykırı olduğu, içerde Anayasa, Yargıtay, Danıştay, dışarıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile sabittir.
Milletvekili yemininden;
"...laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma .. namus ve şerefim üzerine ant içerim..."Lütfen yemininize sadık olunuz.
Bu günlere büyük mücadelelerle geldik. Cumhuriyet kolay kazanılmamıştır. Sizi var eden ve en yüksek noktalara getiren Cumhuriyete sahip çıkıp, rejimin kuruluş ideolojisine uymalı ve Laik Cumhuriyetin yanında yer almalısınız.
Kılık-kıyafet, Cumhuriyetin hiçbir döneminde halkımızın öncelikli sorunu olmamıştır. Siyasetin aracı haline getirilmeseydi, yine de olmayacaktı. Türban, devlete üniforma geçirmenin bir inancı diğerleri üzerinde egemen kılmanın aracıdır. Bu haliyle bir inanç işi değil bir inancın siyasete ve giderek devlete müdahalesidir. Toplumun bölünmesi dışında hiçbir yarar sağlamayacaktır. Toplumu ayrıştıracak böyle bir uygulama, süreç içinde iktidarı da aşacak, Talibancılığın yolunu açacaktır.
İnanıyorum ki oynanan insanlık dışı bu çirkin oyun amacına ulaşamayacak, maskeler düşecek, halkımız bu tehlikeli oyunu görecek ve bozacaktır.
Tarih, topluma karşı işlenen suçları affetmeyecektir. İktidarın dış güçlerin de etkisinde kalarak Türkiye üzerinde oynadığı oyun bozulacak, kendi kurduğu tuzağa düşerek iktidarını kaybedecektir. Ümit ederim ki ağır bedeller ödenmek zorunda kalmayalım.
Kaynağını kurtuluş savaşından alan, Türk aydınlanma devriminin ürünü olan Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devleti savunmasız kalamaz. Laik Türkiye Cumhuriyetine, hukukun üstünlüğüne, Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı vatandaşlarımızın, bu duruma duyarsız kalmayacakları bilinmelidir.
İktidara sahip olanlara anayasanın 24ncü maddesini bir kere daha hatırlatmak isterim.
"Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz."
Devrim yasalarına ve yargı kararlarına uymayan, hilelerle bu yasaları işlemez hale getirmeye çalışan iktidara karşı halkımızın gerekli olanı yapacağına inanıyorum.
Burada büyük ATATÜRKÜN söylediği ve üzerinde herkesin düşünmesi gereken bazı sözlerini tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum.
Ï Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.
Ï Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
Ï Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.
ÏDin bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasta ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
Ï Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
Ï Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
Ï Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
Ï Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.
Ï Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.
ÏHer fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.
Ï Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır.
Saygılarımla&
Ahmet TURAN
(E) Kd. Bçvş.

mehmet burkay    16 Şubat 2008 16:47
BİLGİLENDİRMEDİR.. değerli meslektaşlarım
15-02-2008 tarihinde TEMAD Genel merkezimizin panosunda "BİLDİKLERİM" adlı yazımı okudum.Bu yazımın içeriği kendi sorunlarımızı ortaya koymak üyelerimizi aydınlatmak ve bilgilendirmek amacı ile kendi ANTTEMAD sitemizde yayınlamakta idi.Genel Merkez TEMAD panosuna kimlerin taşıdığını bilmiyorum.Eskileri karıştırma alışkanlığımda yoktur.Ayrıca o yazı,o günkü şartlar ve gerçekleri yansıtmaktadır.Bu gün gündeme getirilmesinin kimseye de yararı olmyacaktır.
saygılarımla
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sn.Burkay Zat_ı alinizin bu yazıyı buraya taşımadığınız biliyorduk ayni yazı bugün yine mesaj panosunun başında yer alıyor. Sizin kişisel kavgadan polemikten uzak sadece assubay camiasının sorunlarının çözümüne gösterdiğiniz gayreti de taktirle karşılıyoruz.Size ait bir yazının izniniz olmadan kopyalanıp gönderen bölümüne ANTALYA TEMAD yazılması yazının içeriği ve gayesi ne olursa olsun etik değildir Açıklamanız için teşekkürler

Şerafettin Turgay    16 Şubat 2008 16:42
Sayın TÜRKOĞLU' nun bahsettiği yazıyı TEMAD mesaj panosunda görünce bir kez daha anladımki ; Haklarımızın alınmasında , camia bilincinin oluşturulmasında , dayanışmamızın sağlanmasında mevcut yönetimin zerre katkısı şimdiye kadar olmadığı gibi, bundan sonrada olamayacak ,OLMAYACAKTIR.

3 (ÜÇ) ay önce yazılmış ve yayınlanmış bir yazı tekrar yayınlanıyorsa , her kim yayınlıyorsa , yayınlatıyorsa gerekçesi belirtilir.

Değilse buna, ısıtıp, ısıtıp öne konmak denir'ki buda ; Yeteneksizlik, üretimsizlik, zavallılık göstergesidir.

TEMAD Gen .Mrk.in genel davranış karakteri ,prensibi göz önüne alındığında; kendilerine uyan bir hareket tarzı olsada ,camiamızı temsil eden bir derneğe bu tutum ve davranışlar yakışmamaktadır.

Bir an önce İSTİFA ERDEMİNİ göstererek , hem KENDİLERİNİ hemde CAMİAYI kurtarmaları zannederim daha yakışık alacaktır.

abdullah ektik    16 Şubat 2008 16:14
http://www.emekliassubaylar.com
Sn.Yilmaz Turkoglu'nun yazisina
katildigimi bildiriyorum.Yeter
artik.Bizde variz.Birlik ve beraberlik istiyorum.Birbirimizi
karalamaktan baska bir ise yara-
miyoruz.Birlik olalim.Guclu ola-
lim.

erencan    16 Şubat 2008 15:28
Yasal haklarımızın kazanımı için uğraşacağına incik boncuk işlerle uğraşan TEMAD yöneticilerini şiddetle kınıyorum.

Hüseyin kocabaş    16 Şubat 2008 14:58
SİTE YÖNETİMİNE ÖNERİLER
Sitemiz mevcut haliyle, üye sayısı itibariyle,aldığı hit sayısıyla şu anda istenen hadafe ulaşılmış değildir.Kamuoyu oluşturmamız sorunlarımızın bizim dışımızdaki meslek guruplarından sahiplenilmesi ve destek sağlanması açısından aşağıdaki maddelerin hayata geçirilmesini öneriyorum.
1.Sponsor bir firma bulunarak reklamı siteye konabilir.
2.Site üyeleri arasında gönüllü bağış sistemine dayalı bir fon oluşturularak fon da biriken paranın kullanımı site yönetimine brakılmalıdır.
3.Çeşitli meslek gruplarından (Sanatçı,siyasetçi,sporcu vb.)isim yapmış kişilerin bizlere bakış açısını yansıtır yazılarının sitemiz de yayınlanmasının kendilerine teklif edilmesi gerekmektedir.
4.Daha geniş kitlelere ulaşmanın yol ve yöntemleri ile ilgili anket çalışmasının yagınlaştırılması gerekmektedir.
5.Kardeş site uygulamasına geçilmeli karşılıklı destek sağlanmalıdır.
6.Akademik konulara ağırlık verilmelidir.
7.AR-GE Takımı kurulmalı yeni projeler üretmelidir.
8.Site teknik yönden geliştirilmeli Flash dosyalarımızı gönderebilecğimiz hale getirilmelidir.
9.Albüm köşesinde sıradan fotoğraf ve resimler yerine seçici bir kurul oluşturularak sanatsal boyutu olan fotoğraf ve resimlere yer verilmelidir.
10.Site de MP-3 dosyaları olmalı siteyi gezenler dinlemek istediği müzik türünü seçebilmeli gerekirse müzi dosyasını indirebilmelidir.Özellikle yeni albüm çıkaran sanatçıların albümlerinin tanıtımı kendilerine teklif edilmelidir.
Son olarak google ve diğer üyesi bulunduğumuz grupları siteye yönlendirebilmemiz için yarı resmi askeri görünümden sıyrılıp global bir siteye sahip olmalıyız.Önerilerim yapıca mahiyette olup dikkate alınmasını ve anlayışla karşılanmasını umar camiamıza saygılar sunarım.
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sn.Kocabaş sizin ve arkadaşlarımızın sitemizi daha mükemmele ulaştırmak adına yaptığı önerileri değerlendirmektedir.Katkılarınız için teşekkürler

Yılmaz Türkoğlu    16 Şubat 2008 12:36
Temad sitesinde Antalya Temad tarafından daha önce gündeme gelen bir konunun tekrar yayınlanmasına anlam veremedim Bu yazı neden önümüze tekrar konulmuştur içindeki birlik çağırılarına uyuyormu? Bu yazıyı Antalya Temad yönetiminin tekrar yazdığına ihtimal vermiyorum yazsalar bile bunu TEMAD neden yayınlar Sn.Ahmet Özden zaten başkanlıktan istifa etmiş ve Temad tarafından üyeliğine gecici bir süre son verilmiştir aday olması seçime katılması mümkün değildir Kişisel kavgaları istemiyoruz gündem değiştirmek için yayınlanan bu yazıyı kınıyorum.

Tekin OKAY    15 Şubat 2008 21:05
Sevgili Meslektaşlarım,
Sizlere aslında bu mesajımı belgeli olarak,ilgileriyle yazmak isterdim,ancak bunları temin edemedim.Bu konu geçen yılda gündemdeydi.Hatta Temad sayfalarına ve mesaj guruplarımızda da yazılmıştı.Maalesef satırların arasında kayboldu gitti.Bu yılda başka konular arasında hatırlanmadı.Konu Şu;Malumunuz,orduevlerinde yakınlarına orduevi giriş kartı çıkartmak isteyen bir muvazzaf veya emekli astsubay,tanıdık bir subay veya emeklisini bulacak ve kart çıkaracağı kişi için referans olmasını isteyecek,eğer ki bu subay olur derse ve ianede bulunursa kart için adım atılacaktır.Bu geçen sene de böyleydi.Bu senede böyle geldi geçti.Hatta ben bulunduğum Lüleburgaz garnizonunda Tugay Komutanlığı kanalıyla çıkarılan ve bir müddet Orduevi girişinde yazılan yazıyı okudum.Referans için Subay olacağı belirtiliyordu.Daha sonra kaldırdılar.Gerçi bu konuda yöneticiler pek zorluk çıkarmadılar ama, önemli olan onun yönergede bu şekilde yazması.Bu konuda Sayın Temad Genel Merkezi ve Yönetim Heyeti bir çalışma yaptı mı? bilmiyorum.Demek ki yapmamışlar diye düşünüyorum.Geçen yıl ve bu yıl aynı olduğuna göre.Genel Merkezin bu konuda Genelkurmay Başkanlığına bir müracaatı var mı?Varsa ne gibi çalışma yapıldı şahsen bilmek isterim.Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Tekin OKAY
Lüleburgaz-Kırklareli :zzz

Ahmet TURAN    15 Şubat 2008 16:51
Değerli Meslektaşlarım,
12.07.2007 Tarihinde MSB tarafından yapılan açıklama Star gazetesinde Sayın Halil Tunç'un köşesinde yayınlanmıştı.Aradan bu kadar zaman geçti ve bu konudaki bir gelişme olup olmadığını bilgi edinme hakkı gereği 04 ŞUBAT 2008 Tarihinde sayın MSB.na aşağıdaki gibi yazdım.
Sayın Bakanım 12.07.2007 tarihinde yaptığınız açıklama aşağıdadır.

Astsubaylarımızın ordumuz içindeki önemini üstlendikleri ağır sorumluluklarını çok iyi biliyor ve takdirle karşılıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bütün mensupları gibi Astsubaylarımızla ilgili çalışıyoruz. Maliye Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan görüşmeler ve yazışmaların bir kısmına olumlu yanıt alamadık.

Ancak ikinci bir çalışma yapıldı. Şimdi genel seçimlerden sonra Milli Savunma Bakanlığına gelecek olan arkadaşımız astsubaylarımızla ilgili pakette yoğunlaşacak.

Bu çalışmayı yaparken emekli astsubaylarımızı temsilen kurulmuş derneklerimizin meslek kuruluşlarının görüşlerini de aldık.

Değerli astsubaylarımızın bütün sorunlarını biliyoruz. Çözümler üretilmiş olup ilgili bakanlıklar arasında tam görüş birliği sağlandığında sonuçlanacaktır.

Assubaylar bir müjde bekliyorlar bunu verebilirmisiniz sözüne de Seçim aşamasında
bu etik olmaz. Bilinsin ki her türlü haksızlık giderilecektir demiştiniz 8 ay geçti müjdeli haberi ne zaman alabileceğiz sayın bakanım.

Saygılarımla.
Ahmet TURAN
E.Kd.Bçvş.
MSB.lığının 06 ŞUBAT 2008 gün ve Gen.Sek.:5010-318-08/İc.ve Koor.Ş.(BEB) sayılı cevap yazısında ; talebiniz Bilgi Edinme Kanununun 27 nci ve yönetmeliğin 38 nci md.gereği"Tavsiye ve mütalaa taleplerine ilişkin başvurular bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır." Ayrıca konuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığına müracaat etmenizin uygun olacağı değerlendirilmektedir."olarak cevap verilmiştir.
Değerli Arkadaşlarım demekki bizim haklarımızla ilgili olarak MSB.lığı hiç birşey yapmamaktadır ve yapmayacaktır.Konuyla ilgili olarak tek başvuracağımız makam Genelkurmay Başkanlığıdır.Bunu da kesin olarak öğrendik.İlgililerin dikkatine ve gereğini Arz ederim.
Saygılarımla.. 14.02.2008
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
MSB müsteşarı ve şube müdürleri askerdir ancak genelkurmaydan gelmeyen hiçbir teklif bakanlıkça dikkate alınmamıştır. Genelkurmayın teklifleri MSB tarafından hükümete iletilir Bizim sorunlarımızın tek çözüm adresi GENELKURMAYDIR

Hüseyin kocabaş    15 Şubat 2008 12:11
GARİPLİKLER ÜLKESİ
Bu ülkede Yasa'lar suçları meşrulaştırmak için çıkarılır.Eşitsizlikleri düzeltmek için çıkarılmaz.Mesala Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek için yasa dışı örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak devlet aleyhine işlenen siyasi bir suçtur.Fakat Anayasal düzeni yasal yollarla değiştirmek için yasal örgüt kurmak suç değildir.Bu ülke de Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflara tahakkumu devlet aleyhinde işlenen siyasi bir suçtur.Fakat sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflara yasal yollarla tahakkumu suç değildir.Bu ülke de Fuhuş yapmak ta yaptırmakta suçtur.Fakat Genelevlerde yapılan ve yaptırılan Fuhuş suç değildir.Çünkü "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır"(Vergi Daireleri).Bu ülke de Tefecilik suçtur.Bankaların ve Finans Kurumlarının Para alıp satması Vergilendirilmiş kazançtır.Bu ülke de Kumar oynamakta oynatmakta suçtur.Fakat Şans ve Talih oyunları oynamak ve oynatmak Vergilendirilmiş kazançtır.Hangi yollarla olursa olsun.Bu suçlar bazen de devlet eliyle işlenir.Milli Piyango İdaresi gibi.Herhalde suçlarda kişilere göre değişiyor olmalı.

Erdal Günşer    15 Şubat 2008 09:07
Sayın Hakan DOĞANAY'ın cevabını okudum. Kendisini tenkit edenlerin dikkat etmesi gereken bir konu var. Her haber teyide muhtaçtır. Eğer yorum yapma gereği hissediyorsak mutlaka kaynağa inmeliyiz. Sayın DOĞANAY'da şunu bilmelidir ki biz anayasal hakları gasp edilmiş, çok hassas, tepkili bir toplumuz. Hakkımızı vermeyenlerden almamız gereken hıncımızı daha bireysel ifadelerle assubay mesleği hakkında yazanlardan alıyoruz. Yeterki assubay olmayan birisi Assubay desin. Hemen kulak kabartıyoruz. Sonra bakıyoruz. Ne demiş? Sonra da elimizden geldiğince mesleğimizi savunuyoruz. Çünkü elimizden bu geliyor. Tabii ki bu durumda da zaman zaman böyle hatalar olabilir? Saygılarımla...
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Bazı arkadaşlarımız proğramda belirtilen hatanın yapıldığı konusunda ısrarcılar ama hatadan dönmek özür dilemek Erdem'dir. Ayrıca bizi eleştirenlere sözüm ona hakir görmek istiyenlere hak ettikleri tarzda olsada küfür ve hakaretle tepki göstermek Assubaylara yakışmıyacaktır

içer    15 Şubat 2008 02:01
HAKARETE DEVAM

Değerli meslektaşlarım son günlerde mesleğimize yönelik sistemli küçük düşürme faaliyetleri hız kazandı.Ucuz Başçavuş viskisi,assubay olma binbbaşı ol general ol !!!
Geçenlerde bir televizyon kanalında yayınlanan selena isimli yerli dizide evin annesi
sözünü dinlemeyen çocuklarına'BURADA BAŞÇAVUŞUN BEYGİRİMİ KONUŞUYOR' şeklindeki amiyene hitabı memleketin ekseriyeti tarafından duyuldu.Bu tür hakaretvari tavırlar yıllardır katlanarak devam eder bu olumsuz durumun bir kesimmi memnun ettiği gerçektir hakarete maruz kalan assubay olunca mülki askeri adli makamlar,rtük müdahale etme gereği duymaz.Genel Kurmay
bu tür hakaretleri silahlı kuvvetlerin birlik ve bütünlüğüne, şerefine gölge düşürdüğü şeklinde değerlendirmmediği için müdahaleye gerek duymaz.Neticede assubaydır öneme haiz değildir şeklinde değerlendirerek ilgilenme gereği bile duymaz.Hakarete uğrayanlar subay olsaydı memleketi yerinden oynatırlardı.
Değerli meslektaşlarım bu tamamen bilinçli olarak yapılan menfi ve müspet reklamasyondur.Askeri okullarn diploma törenlerinin proğramına bakıldığında olay netleşir Harp okullarında yapılan törenler Cumhur Başkanı ve sıralı tüm komutanlar ve eşleri katılır harp okulu marşı çaldığında duygulu anlar yaşanır göz yaşları sel olur akar televizyon kanalları canlı yayınla proğrama destek verir.Mezuniyet baloları yapılır sn genelkurmay başkanı GATA dan mezun bayan teğmenle dans eder onların sevincine içtenlikle katılır heyecan ve mutluluğunu yansıtan dans fotoğrafı hürriyet gazetesinin ilk sayfasında her zamanki gibi yer alır.Sevinmmekte haklıdır nede olsa Cumhurbaşkanı yetiştiren okulun öğrencileri mezun olmuştur.Assubay okullarındaKİ diploma törenlerinde sıralı komutanlar ve protokole dahil zevat bulunmaz basında assubayları küçültme işleriyle uğraştığı için ilgilenmez,zaten bu okullardan cumhurbaşkanı falan çıkmaz.Sayın genel kurmay başkanı bayan bir assubayla dans etmişmidir?
Bizlerede Fenerbahçeye gösterdiği ilginin yarısını göstermezmi?
Sevgi ve saygılarımla.

Selçuk İÇER
(E)Bando Kd.Bçvş.

Hakan HEZER    15 Şubat 2008 01:41
DAVAYI AÇAN ARKADAŞ MADEM BAŞLATTI SONUNU GETİRMELİ,TEKRAR ZAMAN AŞIMI SÖZ KONUSU OLMADAN AİHM NE MÜRACAT ETMELİ...
HEPİMİZİ İLGİLENDİREN BU KONUDA DAVA AÇMA ÖNCÜLÜĞÜ GÖSTERDİĞİ İÇİN TEŞEKKÜR EDER,SAYGI VE SEVGİLERİMİ SUNARIM.

MEHMET ALİ KILINÇ    14 Şubat 2008 22:46
BİR BİLMECEM VAR&
Bir ülke var.
Bu ülkenin her bir yurttaşının az veya çok ilgilendiği, günde en az ortalama üzerinde iki dakika ilgilendiği, gazetelerinin sayfalarının en az beşte birini ayırdığı, televizyonlarının günde en az bir saatlerini bu konuya ayırdığı, ülkede kısaca geniş bir kitlenin ilgilendiği bir konuyla ilgili, özerk olduğu söylenen bir kurum var. Bu kurumun başkanının, bu işlerin içinde olan ve yasayla saptanan delegeler tarafından seçileceği yasal zorunluluk.
Bu kurumun başkanlığı boşalıyor.
Nasıl boşaltıldığı da tartışabilir ama şimdilik konumuz boşalma şekli değil.
Bu kurumun başına başkan olabilmek için, demokratik olduğu söylenen söz konusu ülkede her yurttaşın yasal hakkı var.
Seçimler öncesi süreçte öyle de oluyor, başkanlık için adaylıklarını demokratik bir şekilde açıklama cesaretini gösterenler de oluyor.
Ancak seçim sürecinin sonuna doğru ülkenin güçlü adamı, siyasi iktidarın bir numaralı kişisine salt maddi ve manevi yakınlığından başka fazla bir özelliği olmayan bir kişi başkan adayı olarak ortaya çıkıyor.
Daha seçim yapılmadan aday olan ve adaylık için ismi geçen kişiler adaylıktan demokratik bir şekilde(!) çekiliyor. Ülkenin güçlü kişisinin yakını olan aday tek başına kalıyor, seçim yapılmadan demokrasi gereği başkan olarak ilan ediliyor. Yapılan seçim sadece bir formalite haline geliyor. Üstelik benzer uygulamalar birçok defa başka kurumlar için de yapılmıştı yani ilk uygulama değil.
Ülkede demokratından liberaline, demokrasi ve demokratlık üzerine ciltlerce kitaplar yazabilecek insanlar sus pus, seslerini çıkarmadan olanları seyrediyorlar.
Şimdi soruyorum;
Bu ülke Cumhurbaşkanı ölünceye kadar her defasında seçim kazanan komşumuz Suriye ve kurumun başına seçilen kişi Esad soyadlı devlet başkanının bir yakını olabilir mi?
Veya sakın bu olaylar işgal öncesi Irak'ta geçmiş olup, kurumun başına başkan seçilen kişi Tigriti soyadlı bir Saddam yakını olabilir mi?
Hiç biri değil. Maalesef haşlanan kurbağa örneğinde olduğu gibi, yaşananların olağan karşılandığı bu ülke Türkiye ve kurum hepinizin basından bildiğini sandığım Türkiye Futbol federasyonu.
Amacım kesinlikle sevgili meslektaşımız Osman Karaçoban'a muhalefet etmek, yanıt yetiştirmek değil. Bu platformlarda politika yapmayalım temennisine yürekten katılıyorum. Bu gün Temad mesaj panosunda bir meslektaşımızın fakülte bitirip, birinci derecenin dördüncü kademesine intibak hakkını almak için açtığı davayı kaybettiğini kararını hepimiz okuduk. İlgisiz gibi görünse de yukarıda anlattığım, herkes tarafından görmezden gelinen olayların sık yaşanır hale geldiği bir ülkede, dava konusu olan ve kaybedilen bu gibi haklarımızın yasal düzenlemelerle verileceği haylini gel de kur, kurabilirsen. Gönül rahatlığıyla günlük politakadan söz etmeden dur durabilirsen. Esenlikler...

aslan81    14 Şubat 2008 21:32
Arkadaşlar biraz önce temad mesaj panosunu(21,15)açtım ve hayati arkadaşımızın mahkeme kar.gördüm moralim bozuldu ama karara değil arkadaşlar karara değil birde sıkılmadan yayımlayana temad hukuk komisyonu yazmışlar sizin işiniz olumsuz mah.kararlarını orada yayımlayıp ne yapalım bakın arkadaşımız başaramamış biz ne yapalım deyip lak lak etmek değil araştırıp kanunların açığını bulup nederler usul yönünden kararın aykırılığını bulmak ve davayı bir üst makama taşımak arkadaş okadar masrafa girmiş birazda temad girsin korkmayın böyle harcamaları gözü kapalı herkes ibra eder (şahsi işler hariç)o kararı orda bende yayımlarım saygılar.
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Fakülte ve yüksek okul bitiren assubaylara verilen üst derece zamanın Cumhurbaşkanı Korutürk tarafından ASSUBAYIN EMSALİ SUBAYDIR gerekçesi ile üst derece iptal istemi sonucu maddenin tamamı değil üst derece ibaresi iptal edilerek assubayların subaylarla ayni dereceden göreve başlamalırı sağlanmıştır bu kez AYİM assubayın emsali subay değil devlet memurudur diyerek genelkurmay uygulamısını sonlandırmıştır.Başlarken devlet memurusun bitimde askersin işte adalet 30 yıldır çözülmeyen bu konuyu elbet AYİM çözemez onlar mevcut yasaya göre karar veriyor bunun çözümü MYO MEZUNU ASSUBAYLAR 9/2 LİSANS MEZUNLARI 8NCİ DERECEDEN GÖREVE BAŞLIYARAK 1/4 E YÜKSELİRLER DİYEREK İKİ SATIRLIK BİR YASA ÇIKARMAK Emeklilerin intibakıda buna göre yapılır Yük.Okul mezunu olmayan E.Asb.lar MYO mezunu gibi intibak görürler diye ek bir madde ile kesin çözüm bulmaktır.TEMAD BUNU GENELKURMAYA BİLDİRDİK ÖRNEK VARSA OLUR DEDİLER YANITINI BİZE İLETTİLER Ama örnek olarak emniyet hizmetleri gibi benzer bir sınıf varken hiç ilgisi olmayan ebe ve hemşilereleri gösterdiler oysa ebe ve hemşirelerin görev ve sorumlulukları bizimle benzerlik taşımadığı gibi onların başlangıç dereceleri bizim taleplerimizle uyuşmamaktadır.KARARLI BİR ŞEKİLDE TAKİPTEN BAŞKA ÇÖZÜM YOKTUR

Osman KARAÇOBAN Em.T    14 Şubat 2008 16:47
Güleryüzlü meslektaşlarım üye olduğum bu sitede ilk defa yazıyorum,Temad mesaj panosunda ve burada hep aynı davranış şeklini benimsiyorsunuz kendi sorunlarınızı çözmek için çaba harcayacağınıza günlük iç siyasetle ilgili devamlı yazılar yazıyorsunuz en küçüğümüz emekli ama siz hala lise öğrencisi gibi davranıyorsunuz 2004 yılı mart ayında emekli oldum Temad olarak bugüne kadar hangi sorunu çözdük ama nedense siyasetçilerden daha hızlısınız dış politika ile ilgili konularda ülkemiz politikalarını destekleyelim ama iç politika konularına lütfen girmeyelim bu davranış şekilleri bizi yalnızca böler enson MHP genel başkanlığı önünde parçalanan çeleng ile ilgil temad genel merkezi biz katılmadık kadın kolları katıldı herkes bizim amblemimizi kullanıyor diye garip bir açıklama yaptı bu gibi konularla uğraşmaya hevesli olacaklarına planlı çalışsalar idi yol almış olurduk hala durduğumuz yerde patinaj yapıyoruz bunun farkında değiller hep aynı açıklamaları yapıyorlar şununla bununla görüştük görüştülerde ne oldu tabanı toplayabildikmi hala temadlarımız sigara içilen hertürlü oyunun oynandığı yerler görünümünde çoğu şubemiz teknolojiye dürbünün tersinden bakıyor lütfen biraz seviyeli olalım Saygılarımla

aslan81    14 Şubat 2008 15:36
DEĞERLİ AEKADAŞLARIM BU KANUN DAHA ÖNCEDE BİR KAÇ DEFA ANAYASA MAHKEMESİNDEN DÖNDÜ YİNE İPTAL EDİLECEKKKK,İKTİDAR TÜRBANLILARA BİR YEM ATTI YEREL SEÇİMLER İÇİN BAKIN YAPTIM AMA OLMADI OYUNUZU İSTİYORUM DEDİ MHP DE OLAYA SAZAN GİBİ ATLADI BELKİ BANADA KILÇIKLARİ KALIR DİYE YANLIZ DİKKATİNİZİ ÇEKERİM MHP NİN İDEOLOJİSİ ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ DEĞİL TÜRK İSLAM MİLLİYETÇİLİĞİ GİBİ BİR ŞEYDİR YANİ ZATEN AKP,YE YAKINDIR HATTA A.TÜRKÜN ELİNİ SIKMAKLA BAŞINDAKİ TÜRK KELİMESİNİDE KAYBETMİŞTİR SAKIN BUNLARA KANMAYIN. ASLINDA AKP DURUMU BİLİYOR ANAYASAYLA BU İŞ OLMAZ YÖK ÖZERKTİR 17 NCİ MADDEYİ DEĞİŞTİRİP BUNLARI ÜNV.YE ALIRDI AMA LAİK BİR YÖK YÖNETİMİ İLERDE BU MADDEYİ UYGULAMAZ BU BÖYLE SÜRÜP GİDER SAYGILAR


3753
Mesaj Defteri yazıları