TBMM Genel Kurulunda, 'Eşit işe eşit ücret' olarak da adlandırılan düzenlemeye ilişkin AK Parti milletvekillerince verilen önerge kabul edildi. Kabul edilen önergeye göre, en yüksek devlet memuru aylığının ek gösterge dahil yüzde 200'ünü geçmemek üzere, her ay ek ödeme yapılabilecek. İlk iyileştirme Ağustos ayında gerçekleşecek. Memur Ağustos'ta ek zam alacak Düzenlemeye göre, 1 Temmuz 2006 tarihinden bu yana 1850 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda yapılan denge tazminatının yerini "En yüksek devlet memuru aylığının ek gösterge dahil yüzde 200ünü geçmemek üzere, her ay ek ödeme yapılabilir" hükmü yer aldı.
Ek ödemenin oranı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, personelin sınıfı, rütbesi, kadro veya görev unvanı, derecesi, atanma usulü ile emsali veya benzeri görev ve unvanlarda bulunan personele mali haklar kapsamında yapılan her türlü ödemeler dahil almakta oldukları toplam ödeme tutarları gibi kriterlerle birlikte veya ayrı ayrı dikkate alınarak, Maliye Bakanlığı'nın teklifiyle Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek.
TAZMİNAT ALANLAR DA YARARLANACAK
Düzenlemeye göre, emsali veya benzeri görev ve unvanlarda bulunan personel arasındaki ücret dengesini sağlamak amacıyla, mali haklar kapsamında yapılan her türlü ödemeler dahil alınmakta olan toplam ödeme tutarları esas alınarak, farklı oranlar tespit edilebilecek veya hiçbir şekilde yeni belirleme yapılmayabilecek. Denge tazminatından farklı olarak, makam, yüksek hakimlik, temsil veya görev tazminatı alanlar da ek ödemeden faydalanacak.-----------xoguzxx Gerçek Bakış arkadaşlar bu seçim yatırımı falan değildir 5 temmuz tarihli resmi gazetede yayınlanan ve maliye bakanlığının ek ödemesine ilişkin kanun maddelerinin anayasa mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirten mahkeme kararına göre anayasa mahkemesi maliye çalışanlarının ek ödemesine ilişkin maddeyi kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Maliyeye 1 yıl süre tanımıştır. Bu ek ödemeye ilişkin tasarının bu kadar hızlı geçmesinin sebebi maliye çalışanlarının ek ödeme alamayacak olmasıdır.... 25 Temmuz 2008 Cuma 11:42--- CANDAMARI-serkandan'a SATAŞANLAR, SİZE NE OLUYOR? serkandan, yerden göğe haklı. Bazı istisnalar hariç (Serkan'ında dediği gibi, polis ve asker zaten hariç) diğerleri, kaytarma, iş yavaşlatma, bu gün git yarın gel şeklinde başından savma... dan öteye ne iş yapıyor. Akşama kadar "vıdı vıdı"... Dedikodu, siyaset ! SERKANDAN'a laf edeceğinize, gidin herhangi bir kamu kuruluşuna, işinizi görmesi gereken kişi, önceden tanıdığınız bir yakınınız değilse, bakın bakalım ne olacak. Saçınızı-başınızı yolarsınız!! Kanun yasaklamasa katil olursunuz!... 25 Temmuz 2008 Cuma 11:36
[B]arkadaşlar yukarda kabul edilen önerge bizi ilgilendirmediği gibi muv.asb.ları zaten ilgilendirmiyor bu haktan makam temsil veya görev tazminatı alanlarda faydalanacak şerklinde bunun içinde kimler var ilgili arkadaşlar araştırırsa öğreniriz benim aklıma düşen kurt sizede düşüyormu bunlar hepbana hep banamı diyecek altında ikide yorum var saygılar.[/B]
Reha 25 Temmuz 2008 08:45
Ay ve diğer gezegenlerin parselleme ve kaynakları paylaşma uluslararası anlaşmasına bizde imza koyuyoruz :-D
http://www2.tbmm.gov.tr/d23/1/1-0351.pdf
yaşar sığınç 25 Temmuz 2008 07:55
milletvekillerimiz kendilerine bir yıllık süre ile emeklilik hakkını bugün mecliste kesinlikle kabul edeceklerdir.bazı arkadaşlarımız benim örnekleme yaparak haklılığımızı savunmamı eleştirmişlerdi,şimdi soruyorum buradaki haksızlığa,hakaniyetsizliğe ne diyecekler merak ediyorum bu yazıların altına imza atacaklarmıdır yoksa imla kuralı hikayesine devammı edeceklerdir saygılar.
Şaban Yıldızcan 25 Temmuz 2008 00:28
Sayın Meslekdaşlarım Hoşgörünüze sığınarak sizlerden bir istirhamda bulunmak istiyorum. Lütfen bu kişisel tartışmaları,polemikleri bir kenara bırakalım hepimizin ortak noktası Assubay olmamız farklı ifade etsekte düşüncelerimiz temennilerimiz ayni neden asgari müşterekte birleşmiyoruz. Bu kişisel tartışmalar bizleri rahatsız ediyor, neyi çözebildik, bu tartışmalarla Bakınız 30 yıldır binbir entrika ile gasp edilen başlangıç derecelerimizdeki haksızlığı kendimiz tescil edip onaylıyoruz TEMAD bir açıklama getirmiyor getiremiyor diğer haksızlıklarımızı say,say bitmez burada onları tartışalım çözüm önerileri getirelim Hukukçu arkadaşlarımız var bizler maddi destekte sağlarız neler yapılabilir onları araştıralım sesimizi duyuralım ama lütfen birbirimizi kırmayalım .Bu siteyi üyelerimiz kadar dışarıdan izleyenler var Teşekkür eder,saygılar sunarım
bayram çakır 24 Temmuz 2008 21:01
BİLGİLERİMİZ ARAŞTIRMAYA DAYANMALI Selam ve saygılar sunarım.
Bu mesajı yazmayacaktım ama kendimi tutamadım.Yazmış oldum.Aslında kendi hesabıma vakit kaybı.Eleştirilerimiz biraz yıpratıcı oluyor.Daha yumuşak bir dille,hoşgörü ile yapabiliriz.Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır demişler.Aramızda düşmanlık yok.Aynı saflardayız.Herkes aynı düşünsün diye bir zorlama olabilir mi?Bir toplumda zıt fikirler ortaya çıkmaz ise orada gelişme olmaz.O toplum dumura uğrar,hödük kalır.Ama başta hoşgörü,insana saygı... Bir arkadaşımız "Subayları,generalleri ihya ediyoruz,halen mi onların peşinden gideceğiz,ezildiğimizin farkında değil miyiz?Niye onlara daha PAŞA diye hitap ediyoruz" diyor. Tabiiki herkes kendi hesabına konuşur.Kendini bilen, hiç kimseye hak ettiğinden fazla paye vermez.Onurunu,kişiliğini korur.Astsubay olup ta "arkadaş ben ezilmedim" diyen var mı acaba?Hem de ezim ezim ezildik.Ezilmenin algılanması da biraz kişilikle ilgili tabiki. "Paşa" kelimesinin Arapça veya Farsça olduğu söylenir.Ben de araştırmalarımda bu sözcüğün İlk Osmanlılar'da Osmanlı Beyinin oğulları için BEŞE şeklinde kullanıldığını öğrendim.Orhan Gazi için,Murat Hüdavendigar için ve bunların çocukları için ünvan olarak BEŞE sözcüğü kullanlırmış.Paşa sözcüğünün buradan tekamül ettiği de söyleniyor.Toplumumuzda benimsenmiş bir sözcüktür.Toplumun çoğunluğu benimsemiş ise sorun yoktur.Yapmacıklığa gerek yoktur.Biz büyük önder Mustafa Kemali başımızın üstünde taşırız.Ama o paşa dediğimiz paşalar da PAŞADIR.Yurtseverdirler,Laiktirler,Kemalisttirler.Diğerleri gibi tören paşası değildirler.Biz iktidarla şiir gibi anlaşıyoruzdiyen paşalardan değildirler.Yiğidi öldür ama hakkını teslim et.
Mehmet Ali KILINÇ beye teşekkür ederim.Onun sayesinde Malta Sürgünleri hakkında ufkum açıldı.Bilgim vardı ama,eksikmiş.Bence, tarihimizi bilelim ama, önce yakın tarihimizi bilelim.Araştırıcı olalım.Elimizden kitap düşmesin.Zümre sorunlarımızı arkadaşlarımız çok samimi bir şekilde takip ediyorlar.Saygılar&
Bayram ÇAKIR E.J.Asb.
Cengiz ERTEN 24 Temmuz 2008 20:59
Saygıdeğer Meslekdaşlarım; Kayseride İkamet eden ve Özel Güvenlik Sektöründe çalışmak isteyen emekli Jandarma Assubayları var ise lütfen benimle irtibat kurunuz.. Saygılarımla...
Selçuk içer 24 Temmuz 2008 18:08
Assubay Selami ÖZBEN,Ali,Can Kemal,İlhan,Önder,Mustafa,Necati,Murat.Kema
l,Hasan,Nurettin,onur şehitlerimizden bazıları. Vatan size minnettardır.Sene 1953 Nato tatbikatından dönen Dumlupınar denizaltısı Çanakkale de yabancı bandırallı yük gemisi ile çarpışır ve karanlık sulara gömülür yetersiz kurtarma çalışmaları nedeniyle mürettebat son dakikalarını yaşamaktadır telsizden son gelen ses Assubay Selami ÖZBEN e aittir''VATAN SAĞOLSUN''sene 1974 Kıbrıs, telsizde muhabere assubayı bildiiyor Rumlar çok yaklaştı geldiler dedi ve Rum askerlerince bir direğe bağlanarak üzerine gaz yağı dökülerek yanarken açık telsizden komuta merkezinde''VATAN SAĞOLSUN'' sözü çınladı.Sene 2008 J.Kom.Assubay Onur ülkesi ve meslek onuru için ayağından yaralanmasına rağmen emri altındaki erleri ve olay mahallinde bulunan çoluk,çocuk ve köylü vatandaşlarımızı korumak için tek başına çatıştı ve şehadet mertebesine yükseldi son söz VATAN SAĞOLSUN..Gazetelerde kahraman assubay manşeti.Gnl.Kurmaydan çıt yok iki satır basın açıklaması dahi yapılmıyor sebebi Assubay olması şayet subay olsaydı adına harekat düzenlenir yola sokağa adı verilirdi.Bu vatan için canını feda eden şehit Assubaylarımıza Devletin.Silahlı Kuvvetlerin minneti vefa borcu ve yerine getirecekleri görevleri yokmu?Bizleri boş vaadlerle oyalayıp şunu bunu vereceğiz sözleri ile nezamana kadar kandıracaklar.Kendileri devletin her imkanını sonuna kadar kullanıp saltanata devam ederken makam tazminatı,kadrosuzluk,5 yıldızlı orduevleri emekli generallere orduevinde lojman,çalşma ofisi koruması,resmi aracı sivil giyimli mehmetçikten makam şoförü.Bizde haklarımızı alabilmek için didinip duralım derece için kapı kapı gezelim.Şehit onur assubayın ailesinede lojman çalışma ofisi araba,koruma tahsis etmiyorsunuz sizin canınız şehit assubay ın eşi ve çocuklarından dahamı kıymetli,daha az maaşmı alıyorsunuzda milletin sırtından inmiyorsunuz ayıptır,yazıktır,günahtır.Şehit kanlarına saygı duyunuz fakir milletin parasıyla saltanat sürmeyi nereden öğrendiniz.DEVLETİMİZİ KURAN ATATÜRK ün hayatı cephede ve milletine hizmet ederek geçti ÖLÜRKEN MİRASINI TÜRK ULUSUNA BIRAKTI.SİZİN GİBİ SALTANAT SÜRMEDİ yoksa sizler Ata mızdan dahamı çok memlekete hizmet verdiniz,Ayıptır.Vatanı için canlarını veren şehitlerimize,gazilerimize,Dağda tepede fedakarca görev yaparak emekli olan bizleri açlık sınırında yaşamaya mahküm edeceksiniz şerefle üniformasını taşıyarak emekli olan assubaylara çaycılık,dondurmacılık taksi duraklarında değnekçilik,işportacılık yaptıracaksın siz saltanat süreceksiniz bu nasıl vicdan,nasıl devlet terbiyesi yazıklar olsun.Gnl.Kur.Bşk.Orgeneral Büyükanıt SİZLERİN ŞEHİT HARBİYELİ ANITINIZ VAR,Kahraman şehidimiz ONUR assubayı köy mezarlığındamı bırakacaksınız?VATANA HİZMET EDENLERE VATANINDA İŞKENCE VE ZÜLUM YAPMAYINIZ BU ŞEHİT KANLARINDA BOĞULURSUNUZ.Saygılar Selçuk İÇER Em,Bando Kd.Bçvş
Ersen Gürpınar 24 Temmuz 2008 17:56
Saygıdeğer Arkadaşlarım Hepimiz ayni düşencede olsaydık tartışacak konumuz olmazdı; Siyaset hayatın gereğidir siyasette malumunuz iktidar ve muhalefet vardır. bizlerinde siyasi düşüncesi , elbet olacak ben bir siyasi partinin yönetim kurulu üyeliğini yaptım Sn.Baçkır İlçe başkanlığı yaptı bu durumda birçok arkadaşımız var ama söz konusu Assubay mücaadelesi olunca PARTİLER ÜSTÜ bir politikamız olmalı burada dayatma olmadan elbet siyasi ve dini konuları konuşacağız saygı çerçevesinde eleştireceğiz,sorgulayacağız konuları kişiselleştirmeden ( gerekirse özel mesajlarla birbirimizi anlamaya çalışmalıyız ) Haddim olmayarak tavsiyem bu konular tali konular olmalıdır şuan evimizde yangın var önyargılar sonucu oluşan sosyal ve ekonomik haksızlıklarımız var insan onuruna yakışır çalışma ortamına kavuşma arzumuz var bunlar önceliğimiz değilmi? Bakınız TEMAD Genel başkanı Başkan ile görüştü bundan memnuniyet duyarız TEMAD bizim yasal temsilcimizdir ,umutlarımıza bir halka daha eklemişlerdir teşekkür ederiz ama bunun sonucu Sn.Nurettin Akman tarafından verilen yasa teklifinde yıllardır devam eden haksızlığın kabulünün tescili vardır Asb.MYO mezunlarının 9/1 den göreve başlaması kabul edilerek intibakların buna göre yapılması öngörülmüştür Bunun mahzurlarını yazıyoruz , form da arkadaşlarımızın nedense fazla ilgisini çekmeyen bir tartışma dururken burada fikirlerimizi birbirimize kabul ettirmenin gayreti ile uğraşıyoruz.Oysa TEMAD yönetimine ve Sn.Akman\'a bu konunun önemini anlatmaya kanalize olmamız gerekmiyormu? Zamanımızı kamuoyu oluşturmak sesimizi duyurmak için harcamalı birçok platformda sesimizi duyurmalı veya duyuranlara destek olmalıyız Bizim bizden başka dostumuzun olmadığını lütfen unutmayın. Herşeyin gönlünüzce olmasını diler saygı ve sevgiler sunarım
Selçuk içer 24 Temmuz 2008 14:33
TEŞEKKÜRLER. Çok değerli (Hukukçu)meslektaşım DOĞAN bey bana yakıştırdığınız YANGINA KÖRÜKLE GİDİYOR,TRÜBÜNLERE OYNUYOR OTURUP YAZI YAZMAKTAN BAŞKA NE İŞLER YAPMIŞ şeklindeki karalayıcı küçük düşürücü sözlerinizi tanımadığınız bir meslektaşınıza layık gördüğünüz için sizleri kınamıyorum belki bir iş yapmıyor olabiliriz şayet sizler yaptıysanız bu gün bu çileler.bu feryat figan neden.YAKIŞTIRMALARINIZA TEŞEKKÜR EDERİM HİÇ HAK ETMEDİĞİM HALDE.Saygı ve selamlar. Selçuk İÇER Em.Assubay
Cengiz ERTEN 24 Temmuz 2008 13:12
Sevgili Mehmet DOĞAN; Sevgili dostum,arkadaşım,canım kardeşim.Yıllar sonra seninle burda karşılaşmak çok ama çok güzel.Cevaben; Söz gümüşse sukut altındır.. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz... Yapılanlar...Tek ve net cevap TEMAD'ın neferiyim.. En kısa sürede şahsen görüşmek ümidi ile.. Sevgiyle kal....
MUZAFFER KUZU 24 Temmuz 2008 12:57
Sayın Selçuk İÇER; "BAŞKA BİR EMRİNİZ VARMI?" başlıklı yazınızdan dolayı sizi kutluyor ve altına imzamı atıyorum. Bu yazıdan bazı arkadaşların özellikle generallere ısrarla "PAŞA" diye hitap eden arkadaşların da ilham almalarını umuyor ve tekrar hatırlatmak istiyorum. Büyük önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK tarafından "PAŞA"lık ünvanı kaldırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nde böyle bir ünvan bulunmamaktadır. Saygılarımla...
yigit 24 Temmuz 2008 12:37
Sayın Nurettin Akman, emekli astsubayların intibaklarını içeren bir kanun teklifi verdiğinizi öğrendim ve büyük bir mutluluk duydum. Hakka ve hakkaniyete hasret kalan bizlerin yüreğine su serptiniz. Size teşekkür ediyoırum.
Sayın milletvekilim, astsubayların intibaklarının yapılmasında emsal kararlar dayanak olarak gösterilmektedir. Birçok yüksek okul mezunları 9/2 den göreve başladığı halde, Astsubay MYO mezunları 9/1 den göreve başlamaktadır. Burada da emsal okullar dayanak olarak gösterilerek, astsubayların da 9/2 den göreve başlatılması ve adaletsizliğin ortadan kaldırılması gerekmez mi?
Sayın Akman, kanun teklifindeki bahse konu derece ve kademe eğer 9/1 olarak geçiyor ve de emekli assubayların intibakları da buna göre yapılacaksa, çoğunluğu üçüncü dereceden emekli olmuş olan astsubaylar, alacakları bir derece neticesinde ikinci dereceye düşmüş olacaklar ki, bu durum kendilerine hiçbir iyileştirme sağlamayacaktır. Çünkü ikinci ve üçüncü derece arasında hiçbir fark yoktur.
Sayın Akman, öncelikle Astsubay MYO mezunları, hakları olan 9/2 ye getirilmeli ki, emeklilerin de intibakları buna göre yapılmalı. Aksi takdirde emekli astsubay camiasının büyük bir kısmı madur olacak ve yine "hak" yerini bumamış olacak.
Yüreği insan sevgisiyle dolu Sayın Nurettin Akman, haksızlığın ve hakkaniyetsizliğin önüne geçeceğinize olan inancımla, saygı ve selamlarımı sunuyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Saygıdeğer meslektaşlarım, ben bunun dışında sorunlarımızla ilgili daha kapsamlı bir ileti daha gönderdim. Duyarsız kalmamanızı istirham ediyorum. Saygılarımla. nurettinakman@akparti.org.tr
Cengiz ERTEN 24 Temmuz 2008 10:47
Değerli Meslekdaşlarım; www.keyodemeleri.com sitesinde ödeme tarihleri açıklanmıştır bilginize.. Saygılarımla....
MEHMET ALİ KILINÇ 24 Temmuz 2008 09:22
Sevgili TEMAD ailesi ;
Mersin Gülnar yöresinde çıkan yangın sonunda mağdur olan yöre halkına duyarlı üyelerimizin katkıları ile yardım malzemeleri gönderilmiştir.
Bilgilerinize arz olunur.
Okan ERDEM TEMAD Bornova Şube Başkanı
Sayın Bornova Temad Yetkilileri Yangının acısını, yanan bu köylerden birinde doğmuş olmam nedeniyle ta içinde hisseden bir meslektaşınız olarak, zarar gören köylülerim, akrabalarım adına ilginiz ve yardımlarınız için sonsuz teşekkürler...
ozgur gencer 24 Temmuz 2008 01:13
Sayin Selcuk ICER: Sahsim adina yazilarinizi begeniyor, dusunce ve duygularinizi ayni ictenlikle paylasiyorum. Silahli kuvvetler icinde her an yasanan adi konmamis siniflar arasi psikolojik harbin varligini goremeyen, yada gordukleri halde saflarini belli etmekten geri duran arkadaslarimizi da, nedenlerini tartisma hakki sakli kalmak kaydi ile, oldugu gibi kabul etmekten baska caremiz olmadigini dusunuyorum. Saygilarimla...
mehmet doğan 24 Temmuz 2008 00:12
Sayın İÇER ve ERTEN'e cevaben; Gelişmeler hakkındaki memnuniyetimi ifade etmemin büyüklenmekle veya aferin tarzında algılanmakla ne ilgisi olduğunu çözebilmiş değilim.Cengiz kardeşiminde ifade ettiği gibi’’zümremizin sorunlarını paylaşması,haberleşmesi ve saygı-sevgi çerçevesi içinde birbirimizi kırmadan sesimizi duyurmak’’adına görüş ve eleştiride bulunmanın neresi suç.Kaldıki eleştirilerimde hiçbir isim zikredilmemiştir.Sayın İÇER’in bunları kendi üzerine alınmasına anlam veremedim.Fotoğrafına dahi aşağıdaki yazısından sonra baktım. Cengiz kardeşiminde (Kardeşim diyorum zira aynı gemide ve aynı bekar evinde gençlik yıllarımızı geçirdiğimiz sevdiğim bir arkadaşımdır) ‘’ Bazı meslekdaşlarımın söylediği gibi hiç bir şey yapmadan oturup sadece gelişmeleri izleyip köşeden memnuniyetimizi dile getirmek içinmi?’’ithamına bir açıklık getirmesi gerekiyor.Kendisi bu zümre için mesaj panosuna yazı yazmak dışında hangi faaliyetlerde bulunuyorsa burada açıklasın ve bende yanında yer alayım.Yangına körükle gidip tribünlere oynamak, ortamı gererek suni tartışmalara çanak tutmak 22-23 yıl önce muziplik olarak algılanırdı, fakat artık hepimiz büyüdük ve sorumluluklarımızı idrak edecek yaştayız.Yinede o şakacı çoçuğun içinde yaşıyor olmasını görmek sevindirici. Saygılarımla..
ali nas 23 Temmuz 2008 23:59
Değerli abilerim
Sayın Mehmet DOĞAN'ın yazısındaki 600-800 ytl maaş alanlarla konusunda bizim mücadelemizde kullanacağımız materyallerin sağlam olması,başkalarıda örneklenerek çürütülmemesini anlatmış.Gayette doğru.Biz mücalemizde her konuya sağlam altyapıyla,karşımızdakileri mecbur bırakmaya zorlayacak şekilde bilgi ve gerçekleri öne sürmiliyiz.
Yazıların büyük ve imla hataları konusunda elbette mümkün olduğunca hassas olmak lazım,ancak burda yazanların hepsi bilgisayarla yıllardır haşır neşir değil,60 yaşın üzerindede abilerimiz ileri derece gözlükleri ile harf ararken eksik yazmalarını,farketmeden yada kızgınlık ifadesini bilmediğinden de büyük yazmalarını sıkıntı etmemeliyiz derim.Ben emekli bile değilim ama 20 küsür senede masamda bilgisayar gördüm. Bir anımsatma. Takipteyim
Bayram ÇAKIR 23 Temmuz 2008 23:29
KLİŞELEŞMİŞ ANLAYIŞ Selamlar,saygılar sunarım.
Aramızda okumuş arkadaşlarımız var.Bize göre biraz daha fazla okumuşlar.Ne güzel.Dünyaları daha bir genişlemiş.Vizyonları artmış. Böyle arkadaşlarımız da diyorlarki;"Yargıdaki bir olay için siyasi içerikli konuşmayalım,bu mesajlar panosuna siyaseti taşımayalım.Siyaset üstü olalım.Grup çıkarımız için siyasetlere eşit mesafede olalım"Ben bu düşünceyi yüksek yüksek mektepler bitirmişlere yakıştıramıyorum.Konuşulmasın,düşünülmesin,tartışılmasın.Ne yapalım,sahneye konulanı seyretmekle mi yetinelim?Hayatın bizzat kendisinin SİYASET-POLİTİKA olduğunu ne zaman öğreneceğiz?Burası siyasetin yeri değil,yok efendim orası siyasetin yeri değil demek ne demek?Olacak şey mi bu?Siyaset her yerde,her ortamda,her zeminde... Siyaset,yaşamı öğretir,ülkeyi öğretir,dünyayı öğretir,insanı öğretir.İnsana kişilik kazandırır.Bunun sınırlaması hiçbir yerde olmaz.Bazı ülkelerde ordu da siyasetin içinde.O ülkeler alt üst olmuyor.Bir arkadaşımız çıksa "bizim çıkarımız AKP'dedir"dese,bir başkası da "bizim çıkarımız CHP'dedir"dese.Ne olur?Bir anda bir gürültü kopar değil mi?Niye,bölünmeyelim diye.Kardeşim,o arkadaş o görüşte ise davasına hainlik mi yapacak?Hiç bile.Demokratik ortamda,sevgi ve saygı ölçüleri içinde herkes düşüncesini söylesin.Yasaklamak neyin nesi.Şayet seviyeli,hoşgörülü bir tartışma ortamı yaratamıyor isek bu kitlenin suni birlikteliğinin ne anlamı var.Bu kitle içinde demokratik anlayışı zirveye çıkarmalıyız. Konu ile ilgisi yok ama güzel bir söz aklıma geldi.Şöyleydi;
"BÜYÜK KAFALAR FİKİRLERİ ORTA KAFALAR OLAYLARI KÜÇÜK KAFALAR KİŞİLERİ KONUŞUR." Çoğumuz biliriz bu sözü.Ben de yinelemiş oldum.Bilgi dağarcığımıza atalım dursun.Saygılar...
Bayram ÇAKIR E.J.Asb.
Not:Bazı yazılarda yabancı kelimeler kullanınılıyor.35 bin Türkçe kelime yetmiyor mu?Anlamış değilim.
Reha 23 Temmuz 2008 16:49
Sayın Memet DOĞAN'ın fikirlerine katılıyor ve altına imzamı atıyorum..olaya hukukçu mantığı ve gözlüğü ile yansız olarak bakmış.. Meslektaşlarla ilgili diğer konularda da görüşlerini öğrenmek ve takip etmek isterim...Saygılarımla..
Selçuk içer 23 Temmuz 2008 14:27
ÖNEMLİ AÇIKLAMA...! Değerli Meslektaşlarım pano da yayınlanan BAŞKA BİR EMRİNİZ VARMI,SANSÜRE HAYIR başlıklı iki yazım nedeniyle hak etmediğim ağır eleştirilere maruz kaldım her fikire saygım sonsuzdur.şu konunun bilinmesini istiyorum:Sitemizde bulunan fotgrafım malüm sakallıdır,sakalım dini inanç gereği değildir dini bir simge hiç değildir.Bu gorünümü yanlış veya kasıtlı olarak başka bir şekilde değerlendirildiğini üzüntü ile müşaahede ettim Dedem Atatürk ün yakın silah arkadaşı ve İstiklal Savaşı gazisi Babam Birleşmiş Milletler madalyası olan Kore gazisi Emekli Assubay eşimde TSK ne uzun yıllar yazı işleri Müdürü olarak hizmet etmiş memurdur.Ben tarikat üyesi,herhangi bir partinin sözcüsü Cumhuriyet,Atatürk,rejim ve ordu düşmanı,bölücü örgüt üyesi değilim lütfen beni içindeki kini kustu şeklinde ordu ve Atatürk düşmanı oarak lanse etmeyiniz ve ağır bir şekilde suçlamayınız.Hapisteki iki emekli general için düşüncem eleştirim açılan dava ve siyasetle ilgili değildir sadece görevdeyken bizlere uygulamaları ve haklarımızı gasp edişlerinden dolayıdır.Ben Atatürkçü düşünce sistemine inanmış tek ideali assubay mücaadelesi olan ve bu uğurda canını dahi esirgemeyecek olan kardeşiniz ve abinizim.Sayın KILINÇ ben kinimi cumhuriyet ve ordularına kusmuyorum,Yönetimi kolayca harcayıp kurtlar sofrasına atmak size ev ödevi veriyorum şeklinde tahrik edici söylemleri meslektaşınıza nasıl yakıştırıyorsunuz vermek istediğiniz mesaj nereye?Sayın DOĞAN SİZ ASSUBAY DEĞİLMİYDİNİZ?Zannederim hukukçusunuz yazınızın girişindeki sözlerinizi hayretle okudum bizler düşünce ve fikirden yoksunmuyuz veya ilk defamı sesimizi yükseltiyoruz bizleri bu şekilde görünce bir öğretmen edasıyla aferin dercesine memnuniyetinizi yukarıdan bakarak ifade ediyorsunuz.Büyük harf ve imla hatalarıçok üzücü bu konuda hatalarımız olabilir ama lütfen bizleri küçümseyerek ders verircesine yapmayınız Fakülte mezunu olmanız bizi çok gururlandırır hukukcu olmanız değilde aynı rütbeyi taşımamız gurur kaynağıdır.
Sayın site yöneticileri sizleri kolayca harcamak ve kurtlar sofrasına atmak gibi fikrim olamaz tahsilimiz görevimiz ne olursa olsun bizler Emekli Assubayız hedfimiz aynı.TÜM MESLEKTAŞLARIMA SAYGI VE SEVGİLER SUNAR SAĞLIKLI VE MUTLU GÜNLER DİLERİM.
Selçuk İÇER E.Bnd.Kd.Bçvş.
mehmet doğan 23 Temmuz 2008 12:39
Sayın Yaşar Bey İlgi yazının tamamını okursanız böyle bir düşüncemin olmadığını göreceksiniz.Tabiki bizlerin hangi şartlarda görev yaptığı herkesçe malumdur.Bir hakkın iddiası için meşru saiklerin farklı olarak öne çıkarılması konusunun önemine dikkat çekmek istedim sadece.Saygılarımla.
Cengiz ERTEN 23 Temmuz 2008 12:23
Saygıdeğer Meslekdaşlarım;
Algılayamadığım bir konu bu site neden var?Birincisi bazı ağabeylerimizin söylediği gibi zümremizin sorunlarını paylaşması,haberleşmesi ve saygı-sevgi çerçevesi içinde birbirimizi kırmadan sesimizi duyurmak içinmi?Yoksa; Bazı meslekdaşlarımın söylediği gibi hiç bir şey yapmadan oturup sadece gelişmeleri izleyip köşeden memnuniyetimizi dile getirmek içinmi? Hele hele bu memnuniyeti dile getirirken; belirli bir yaşa gelmiş, belirli bir eğitim ve kültüre sahip insanlara büyük-küçük harf ayrımını hatırlatmak içinmi? Değerli meslekdaşım Yaşar SIĞINÇ çok güzel belirtmiş;bizler canımız pahasına görev yaparken dükkan önünde tavla oynayarak prim ödemedik.O yüzden bu kıyaslama çok ama çok yalnış. Bu site bizim sesimiz.Bu site bizim gözümüz-kulağımız.Bu site kanalı ile karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde birbirimizle tüm konuları paylaşacağımız yer. Bir konuda sanırım hemfikiriz.TEMAD tek yasal temsilcimiz.O çatı altında toplanmalı birlik ve beraberlik içinde olmalıyız.Kabul ama yöneticilerimizi bir şeyler yapmak için (her türlü girişim-eylemler v.s.)teşvik etmek,desteklemek ve hatta eleştirmekte görevimiz diye düşünüyorum... Saygılarımla.....
yaşar sığınç 23 Temmuz 2008 07:18
sayın,mehmet doğan s.s.k ile bagkur emeklilerinin 600-800 ytl.maaş aldıklarını yaşam mücadelesi verdiklerini belirtmişiniz doğru ancak emekli assubayların fazla maaş aldığınımı düşünüyorsunuz.bugün bagkur tarım sigorta pirimi sağlık dahil ortalama 140 ytl dir. emekli sandığına kesilen pirim 350 ytl ortalamasıdır maaşlarımızda yaazdığınıza göre 100-150 ytl sadece fark bulunmaktadır benim emekli assubayım dağlarda taşlarda can pahasına görev yapmıştır dükkan önünde tavla oynayarak pirim ödeme rahatlılığını yaşamamıştır.saygılar sunarım.
mehmet doğan 22 Temmuz 2008 22:50
Saygıdeğer meslekdaşlarım Öncelikle son gelişmelerden memnun olduğumu ve nihayet Assubay camiasınında sesini yüseltebildiğini ve yanıt alabileceği seviyelerde dinlendiğini görüyorum.Bunlar güzel adımlar.Bu arada bu sosyal sınıfın üyeleri olarak bize düşen görevin seçilmiş temsilcilerimize bu yöndeki çalışmalarında destek vermek olduğu fikrindeyim.Kendi içimizdeki temsiliyet konusundaki karşı fikirlerimizi beyan etme zamanının seçim zamanı olduğu kanaatindeyim. İkinci olarak henüz yargılama aşamasında olan bir konu hakkında siyasi görüşe dayalı erken nitelemelerin bu site çatısı altında beyan edimesinin sadece beyan sahibini değil tüm camiamızı ilzam ettiği düşüncesindeyim.Bir hukukçu olarak oluşturduğumuz sosyal grubun şartlar gereğince siyaset üstü bir nitelik taşıdığını belirtmek isterim.Siyasal görüşlerimiz tabi ki olacaktır fakat bu çatı altında beyan edilmesi abesle iştigal anlamına gelir.Grup menfaati her türlü siyasi görüş ve partiye aynı mesafede bulunmayı gerektirir. Üçüncü olarak haklarımızı ararken ileri süreceğimiz asıl dayanak eşit statüye eşit ücret ve muamele olmalıdır.2 yıllık myo mezunu emsal memurlar kaçıncı dereceden başlıyorsa aynı derece/kademe talep edilmelidir.Fakülte mezunu kaça kadar çıkıyorsa aynen talep edilmelidir.Lise mezunu albaya nasıl intibak kanunu çıkarıldıysa paralel bir intibak sağlanmalıdır.Emsal kararlar bizim meşru dayanaklarımızdır.Aldığımız emekli aylığının miktarını belirterek açlık sınırı tanımlamaları hukuki bir dayanak teşkil etmez,zira bu gün 1 milyona yakın emekli sandığı,sosyal sigortalar,bağ-kur emeklisi ve bunların dul-yetimleri 500-800 ytl arasında maaş almakta ve yaşam mücadelesi vermektedir. Dördüncü bir hususta yazışmalarında tamamen büyük harf kullanan meslekdaşlarımın bunun yazım kültüründe bağırmak anlamına geldiğini bilmemeleri ve hatta imla kurallarına riayet etmemeleridir.Bu da anlam olarak hitap ettiğiniz topluluğa duyduğunuz saygı ile paralel bir değer ifade eder. En derin saygılarımla...
MEHMET ALİ KILINÇ 22 Temmuz 2008 22:30
OLAYLARA BİRAZ DAHA GENİŞ AÇIDAN BAKSAK MI?
Değerli Meslaktaşlarım... Mutlaka bilimsel bir açıklaması vardır ama nedenini ben de bilmiyorum, toplum olarak bir hastalığımız mı desem, zaafımız mı desem, bir özelliğimiz var. Bir kaçımız bir araya geldiğinde ve bir sorun üzerinde konuşulduğunda, işin arkasını önünü, olurunu, olmazını düşünmeden hemen harekete geçelim, bir şeyler yapalım isteriz, hemen heycana kapılırız. Bir sorun ortaya çıktığında da, büyük küçük hepimiz, hemen kendimiz dışında suçu üzerine yıkabileceğimiz birilerini bulmaya çalışırız. Hatta hiç kimse bulunamadığında, biz insanlara aklı, beyni, muhakeme etme yeteneğini veren o değilmiş gibi, bütün suçu Allah'ın üzerine yıkıp işin içinden sıyrılmaya kalkanlarımız da az değildir.. Şimdi asıl konuya gelecek olursak; meslek olarak sorunlarımız varmıdır? Evet yığınla vardır ve her gün bu platformlarda, meslektaşlarımız dilleri döndüğünce bu sorunları dile getirmektedirler. Bu sorunların bir tanesi de, bir zümrenin ömrümüz boyunca bizim omuzlarımıza basarak bir yerlere geldikleri halde, bizi kendilerine rakip gördükleri, deyim yerindeyse bu zümrenin hatta bizlere ezilecek sinek gibi davrandıkları doğru mudur? Evet maalesef öyledir.. Diğer bir ince nokta ise şudur. Sanırım çoğumuzun başına gelmiştir. Şöyle bir hafızanızı yoklayın; meslekte olduğunuz günleri gözünüzün önüne getirin. Ezmeye ve dışlamaya çalıştıkları bizlerin, meslektaşlarımızın yetiştirdiği, sorunların farkında olması gereken evlatlarının, o malum zümrenin arasına katılmış olanlarının çoğunun bile, diğerlerinden farkı var mıydı, yok muydu? Bence büyük farkları yoktu. O zaman durumu kişislleştirmeden önce şöyle durup düşünmekte yarar var. Galiba bu zümreyi yetiştiren ve uygulanan sistem de bir acayiplik var ki, bizim genelde şikayetçi olduğumuz kişilikleri üretiyor... Ülkemizde son günlerde e gündemi işgal eden, aralarında iki orgeneralin de gözaltına alındığı olaylar nedeniyle, bazı arkadaşlarımızın işi kişiselleştirip içlerindeki kini kusmaya kalkmaları bence ülkenin hangi bataklıklara götürülmekte olduğunun, ülkenin yok edilmek, toz şeker gibi dağıtılmak istendiğinin farkında olmadıklarını gösteriyor. Bazı arkadaşlarımızın ölçülerine göre birilerini savunuyor görünebilirim. Ama umurumda değil. Lütfen arkadaşlar, lütfen, sizlere ev ödevi olarak diyorum ki, Google arama motoruna "Malta Sürgünleri" yazıp, İngiliz işgali altındaki o günün İstanbul'nda, kimler tutuklanıp Malta'da gözaltına alınmış bir inceleyin. Ve bu gün olup bitenleri bu günkü olaylarla karşılaştırıp olup bitenleri bir daha değerlendirin derim.. Bir de yazımın girişindeki konulara ek olarak, toplumumuzda konulara duyarsızlığına kılıf uydurmaya çalışan, sizin de çevrenizde bol miktrda bulunduklarından emin olduğum, şöyle tipler vardır ve sayıları pek de az değildir.. Bunları gidilecek olan birbirinizi aydınlatma, bilgilendirme veya dertleşme türü toplantı bile olsa, birtoplantıya davet ettiğinizde, vereceği cevap hazırdır. "Bir araya gelip gelip dağılıyoruz, hiçbir şey olmuyor, ben gelmiyorum Bu tipler, günümüzde bir araya gelip toplanabilmenin bile bir başarı olduğunun farkında değildirler. Bir araya gelmenin ve dertleşebiliyor olmanın bile bir güçlülük göstergesi olduğunun bilincine erişmemişlerdir. İki yıl önce kendilerini "Assubaylık aşığı" diye nitelendiren, "Bizler Temad çayına akan dereleriz" diyen, sık sık "Bizim tek partimiz assubaylık partisidir" diye tekrarlayan, gerçi bu günkü uygulamada, çok masum mesajların bile yer bulamadığı Temad sitesi mesaj panosuna, derneğimizin konumu nedeniyle yazılamayanlar yazılsın diye yola çıkıp birkaç kişinin faaliyete geçirdiği bu sitenin dünkü ziyaretçi sayısı 2768 kişi dir. Benzerleriyle karşılaştırıldığında durum iyi midir, kötü müdür, söylenecek söz var mıdır bilmiyorum. Amatörce ve yöneticilerinin gönüllük esasına göre çalıştıkları düşünüldüğünde, iki yılda gelinen durumun küçümsenmemesi gerektiğine inanıyorum. Demem o ki, sitemizi günlük 2768 kişiye ulaştıran, 2768 kişilik bir kalabalığa en azından bizde buradayız dememizi sağlayan yöntem, bu siteyi yönetenlerin uyguladığı yöntemdir. Sitemizi bu günkü duruma getiren yöneticilerimizin kalıptan çıkmış birbirinin aynısı olmaları mümkün olmayan bu 2768 kişinin hepsine hitap edebilmeleri için, kendilerince bazı sınırlamalar koymaları da doğaldır. Eksikleri, sizce eleştirilecek yönleri olabilir. Burası bizimdir. Keşke mümkün olsa da en küçük bir aksaklıkta, yöneticilere sitem eden meslektaşlarımıza, anında bu işi al biraz da siz yapınız denilebilse. Zaten bir araya gelmemek için "alesta" mazeret üretmek için bekleyenlere karşı, eften püften konularla, hemen suçu birilerine yıkma kolaycılığıyla, çocuklar gibi küsüp barışmalarla fırsat vermeyelim. Siteyle ilgili bir sorun olması durumunda site yöneticileriyle iletişim kurulabilecek, site mesaj panosu dışında bir çok kanal vardır. Amatörce katkıda bulunmaya çalışan yöneticilerimizi, kolayca harcayıp, kurtlar sofrasına atmaya, örneğin yayınlanmayan bir mesaj için tartışma ortamı yaratmaya gerek yoktur. Aksi takdirde böyle konularla her fırsatta sürtüşme yaratırsak, güç kaybederiz inancındayım. Sevgi ve saygılarımla