MESAJ PANOSU

Mesaj Defterine Yazın


Ersen Gürpınar    17 Aralık 2008 11:31
Sevgili Selçuk kardeşim, hepimiz sizin gibi doluyuz bizlere haksızlıklar yapıldı bazı kendini bilmezler verilen yetkilerini kişiselleştirerek ölçüsüz kullandı, çıkarılan yasalarda önyargılar hakim olunca adalet ve eşitlik dengesi aleyhimize bozuldu ;ama tüm bunların düzeltilmesi için buradayız bakın reformdan,adaletten eşitlikten yana olduğunu yaptığı açıklamalarla tescil eden Gnkur.Başkanı'mız çalışmalar başlattı, biz bunların gerçekleşmesini istiyoruz .Teşbihte hata olmaz ama benzetmeniz ve ÖZÜR talebinizi duygusal ve yılların psikolojimizde açtığı derin yaralar nedeniyle yazdığınızı düşünüyorum Adalet ve eşitlik herkes için gereklidir.Saygılarımla...
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın Gürpınar,

Görüşünüzü paylaşıyoruz.Saygılarımızla...

SELÇUK İÇER    17 Aralık 2008 10:20
GENEL KURMAY DA BİZDEN ÖZÜR DİLESİN.

Yıllarca bizleri kanun, yasa, insan hakları tanımadan inim inim inleten, psikolojik baskı kuran ,çoluk çocuğumuza dahi yaptırımlar ve ayrımcılık uygulayan, kanımızı emen, sistemli bir şekilde statüsüz hale getiren GENEL KURMAY bizlerden af ve özür dilemelidir.Bizlerin gördüğü zulüm ve ayrımı Ermeni vatandaşlarımız bilselerdi hallerine gece gündüz şükrederlerdi herhelde.Ben 15 yaşımdan beri ayrıma tabiyim eşim ve çocuklarım da 22 yıldır...Adını siz koyun soykırım mı dersiniz techir mi ,tehcir mi dersiniz?Bizleri toplu katleden Genel Kurmay bizlerden özür dilemeli, hemde günde on kere.Saygı ve selamlarımla..

Selçuk İÇER
E.Kara Bando Asb.
1976-26
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın İçer,

Bu sizin kişisel düşüncenizdir,özgürce ifade adına yayınlanmıştır .Saygılarımızla...

mesut mavituna    17 Aralık 2008 07:37
Değerli Meslektaşlarım ,son zamanlarda tekrar gündeme getirilmeye çalışılan bu konu hakkinda bir Türk Askeri olarak duyarsiz kalmamiz tabii ki mümkün değil. Bunca önemli sorunumuz arasinda bu konulara yer verebilmeyi de şahsim adına bir görev addediyorum.

Selam ve Saygilarimla...


ASIL SİZ TÜRK MİLLETİNDEN ÖZÜR DİLEYİN !
Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Baskın Oran,
Dr. Cengiz Aktar,
Ali Bayramoğlu,

04.12.2008 tarihinde basında yer alan \"özür diliyorum\" adlı imza kampanyanızı okudum. Sözde Ermeni soykırımına ilişkin kampanya metninizde \" 1915\'te Osmanlı Ermelilerinin maruz kaldığı Büyük felakete duyarsız kalmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum \" sözleriniz yer alıyor.

Tarihi sorumluluk karşısında bireysel tavır olarak değerlendirdiğiniz bu kampanya ile açıkça konuşmamış olmaktan dolayı yaşanan utançla Ermenilerden özür diliyorsunuz.

Eğer vicdandan söz ediliyorsa veya insani duygulardan o zaman asıl özür dilenmesi gereken milletin kim olduğu değişecektir.

Yıllardır soykırımla suçlanmış, bu sebeple birçok Avrupa ülkesi tarafından dışlanmış Ülkemizin işlemediği bir suçu kabul etmesi yönündeki bu girişimi talihsiz buluyorum.

Süngülerle delik deşik edilen, kazıklara çakılarak öldürülen, yakılan insanlarımız var bizim.

Yıllardır kendi yaptıkları soykırımı ülkemizin üzerine yıkan ve işbirlikçi güçlerle birlikte hareket eden Ermenistan\'dır. Tarihin kısa özeti bile bu soykırım suçlamasının senaryodan ibaret olduğunu göstermektedir.

Kısaca tarihe bir göz atarsak; 1820 yıllarına kadar uzanan Ermenistan sorununda 1890\' dan 1915 yılına kadar birçok isyan çıkarılmış ve 500.000\'e yakın vatandaşımız katledilmişti.
Çıkan isyanları Osmanlı kuvvetlerinin bastırması da dünya kamuoyuna maksatlı olarak \"Vahşi Müslümanlar Hıristiyanları katlediyor\" mesajı verilerek soykırım iddialarına uluslararası sorun niteliği kazandırılmıştı.

1973 yılından 1994 yılına kadar 36 devlet görevlisi şehit edilmiştir.
Ermeni terörünün amacı her fırsattan yaralanarak Türkiye\'yi istikrarsızlığa sürüklemek, sözde işgal altındaki topraklarını kurtararak \"bağımsız bir Ermenistan\" kurmaktı.

Tarihte, Rusya ve İngiltere\'nin Ermenileri kendi emellerine nasıl alet ettikleri belgelenmiştir. Günümüzdeki ABD üsleri gibi, kullanılan Irak ve etnik dinlere bağlı guruplar gibi. Bu gerçekler, Ermeni sorununun ardında emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğu\'nu parçalama ve paylaşma politikaların yattığı açıktır. Belgelere dayalı olduğu halde Türk\'lerin üzerine özellikle yıkılmıştır.

Sözde soykırım iddiaları ile sorunun tüm dünyaya taşınması, soykırım olarak kabul edilmesi, bu yolla Türkiye\'den tazminat ve toprak talebinde bulunması amaçlanmaktadır.

Bugün ise hala bu politikalarına ısrarla devam ettirmektedirler. Emperyalistlerin politika oyunları ile acıları yaşamış ülkemize inat, kampanyanızın amacını Ermeni\'lerin başına gelenlerin Türkiye\'de çok az bilinen, unutturulmuş, tahrik edilmiş olgular olarak tanımlıyorsunuz. Türk\'lerin bu meseleleri daha çok büyüklerinden, dedelerinden duyduğunu ve bunun aslında gerçeği yansıtmadığını hatta konunun objektif olarak değerlendirilmediğini söylüyorsunuz.

Son tahlilde Ermeni\'lerin artık Anadolu\'da olmadığını ama diğer unsurlar Türkler ve Kürtler hala burada diyerek dün Ermeni vatandaşlarının kullanıldığı gibi bugün de emperyalistlerin aynı amaçla hedefinde olan Kürt vatandaşlarımıza yönelik oyunları görmüyorsunuz.

Ve gerçeklerin çok farklı olduğunu söylüyorsunuz, bu yargıyı neye dayanarak hangi belgeyi kanıt göstererek yapıyorsunuz?

Peki, sizler gerçekten objektif misiniz?

Gerçekten bir Türk olarak atalarımıza, vatandaşlarımıza yapılan bu katliamları görmezden gelen vicdanlarınız rahat mı?

Bu talihsiz kampanyayı başlatan sizlerin bu girişiminizi bir Türk vatandaşı olarak kınıyorum.

Kampanya öncülerinden Baskın Oran\'ın gelecek tepkilere ilişkin açıklaması ise \" Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak özür diliyorum. İsteyen diler, isteyen böyle bir şey yoktur deyip yoluna devam eder \" yönünde.

Bende tekrar yineliyorum \"Devlet arşivlerimizde Ermeni soykırımının senaryodan ibaret olduğu belgelerle kanıtlanmıştır \", 1906-1922 yılları arasında Anadolu\'da ve Kafkaslar\'da 514.255 vatandaşımız ile sayı tespiti yapılamayan 60\'a yakın köy halkımız Ermeniler tarafından katledilmiştir.

Ve binlerce vatandaşımızın katillerinden özür dileniyor.

Asıl özür dileyenler için;

Atalarımızdan, binlerce şehidimizden biz özür diliyoruz.

Bunca yıl bu safsatanın ülkemiz üzerinde karabulut gibi dolaşmasına izin verdiğimiz için asıl BİZ ÖZÜR diliyoruz.

Ermeniler tarafından katledilen soydaşlarımız, kardeşlerimiz, dedelerimiz, nenelerimiz:

Özür diliyoruz sizlerden;

Ermeniler tarafından katledilişinizin intikamını almadığımız için.

Özür dieriz.

Kanınızı yerde bıraktığımız için.

Özür dieriz.

Bu soysuzlara hadlerini bildirmediğimiz için.

Özür dieriz.

Ermenileri asimile etmediğimiz için.

Özür dieriz.

Soykırım uygulayıp köklerini kurutmadığımız için.

Özür dileriz.

İçimizde barındırıp, ekmeğimizi suyumuzu paylaştığımız için.

Özür dieriz.

Devletimizin her kademesinde yer verdiğimiz ve hatta milletvekili koltuklarına oturttuğumuz için.

Özür dieriz.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetiminde söz hakkı verdiğimiz için.

Özür dieriz.

Bir soysuzun Türkler 1,5 milyon ermeniyi katletti dedirttiğimiz için.

Özür dieriz.

Dört zibidinin ermenilerden özür kampanyası açmasına fırsat verdiğimiz için.

ÖZÜR DİLİYORUZ HEPİNİZDEN.

Çoğunuzun kabirleri, mezar taşları dahi yok, çukurlarda üst üste istiflenip gömüldünüz çoluk çocuk.

Özür dieriz.

Bunları bilerek yaşadığımız ve sizler için kılımızı kıpırdatmadan kardeşlik türküleri söylediğimiz için, aldığımız her nefes haramdır bize.

ÖZÜR DİLERİZ.

Siz dediniz;

Soysuza verirsen değer, kalkar ecdadına söver...

Biz dinlemedik!!!

ÖZÜR DİLERİZ.

Sizler bizi affetsenizde, biz kendimizi affetmiyoruz!..

ÖZÜR DİLERİZ!..


Ozan Nihat\'ın şu dizelerini yazmazsak olmaz


ERMENİ\' YE İHTAR


Ermeni Ermeni ulan Ermeni

Buğdayımla karnı dolan Ermeni

Koynumda beslediğim yılan Ermeni

Be hey ecdadını boyunu senin

Kalayladım ulan soyunu senin

Asırlardır Türk\' e nefret beslersin

Bir Türk görsen, tumanına pislersin

O yüzden sırtını Rus\' a yaslarsın

Be hey ecdadını boyunu senin
Kalayladım ulan soyunu senin
O Fransa var ya hocan kesildi

Amerika dersen locan kesildi

Batılılar toptan kocan kesildi

Boynuzu kopası beyini senin

Kalayladım ulan soyunu senin

Barış dedik anlamadın bilmedin

Buğday ile besledik yola gelmedin

Dayaksız söz ile ıslah olmadın

Ayırdık yumruklu payını senin

Kalayladım ulan soyunu senin

Ozan Nihat der; insanca uyardık sizi

Geliyor Bozkurtlar bekleyin bizi

Erivan\'da çalacağız bu sazı

Şölen yeri seçtik köyünü senin
Kalayladım ulan soyunu senin


Diline kalemine sağlık Ozan Nihat var olasın.
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın Mavituna,

Ülkemizde Ali Kemal'ler hiç bir zaman bitmedi.Bunlar da ücretleri dışarıdan ödenen;bilim yuvası üniversitelerde, yazılı ve görsel basında paravan görev yapan;amaçları ülkemizi yıkmak olan satın alınmış hainler, uşaklardır ve malum yerden komuta edilen güncel Ali Kemal'lerdir.Kendilerini şiddetle kınıyoruz.

Hiç bir ulus'a yapılan sindirme,katliam ve soykırımı onaylamıyoruz,aksine lanetliyoruz; Türkiye Cumhuriyeti'mizin yasalarına uyarak yıllardır yaşayan ülkemizdeki bir çok dürüst,sadık ve dost kalan Ermeni vatandaşımızı da bu hainlerden ayırdığımızı özellikle belirtmemiz gerekiyor.Saygı ve sevgilerimizle...

Hayati ERGÜRBÜZ    17 Aralık 2008 00:15
Aşağıdaki linke tıklayarak Ermenilerin bizden özür dilemesi için açılan imza kampanyasına destek olun ve tüm mail gruplarınıza gönderin,

http://www.ozurbekliyorum.com/

Bayram ÇAKIR    16 Aralık 2008 23:44
ONLAR AYDIN DEĞİL KARA KİŞİLER!

Sayın Gürpınar, sizin de belirttiğiniz gibi Ermenistan'dan özür dileyelim diyen bu paçavra insanlar bizlerin midesini bulandırıyor. Bu kişiler unvanlı insanlar ve üniversitelerde görevliler. Gerçekten insanın aklı almıyor. Hainlikte çıtanın seviyesi yükseldikçe yükseliyor bu ülkede. Ülkenin altı oyuluyor gün geçtikçe. Şimdi bu durum mu(ülkenin çok önemli yaşamsal sorunları) öncelikli yoksa bizim zümre sorunlarımız mı? Sorunlarımızın her an takipçisi olacağız elbet. Ama ülke tamamen dış güçlerin (emperyalistlerin) güdümüne girerse, alacağımız haklarımız içimize siner mi? Siyasi iktidar bu kişilerin böyle ve benzeri konuşmalarından hiç rahatsız olmamış görünüyor. Önce ülke... Bir arkadaşımız diyor ki;"Ne yapalım arkadaş aç ayı oynamaz".Açlık bazı değerlerden önce geliyorsa, bizi doyuracak birileri bulunur. Karnımız doyar ama çoğu şeylerimiz de gider. Gerçi önce midesinin sesine kulak verenler için bunun değeri olmasa gerek.
Ermeni sorununu iyi tahlil etmek gerekiyor. Belgelerle konuşmak gerekiyor. Her iki tarafın da çektiği tarifsiz acıları tarafsızca gün ışığına çıkarmak gerekiyor. Bir zamanlar Osmanlı'da "Sadıkı millet" olan bu topluluk Batılı Emperyalistlerin (en başta İngiltere)oyunu ile çok acılar çektiler. Bizler de bu bölgelerde görülmedik vahşetle karşılaştık. Ermeniler Ruslarla(Çarlık Rusyası) işbirliği yaptılar. Ama uzun süre Ruslar bunlara tahammül edemediler. Ermeniler güney de Fransızlarla işbirliği yaptılar. Ermenileri ilk cesaretlendirenler İngiliz ve ABD oldu.
Şimdi oynanan oyun ise Ermenistan ile Türkiye'yi yakınlaştırmak. Hava sahasının ve gümrük kapılarının açılması. ABD ve AB bunun için Türkiye'yi zorluyor. Cumhurbaşkanı bir futbol maçı için bu ülkeye gidiyor. Karşılaşacağımız oyunları kaçırmamak için gözümüzü açalım.


Bayram ÇAKIR
E.J.Asb.

Mehmet AKPINAR    16 Aralık 2008 23:20
1915'TE HUNHARCA KATLEDİLEN, ŞEHİT EDİLEN ATALARIMIZDAN, ECDADIMIZDAN 25 - 26 Şubat 1992'de HOCALI'DA KATLEDİLEN AZERİ KARDEŞLERİMİZDEN, HAKLARINA SAHİP ÇIKAMADIĞIMIZ, ONLARI SAVUNAMADIĞIMIZ İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM.

ali nas    16 Aralık 2008 22:43
Sayın Gürpınar

Belirttiğiniz sitede imzası olan 225 kişinin dedeleri sanırım 1915 yılında Osmanlı Ermenilerini Büyük felakete maruz bırakmışlar. O nedenle de özür dilemişler. Yani bizle alakası yok.

Zaten bazıları her dilekçeye imza atanlar.

Yani biz kimseye bir şey yapmadık, yapanlar da özür dilemişler. Onların sorunu. Aksi kabul edilemez.

Şimdilik Takipteyim.


_______________
İlgili siteden alıntıdır.

1915\'te Osmanlı Ermenilerinin maruz kaldığı Büyük Felâket\'e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor.
Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın Nas,

Ülkemizde Ali Kemal'ler hiç bir zaman bitmedi.Bunlar da ücretleri dışarıdan ödenen;bilim yuvası üniversitelerde, yazılı ve görsel basında paravan görev yapan;amaçları ülkemizi yıkmak olan satın alınmış uşaklar ve malum yerden komuta edilen güncel Ali Kemal'lerdir.Kendilerini şiddetle kınıyoruz.

Ersen Gürpınar    16 Aralık 2008 20:05
Saygıdeğer Arkadaşlarım,

Biz mesleki sorunlarımızın yanısıra ülke sorunlarının da takipçisiyiz; ancak önceliğimiz elbette evimizdeki yangındır.Sorunlarımızdır, çalışmalarımızın büyük bölümünü bu konulara yönelttik;ancak ülke sorunlarını da gözardı etmiyoruz bu konuya duyarlıyız. Demokrasi ve ifade özgürlüğüne herkesden çok önem veriyoruz.Özgürlükler adına sözde aydın geçinen ruhu karaların ülkemizi kaosa sürekleme gayretlerini de izliyoruz. Ermenistan'la aramızda olan sorunu bağımsız tarihçilerin incelemesi gündemde iken kendilerini aydın olarak tanıtan bir grup sözde ermeni soykırımını kabul ettiklerini ve bu soykırımdan üzüntü duyduklarını belirterek www.ozurdiliyoruz.com adlı sitede ermenilerden özür dilemektedirler. Şiddetle kınıyorum bu tarihi çarpıtmak bu konuda yapılacak çalışmaları ve ülkemizi zora sokmaktan başka birşey değildir.Peki Ruslarla birlik olup Türkleri arkadan vuran huzur içinde yaşadığı ülkesine ihanet edenler ve ermeniler tarafından şehit edilen atalarım için benden kim özür dileyecek. Toplumumuzun değerlerine emperyalistlerin iltifatlarına ve desteklerine kanarak ihanet edenleri şiddetle kınıyorum.

HARUN KURUOĞLU    16 Aralık 2008 19:38
BU HAFTAKİ İŞİM!!!

Emekli Assubaylar Sitesindeki "HAKLI TALEPLERİMİZ" başlığı ile hazırlanan dilekçeyi çoğaltıp,ulaşabildiğim kadar Emekli meslektaşıma imzalatıp ilgili yerlere fakslamaktır.Bu işi kendilerine görev kabul eden başka meslektaşlarımız olursa mutluluk duyarım.En azından çorbada tuzları olur.Saygılarımla.

Mehmet AKPINAR    16 Aralık 2008 19:32
DAHA ÖNCEKİ KAMPANYALAR GİBİ SON İKİ YIL İÇİNDE YAPILAN TÜM KAMPANYALAR GİBİ BU İŞİN KIVILCIMI YİNE BURADAN BAŞLATILMIŞTIR,ÖNCE TEMAD VE SONRA DA NET SİTESİ ZORUNLU OLARAK BU KAMPANYAYA DESTEK VERMEK DURUMUNDA KALMIŞLARDIR,KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN,İŞ BİLENİN KILIÇ KUŞANANINDIR,ÇOK BİLENLERİN ÇOK BİLDİKLERİNİ İDDİA EDENLERİN HAZİN SONLARINI DAHA ÇOK YAKINDA YAŞAYARAK GÖRDÜK,BURADA KİŞİSEL HIRS YOKTUR,ÇIKAR YOKTUR,SADECE VE SADECE ASSUBAY ONURU VE HAKLARININ ARANMASI SORGULANMASI VARDIR,KISA SÜRE ÖNCESİNE KADAR YÖNETİMİNDE BİZZAT GÖREV ALDIĞIM BU SİTENİN BU ATILIMLARININ DURMAKSIZIN DEVAM EDECEĞİNİ İYİ BİLİYORUM,YOLUNUZ AÇIK OLSUN EĞER BİR ŞEYLER DEĞİŞECEKSE BİLİN Kİ SİZİN SAYENİZDE DEĞİŞECEKTİR.

İSMAİL TURAN    16 Aralık 2008 18:00
ARKADAŞIMIZ SAYIN TAYYAR YILDIRIM'IN 13 KASIM 2008 TARİHİNDE ULUSAL BİR HABER SİTESİNDE YAYINLANAN HABERİNDEN ALINAN BİR BÖLÜMDÜR.

Subay kimdir? Astsubaylık nedir? Uzman Çavuş ne iş yapar? İnsanlar sırf kulaktan dolma bilgilerle, ya da kısa süreli askerlik görevlerinde karşılaşmış oldukları bir kaç uç olayı bahane ederek soruları cevaplamaya kalkıyorlar. Yorumlarda genellikle astsubayların eğitim seviyelerinin düşük olması, astlarına zulüm ediyor olmaları gibi gerçek dışı konulardan bahsedilmektedir.

Gemiler, denizaltılar denizlerde nasıl yüzdürülüyor? Onları 24 saat süreyle faal tutan personel, hem de aylarca kara yüzü görmeksizin, hayatlarını nasıl idame ettiriyorlar? Tankların faaliyeti kimler tarafından ve hangi şartlarda ve hangi tecrübeler sonucu sağlanıyor? Saniyenin milyonda biri kadar bir zaman diliminde bile yapılabilecek bir tek hata yüzünden, Allah göstermesin, burun üstü yere çakılabilecek, yıllarca emek verilerek yetiştirilen canlara ve tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan, ekonomik kayıplara neden olabilecek jetlerimizin uçmasına kimler onay veriyor?

Bir jet uçağı, uçabilmesi için hangi merhalelerden geçiyor; elektriği, elektroniği, mekaniği, bilgisayarı, hidroliği, gövdesi, kaportası, lastiği, dikmesi, burnu, kuyruğu, kanadı, uçak çalıştırıcısı, radarı, simülatörü, paraşütü, koltuğu yakıtı, cant\\\'ı, saati, vidası, somunu, pulu ve daha binlerce aksamının faaliyeti nasıl ve kimler tarafından sağlanıyor? Bunların eğitimsiz kişilerce yapılmasının mümkün olduğunu düşünen kafaların eğitim seviyesi nedir acaba?
**** **** ****

Sayın Tayyar YILDIRIM'ın da bahsettiği gibi küçücük bile bir hatanın telafisi olmadan çalıştırılan bu sistem eğitimsiz kimselerin yapacağı iş midir? Bunu böyle düşünüp ahkam kesenlerin tahsilleri ne olursa olsun, okullarda ezbercilikle sınıf geçip dilekçe yazmasını bile bilmeyen diplama sahibi okumuş cahillerdir.

Ahkam keserek yanlış ve haksız yorum yapanlar gerek er olarak, gerek yedek subay olarak askerlik yaptıkları sırada astsubaylarla konuşurken \"Çuvalla para ile bile bu zor meslek yapılmaz \" diyenlerden bir onbaşı bile olunca astlarına ne eziyetler çektirdiklerini bilmeyen yoktur.

Bunlar sivil hayatta bir devlet memuru olunca veya belediye otobüsünde şöför olunca yarım yamalak 8 saatlik çalışma sürelerinde vatandaşa ne eziyetler çektirdiklerini de herkes biliyor (saygılı ve olgun şöförlerimiz ayrı). Assubaylar gibi gecesi gündüzü olmadan, hatta uyumadan görev yapsalar kim bilir neler yaparlar.
Saygılarımla.

Osman Ada    16 Aralık 2008 16:39
Net sitesinin aklına destek vermek sonradan Sn.Hakan Hezer ve Selçuk İçer'in gayretleri sonunda geldi. Bizi dikkate bile almadılar. Şimdi geçikmeyi teknik hataya bağlıyorlar geçiniz iYİ NİYET OLSAYDI iki satır yazı ile www.emekliassubaylar.org sitesinde devam eden kampanyaya destek veriniz diye yazabilirlerdi işte bizim eksiğimiz bizim hatamız bu BEN ve BENCİLLİK Bu site bugüne kadar mücaadele adına ne yapmıştır Ayrımcılık hissi uyandıran bu sitenin kapatılmasını tek ses tek yumruk olarak mücaadeleye devam etmeyi teklif ediyorum.

Tayyar YILDIRIM    16 Aralık 2008 15:22
Bendeniz, bir yerel haber sitesi ve bir de ulusal haber sitesinde, karınca kararınca haftalık yazılar yazan emekli bir arkadaşınızım. 13 Kasım 2008 tarihinde yayınlanan yazımın uzunca bir bölümünü sizlerle paylaşmak istedim. Hepinize saygı, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.


......com da; TSK'DA Astsubay Devrimi başlıklı haberi görünce hemen açıp baştan sona kadar okuma ihtiyacı hissettim. Haberin tadını, tek okuyuşta tam olarak alamadım. Baştan sona kadar tekrar okudum. İçeriği kadar, habere yapılan yorumlar da dikkat çekiciydi.



TSK'DA Astsubay Devrimi başlıklı habere yapılan yorumların gerçekleri yansıtmadığını söylemek elbette çok dürüstçe bir tavır olmaz. Ancak, bu gerçeklerin ne kadarı bilgiye dayanır, ne kadarı kulaktan dolmadır bunu tartışmak gerekir. Tartışılmayacak tek şey ise; TSK'NIN kendine münhasır özelleridir. Bununla beraber, TSK'NIN millet ile paylaşması gerektiğini düşündüğüm birçok konunun da varlığına inanıyorum. Aksi halde bu habere yapılan yorumlardaki gibi, gerçekle ilgisi bulunmayan ve bilgi kirliliğine yol açan mesnetsiz iddialar artarak devam eder ve bunlardan yine milletimiz zarar görür.

Subay kimdir? Astsubaylık nedir? Uzman Çavuş ne iş yapar? İnsanlar sırf kulaktan dolma bilgilerle, ya da kısa süreli askerlik görevlerinde karşılaşmış oldukları bir kaç uç olayı bahane ederek soruları cevaplamaya kalkıyorlar. Yorumlarda genellikle astsubayların eğitim seviyelerinin düşük olması, astlarına zulüm ediyor olmaları gibi gerçek dışı konulardan bahsedilmektedir.

Gemiler, denizaltılar denizlerde nasıl yüzdürülüyor? Onları 24 saat süreyle faal tutan personel, hem de aylarca kara yüzü görmeksizin, hayatlarını nasıl idame ettiriyorlar? Tankların faaliyeti kimler tarafından ve hangi şartlarda ve hangi tecrübeler sonucu sağlanıyor? Saniyenin milyonda biri kadar bir zaman diliminde bile yapılabilecek bir tek hata yüzünden, Allah göstermesin, burun üstü yere çakılabilecek, yıllarca emek verilerek yetiştirilen canlara ve tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan, ekonomik kayıplara neden olabilecek jetlerimizin uçmasına kimler onay veriyor?

Bir jet uçağı, uçabilmesi için hangi merhalelerden geçiyor; elektriği, elektroniği, mekaniği, bilgisayarı, hidroliği, gövdesi, kaportası, lastiği, dikmesi, burnu, kuyruğu, kanadı, uçak çalıştırıcısı, radarı, simülatörü, paraşütü, koltuğu yakıtı, cant'ı, saati, vidası, somunu, pulu ve daha binlerce aksamının faaliyeti nasıl ve kimler tarafından sağlanıyor? Bunların eğitimsiz kişilerce yapılmasının mümkün olduğunu düşünen kafaların eğitim seviyesi nedir acaba?
Bir Astsubay, ortaokuldan sonra astsubay hazırlama okuluna, oradan da sınıf okuluna giderek görev öncesi eğitimini alır. Bundan başka, liselerden sınıf okullarına giderek 12 aylık bir eğitimden sonra astsubay çavuş rütbesi ile kıtasına katılır. 24.04.2002 tarih ve 4752 Sayılı Kanun ile de Astsubay Sınıf Okulları, Astsubay Meslek Yüksek Okulları statüsüne dönüştürülmüştür.

Astsubay, birliğine katılır katılmaz, birlik içi eğitimine tabi tutulur. Bu eğitimin adı Görev Başı Eğitimdir. Süresi bir yıldır. Bu eğitim; hem kendi branşı ile ilgili, hem idari, hem güvenlik, hem de genel kültür ve diğer konuları kapsar. Her ayın sonunda ara sınav, ayrıca eğitim yılı sonunda da bitirme sınavına tabi tutularak başarıları değerlendirilir. Başarısız olanlar ise bu eğitimi aynı süre ile tekrarlamak zorundadırlar. Başarısız olan astsubaylar, terfi dahi ettirilmezler. Bu eğitim, hem BİLGİ, hem de BECERİ kanallarının her ikisi ile birlikte verilir. Eğitim süresi boyunca kendisine verilen asli görevlerden de muaf tutulmazlar.

Bunlardan başka, birlik eğitim merkezleri sayesinde, teknolojik gelişmeler, belli bir disiplin ve program dâhilinde sürekli olarak takip edilerek, bu gelişmelerin eğitimine hiçbir suretle ara verilmez. TSK'MIZDA bir personel göreve başladığı günden emekli oluncaya kadar geçen süre içinde sürekli olarak, hem kendi branşında, hem de diğer bütün konularda eğitimden hiçbir suretle uzak tutulmazlar. Öyle olmasa, milletimiz uçak sesine hasret kalırdı.

Her astsubay mutlaka 9 aylık süre ile yabancı dil eğitimine tabi tutulur. Bu süre içinde kendilerine başkaca bir görev verilmez ve sadece dil eğitimi ile iştigal ederler. Teknolojik değişimlere ayak uydurmak, başka türlü nasıl sağlanabilir? Namı, bütün dünyada bilinen şanlı TSK'MİZ bu seviyelere eğitimsiz astsubaylar sayesinde mi geldi diye düşünüyorsunuz?

Şu anda TSK'MIZDA, kendi imkânlarıyla lisans, yüksek lisans, doktora eğitimi yapan binlerce astsubay mevcuttur. Üniversitelerde yardımcı doçent, doçent, profesör unvanlarıyla görev yapan yüzlerce emekli astsubay mevcuttur. Lisans eğitimi almayan, ya de halen bu eğitimin içinde olmayan astsubay neredeyse yok gibidir.

Bütün bunlara rağmen; lisans eğitimi alan diğer bütün memurların 1. derecenin 4. kademesine ilerleme hakları bulunduğu halde, bu hak doktora da yapmış olsa astsubaylara tanınmamaktadır.

TBMM'DE 16 Mayıs 2008 tarihinde yapılan oturumda; hükümet üyeleri de dâhil olmak üzere, lisans eğitimini tamamlayan astsubaylara 1. derecenin 4. kademesine ilerleme konusunda olumlu olarak kalkan eller, her ne hikmetse bir gün sonra, yani 17 Mayıs 2008 tarihindeki oturumda, nedeni hala meçhul olmak üzere olumsuz eller haline dönüşüvermiştir.

Bu güzide kurumumuz da diğer bütün kurumlarımız gibi milletimizin güzide bir kurumu, fertleri de milletimizin evlatlarıdır. Memleketimizin ve milletimizin karşı karşıya bulunduğu terör belasının def edilmesi için, diğer bütün personel gibi olağanüstü gayretler sarf eden ve lisans eğitimlerini tamamlayan astsubaylara da en doğal hakları olan derece ve kademelerinin verilmesi ve özlük haklarında yapılacak küçücük değişiklikler onların moral ve motivasyonlarını tavana çıkartacaktır.

Bu vesileyle güvenlik kuvvetlerimizin bütün mensuplarına, yapmakta oldukları kutsal görevler için başarılar diler, saygılarımı sunarım.
Tayyar YILDIRIM
tyildirim62@hotmail.com
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın Yıldırım,

Sanırım Einstein,"ön yargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha zordur" demişti.Assubaylarımızın eğitim seviyeleri yükseldi,dolayısı ile daha da bilinçlendik.Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.Bu doğrultuda umarım bu önyargıları da ortadan kaldıracağız ve o günler de yakındır.Saygı ve sevgiler...

SELÇUK İÇER    16 Aralık 2008 15:08
NET SİTESİNE TEŞEKKÜRLER
Saygıdeğer Meslektaşlarım ,
İŞTE ASSUBAY ONUR MÜCADELESİ, BU BİRLİKTELİĞE BİR ADIM DAHA ATILDI.NET SİTESİ FAX-MAİL KAMPANYASINA KATKI İÇİN KÖŞE AÇIYOR.DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIMIZA TEŞEKKÜR EDERİM.BİZLERE YAKIŞAN DA BUDUR.ASSUBAYLAR HAKLI DAVALARINA OMUZ OMUZA GÜÇ KATARAK DEVAM EDECEKLERDİR.Saygılar

Selçuk İÇER
E.Asb.976-26

SELÇUK İÇER    16 Aralık 2008 14:30
ZİHNİYET DEĞİŞMEYİNCE.

Sayın KURUOĞLU: Teknoloji değişti bununla birlikte bakış açılarımız da değişti; ancak bizlere zulüm uygulayanların akıl yapısı ve zihniyeti maalesef değişmedi. Kafa 60 yıl öncesinin kafası bu kafalar yıllarca Assubayları hakir gördü kimler yok ki, Cumhurbaşkanları, Generaller, Gazeteciler.

MESELA, Milli Mücadele Kahramanı Cumhurbaşkanı
İSMET İNÖNÜ askeri bir karşılama töreninde eski adıyla RİASET-İ CUMHUR olan Bandonun içersinde Enstrüman çalan Subayları ve beyaz yıldız takan askeri memur statüsündeki subayları görünce hiddetle bu nedir? 'SUBAY DÜDÜK ÇALARMI' ŞEKLİNDEKİ SERT İKAZI NETİCESİNDE ESKİDEN SUBAY VE ASSUBAY KARIŞIK OLARAK GÖREV YAPAN BANDOLAR ŞİMDİ İCRACI OLARAK SADECE ASSUBAYLARDAN TEŞEKKÜL EDİLMİŞ KADROYLA GÖREV YAPIYOR. ZİHNİYETE BAKAR MISINIZ? Subay düdük çalar mı? Ama Assubay çalar.

Yine Cumhurbaşkanı Fahri KORUTÜRK ASSUBAYLARIN OKUMAMASI İÇİN ANAYASA MAHKEMESİNE DAVA AÇAR, Diğeri KENAN EVREN ''SAĞLIKÇI ASSUBAY ÇVŞ. BENİM KADAR MAAŞ ALIYOR''der ve sıhhi tazminat budanır. Eski Gnl. Kur. Başkanlarından CEMAL TURAL Assubay'a dön arkanı der ve elindeki tebeşirle sırtına 10 gün 15 gün hapis cezası diye yazar. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayının kuruluş kutlamalarına ALAYDA GÖREVLİ ASSUBAYLAR DA DAVET EDİLİR. ÇAĞDAŞ VE ENTEL BİR GAZETECİ ERTESİ GÜN GAZETESİNDE Assubayların davet edilmesini KÜÇÜMSEYEREK eleştirir.1960 İhtilalının sözde kudretli Kurmay Albayı Assubayları Ahıra hapseder. Deniz BAYKAL bir röportajında ER'İ DÖVDÜĞÜ GEREKÇESİYLE BİR ASSUBAYI HAPSETTİRDİĞİNİ KASILA KASILA ANLATIR KAMUOYUNA YEDEK SUBAYLIK ANILARI İÇERİSİNDE. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Var mı değişen bir şey, kafa eski kafa zihniyet aynı sadece taktik değişti. Ezilen hor görülen dışlanan yine assubaylar.

MUTLAKA HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK.
MEŞALE ATEŞLENDİ ATEŞ HER YERİ SARDI, BU ATEŞ BU KAFALARI VE ZİHNİYETLERİ YOK EDECEK. ZULÜM SONA ERECEK. Ne mutlu bu assubay onur mücadelesine gönül verenlere. Davaya hizmet edenlere.

Selçuk İÇER
E.Asb.976-26

Selçuk İÇER
E.Asb.976-26

SELÇUK İÇER    16 Aralık 2008 13:23
BAŞSAĞLIĞI.
Değerli Meslektaşımız Sn Ahmet Engin AKTUNA/ya Allahü Tealadan rahmet acılı ailesine sabır,meslektaşlarımıza baş sağlığı dilerim.Mekanı Cennet olsun.

Selçuk İÇER
E.Kara Asb
1976-26

Mehmet Amaç    16 Aralık 2008 12:57
Kıymetli Dostlarım,

Aramızdan bir yıldız daha kaydı,sevgili arkadaşım Emk.Dz.Assb.Ahmet Engin Aktuna (Mike)'yı 01 Aralık 2008 de kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.Allah'tan rahmet ve kederli ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyoruz... Taşmektep 67 mezunları
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın Amaç,

Bizler de merhum meslektaşımıza Tanrı'dan rahmet;ailesine,zümremize ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz.Toprağı bol olsun...

Osman Ada    16 Aralık 2008 12:15
Değerli Meslekdaşlarım ,

Benim maalesef bilgisayarım yok ,internet cafeye gidiyorum bazen de bir arkadaşımın ofisine gidiyorum .Kampanya ile ilgili çıktı almak ve arkadaşlarla PTT den faks çekmek için metnin çıktısını almak için gittiğim cafede beni mutlu eden bir olayla karşılaştım; işletmeciye sizde faks varmı bir çıktı alıp göndermek istiyorum dediğim zaman , abi astsubaylarla ilgili olan mı bu konuda birkaç arkadaş gelince ben hazırlamıştım dedi ve sitedeki yazıyı bize verdi.Sorunlarımıza sahip çıkmak çözmek kadar önemlidir.Birileri nasılsa yapıyor diyerek bu çok basit ama çok önemli görevi ihmal etmemek gerekiyor. Arkadaşlarımızın iştirak etmelerini sağlarsak gayeye ulaşırız.İyi günler diliyorum.

doğan ünlütürk    16 Aralık 2008 11:37
DİKKAT DİKKAT!...Bir uygarlık projesi oldoğunu sandığımız AVRUPA BİRLİĞİ kapılarında bekleyen TÜRKİYE'nin emeklileri,zor yaşam koşulları karşısında ayakta duracak gücü kalmamış emeklemeye geçmiştir. Yakın bir zamanda yatalak hale geldiği görülecektir.Emeklilerini emekleten bu ülkeyi yönettiklerini sanan çok etkili ve yetkili BÖYÜKLERE duyurulur.

Hakan HEZER    16 Aralık 2008 03:25
Ben de bağışa dayalı fon üyesiyim.Bu iş çıktığında ilk yıllarda OYAK'ın paraya ihtiyacı vardı,bizleri gaza getirdi yüzde yüzlere yakın yıllık getiri veri hatta yüzde yüz yirmi olduğunu da hatırlıyorum.Sonra ,sonrası malum bankayı satınca paraya ihtiyacı kalmadı, bu fon yöneticilerini de belki başka görevlere kaydırıp fon yönetimini takip etme gereği ve lüzumunu hissetmediklerinden ve bizlerin de herşeyde olduğu gibi sesimiz çıkmadığına şükrediyoruz ; bunu da vermeseler ne yapacağız ,adı üstünde bağış yaptık :))
neyse şaka bir tarafa yarından tezi yok bu konudaki rahatsızlığımızı aynı durumda olan arkadaşlar OYAK Genel Merkezi\'ne e-mail olarak yazıp biraz dürtersek birşeyler olur herhalde.
Saygılarımla...

HASAN    15 Aralık 2008 23:00
SAYFANIN BAŞINDAKİ EMEKLİ ASSUBAYLAR YAZISINI BİLEREKMİ YAZDINIZ YOKSA BİR HATAMI VAR.
DÜZELTİLMESİNİ TALEP EDİYORUM.
Yönetici yorumu Yönetici yorumu:
Sayın Meslekdaşım
Sitemizin ismi EMEKLİASSUBAYLAR olarak özellikle ve bilinçli olarak yazılmıştır nedenini bu başlığın altındaki ? Niçin AS(T)SUBAY Linkini tıklarsanız öğrenmiş olursunuz.İyi günler dilerim

mustafa    15 Aralık 2008 22:21
http://BDEG Sistemi(oyak)
Arkadaşlarım 2007 senesinde OYAK BDEG Sisteminden üçer aylık ödemeler halinde 187 YTL almakta idim 2008 senesinde ise 195 YTL almaktayım.Benim gibi bir çok arkadaşım da aynı durumdadır.Artış oranı çok komik bir rakam,bu konuda ne yapabiliriz sizlerden öneri bekliyorum .Tüm silah arkadaşlarıma selamlar

HARUN KURUOĞLU    15 Aralık 2008 21:54
HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK!!!


Türkiye'de Emekli Assubaylar ve çalışanlar 24 Aralık 2008 tarihinde yapılacak olan toplantıya kilitlenmiş durumdalar.Günümüzdeki Emekli ve çalışan Assubaylar,on,yirmi,otuz yıl öncekiler gibi değil artık.Teknoloji gelişti,Dünyanın öbür ucunda olan her olay bir dakika sonra iletişim kanalları ile tüm insanlığın bilgisine sunuluyor.Bu da bireylerin düşünce ve eylem tarzlarına,hayata bakışlarına farklılık kazandırıyor.
Yasa ve kuralları istediğiniz kadar katı koyun veya koydurtturun, Adalet ve Hakkaniyet ilkelerine uygun olmadığı sürece, bireyi ve kitleleri tahakkümünüz altına almanız mümkün değil. Bir gün gelir bu enkazın altında herkes kalır. Sistemin mimarları da bu işten zararlı çıkar ülkede.
Bu insanların çığlıklarına yönetim kadrolarında bulunanların kulaklarını tıkamamaları gerekir. Biz eninde sonunda hakkımızı öyle veya böyle mutlaka alacağız, buna inanıyoruz. Dünyanın en tehlikeli silahının da inanmış insan olduğu gerçeğini lütfen unutmayın. Haklarımızın bir gün ötelenmesi, yöneticilerimize karşı erozyona uğramış olan güvenimizin tamamen yok olmasına neden oluyor.
Hayallerimiz suya düşerse,ister istemez bizlerde 2009 yılına haklarımızı alma yolunda farklı yöntemlerin planlarını yaparak girmek durumunda kalacağız.Haksızlıkları kanıksamamızı sakın ola beklemeyin.Atmış yaşından sonra makam odalarınızın kapılarında beklemek gerçekten onurumuza dokunuyor.Bir kez daha hatırlatmak istiyorum.LÜTFEN HİÇBİR TEMAD YETKİLİSİ HAKKIMIZI ARAMAK İÇİN MAKAMI VE ÜNVANI NE OLURSA OLSUN KİMSENİN KAPISINDA BEKLEMESİN.Artık hak alma mücadelemizi başka yöntemler kullanarak alma zamanı geldi de geçiyor bile.Saygılarımla.

doğan ünlütürk    15 Aralık 2008 21:28
DEĞERLİ ARKADAŞLAR; 24 ARALIK 2008 tarihini nefeslerimizi tuttuk bekliyoruz. 24ARALIK gerek GNK gerek bizler için MİLAT olacaktır. ülke gündemine bu derece girmiş medyada yer almış assubay çalışanlarının ve emeklilerinin sorunlarının çözümü geri dönülemeyecek bir noktaya gelmiştir. Bu noktadan sonra geri adım atılması GNK için büyük bir itibar kaybı olacağı açıktır.Bu konuda olumsuz bir gelişme düşünmek istemiyoruz.Kamuoyunda en üst düzeyde güven ve itibara sahip bir kurum olarak bilinen TSK nın beyni GNK evlatlarının bir bölümünü mutlu edecek adımı atacaktır.BU KEZ UMUDU EKMEK YAPMAK İSTEMİYORUZ.

SELÇUK İÇER    15 Aralık 2008 14:39
ŞİMDİ HİZMET ZAMANI..!!!
Saygıdeğer Meslektaşlarım,sitemizin başlatmış olduğu Kampanya için yöneticilere sonsuz teşekkürlerimi sunarım.Assubay Onur mücadelesine ve camiaya yapılan en büyük katkıdır.Sesimizin ilgili makamlara topluca duyurulması için çok büyük bir fırsat yaratılmıştır.Haksızlıklara feryat eden haykıran mesektaşlarımız Buyurunuz ASSUBAY ONUR MÜCADELESİNE HİZMET ZAMANI...Bu hizmet için mazeret yok davana ve onuruna sahip çık.Kişisel düşüncelerini,hesaplarını kaprislerini,hırsını ezilmiş assubayların davasının üzerinde görme..Gayemiz E.Assubaylara hizmet diyenler,birlik beraberlikten sürekli dem vuranlar neredesiniz?TEMAD sitede bu konuyla ilgili tek bir yazı ve destek çağrısı yok,TARİHİ GÖREV başlıklı yazım NET sitede yayınlanmadı.Yazımın içeriği destek istemekti..İsmen beliritmeme rağmen cevap verilmedi ve isimlerini kampanyaya katılanlar arasında göremedim.Nerede verdiğiniz onur mücadelesi sözleri?YAPMAYIN LÜTFEN.Benzer kampanya sizlerin sitesinde yapılsaydı biz destek vermeyecekmiydik.Yazık ediyorsunuz bu camiaya unuttunuz herhalde işportacılık,pazarcılık,değnekçilik,dondurmacılık yapan meslektaşlarınızı?Pazarda lif,dantel ,kaşkol,bere satan E.Assubayların muhterem eşlerini,Parasızlık yüzünden Silahlı Kuvvetler Öğrenci Yurtlarından ayrılan kaderiyle başbaşa kalan assubay çocuklarını,PROTEZİNİ banka kredisiyle alan GAZİ ASSUBAYI,OYAK\'A İŞ MÜRACCATINDA BULUNUPTA KABUL EDİLMEYEN E.ASSUBAY ÇOCUĞUNU.??? Buyurun vicdan muhasebesi yapın..VİCDANINIZ VARSA EYER.!!! Sayın Genel Başkanımız Büyüğümüz EROL beyefendi HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK demiştiniz tabanın sesine kulak verecektiniz.DAVAMIZA SAHİP ÇIKALIM HENÜZ VAKİT VARKEN..Saygı ve sevgilerimle...

Selçuk İÇER
E.Kara Bando Asb.
1976-26


3753
Mesaj Defteri yazıları