BEN BUNLARI 2 YIL ÖNCE SÖYLEMİŞTİM! PDF Yazdır E-posta
Cuma, 09 Ocak 2009
  BEN BUNLARI 2 YIL ÖNCE SÖYLEMİŞTİM !..... (BÖLÜM-2) 

            Zamanında yönetici olarak seçilen kişilerin, ileriki dönemlerde kötü veya yetersiz yönü ile tüm toplumun zarar gördüğü veya bazı konularda ilerlemediği görüldüğünde hazmedilemeyen durumlarda şöyle bir söz vardır. “İnsanlar Layık Oldukları Şekilde Yönetilirler”

 

            Dünyanın karmaşık konular, acımasız yöneticiler ve beceriksiz idareciler ile kaynadığı bu dönemde tek bir şey öne çıkar. Uygun Liderlik.

 

            Geçenlerde bir haber gördüm. “Kurt Posteri ile Koyunları Güdüyor” diye. Çoban ne mi yapıyordu? Çok basit. Tüm sürüye liderlik, üstelik görünmeden. Benim bir sözüm vardır. Gelmiyorsa gönder gitsin. Plastik bir borunun içindeki suyu gücünün yettiği ölçüde çekiyor, ağzına getiremiyorsan, önce üflersin. Borudaki su ile birlikte ne varsa geri gider. Sonra suyu da boruyu da kontrol edersin. Tekrar suyu içine çekersin. İşte bu çoban bile sürünün önüne geçtiğinde, ne yaparsa yapsın koyunları kendi istikametinde çekemeyeceğini bildiği için, kocaman bir kurt resmi ile sürünün arkasına geçmiş sürüyü çekmek yerine iteliyor. Bu olay üstelik o beğenmediğimiz her malı kötü dediğimiz ancak kullandığımız bilgisayarın içinde onların mallarının bulunduğu ve bizim sadece bunları satın almayı becerdiğimiz ufak adamların olduğu ülkede. ÇİN’de.

 

            Bu örneği neden verdim. Kıssadan hisse. 2 yıl önce benim mail adreslerime TEMAD’dan mailler geliyordu. Haklarımız iyileştiriliyor, emeklilerin derece kademeleri hakkında şunlar, bunlar yapılıyor diye.

 

            Biraz sert oldu ama ben sadece şunu söyledim. Bu yapılanlarla, görüşmelerle “Konu bizde değil Mecliste v.s. gibi yanlış yönlendirmeler olduğu halde) Bunlar meclisten geçsin, kabul edilsin ben Kızılay meydanına çıkar kim ne istiyorsa onu söylerim demiştim. Dost acı söyler.Bunu söylerken sizlere yazdığım ve gördüğüm kadarıyla yoruma bile değer görmeyen bilgileri aynen gerekçesi ile o zaman da söylemiştim. 2 yıl geçti. Hamam aynı, Tas aynı, Tellak bile aynı. Bir şey farklı suyun yönü. Şimdi bu gün de aynı şeyleri söylüyor, çevremdeki insanlara sebebini göstererek anlatıyorum. Yapılabilecekler hakkında elinde kudret ve imkanı olanlar hakkında tavsiyelerde bulunuyorum. Ama nafile.

 

            Örnek verdik. Neden görüşmelerde 2002 yılına ait yazılmış olan yazı, varsa diğerleri ve bu yazılardaki düşünceler konuşulamıyor? Söylemekten neden çekiniliyor? Biz minderde korkak pehlivan güreşi tutmuyoruz. TEMAD veya başka biri “Siz bizi neden böyle değerlendiriyorsunuz? diye sormuyor veya soramıyor? Ben hakların alınması veya aranması durumunda (elbette saygı kurulları dışına çıkmadan) eldeki bilgilerin yüz yüze görüşmelerde direk söylenmemesini, nezaket, teamül, askeri görgü vs. vs. gibi kelimelerin ardına gizlenerek söylenmemesine çok ciddi söylüyorum, kızıyorum.

 

            Hiç kimse şunu görmüyor.  Önce çalışanların hakkını vereceksiniz. Onlar çalışırken, görevdeyken, kendi emsalleri ile aynı seviyeye getirilmeden, tüm çalışanların hakları ile aynı haklar kazanılmadan, “Yok efendim biz 926 sayılı kanunda şunlara şunlara veriyoruz, bu makamların altındakilere yok diyenlere, o rütbelerin altındakilerine bile verildiği ispatlayarak gösterilemez, yalanları ve yanlışları meşru zeminlerde delilleri ile ortaya koymazsanız, mümkün değil emekli olan personelin değil, başta halen görevde olanların hakkını bile alamazsınız. Bakın şu olur. Bir gün gelir şimdiki imkanlardan daha fazlasını alanlar, bizlere de bugün almak için çaba sarf ettiğimiz haklarımızı lütfedip o zaman verirler. Eh biz de mutlu oluruz. Gerçekçi değiliz demiyorum. Biraz dan fazla gerçekçi olalım.

   

            Gerek sözlü görüşmelerde, gerekse yazılı iletişimlerde çalışan arkadaşlarımız dahil tüm astsubaylara nasıl ulaşılabileceği, bu konularda korkmadan, hukuk doğrultusun ve gerektiğinde ahdi-vefa’yı bile kenara koyacak kadar yürekle neler yapılabileceğini anlatıyoruz. Ama görüyorum ki (gayet açık yüreklilikle söylüyorum) başta TEMAD olmak üzere; Yok Genelkurmay Başkanlığı ile görüşüldü mecliste dediler, Yok Meclise sorduk Genelkurmay Başkanlığı göndermedi dediler, Yok MSB Benim yapacağım birşey yok Genelkurmaya gidin diyor, Genelkurmay emekliler için siyasilere gitmeniz gerekir diyor, Siyasiler Genelkurmayın sözünden çıkmıyor………gibi ifadeler umarım daha nice yıllar sağlık sıhhat ile devam eder.

 

            Benim bu söylediklerime sizler kızabilirsiniz. Hatta bana sen ne yapıyorsun diye eleştiriler bile gönderebilirsiniz. Ben bunlara senelerdir alıştım. Ne yaptığımı sorarsanız, çalışan çalışmayan tüm arkadaşlarımla yaz, kış bir araya gelip sohbetler yapıp, hepimizin yaptığını ve yapacağı tekrar belirliyoruz. Bizim imkanlarımız için bize şimdilik yetiyor.

 

            Lütfen idareci olmak ayrı şey, lider olmak ayrı şeydir. Eğer bukadar büyük bir topluluğun önünde böyle derneklerin başında lider olmak istiyorsanız, önce size verilmeyen hakların başkaları tarafından da alınamayacağını gösterecek şekilde girişimlerde bulunun. Gerekiyorsa 926 sayılı TSK Personel Kanununun çıktığı tarih itibarıyle dirayetini yitirdiğini, bugünün koşullarında Anayasının 10’ncu maddesi ve ayrıca Egitim Öğretim Eşitliği maddesi gereğince iptal edilip, yeniden düzenlenmek üzere dava açmalı.

 

            Bu işler yazılan yazılarda insanların birbirlerini eleştirmesi ile değil, kurulmuş olan sitelerde gerekli yeterli eğitimi almış olan emekli personelin veya kurulmuş olan legal derneklerin başındaki insanların gerekiyorsa iptal davaları açarak çekinmeden mücadele etmesiyle olabilir.

 

            Tabi bunun yapılmadığını da bu sözümle söylemek istemiyorum. Ama alamadığınız hakları alanların, bu haklarının alınmaması için yapılan bir şey varsa onları da açık açık yazmalısın. Şunu unutmayın, şu anda TSK’da görev yapan ve bizlerden sonra bu yarışı devralmış genç arkadaşların ne bu sitelerde söylenenlere göre, ne de bu derneklerin başında sadece görüntüden oluşan resimlere hiç mi hiç inancı yok. Kesinlikle inanmıyorlar. Bu nedenle “Bize bizden başkasının faydası dokunmaz” gibi sözler de bir gün tarih olacaktır. Bunu da birileri herhalde dikkate alır.

 
Yorumlar
Yeni EkleAra
Sadece kayýtlý kullanýcýlar yorum yazabilir!

Copyright (C) 2007 Alain Georgette / Copyright (C) 2006 Frantisek Hliva. All rights reserved.

Son Güncelleme ( Cuma, 09 Ocak 2009 )
 
< Önceki   Sonraki >