- Amatör bir ruhla kurularak, profesyonelce hizmet etme gayreti içerisinde olan EMEKLİ ASSUBAYLAR ORG. sitemizde banada "" ARTIK BURADA YAZMALISIN "" diyerek bir köşe ayıran site yönetimimize teşekkürlerimi borç biliyor, şükranlarımı sunuyorum. Bu ulvi göreve gücümün yettigince layık olmaya çalışacagım. - Şunu iyi bilirim, toplumun her kesimine hitap eden boyalı basının köşe yazarları, yazdıkları muhakeme dahi edilmeden, toplumun geneli tarafından ragbet görür, zaman zamanda alkışlanırlar. Sermaye ve siyaset yağdanlıgı basın patronları, kendi köşe yazarlarına dikte ettirip, manşetledikleri bu yazılarıyla, toplumun nabzını ellerinde tutup, onları şekillendirip, yönlendirerek bazen ulusalcı, bazen radikal islamcı, bazende cuntacı kimliklerine bürünerek, aksayan rejimin kırık dişlilerini mütemadiyen yaglarlar. Arkalarına almış oldukları bu ERK nedeniylede okunur, okunur ve okunurlar. Ellerindeki diger bir silahta promosyondur. Okunma oranlarının düştüğünü, ragbet görmediğini hissettikleri andada işte bu silahlarını devreye sokarak 15 kupona EZAN okuyan saat, 25 kupona materyalist felsefe kitapları dagıtırlar. Oysaki A.B. ve A.B.D. standartlarının üzerinde egitim almış ASSUBAY ailesine yazı yazmak, begenilmek, begendirilmek o kadarda kolay degildir. Helede okunmak için yazıyorsanız, işiniz dahada zordur. İşte bu zor görevde , yazılarımı okuyan bütün meslektaşlarımın destegine ve yapıcı eleştirilerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyacagım şüphesizdir. Sizlerin destegi ve yapıcı eleştirileri mutlaka bizlerin dahada güzelini yazmamıza, mükemmele yaklaşmamıza yardımcı olacaktır. - Eleştiri denince bizim toplumumuzda nedense, bozgunculuk, nifak sokma, ayırmak, bölmek ve parçalamak gelir. Bunun Türkçe karşılıgıda, muhaliflerden oluşan yıkıcı muhalefettir. Oysaki eleştiri, yapıcı unsurlar taşıyorsa, eleştirilenlerde bundan ders alıyorsa güzeli ve mükemmeli bulmak o denli çabuklaşır, kolaylaşır. Ne yazıkki bugün Türk siyasi yaşamında muhalefet, nifak sokma, sekte vurma ve iktidarın önüne devamlı olarak mania koyma misyonunu üslenmişçesine bir görev anlayışı içerisine girmiş, buna karşında iktidar elindeki SİYASİ OTORİTE'yi kullanarak muhalefeti susturma yolunu seçmiştir. Burada ERGENEKON sözcügünden bahsetmedende geçemiyecegim. Tarih kitaplarında ERGENEKON bilinen 4000 yıllık Türk tarihinin miladı olarak yer almıştır. Vede öyledir. Malesef haklılıgına veyahut haksızlıgına Bagımsız TÜRK Adaletinin henüz karar vermediği yargı aşamasındaki bir sorgulamayı degil o sorgulamaya verilen ismi sorgulamanın gerekliligine inanmaktayım. Sanki 4000 yıllık bilinen TÜRK tarihi ile yeni neslin bagları koparılmak isteniyor gibi bir his uyanıyor bende. - Peki bilinen Türk tarihi 4000 yıl öncesinden başlıyorduda, acaba insanlık tarihi ne zaman başlamıştı.? Dini kitaplardan öğrendiğimize göre ilk Peygamber ADEM ve zevcesi HAVVA insanlık tarihinin ilk insanları. Adem ve Havva cennetteki yasak meyveyi yeyince, kovulmuşlardı yer yüzüne. Boy boy bir çok evlatları oldu. Kimi erkek kimi dişi. İçlerinde iki tanesi vardıki, birbirini çekemezler, eleştirirler ve kıskanırlardı. Habil ve Kabil idi isimleri bunların. Habil daha yumuşak huylu, daha yapıcı idi. Hayvancılıkla ugraşırdı. Kabil ise geçimsiz ve ters mizaçlı. O da tarımla uğraşırdı. Koskoca Dünya yetmiyormuşçasına onlara bir birini eleştirir, didişir dururlardı. Kin ve nefret besleyerek. Hislerini kontrol edemeyen Kabil bir gün kardeşi Habil'in başını taşla ezerek öldürdü. Böylece, eleştiri, nifak ve tahammülsüzlük tohumlarıda insanlık tarihinin başlamasıyla Dünya sahnesindeki yerini almış oldu. İnsanlık tarihi ile akran olan, eleştiri, nifak , çekememezlik ve muhaliflik tarihin her evresinde belirli fasılalarla karşımıza çıkmıştır. Bunlar kimi zaman kanlı, kimi zaman hapis ve sürgün cezaları ile susturulmaya çalışılmışsada, Tanrının kuluna vermiş oldugu en büyük nimet olan düşünme yetisini söküp atmak mümkün olmamış, geçici önlemlerle, köreltilmeye ve susturulmaya çalışılmıştır. - Osmanlının son dönemlerinde, bilhassa haçlı zihniyeti tarafından körüklenerek zirveye tırmanan eleştiri, nifak ve muhaliflik, Cumhuriyetin kurulma arefesinde Muhafız Alay Komtanı Topal Osman'ın kendilerine muhalif olan 2.ci grup liderlerinden Ali Şükrü Beyi katletmesi ile tarihin karanlık sayfalarında yerini almıştır. Ogünlerde Topal Osman'ın yaralı olarak yakalanarak öldürülmesi, bu olay üzerindeki esrar perdesinin dahada sıkıca örtülmesine, küllenip kaybolmasına neden olmuştur. - Demokrasi ve Demokratik rejimlerde muhalefet iktidar kadar önemlidir. Tarih göstermiştirki, muhalefetsiz yönetimler sık sık yanlış yaparlar. Demokrasinin temel unsuru olan özgürlük ve serbest davranış zenginligi, hatalarda hoşgörüyü beraberinde taşıyamaz, muhalefeti güçlendirir ve neticede kendini bitirir. Siyasi yaşamımız bunun örnekleriyle doludur. Bir dönem çogunlukla iktidara gelip, diger dönemlerde tarih sayfalarından silinen siyasi partiler ve siyasiler gibi. - Toplumumuzda bazende aile içi muhalefete rastlarız. Kendi dogrularının dogrultusunda hareket etmek isterler aile bireyleri, şu bir gerçektirki , bir birlerine muhalif olsalarda aile bireyleri, mensubu oldukları ailenin maddi ve manevi güçlenmesinden, zenginleşmesinden yanadırlar. Bunun örneklemelerine, gelişmiş aile yapısı içerisinde dahada sıklıkla rastlarız. Alınan egitimle doğru orantıda gelişen idrak ve muhakeme yetisi sayesinde, aile içi yapıcı eleştiri mantıkla birleşerek hızla mükemmele doğru koşar ve ideali yakalar. - Bugün mensubu oldugumuz ASSUBAY AİLE'sini temsille yetkili TEMAD yönetimine yapılan yapıcı eleştirilerinde temelinde aslında bu yatmaktadır. Amacımız ne bölmek, ne parçalamak nede yıkmaktır. Amaç, birlik, dirlik ve beraberliktir. Dünya standartlarının üzerinde bir egitim alarak idrak, muhakeme ve mantık yetilerini en üst düzeye çıkarmış ASSUBAY AİLE'sinin bireylerine bu düşünceleri yayarak, onların genelinin fikirlerinden oluşan bir sentez ile TEMAD'ımızı layık oldugu yere koşar adımlarla götürmektir. SAYGILARIMLA. KALBİ YUMRUK KADAR, YÜREGİ MANGAL GÖNÜL ERLERİNE SELAM OLSUN.
|