Başbuğ'un Astsubay açılımı... PDF Yazdır E-posta
Çarşamba, 27 Ağustos 2008

  Active Image

 Yıllardır bahsedilen manada bir “derin devlet”in olmadığını ama “devletimizin derinliğinin bulunduğunu” anladığımıza göre diyebiliriz ki; “devletimizin derinliğinin gerçek ölçütü, toplumla arasındaki bağların gücüdür.”

Modernleşme sürecindeki Türkiye, tüm kurumlarıyla kendini topluma daha yakın konumlandırmak ve toplumla yakın ilişki içinde olmak zorunda. İçinde bulunulan süreçte buna tanık oluyoruz.

AKP’nin, kendini bütün sosyal katmanlara seslenen bir parti olarak yapılandırması hem sarsıcı oldu hem de diğer sosyal ve siyasal yapılar üzerinde güçlü bir etki yarattı.

Her kurum halka ulaşma, toplumla iletişim kurma ve sosyal katmanların hepsine kendini anlatan bir dil oluşturma ihtiyacını hissediyor.

Haftanın en önemli olaylarından bir tanesi yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un astsubayları Gazi Orduevi’ndeki 30 Ağustos Resepsiyonu’na çağırması oldu. Bu, çok önemli birtakım başka gelişmelerin habercisidir. Konunun üzerinde yeterince durulmadı, biz irdelemeye çalışalım.

Karşı karşıya olduğumuz gelişme yepyeni bir durumdur ve üzerinde dikkatle durulmayı hak etmektedir.

İlker Başbuğ, bir süre önce astsubayların OYAK Yönetim Kurulu’na alınması konusunda çalışmalar yapmış, bu konudaki çabalarını resmiyete dökmüştür. Bu amaçla yazışmalar gerçekleştirilmiştir. Resepsiyona davet, öncesi ve sonrasındaki pek çok girişimle birlikte ele alındığında daha manidardır ve sembolik olmanın çok ötesindedir. Gelişmeleri göreceğiz.

TSK’nın halka en yakın kesimi...

Astsubay sınıfı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin halkımıza en yakın mesafede duran bölümünü oluşturuyor. Astsubaylık çoğunlukla dar gelirli, işçi-köylü ve emekli çocukları için idealist bir meslek olarak kariyer fırsatıdır. Subay kadrosu, işin doğası gereği toplumdan bir ölçüde izole durmaktadır. Ancak astsubayların durumu biraz daha farklıdır. Bu sınıfı ordumuzun en güçlü ama en yaygın teknik kadrosu olarak görebiliriz.

İlker Başbuğ şimdi TSK adına bir duyarlılığı ve anlayışı ortaya koyuyor. Astsubaylara yönelik bu adımlar TSK’nın Türk halkına yaklaşımını yansıtma ihtiyacından kaynaklanıyor. TSK’nın, yaklaşık 140 bin kişilik personelinin 90 binini astsubaylar oluşturuyor. Komuta kademesi- kurmay kadrosu ile erler arasında operasyon unsuru olarak astsubaylar hayati bir fonksiyon icra ediyorlar. Ancak bu sınıf yılların burukluğu içindeydi, şimdi anlıyoruz ki ortaya çıkan manzara komuta kademesini de rahatsız ediyor ve değişikliğe gidiliyor.

İlker Başbuğ bir süredir Güneydoğu’da korucularımızın önemine ilişkin de duyarlılık sergiliyor ve konunun hassasiyetini yansıtıyordu. DTP kongresinde koruculara yönelik “adeta devlete karşı başkaldırı çağrısı” seslendirilmişti. Bu akıl almaz sözler koruculuk sisteminin önemini hatırlatmıştır.

İsmail Küçükkaya-Akşam

Yeni dönem için diyebiliriz ki; TSK’nın er-erbaşından astsubayına ve korucusundan en üst düzey komutanına kadar bir bütünlük sergileme çabası ortaya konulacak. Astsubayların da ayrı bir sınıf gibi değil, büyük bir bütünün ayrılmaz parçası olarak algılandığı gösterilecek.

Milletin dinamiklerinin yönetici akla yansıması

İlker Başbuğ, göreve gelir gelmez sistemin en üst noktasındaki komutan olarak ordunun bütün yapısına nüfuz etmeyi amaçlayan bir askerlik anlayışını yansıtıyor.

“Milletin gücü dinamiklerinin eninde sonunda yönetici akıl katına yansıyacağı” tezine katılıyoruz. Doçent Erol Göka’nın “Türkiye Vardır” kitabında irdelediği devlet felsefesi kavramına göre, “devlet toplumun onayladığı pratik akıldır.” Veya şöyle deniliyor: “Devlet, toplumun kendine özgü bir diyaloğa sahip olmasının ispatıdır.”

Bu yaklaşım ve kabul, bizleri “toplumun dinamikleri değiştikçe devlet de kendini değiştirmek ve geliştirmek zorundadır” sonucuna götürür. Değişim ve gelişim yönetici akla yansıyor. Yönetici akıl, devleti milletten ayrı düşünmüyor ve onu toplumun ortak aklı olarak görüyor. Devlet, birey olarak sizin ona mesafeniz ne olursa olsun sizin devletinizdir. Kitapta şöyle yazıyor: “Ben, biz ve devletimiz her birimizdeki değişme ve gelişmelerin diğerini etkilediği organik bir ilişki içindeyiz.”

Yorumlar
Yeni EkleAra
Sadece kayýtlý kullanýcýlar yorum yazabilir!

Copyright (C) 2007 Alain Georgette / Copyright (C) 2006 Frantisek Hliva. All rights reserved.

Son Güncelleme ( Çarşamba, 27 Ağustos 2008 )
 
< Önceki   Sonraki >