BAŞLARKEN |
Pazartesi, 21 Nisan 2008 | |||||
Merhabalar… Bu ortamlar da, birbirimizin yüzünü görmesek de, sesini duymasak da az buçuk tanışıyoruz artık... Meslek büyüğümüz, ağabeyimiz Sayın Ersen Gürpınar sitemizde köşe yazısı yazacaksın dediğinde, açıkçası biraz tereddüt ettim. Bu iş ciddi iştir bu sitede, üstat Sait Faik’in, çömez bir röportajcı olduğu dönemde Yaşar Kemal’e söylediği, “konuştuğun gibi yazsana ulan “ öğüdünü bir yerlerde okumuş bir kişi olarak, şimdiye kadar benim yaptığım, olaylar üzerine tepkilerini sadece konuştuğu gibi, konulara biraz da mizah katarak yazmaya çalışmaktan başka bir şey değildir, demeye çalıştım. Benim yazdıklarım katsa katsa sitemize ancak azıcık renk katabilir dedim.
Sitemizde yazdığı
yazısının en az dörtte biri kadar alıntı referansı gösteren sitemiz
yazarlarından Sayın Orhan Kaya’nın belgelere dayalı yazı yazma titizliğinin,
bir meslektaşımız olmasından daima gurur duyduğum, her yazısı bir mantık abidesi
olan, Sevgili Hüseyin Savcı’nın mükemmel yazılarının, ele aldığı her konuya mutlaka bilimsellik
katan Sayın Mehmet EROL'un ve assubayların tüm
sorunlarına hakimiyeti ile adeta abideleşen Ersen Gürpınar’ın yazılarının arasında
sırıtıp, aksayıp camiamıza yarar yerine zarar verir miyim acaba diyecek oldum.
Çoğumuzun olduğu gibi, yüzünü görüp
sesini duymadığım ama sadece bu platformlarda tanıyıp sevdiğimiz Ersen Gürpınar ağabeyimizden aldığım cevap
aynen şu oldu. “Bizler de profesyonel yazarlar değiliz, bizlerde bu işin
olçumuyuz. Bir ağabeyin olarak yazmanı ben istiyorum ve ısrar ediyorum.”
Aldığım cevap karşısında söyleyecek
sözüm kalmadı. Assubay sevdasını her şeyden ne kadar önde tuttuğunu bildiğimiz
ağabeyimiz Ersen Gürpınar bir şey isteyecek
ve bu camiamız için yararlı bir şey olmayacak. Tabi ki mümkün değil. Israrı
karşısında camiamıza yararlı olmak adına sadece bize de yutkunmaktan başka yapacak
bir şey kalmadı. Ben de öyle yaptım….
Bu
platformlarda ağırlıklı olarak öncelikle mesleğimizin, assubay
sorunlarının ele alınması, bu eksen
üzerinde dolaşılması gerektiğinin farkındayım. Zaman zaman tam yerine rast
gelir de, üzerine konuştuğumuz sorunlarımızı, ülke sorunları ile harmanlarken,
ipin ucunu kaçırıp, eksenimizin uç taraflarına doğru kayacak olursak, şimdiden
hoşgörünüze sığınırım. Sürçü lisan edecek olursam şimdiden affola…
Köşemize
ad olarak seçtiğim “olçum” kelimesinin ne anlam ifade ettiğine gelince; günlük konuşma da sık kullanılmayan bu Türkçe kelimenin ne
anlama geldiğini gelecek yazımıza bırakarak, şimdilik saygılarımı sunuyorum….
Sadece kayýtlý kullanýcýlar yorum yazabilir! Powered by !JoomlaComment 3.12 Copyright (C) 2007 Alain Georgette / Copyright (C) 2006 Frantisek Hliva. All rights reserved. |
|||||
Son Güncelleme ( Pazartesi, 21 Nisan 2008 ) |
< Önceki | Sonraki > |
---|